- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
MADEN KÖMÜRÜNÜN TARİHÇESİ
Ülkemizin yegane koklaşabilir, taşkömürünü üreten Zonguldak Havzasının, ülke sanayisinin emekleme döneminde, ulusal ekonomimize büyük katkıları olmuştur.
Havzamızda yaklaşık 150 yıldan beri madencilik faaliyeti sürdürülmektedir.
.
Gelişmekte olan ekonomimizin yaşadığı darboğazı kolayca aşabilmesi için demir-çelik sanayinin hammadde ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanmasının önemi büyüktür. Ayrıca son yıllarda ülkemizin artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için havzamızda üretilen kömüre olan talep her geçen gün önemli ölçüde artmaktadır.
Havzada üretilen kömüre olan bu talep; geçmişte ülkemizin imparatorluk döneminde, yelkenden buhar enerjisine geçişle başlamış. İmparatorluk dönemi sanayisinin özellikle tersane gibi kuruluşlarının kömüre taleplerinin giderek artması ve bu artan talebin karşılanması için devletin üst kademelerine yazılar yazılmış ve taşkömürü örnekleri gönderilerek arama faaliyetleri özendirilmeye çalışılmış. Arama faaliyetlerine katılan Bahriye Nezaretinden terhis olan askerlerden gemici Hacı İsmailin 1822 yılında Ereğlinin Kestaneci Köyünde bulduğu kara taşlar İstanbula getirilmiş ve bu kişi II. Mahmut tarafından takdir edilmiş, ancak üretim konusu ele alınmamış. 7 yıl sonra Bahriye Nezaretinde terhis olan Uzun Mehmet tarafından Kestaneci Köyünün Köseağzı mevkiinde 8 Kasım 1829 tarihinde taşkömürünün yeniden bulunması üzerine üretim konusu ciddi bir şekilde ele alınmıştır.
İlk kömür işletme faaliyetlerine 1848 yılında başlanmış ve bu faaliyetler 1937 yılına kadar muhtelif yerli ve yabancı şirketler tarafından yürütülmüştür. 1937 yılında mevcut ocaklar hükümetçe satın alınarak Etibanka devredilmiştir. Daha sonra, 1940 yılında, Etibanka bağlı Mahdut Mesuliyetli Ereğli Kömür İşletmesi (EKİ) kurularak havzadaki kömür işletmeciliği bu kuruluşun yetkisine verilmiştir. EKİ 1957 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna (TKİ) bir müessese olarak bağlanmış ve 1983 yılına kadar bu statüde çalışmıştır. 1983 yılında çıkarılan yasa ile EKİ Müessesesi Türkiye Taşkömürü Kurumu adı ile müstakil bir kurum haline dönüştürülmüştür. Türkiye halen koklaşabilir kömür ithalatçısı konumundadır ve muhtemelen taşkömürü ithalatı da artarak devam edecektir.
Ülkemizin yegane koklaşabilir, taşkömürünü üreten Zonguldak Havzasının, ülke sanayisinin emekleme döneminde, ulusal ekonomimize büyük katkıları olmuştur.
Havzamızda yaklaşık 150 yıldan beri madencilik faaliyeti sürdürülmektedir.
.
Gelişmekte olan ekonomimizin yaşadığı darboğazı kolayca aşabilmesi için demir-çelik sanayinin hammadde ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanmasının önemi büyüktür. Ayrıca son yıllarda ülkemizin artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için havzamızda üretilen kömüre olan talep her geçen gün önemli ölçüde artmaktadır.
Havzada üretilen kömüre olan bu talep; geçmişte ülkemizin imparatorluk döneminde, yelkenden buhar enerjisine geçişle başlamış. İmparatorluk dönemi sanayisinin özellikle tersane gibi kuruluşlarının kömüre taleplerinin giderek artması ve bu artan talebin karşılanması için devletin üst kademelerine yazılar yazılmış ve taşkömürü örnekleri gönderilerek arama faaliyetleri özendirilmeye çalışılmış. Arama faaliyetlerine katılan Bahriye Nezaretinden terhis olan askerlerden gemici Hacı İsmailin 1822 yılında Ereğlinin Kestaneci Köyünde bulduğu kara taşlar İstanbula getirilmiş ve bu kişi II. Mahmut tarafından takdir edilmiş, ancak üretim konusu ele alınmamış. 7 yıl sonra Bahriye Nezaretinde terhis olan Uzun Mehmet tarafından Kestaneci Köyünün Köseağzı mevkiinde 8 Kasım 1829 tarihinde taşkömürünün yeniden bulunması üzerine üretim konusu ciddi bir şekilde ele alınmıştır.
İlk kömür işletme faaliyetlerine 1848 yılında başlanmış ve bu faaliyetler 1937 yılına kadar muhtelif yerli ve yabancı şirketler tarafından yürütülmüştür. 1937 yılında mevcut ocaklar hükümetçe satın alınarak Etibanka devredilmiştir. Daha sonra, 1940 yılında, Etibanka bağlı Mahdut Mesuliyetli Ereğli Kömür İşletmesi (EKİ) kurularak havzadaki kömür işletmeciliği bu kuruluşun yetkisine verilmiştir. EKİ 1957 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna (TKİ) bir müessese olarak bağlanmış ve 1983 yılına kadar bu statüde çalışmıştır. 1983 yılında çıkarılan yasa ile EKİ Müessesesi Türkiye Taşkömürü Kurumu adı ile müstakil bir kurum haline dönüştürülmüştür. Türkiye halen koklaşabilir kömür ithalatçısı konumundadır ve muhtemelen taşkömürü ithalatı da artarak devam edecektir.