Keşiş, Sarıçiçek, Munzur dağlarından kopan Fırat, Malatya ovasına Tohma çayını alıp da inince artık sıcağın etkisiyle mahmurlaşır, ağır ağır güneye akar Bu yurt köşesinin oyunları da Fırat'ın suları gibi kimi durgun, kimi de coşkun akarlar Her iki hâli insanı içine çekerek alıp götürür Ayaklar ve gözler onun kıyabilen amansızlığ gibi kapılıp sürüklenir, yahut durgunlaşıp durulurlar.
Çeşitlerinden olarak:
Derino:
Diyarbakır yöresinin etkisi altındadır Altı oyuncudan sağ baştaki idareci durumdadır Elinde bir çevre (mendil vardır Oyuncular önce tek diziyle ve yanık bir hoyratla "Ağırlama" yı yürütür ve daha sonra şu türküyle oyuna geçerler
Malatya'yı baştan başa çiçek bürüdü
Tanrı takmış alnına yeşil zümrüdü
Kaysı gibi al, al olmuş benekli misin?
(aman anam aman
anam Kernekli misin?)
Kernek'e gelmeye de (acap) yeminli misin?
Gel anam, gel bacım gelin olasın
Çarşamba gecesi bize gelesin
Bu oyun hareketçe ağırdır İlerlemeye sadece tek (sol) ayak, usul usul sağlar Sağ ayak, davulun 'hengine uyarak sol ayağın önünde sola ve sağa kavisler çizer
Lorke:
Hızlı bir oyundur Kol kola girilmiş halde, başlangıçta ayakta, sonraları çömelik olarak 180 derecelik bir dönüş yapılır.
Üç Ayak:
Bu çeşitte, Sivas halaylarının figürleri hâkimdir Adımlar üç ileri, bir geri atılarak yarım bir dönüş yapılır Eldeki
mendil, oyunun ortalarına doğru bele yahut omuza konur Üç ayak yürütülürken şu türkü söylenir:
Havuz başının gülleri
Şak şak öter bülbülleri
O y'rin tatlı dilleri
Alah yâr gele, yâr gele
Ümit yâr gele, tez gele
Ağırlama ile oyuna giren Malatyalı, biraz sonra Sarıçiçek, Munzur ve Boz dağlarından kopan bir çığ gibi coşup taşacaktır
Tamzara:
Bu oyun Erzurum ve Diyarbakır'dan gelmedir Çok hareket ister Çömelerek de oynanabilir El çırpmalarıyla tempo tutulur
Tıs, Tıs:
Adından da anlaşılacağı üzere "tıs tıs" ünlemleriyle yürütülür Sivas halaylarına çalar Kol kola gerinilip
dizler bükülerek, başlar sallanır Öbürlerinden daha hareketlidir
Giyim:
Oyuncular (erkek) kara şalvar, ak ipekli mintan kopçalı (düğmeli) yelek giyerler Bellerinde "puşu" dedikleri ak ipekten kuşak sarılıdır Puşunun bir ucu omuzlarından
sarkar Başlarına da ak puşu dolarlar Ayaklarda kulaklı kara yemeni vardır.
Çeşitlerinden olarak:
Derino:
Diyarbakır yöresinin etkisi altındadır Altı oyuncudan sağ baştaki idareci durumdadır Elinde bir çevre (mendil vardır Oyuncular önce tek diziyle ve yanık bir hoyratla "Ağırlama" yı yürütür ve daha sonra şu türküyle oyuna geçerler
Malatya'yı baştan başa çiçek bürüdü
Tanrı takmış alnına yeşil zümrüdü
Kaysı gibi al, al olmuş benekli misin?
(aman anam aman
Kernek'e gelmeye de (acap) yeminli misin?
Gel anam, gel bacım gelin olasın
Çarşamba gecesi bize gelesin
Bu oyun hareketçe ağırdır İlerlemeye sadece tek (sol) ayak, usul usul sağlar Sağ ayak, davulun 'hengine uyarak sol ayağın önünde sola ve sağa kavisler çizer
Lorke:
Hızlı bir oyundur Kol kola girilmiş halde, başlangıçta ayakta, sonraları çömelik olarak 180 derecelik bir dönüş yapılır.
Üç Ayak:
Bu çeşitte, Sivas halaylarının figürleri hâkimdir Adımlar üç ileri, bir geri atılarak yarım bir dönüş yapılır Eldeki
Havuz başının gülleri
Şak şak öter bülbülleri
O y'rin tatlı dilleri
Alah yâr gele, yâr gele
Ümit yâr gele, tez gele
Ağırlama ile oyuna giren Malatyalı, biraz sonra Sarıçiçek, Munzur ve Boz dağlarından kopan bir çığ gibi coşup taşacaktır
Tamzara:
Bu oyun Erzurum ve Diyarbakır'dan gelmedir Çok hareket ister Çömelerek de oynanabilir El çırpmalarıyla tempo tutulur
Tıs, Tıs:
Adından da anlaşılacağı üzere "tıs tıs" ünlemleriyle yürütülür Sivas halaylarına çalar Kol kola gerinilip
Giyim:
Oyuncular (erkek) kara şalvar, ak ipekli mintan kopçalı (düğmeli) yelek giyerler Bellerinde "puşu" dedikleri ak ipekten kuşak sarılıdır Puşunun bir ucu omuzlarından