Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

Livata nedir? Günahı nedir?

DeStina

Her Nasip Vaktine Esirdir
MFC Üyesi
Konum
İzmir
  • Üyelik Tarihi
    9 Haz 2015
  • Mesajlar
    12,474
  • MFC Puanı
    1,810
Livata nedir? Günahı nedir?

Sual: Livata nedir? Günahı nedir?
CEVAP
Erkeğin erkeğe veya kadına arkadan yaklaşmasına livata denir. Eşi ile de livata yapmak büyük günahtır.

Allahü teâlâ livatanın habis [çirkin] iş olduğunu bildiriyor. (Enbiya 74)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Livata yapan melundur.) [İ.Ahmed]

(Hanımı ile livata eden melundur.) [Şir’a]

(Bir erkek veya kadının dübüründen ilişkiye girene Allah rahmet etmez.) [Tirmizi]

(Kendi rızası ile üç defa livata yaptıran alışır, her zaman bu işi ister.) [R.Nasıhin]

Erkeğin erkek için ve kadının kadın için avret yeri, diz ile göbek arasıdır. Bir kadın, başka bir kadının, göbek ile diz arasına bakamaz. Zaruretsiz bakarsa, haram işlemiş olur. Kadının yabancı erkek için avret yeri, el ve yüzünden başka, bütün bedenidir. Başkasının avret yerine, lüzum yokken, şehvetsiz de bakmak haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Erkek erkeğin, kadın kadının avret yerine bakamaz, haramdır.) [Abdurrezzak]

(Erkeğin kadına, kadının da erkeğe [şehvetle] bakması haramdır.) [Taberani]

Sual: Büyük günahların sayısı belli midir? Bir günaha müptela olan ne yapmalı?
CEVAP
Dinimizde büyük günah sayısı pek çoktur. Bunlardan yetmiş kadarı İslam Ahlakı kitabında bildirilmiştir. Bazıları şöyle:

Katillik, zina, livata, alkollü içki, hırsızlık, gasp, yalancı şahitlik, faiz, ana-babaya isyan, namazı kazaya bırakmak, kibir, gıybet, sihir yani büyücülük, yetim malı yemek, namuslu kadına iftira etmek, küçük günaha devam etmek.

Günaha bağımlılık
Günah işleyen kâfir olmaz. Fakat her günah insanı küfre sürükler. Bir günaha müptela olanın, yeni tabirle bağımlılık kazanan kimsenin, o günahı bırakması çok zor olur. Artık o kimse o günahı, günah gibi görmez. Günah işlediği için suçu ona buna yüklemeye çalışır. İşlediği günahlara kılıf arar. Günaha alışmak, o günahı günah olmaktan çıkarmaz.

İçkiye müptela olan kimsenin, tedavi neticesinde, içkiden zor kurtulduğu bir gerçektir. Uyuşturucu kullananların durumu da böyledir. Bunlardan birine yakalanan kimse, kolay kolay kurtulamaz. Az bir şeyden zarar olmaz diyerek başlanıyor, büyük felaketlere maruz kalınıyor. Kötü alışkanlıklara elini veren kolunu alamıyor. Kumara, zina ve livataya alışmak da böyle tehlikelidir. Sigaraya, hatta çaya bile alışan kolay kolay bırakamıyor.

Herkese günah işleten ruhu değil, nefsidir. Her insanın nefs-i emmaresi kâfirdir. Kâfir olan nefsimiz, hep günah işlemek ister. Nefsine hakim olan, günahtan kendini alıkoyar. Kendi rızası ile üç defa livata yaptıranın, alışıp bu işi isteyeceği hadis-i şerif ile bildirilmiştir. Bu işe alışan kimse, (Ben erkeğim ama ruhum kadın) derse, nefsine, şeytana uymuş olur. Hangi sebeple olursa olsun, bu işi yapan ve yaptıran lanetlenmiştir. Derhal tevbe etmelidir! Cenab-ı Hak, tevbe edenlerin tevbesini kabul eder.

Kötü alışkanlıklara, günahlara müptela olma işlerine daha çok çevrenin etkisi büyüktür. Çevreyi değiştirmeli, iyi insanlarla beraber olmalı, her haramdan kaçmaya çalışmalı ve bilhassa namazı asla aksatmamalıdır.

Sual: Aids hakkında hadis olduğu söyleniyor. Doğru mudur?
CEVAP
Bilindiği gibi, Frengi ve Aids gibi bulaşıcı hastalıklar, Avrupa’dan, [Frenkten] gelmiştir. Bir zamanlar Avrupa’dan gelen şeylere frenk malı denirdi. Frenk üzümü, frenk gömleği gibi. Fuhuşla yayılan hastalığa da, onlardan geldiği için frengi denmiştir. Aids hakkında açıkça hadis-i şerif yoktur. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kötü kadınlar, çoğalıp, zina bir toplum içinde yayılırsa, halk, daha önce görülmemiş bulaşıcı hastalıklara maruz kalır. Alışverişte hile yapılırsa, geçim darlığı başlar. Zekat verilmezse yağmur yağmaz. Hayvanlar olmasaydı, rahmet yüzü görülmezdi. Dine olan bağlılık zayıflayınca, düşmanların saldırısına maruz kalınır. Dine uymayan idareciler zuhur edince, anarşi çıkar, millet birbiriyle boğuşur.) [Beyheki]

Livata yapanlarda Aids ismindeki bulaşıcı hastalığın virüsünün, domuzlarda bulunduğu tespit edilmiştir.

Sual: Livatadan ve lezbiyenlikten kurtulmanın ilacı nedir?
CEVAP
Beş vakit namazı doğru kılmak ve hemen evlenmek.

Eşcinsel düşünce
Sual: Eşcinsel bir erkeğim. Bu işi fiilen yapmıyorum, ama düşünce olarak kafamdan hiç çıkmıyor. Hep bir erkekle beraber olmak istiyorum. Bu da beni çok rahatsız ediyor. Doktorlara sordum, bu hastalığın ilacı yok dediler. İntihar mı edeyim, yoksa, eşcinsel düşünceler içinde mi yaşamalıyım?
CEVAP
Tedavisi olmayan dert, hastalık yoktur. Bilinmiyordur o ayrı bir şey. Her hastalığın çaresi olduğunu, kâinatı yoktan var eden Allahü teâlâ tarafından âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimiz haber veriyor. Buyuruyor ki:
(Allahü teâlâ, devasını, çaresini vermediği hastalık, dert yaratmadı. Bilen bildi, bilmeyen bilmedi, yalnız ölüme çare yoktur.) [Taberani]

(Her derdin devası vardır. İlacı kullanıldığında Allahü teâlâ şifasını verir.) [Buhari, Müslim]

(Ey Allah’ın kulları, tedavi olun. Allahü teâlâ, ilacını, devasını vermediği hiçbir hastalık yaratmadı. İhtiyarlık bundan müstesnadır.) [Ebu Ya’la, İbni Hibban]

İçki, zina, hırsızlık, eşcinsellik gibi her türlü günahın tek ilacı vardır. Bu ilaç Kur'an-ı kerimde açıkça bildiriliyor. Bu ilacı kullanan her Müslüman, alışkanlık haline gelen, bağımlısı olduğu büyük günahlardan mutlaka kurtulur. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Namaz, münker ve fahşadan [edepsizlikten, akla ve dine uymayan esrar, içki, zina, livata, eşcinsellik gibi her türlü kötülükten, her türlü günahtan] alıkoyar.) [Ankebut 45]

Bir genç, namaz kılar ve her türlü kötülüğü de yapardı. Bu gencin durumu Resulullah efendimize bildirilince, (Bir gün namaz, onu diğer günahları işlemekten alıkoyar) buyurdu. Aradan çok zaman geçmedi. O genç günahlarına tevbe etti, iyi hâl sahibi oldu. Bu bakımdan mutlaka namaz kılmalıdır. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Her hastalığın, her derdin şifası vardır, kalbin şifası ise, zikirdir, Allahü teâlâyı anmaktır.) [Deylemi]

Zikrin yani Allahü teâlâyı anmanın başında namaz gelir. Bir âyet-i kerime meali:
(Namaz, her türlü kötülükten, alıkoyar. Çünkü zikrullah [Namaz kılmak] elbette en büyüktür. [En büyük ibadettir]) [Ankebut 45] (Zikrullah, namazdır. Namaz diğer ibadetlerden daha büyüktür.) (Beydavi)

(Onlar ayakta, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı zikrederler.) [Al-i İmran 191] (Namazı, gücü yeten ayakta kılar, ayakta kılmaktan aciz olan oturarak kılar, bundan da aciz olan, yatarak ima ile kılar demektir.) (Bahr-ür-raık)

Eğer namaz, kötülükten alıkoymuyorsa, namaz doğru kılınmıyor demektir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Bir kişinin namazı, onu kötülüklerden alıkoyamıyorsa, [namazın şartlarına riayet etmeyip doğru kılmadığı için] Allah’tan uzaklığı artar.) [Taberani]

O halde yapılacak iş, namazı doğru kılmaya çalışmaktır. Namazı doğru kılabilmek için önce itikadın düzgün olması şarttır. Daha sonra diğer şartlar gelir. Bu şartlara riayet eden, mutlaka her türlü kötülüğü bırakır.

Cinsel sapıklıklar
Sual: Ateistler, (Müslüman ülkelerde cinsel ilişkiler [zina] günah sayılarak, cinsel duygular baskı altında tutulduğu için homoseksüellik gibi sapıklıklar ortaya çıkıyor) diyorlar. Gayri meşru ilişkiler günah olmasaydı acaba bu kadar yaygınlaşma olmaz mıydı?
CEVAP
Tam tersine daha da çok olurdu. Allah’tan korkmayanlar bile, toplumdan çekindiği için gayri meşru ilişkilerden ister istemez uzak kalıyorlar. Batı ülkelerinde tam bir cinsel özgürlük vardır. Hiçbir baskı da yoktur. Hatta bazılarında eşcinsel evliliklere dahi kanunla izin veriliyor. Buna rağmen Avrupa, özellikle İngiltere cinsi sapıklarla doludur. Ateistlerin maksadı cinsel sapıklıklardan rahatsız olmak değil, İslamiyet’e olan düşmanlıklarından dolayı böyle iddialar ortaya atıyorlar.

 
Üst Alt