-
- Üyelik Tarihi
- 3 Nis 2008
-
- Mesajlar
- 2,499
-
- MFC Puanı
- 0
MADDENİN KATI HALİ
Maddenin katı hali belirli bir şekle ve hacme sahiptir. Atom ve moleküller arasında bir düzenlilik vardır.Atomlar titreşim hareketi yaparlar. Maddenin en düzenli halidir.
Genel olarak katı halde bulunan cisimler dış etkilere karşı dayanıklıdırlar. Biçimlerini değiştirmek ya da parçalamak için, bunlara dışarıdan belli bir kuvvet uygulamak gerekir. Cismin bu dış kuvvete karşı gösterdiği direnç onun sağlamlığını belirtir. Her cisim için ayrı olan ve bu sağlamlığı veren katsayılar vardır. Bu katsayılar cismin, çekmeye, basmaya, eğmeye, vurmaya karşı dayanma derecelerini bildirirler. Çapı belli olan bir demir çubuğun kopmadan kaç kilogramlık bir ağırlık taşıyabileceği ya da betonun ne kadar basma kuvvetini karşılayabileceği bu katsayılar yardımıyla önceden hesaplanabilir.
DAYANIKLILIK
Dayanıklılık, fiziksel anlamda en basit haliyle cisme ait sabit ile cismin kesit alanının hacmine oranınına denir. Dayanıklılık cismin ebatlarıyla ters orantılıdır. Yani cismin ebatları arttıkça dayanıklılık azalır. Aynı hacimlerde cisimler düşünüldüğünde en az dayanıklılığı küre gösterir. Karıncanın kendinden çok daha ağır cisimleri kaldırabilmesi, küp şekerin zor kırılması, bilyelerin kolay kolay kırılmaması dayanıklılık ilkesinden ileri gelir.
Galileo'nun dayanıklılıkla ilgili çalışmaları
Galileo mekanik üzerine yazdığı kitabında çeşitli cisimlerin dayanıklılığını da inceledi ve bu bilim dalını kurdu. Bir cismin dayanıklılığının her yönde artmasının, genel dayanıklılığını azaltacağını gösterdi. Ulaştığı bu sonuç bugün küpkök yasası olarak bilinmektedir. Bir cismin doğrusal uzayan boyutlarına karşılık hacmin onların küpü kadar büyür, fakat dayanıklılık artışı ancak kareleri kadardır. Cüsseli hayvanların, küçük vücutların ayaklarına oranla daha büyük ayaklı olmaları bu yasanın gereğidir. Örneğin, bir geyiğin vücudu filin kadar olsa, fakat ayakları da aynı oranda büyüse, hayvan ayakta duramayıp yere yıkılacaktır. Ayakları daha büyük bir oranda olmalıdır.
Maddenin katı hali belirli bir şekle ve hacme sahiptir. Atom ve moleküller arasında bir düzenlilik vardır.Atomlar titreşim hareketi yaparlar. Maddenin en düzenli halidir.
Genel olarak katı halde bulunan cisimler dış etkilere karşı dayanıklıdırlar. Biçimlerini değiştirmek ya da parçalamak için, bunlara dışarıdan belli bir kuvvet uygulamak gerekir. Cismin bu dış kuvvete karşı gösterdiği direnç onun sağlamlığını belirtir. Her cisim için ayrı olan ve bu sağlamlığı veren katsayılar vardır. Bu katsayılar cismin, çekmeye, basmaya, eğmeye, vurmaya karşı dayanma derecelerini bildirirler. Çapı belli olan bir demir çubuğun kopmadan kaç kilogramlık bir ağırlık taşıyabileceği ya da betonun ne kadar basma kuvvetini karşılayabileceği bu katsayılar yardımıyla önceden hesaplanabilir.
DAYANIKLILIK
Dayanıklılık, fiziksel anlamda en basit haliyle cisme ait sabit ile cismin kesit alanının hacmine oranınına denir. Dayanıklılık cismin ebatlarıyla ters orantılıdır. Yani cismin ebatları arttıkça dayanıklılık azalır. Aynı hacimlerde cisimler düşünüldüğünde en az dayanıklılığı küre gösterir. Karıncanın kendinden çok daha ağır cisimleri kaldırabilmesi, küp şekerin zor kırılması, bilyelerin kolay kolay kırılmaması dayanıklılık ilkesinden ileri gelir.
Galileo'nun dayanıklılıkla ilgili çalışmaları
Galileo mekanik üzerine yazdığı kitabında çeşitli cisimlerin dayanıklılığını da inceledi ve bu bilim dalını kurdu. Bir cismin dayanıklılığının her yönde artmasının, genel dayanıklılığını azaltacağını gösterdi. Ulaştığı bu sonuç bugün küpkök yasası olarak bilinmektedir. Bir cismin doğrusal uzayan boyutlarına karşılık hacmin onların küpü kadar büyür, fakat dayanıklılık artışı ancak kareleri kadardır. Cüsseli hayvanların, küçük vücutların ayaklarına oranla daha büyük ayaklı olmaları bu yasanın gereğidir. Örneğin, bir geyiğin vücudu filin kadar olsa, fakat ayakları da aynı oranda büyüse, hayvan ayakta duramayıp yere yıkılacaktır. Ayakları daha büyük bir oranda olmalıdır.