halukgta
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 26 Ağu 2011
-
- Mesajlar
- 320
-
- MFC Puanı
- 29
Günümüzde çok konuşulan ve tartışılan bir konuda, mezhepler konusudur. Mezhepleri savunanlar, mezhep âlimlerinin asla ümmeti bölüp parçalamak maksadı ile çalışmalar yapmadığını ve İslam tarihinde mezhep çatışmalarının olmadığını söylemektedirler. İslam ın mezheplere bölünmesini savunanlar, yine her zaman yaptıkları gibi, peygamberimizin üzerinden, deliller bulma çabasına girmişlerdir.
(Ümmetimin âlimleri arasındaki ayrılık rahmettir.” ve “Ümmetimin âlimleri asla yanlış üzerinde ittifak etmezler.” Buyurdular.)
Sizce yukarıdaki sözleri, peygamberimiz söylemiş olabilir mi? Kur’an ı anlayarak ve düşünerek okuyan bir insanın, önce bunu asla kabul etmeyeceğini, peşinen söylemek isterim. Çünkü din şaka götürmez ve asla risk edilecek bir konu değildir. Ayrıca hatasız insan olmaz. İslam ı, kişilerin sözlerine göre değil, yalnız Kur’an a göre yaşamalıyız. Beşeri sözlerin yanlış aktarılma ve yine yanlış bilgilerle karışma riski, her zaman vardır.
Mezhepleri savunan kardeşlerimiz, mezhep imamlarının İslam ı bölmek adına bir çabalarının olmadığını söylüyor. Bakın buna hiç itirazım olmaz. Çünkü gerçekten bunu bilemeyiz. Belki de iyi niyetle başlayan bilgilendirme, yol gösterme çalışmaları, daha sonra bazı kişilerin, konuyu saptırmış olabileceklerini, hatta din düşmanlarının, dine bu yolla nifak sokma çabalarını, göz ardı etmemeliyiz. Çünkü mezheplerde aynı konuda bile, çok farklı inançlar oluşmuştur. Hak ve doğru tektir. Onun kaynağı, ölçüsü ve sınırı da, yalnız Kur’an dır.
İlginçtir, İmamı Azam Ebu Hanife, sağlığında hiçbir mezhebe, ya da fırkaya tabi olmadığı gibi, kendiside sağlığında bir mezhep kurmamıştır. İmamı Azamın ölümünden sonra, yazıları toplanmış ve öğrencileri tarafından, Hanefi mezhebi kurulmuştur.
Bildiğiniz gibi, mezhep kelime anlamı olarak YOL, GÖRÜŞ anlamındadır. Buradan yola çıkarak, ilk zamanlar din konusunda toplumu bilgilendirmek ve topluma doğru yön vermek istemiş olabilirler. Çünkü yüzlerce yıl önce toplumun eğitim seviyesini düşündüğümüzde, kısmen de olsa belki de faydasının olabileceğini söyleyebiliriz. Ama faydadan çok, zararı olduğunu da bugün çok açık görüyoruz.
Gelelim günümüze. Mezhepleri savunan düşünce, İslam toplumunda mezhep çatışmalarının olmadığını söylüyor. Sizce bu düşünce doğru olabilir mi? Elbette mümkün değil. Geçmişi bırakın, gözümüzün önünde camide namaz kılarken, canlı bombalarla aynı kitaba, aynı peygambere iman ettiğimiz halde, din kardeşini öldürenleri nasıl unuturuz. Sırf mezhep farklılıklarından dolayı, birkaç ülke birleşip, diğer farklı mezhepteki bir Müslüman ülkeye top yekûn saldıra biliyorlar. Öldürdükleri Müslüman din kardeşleri, ama bir birlerini düşman görebiliyorlar.
Elbette yalnız günümüzde değil, bu düşmanlık ve bölünmenin peygamberimizin ölümüyle başladığını, hepimiz çok iyi biliyoruz. İSLAM A EN BÜYÜK ZARAR, DİNDE BÖLÜNMEKLE YAPILMIŞTIR. Gelelim bu konuya Kur’an ne diyor, şimdide ona bakalım. Eğer Allah onay vermiyor da, bizler hala dinde bölünmeyi savunuyorsak, dinden sapmış olacağımızı unutmayalım.
Rum 32: DİNLERİNİ PARÇALAYAN VE GRUPLARA AYRILANLARDAN OLMAYINIZ! Her grup, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.( Bayraktar Bayraklı meali)
Sizce bu kadar açık bir ayet dururken, BİZLER HALA DİNDE BÖLÜNMENİN BİZLERE BEREKET, ZENGİNLİK GETİRECEĞİNİ NASIL SÖYLERİZ? Nasıl olurda dinde bölünmeyi savunuruz. Cahiliye devrinde Yahudi ve Hıristiyanlar, ellerindeki kitabı yeterli görmeyip fırkalara, mezheplere ayrılmışlardı. Allah da sizler sakın onlar gibi yapmayın ve bölünmeyin diyor bizlere. Peygamberimizin adını kullanarak, yapılan yanlışa kanıt göstermeye çalışanlar, hesap günü peygamberimizin şahitliğinde, kaçacak delik arayacaklardır, lütfen bunu unutmayalım.
Enam 159: DİNLERİNİ PARÇA PARÇA EDİP GURUPLARA AYRILANLAR VAR YA, SENİN ONLARLA HİÇBİR İLİŞKİN YOKTUR. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir. (Diyanet vakfı meali)
Müminun 53: Ama insanlar, ARALARINDAKİ İNANÇ BAĞINI KESEREK KENDİ ARALARINDA PARÇA PARÇA OLDULAR. Her grup kendilerinde bulunan ile sevinip böbürlenmektedirler.( Bayraktar Bayraklı meali)
Ali İmran 105: Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra PARÇALANIP AYRILIĞA DÜŞENLER GİBİ OLMAYIN. İşte onlar için büyük bir azap vardır. (Diyanet meali)
Allah çok açık hükmünü veriyor ve diyor ki, sakın dinde bölünmeyin. Çünkü Yaradan, yeni bir peygamber ve yeni bir kitap göndermesinin asıl nedenlerini anlatırken, DİNDE BÖLÜNEREK ALLAH IN DİNİNDEN UZAKLAŞMALARI olduğunu Kur’an birçok kez anlatıyor. Tabi anlamak istemeyenler hala, anlamamakta ısrar ediyorlar. Dini Allah ın sınırları içinde yaşamadığımız takdirde, bölünür ve parçalanırız. Bunu yaparsak toplum olarak, acıların en büyüğünü yaşarız. Onun içindir ki tek bir ortak noktamız olmalıdır. Oda bakın ne olmalıymış.
Ali İmran 103: HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE (KUR’AN’A) SIMSIKI SARILIN. PARÇALANIP BÖLÜNMEYİN. (Diyanet meali)
Demek ki parçalanmamak için yalnız ve yalnız Kur’an ın ipine sarılmalıymışız. Birileri çıkıp da siz Kur’an ı anlayamazsınız, ben onu sizler için açıkladım kitabımda diyorsa, lütfen bunlara kanmayalım. Emin olmadığımız her şey, bizler için risk taşır. Dini anlamak ve yaşamak adına güveneceğimiz kaynak Kur’an dır ve bizler tek bir yumruk olmak istiyorsak, asla ayrılığa düşmeden, KUR’AN IN ÇEVRESİNDE, HEP BİRLİKTE TOPLANMALIYIZ ve onu anlamak adına çaba harcamalıyız. Çok dikkat çekici, bir ayet daha hatırlatmak istiyorum sizlere.
Şura 13: “DİNİ DOSDOĞRU TUTUN VE ONDA AYRILIĞA DÜŞMEYİN!” diye Nûh’a emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrâhim’e, Mûsâ’ya ve İsâ’ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey (İslâm dini), Allah’a ortak koşanlara ağır geldi. Allah, ona dilediğini seçer. İçtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır. (Diyanet meali)
Bakın Allah dinde sakın bölünmeyin diye, kimlere daha öncede uyarıda bulunmuş. Nuh peygamberimizden tutun, bugüne kadar gönderdiği tüm kitaplarda uyarının hem aynı olduğunu özellikle Allah söylüyor ve ne diyor tekrar hatırlayalım.
(DİNİ DOSDOĞRU TUTUN VE ONDA AYRILIĞA DÜŞMEYİN.)
Demek ki bizden önceki peygamberlerin toplumu da, aynı yanlışı yapmışlar ve Allah ın uyarılarını dinlemeyerek, ne yazık ki bölünmüşler. Üzücü olanda, Peygamberimizin ümmeti olan bizlerde, aynı yanlışı yaptık ve dinde bölünerek ayrılığa düştük. Toplumun Kur’an ile bağı kesildiği içinde, bu acı gerçekleri göremiyor, hissedemiyoruz. ÇÜNKÜ EDİNDİĞİMİZ VELİLER, ŞEYHLER, EFENDİLER, GİRDİĞİMİZ CEMAATİN YÖNETİCİLERİ, BİZLER İLE KUR’AN ARASINA YÜKSEK BİR DUVAR ÇEKTİLER. Allah ın uyarılarını ne duyan var ne işiten.
Allah bizlerin bölünmesini, sağa ya da sola sapmasını değil, yalnız Kur’an a sarılarak, onun yolundan yürümemizi, orta yolu izleyen bir toplum olmamızı, özellikle emreder. AÇIKÇASI DİNDE MEZHEPLERE, FIRKALARA BÖLÜNEREK İSLAM I YAŞAMAYI, KUR’AN YASAKLAMIŞTIR.
İSLAM DİNİ FERDİ YAŞANIR. ÇÜNKÜ ALLAH BİZLERİ BU DÜNYADA, İMTİHAN ETTİĞİNİ SÖYLÜYOR. Okulda öğretmenimize, biz arkadaşlarımızla beraber derse çalıştık, imtihana beraber girmek istiyoruz diyebilir miyiz? Diyemiyor da, herkes özellikle kendisi çaba harcayarak çalışıyor ve imtihana giriyorsak, lütfen dinimizi öğrenmek ve yaşamak içinde, bizler mutlaka kendimiz önce çaba harcamalıyız. Daha sonra elbette araştırmalı ve sormalıyız. Çünkü hepimiz birbirimize, muhtaç yaratılmışız dır.
Ne yazık ki bugün öyle bir yanlışın ardı sıra gidiyoruz ki, BİR MEZHEBE TABİ OLMAYAN, HATTA BİR ŞEYHİ OLMAYANIN, CENNETE GİREMEYECEĞİ DAHİ SÖYLENMEKTEDİR. Birileri düzeninin devam etmesi için, işini sağlam kazığa bağlamışa benziyor, ama yalnız bu dünyada tabi. Huzuru mahşerde neler olacak, hep birlikte göreceğiz.
Dinde mezheplere, fırkalara ayrılma konusunda Rabbimiz, Kur’an da çok sert uyarıyor, hepimiz ayetlerden bunu apaçık anlıyoruz. Lütfen bu uyarıları artık görmezden gelmeyelim. Bizden önceki toplumların yanlışına düştüğümüz gerçeğinin farkına vararak, birbirimizi uyaralım. Daha sonrada Kur’an ın çevresinde buluşalım. Sizlere son bir ayet daha hatırlatmak istiyorum. Bakın Allah bizleri nasıl uyarıyor ve ne diyor.
Enam 153: İŞTE BU, BENİM DOSDOĞRU YOLUM. ARTIK ONA UYUN. BAŞKA YOLLARA UYMAYIN. YOKSA O YOLLAR SİZİ PARÇA PARÇA EDİP, O’NUN YOLUNDAN AYIRIR. İşte size bunları Allah, sakınasınız diye emretti. (Diyanet meali)
Yüce Rabbim sana şükürler olsun. Bizleri o kadar açık uyarıyorsun ki, gözlerinde perde olmayan, her şeyi apaçık anlayacaktır. Allah benim sizlere gönderdiğim rehbere uyarsanız, benim yolumdan gidersiniz diyor. Yok, kendinize başka yollar, yani mezhepler fırkalar arayarak, farklı arayışlarda olursanız, inancınızda parça parça olursunuz, bu yetmez Allah ın yolundan saparsınız açıklamasını yapıyor.
Bakın dünyada, İslam toplumlarından başka bir biriyle savaşan, kan döken neredeyse toplum kalmadı. Bu acı gerçeklerden ders almanın zamanı geldi ve geçiyor. Bu konuda söylenecek sözün sonu olsa gerek yazdığım bu ayet. Bu ayetten ders alarak, dinde bölünmeden Kur’an ın çevresinde toplanan toplumlara ne mutlu.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
(Ümmetimin âlimleri arasındaki ayrılık rahmettir.” ve “Ümmetimin âlimleri asla yanlış üzerinde ittifak etmezler.” Buyurdular.)
Sizce yukarıdaki sözleri, peygamberimiz söylemiş olabilir mi? Kur’an ı anlayarak ve düşünerek okuyan bir insanın, önce bunu asla kabul etmeyeceğini, peşinen söylemek isterim. Çünkü din şaka götürmez ve asla risk edilecek bir konu değildir. Ayrıca hatasız insan olmaz. İslam ı, kişilerin sözlerine göre değil, yalnız Kur’an a göre yaşamalıyız. Beşeri sözlerin yanlış aktarılma ve yine yanlış bilgilerle karışma riski, her zaman vardır.
Mezhepleri savunan kardeşlerimiz, mezhep imamlarının İslam ı bölmek adına bir çabalarının olmadığını söylüyor. Bakın buna hiç itirazım olmaz. Çünkü gerçekten bunu bilemeyiz. Belki de iyi niyetle başlayan bilgilendirme, yol gösterme çalışmaları, daha sonra bazı kişilerin, konuyu saptırmış olabileceklerini, hatta din düşmanlarının, dine bu yolla nifak sokma çabalarını, göz ardı etmemeliyiz. Çünkü mezheplerde aynı konuda bile, çok farklı inançlar oluşmuştur. Hak ve doğru tektir. Onun kaynağı, ölçüsü ve sınırı da, yalnız Kur’an dır.
İlginçtir, İmamı Azam Ebu Hanife, sağlığında hiçbir mezhebe, ya da fırkaya tabi olmadığı gibi, kendiside sağlığında bir mezhep kurmamıştır. İmamı Azamın ölümünden sonra, yazıları toplanmış ve öğrencileri tarafından, Hanefi mezhebi kurulmuştur.
Bildiğiniz gibi, mezhep kelime anlamı olarak YOL, GÖRÜŞ anlamındadır. Buradan yola çıkarak, ilk zamanlar din konusunda toplumu bilgilendirmek ve topluma doğru yön vermek istemiş olabilirler. Çünkü yüzlerce yıl önce toplumun eğitim seviyesini düşündüğümüzde, kısmen de olsa belki de faydasının olabileceğini söyleyebiliriz. Ama faydadan çok, zararı olduğunu da bugün çok açık görüyoruz.
Gelelim günümüze. Mezhepleri savunan düşünce, İslam toplumunda mezhep çatışmalarının olmadığını söylüyor. Sizce bu düşünce doğru olabilir mi? Elbette mümkün değil. Geçmişi bırakın, gözümüzün önünde camide namaz kılarken, canlı bombalarla aynı kitaba, aynı peygambere iman ettiğimiz halde, din kardeşini öldürenleri nasıl unuturuz. Sırf mezhep farklılıklarından dolayı, birkaç ülke birleşip, diğer farklı mezhepteki bir Müslüman ülkeye top yekûn saldıra biliyorlar. Öldürdükleri Müslüman din kardeşleri, ama bir birlerini düşman görebiliyorlar.
Elbette yalnız günümüzde değil, bu düşmanlık ve bölünmenin peygamberimizin ölümüyle başladığını, hepimiz çok iyi biliyoruz. İSLAM A EN BÜYÜK ZARAR, DİNDE BÖLÜNMEKLE YAPILMIŞTIR. Gelelim bu konuya Kur’an ne diyor, şimdide ona bakalım. Eğer Allah onay vermiyor da, bizler hala dinde bölünmeyi savunuyorsak, dinden sapmış olacağımızı unutmayalım.
Rum 32: DİNLERİNİ PARÇALAYAN VE GRUPLARA AYRILANLARDAN OLMAYINIZ! Her grup, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.( Bayraktar Bayraklı meali)
Sizce bu kadar açık bir ayet dururken, BİZLER HALA DİNDE BÖLÜNMENİN BİZLERE BEREKET, ZENGİNLİK GETİRECEĞİNİ NASIL SÖYLERİZ? Nasıl olurda dinde bölünmeyi savunuruz. Cahiliye devrinde Yahudi ve Hıristiyanlar, ellerindeki kitabı yeterli görmeyip fırkalara, mezheplere ayrılmışlardı. Allah da sizler sakın onlar gibi yapmayın ve bölünmeyin diyor bizlere. Peygamberimizin adını kullanarak, yapılan yanlışa kanıt göstermeye çalışanlar, hesap günü peygamberimizin şahitliğinde, kaçacak delik arayacaklardır, lütfen bunu unutmayalım.
Enam 159: DİNLERİNİ PARÇA PARÇA EDİP GURUPLARA AYRILANLAR VAR YA, SENİN ONLARLA HİÇBİR İLİŞKİN YOKTUR. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir. (Diyanet vakfı meali)
Müminun 53: Ama insanlar, ARALARINDAKİ İNANÇ BAĞINI KESEREK KENDİ ARALARINDA PARÇA PARÇA OLDULAR. Her grup kendilerinde bulunan ile sevinip böbürlenmektedirler.( Bayraktar Bayraklı meali)
Ali İmran 105: Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra PARÇALANIP AYRILIĞA DÜŞENLER GİBİ OLMAYIN. İşte onlar için büyük bir azap vardır. (Diyanet meali)
Allah çok açık hükmünü veriyor ve diyor ki, sakın dinde bölünmeyin. Çünkü Yaradan, yeni bir peygamber ve yeni bir kitap göndermesinin asıl nedenlerini anlatırken, DİNDE BÖLÜNEREK ALLAH IN DİNİNDEN UZAKLAŞMALARI olduğunu Kur’an birçok kez anlatıyor. Tabi anlamak istemeyenler hala, anlamamakta ısrar ediyorlar. Dini Allah ın sınırları içinde yaşamadığımız takdirde, bölünür ve parçalanırız. Bunu yaparsak toplum olarak, acıların en büyüğünü yaşarız. Onun içindir ki tek bir ortak noktamız olmalıdır. Oda bakın ne olmalıymış.
Ali İmran 103: HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE (KUR’AN’A) SIMSIKI SARILIN. PARÇALANIP BÖLÜNMEYİN. (Diyanet meali)
Demek ki parçalanmamak için yalnız ve yalnız Kur’an ın ipine sarılmalıymışız. Birileri çıkıp da siz Kur’an ı anlayamazsınız, ben onu sizler için açıkladım kitabımda diyorsa, lütfen bunlara kanmayalım. Emin olmadığımız her şey, bizler için risk taşır. Dini anlamak ve yaşamak adına güveneceğimiz kaynak Kur’an dır ve bizler tek bir yumruk olmak istiyorsak, asla ayrılığa düşmeden, KUR’AN IN ÇEVRESİNDE, HEP BİRLİKTE TOPLANMALIYIZ ve onu anlamak adına çaba harcamalıyız. Çok dikkat çekici, bir ayet daha hatırlatmak istiyorum sizlere.
Şura 13: “DİNİ DOSDOĞRU TUTUN VE ONDA AYRILIĞA DÜŞMEYİN!” diye Nûh’a emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrâhim’e, Mûsâ’ya ve İsâ’ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey (İslâm dini), Allah’a ortak koşanlara ağır geldi. Allah, ona dilediğini seçer. İçtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır. (Diyanet meali)
Bakın Allah dinde sakın bölünmeyin diye, kimlere daha öncede uyarıda bulunmuş. Nuh peygamberimizden tutun, bugüne kadar gönderdiği tüm kitaplarda uyarının hem aynı olduğunu özellikle Allah söylüyor ve ne diyor tekrar hatırlayalım.
(DİNİ DOSDOĞRU TUTUN VE ONDA AYRILIĞA DÜŞMEYİN.)
Demek ki bizden önceki peygamberlerin toplumu da, aynı yanlışı yapmışlar ve Allah ın uyarılarını dinlemeyerek, ne yazık ki bölünmüşler. Üzücü olanda, Peygamberimizin ümmeti olan bizlerde, aynı yanlışı yaptık ve dinde bölünerek ayrılığa düştük. Toplumun Kur’an ile bağı kesildiği içinde, bu acı gerçekleri göremiyor, hissedemiyoruz. ÇÜNKÜ EDİNDİĞİMİZ VELİLER, ŞEYHLER, EFENDİLER, GİRDİĞİMİZ CEMAATİN YÖNETİCİLERİ, BİZLER İLE KUR’AN ARASINA YÜKSEK BİR DUVAR ÇEKTİLER. Allah ın uyarılarını ne duyan var ne işiten.
Allah bizlerin bölünmesini, sağa ya da sola sapmasını değil, yalnız Kur’an a sarılarak, onun yolundan yürümemizi, orta yolu izleyen bir toplum olmamızı, özellikle emreder. AÇIKÇASI DİNDE MEZHEPLERE, FIRKALARA BÖLÜNEREK İSLAM I YAŞAMAYI, KUR’AN YASAKLAMIŞTIR.
İSLAM DİNİ FERDİ YAŞANIR. ÇÜNKÜ ALLAH BİZLERİ BU DÜNYADA, İMTİHAN ETTİĞİNİ SÖYLÜYOR. Okulda öğretmenimize, biz arkadaşlarımızla beraber derse çalıştık, imtihana beraber girmek istiyoruz diyebilir miyiz? Diyemiyor da, herkes özellikle kendisi çaba harcayarak çalışıyor ve imtihana giriyorsak, lütfen dinimizi öğrenmek ve yaşamak içinde, bizler mutlaka kendimiz önce çaba harcamalıyız. Daha sonra elbette araştırmalı ve sormalıyız. Çünkü hepimiz birbirimize, muhtaç yaratılmışız dır.
Ne yazık ki bugün öyle bir yanlışın ardı sıra gidiyoruz ki, BİR MEZHEBE TABİ OLMAYAN, HATTA BİR ŞEYHİ OLMAYANIN, CENNETE GİREMEYECEĞİ DAHİ SÖYLENMEKTEDİR. Birileri düzeninin devam etmesi için, işini sağlam kazığa bağlamışa benziyor, ama yalnız bu dünyada tabi. Huzuru mahşerde neler olacak, hep birlikte göreceğiz.
Dinde mezheplere, fırkalara ayrılma konusunda Rabbimiz, Kur’an da çok sert uyarıyor, hepimiz ayetlerden bunu apaçık anlıyoruz. Lütfen bu uyarıları artık görmezden gelmeyelim. Bizden önceki toplumların yanlışına düştüğümüz gerçeğinin farkına vararak, birbirimizi uyaralım. Daha sonrada Kur’an ın çevresinde buluşalım. Sizlere son bir ayet daha hatırlatmak istiyorum. Bakın Allah bizleri nasıl uyarıyor ve ne diyor.
Enam 153: İŞTE BU, BENİM DOSDOĞRU YOLUM. ARTIK ONA UYUN. BAŞKA YOLLARA UYMAYIN. YOKSA O YOLLAR SİZİ PARÇA PARÇA EDİP, O’NUN YOLUNDAN AYIRIR. İşte size bunları Allah, sakınasınız diye emretti. (Diyanet meali)
Yüce Rabbim sana şükürler olsun. Bizleri o kadar açık uyarıyorsun ki, gözlerinde perde olmayan, her şeyi apaçık anlayacaktır. Allah benim sizlere gönderdiğim rehbere uyarsanız, benim yolumdan gidersiniz diyor. Yok, kendinize başka yollar, yani mezhepler fırkalar arayarak, farklı arayışlarda olursanız, inancınızda parça parça olursunuz, bu yetmez Allah ın yolundan saparsınız açıklamasını yapıyor.
Bakın dünyada, İslam toplumlarından başka bir biriyle savaşan, kan döken neredeyse toplum kalmadı. Bu acı gerçeklerden ders almanın zamanı geldi ve geçiyor. Bu konuda söylenecek sözün sonu olsa gerek yazdığım bu ayet. Bu ayetten ders alarak, dinde bölünmeden Kur’an ın çevresinde toplanan toplumlara ne mutlu.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK