Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Kurtlar Vadisindeki "İhtiyarlar Heyeti" Gerçekten Var Mıydı?

TRWE_2012

لِيَغْفِرَ لَكَ اللّٰهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِك
Moderatör
Konum
BERTUNA
  • Üyelik Tarihi
    2 Haz 2020
  • Mesajlar
    5,339
  • MFC Puanı
    16,260
İhtiyarlar kavramını, ilk kez Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde duymuştuk. Filmde İhtiyarların 2000 yıllık bir teşkilat oldukları anlatılıyordu. Bu teşkilatın devletin gerçek sahibi olduğu ve asırlardır Türk Milleti’nin refah ve güvenliğini sağlamayı hedeflediği işleniyordu.

Acaba gerçekten böyle bir teşkilatımız var mı? Gerçekten 2000 yıldır Türk Milleti’ni düşünen devletlerini yöneten çok gizli bir yapımız var mı? Eğer böyle bir yapı varsa nasıl oldu da bugüne kadar kendilerini gizlediler? Yoksa kendilerini ifşa edecekler de bir dizi film ile şimdiden toplumu bu gerçeğe mi hazırlıyorlar? Soruları bu minvalde arttırabiliriz. Biz bunların basit bir film kurgusu olduğunu düşünsek de, bazı gerçekler üzerinde kafa yormayı gerektiren türden. 4000 yıldır nasıl oldu da bu kadar badire atlatıp ayakta kalabildiğimize ilişkin ip uçları bir yandan takdire şayan gözükse de, bir yandan bir o kadar da ilginçtir.

Kim ne derse desin şu gerçektir ki, tarih Türkleri her daim zaferler ile yad edecektir. Türklerin genelde sayıca düşmandan az olmalarına rağmen nasıl olup da hemen hemen girdikleri tüm savaşları kazanmış olmaları ve Orta Asya’dan Anadolu’ya yerleşim süreci içerisinde harikulade bir organizasyon örneği göstermeleri, aklın sınırlarını zorlar niteliktedir.

Türk Milletini tarihteki diğer milletlerden ayıran en önemli unsur çok yurt değiştirmek zorunda kaldıkları halde birlik ve beraberliklerinden kopmamış, her daim kendi kurudukları devlet düzeni ve disiplini altında yaşamaları olmuştur. Binlerce Türk, binlerce km yol aldıkları halde dağılmadan ve esir düşmeden yol alabilmişler ve ayak bastıkları yerde devlet olabilmişlerdir. Bu durum ancak deli bir cesaretin değil, büyük bir keşfin, planın ve aklın mahsulü olabilir.

201 yılında Çin Ordusu ve Türk Ordusu arasında geçen Tatung-Fu Savaşı, Türk zekasının kendisinden sayıca çok çok üstün güçlere karşı verdiği muharebelerden biridir. 48 000 askeri bulunan Metehan 240 000’lik dev Çin ordusuna karşı göstermiş olduğu başarı, dünya harp tarihine altın harflerle yazılmış ender savaşlardan biridir. Tatung-Fu Savaşı Türk Ordusunun galibiyetiyle sonuçlanmıştır.

Çin İmparatorluğunun tamamen Türk Milleti’ni esir ettiği yıllarda (630) meşhur Kürşat ve beraberindeki 39 arkadaşının kahramanca Çin İmparatorluk Sarayına karşı giriştikleri saldırı Türk Milletini tarih sahnesinde tekrar yerini aldırtmıştı. Adeta okyanusun ortasında neredeyse tamamı denize gömülen gemi Allah’ın inayeti ve lütfettiği bazı kulları eliyle tekrar battığı yerden yükselmiş ve tüm dünyaya ışığını yaymaya devam etmiştir.

Tarihimizi incelediğimizde gerçekten 4000 yıllık sürecin hiç kesintiye uğramadan bir devlet şemsiyesi altında milletimizin şerefiyle varlığını devam ettirdiği görülür. Bu 4000 yılın son 2000 yılı ise tarihçilerinin daha fazla üzerinde söz söyleyebildikleri yıllardır. Şuan Türkiye Cumhuriyeti devletimiz 100. Kuruluş yılını kutlanmasının arifesindeyiz, ordumuz 2459. yılını kutlayacak.....

Halen sırlarla örülü tarihimizde aydınlatılamamış pek çok noktalar var.

Takvimler 960 yılını gösterdiğinde Dünya Tarihi yeni bir kırılımın eşiğine gelmişti. Bu tarihte, Selçuk Bey Seyhun Irmağı kenarında yeralan Cend adındaki Oğuzların yaşadığı şehre geldi. Bu şekilde Müslümanlarla komşu olan Selçuk Bey İslam dinini tanıdı ve kendisine bağlı tüm Türk boylarıyla birlikte Müslüman oldu. Selçuk Bey, ilk Müslüman olan atalarımızdan biridir. Selçuk Bey sayesinde de binlerce Türk Müslüman olmuş ve Selçuklu Devleti ile Türkler Türk İslam devletlerinin de temelini atmış oluyorlardı. Bundan sonra kılıçlar Ümmeti Muhammed uğruna, İlahi Kelimetullah için sallanılacaktı.

Oğuz anlamına da değinmek istiyorum. Oğuz sözcüğü çoğul bir sözcüktür. Ok kökünden gelir. Eski Türkçe’de “z” sesi tekil ifadeleri çoğullaştırmak için kullanılırdı. “Okz” ifadesi bugünün Türkçe ile oklar anlamını taşımaktadır. Zamanla oluşan dil kaymaları ile bu sözcük şuan dilimizde “Oğuz” sesi ile ifade edilmektedir. Ok Eski Türklerde boy anlamını ifade eder. Okz ise boylar ifadesini içerir. Hakan, boy reisi seçtiği lidere (*Kut Sahibi) bir ok hediye eder. Bu ok o kişinin boyu yönetmeye salahiyetli kişi olduğu anlamına gelir.

Ok sahipleri en son Hazar Denizi’nin güneyinde Oğuz Yabgu Devleti’ni kurmuşlar ve bu devletin 1000 yılında varlığına son verilerek, bundan sonra kurulan devletler Türk İslam Devleti olarak vücuda gelmiştir. Lakin sır yayda gizlidir.

Tuğrul ve Çağrı Bey’lerin neden yurt için Anadolu’yu seçtikleri konusu, Nizamülmülk’ün Anadolu medeniyetine ilişkin kurguladığı siyaset ve daha sonradan uğradığı suikast. Hassan Sabbah gerçekte kimdi ve niçin Anadolu’da böylesine korkunç bir yapılanmaya girmişti? Yoksa Tuğrul ve Çağrı Bey’lerin Anadolu üzerindeki planları önceden birilerine ifşa mı olmuştu ki bu tip yapılanmalar Türkler üzerinde ağır baskılar ortaya çıkarmıştı? Mukabilinden sorulara verilecek cevaplarla aydınlatılabilir.

Türklerin İslam’ı seçmesi, Kürşat’ın hamlesinin ardından, Türkler için ikinci yeniden doğuşun kapılarını araladı. İslamiyet ardından Arap halklarıyla gerçekleştirilen entegrasyon halen etkisini devam ettiren büyük bir güce dönüştü. Öyle ki zamanla Avrupa’da Türk kavramı ile Müslüman kavramları eş anlamlı bir hüviyet kazandı. İslam dinine girenlere Türk deniliyordu. Allah’ın ipine sımsıkı sarılan Türkler için bu son derece onurlu bir paye idi.

Osmanlı Devleti’nin kabuk değiştirerek, Türkiye Cumhuriyeti’ne dönüşmesiyle yeni dünyanın şartlarına uygun yeni bir Türk Devleti ortaya çıkmış oldu. Bu devletin ortaya çıkışı, yeni stratejilerin mahsulüydü.

Bu konu çok derin ve her derinliğin içinde başka bir derinliği olan çok özel bir konu.

Kaynak : Kül Tigin Börü
 
Son düzenleme:

TRWE_2012

لِيَغْفِرَ لَكَ اللّٰهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِك
Moderatör
Konum
BERTUNA
  • Üyelik Tarihi
    2 Haz 2020
  • Mesajlar
    5,339
  • MFC Puanı
    16,260
Yukarıda geçen "Tatung - Fu Savaşı" aşağıdaki bağlantı da açıklanmış....

 
Üst Alt