Louis Ferdinand Celine - Gecenin Sonuna Yolculuk DrKitap Özetleri. Louis-Ferdinal Destouches ya da Celine, Gecenin Sonuna Yolculuk'u 1932'de yazdıKitap Özetleri. IKitap Özetleri. Dünya Savaşı'nın ardından, ikincisine çeyrak kalaKitap Özetleri. Kan kokuyorKitap Özetleri. Kan, yoksunluk, hastalık, ölüm, sıcak, tuvalet, yara, et, yine de kahkaha Biz aşağıdayız, sintinede, anamız ağlıyor, leş gibiyiz, ter damlıyor, işte bu kadar! Yukarıdaki güvertede ise efendiler, gölgede, pembe yanaklı, parfüm kokularını havaya salmış güzel kadınları kucaklarına oturtmuş, keyif çatıyorlarKitap Özetleri. Derken bizi güverteye çağırıyorlarKitap Özetleri. Sonra silindir şapkalarını kafalarına geçirip başlıyorlar bize sıkı bir zılgıt çekmeye: "Leş sürüsü, savaş çıktı!" diye böğürüyorlarKitap Özetleri. 2 No'lu Vatandaki pisliklerin gemisine saldıracağız, kafalarını uçuracağız! Haydi! Haydi! Ne lazımsa gemide var! Hep bir ağızdan! Önce hep beraber "Yaşasın 1 No'lu Vatan!" diye avazınız çıktığı kadar bağırın bakalım, yer gök inlesin! Sesiniz ta uzaklardan duyulsun! En sıkı bağırana hem madalya hem de Yüce İsa'nın vaftiz şekerinden vereceğiz! Ulan ne duruyorsunuz! Ayrıca, denizde gebermek istemeyenler isterlerse gidip karada geberebilirler, orada bu işler buradakinden çok daha çabuk halledilebiliyor! Gecenin Sonuna Yolculuk, ürkütücü gücünden ve şaşırtma yeteneğinden hiçbir şey kaybetmeyen, çığır açan bir başyapıt. Kısmen otobiyografik olan birinci şahıs anlatım, genç anlatıcı Bardamu'nun, 1. Dünya Savaşı'nın başlangıcında, yirmi yaşındayken, ordudaki gönüllü askerliğinden 1930'ların başında işinin ehli bir doktor olmasına kadar geçen sürede yaşadığı deneyimlerini izler. Bu dönemde, bir sinir krizi geçirip Orta Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri'ne gider, sonra tıbbi çalışmalarını tamamlamak üzere Fransa'ya geri döner. Roman girişken, canlı, zorlu bir anlatım, derin bir nüktedanlık ve sert bir alaycılıkla karakter kazanır. Baştan sona lirik ve etkileyici olmasına karşın, argoyla, küfürle ve konuşma diliyle doludur. Bardamu, insanlığa uzlaşmaz bir kasvetli bakış açısıyla bakmaktadır. "İnsanlık birbirinden çok farklı iki ırktan oluşur, zenginler ve fakirler," diye iddiasını ortaya koyar ve daha çok ikinci kesimle ilgilenmesine rağmen, her ikisine de az da olsa yukarıdan bakar. Emin olabileceğimiz tek şey, acı, yaşlılık ve ölümdür. Yine de Céline, bu kadar umutsuz bir görüntüden, kesintisiz eğlendiren inanılmaz bir mizah çıkarır. Céline'in orijinal, anarşik ve yıkıcı romanının etkisine paha biçilemez; William Burroughs kitabın tanınmış hayranlarından biridir. Céline'in alt tabakadan insanların yaşamlarına yönelik dokunaklı bakış açısında Beckett'in kötümser anti-kahramanlarının habercilerini görebiliriz. Bu kitap, roman türünün gelişimini anlamamız açısından hayati önem taşır.