- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Birçok anne baba çocuklarının erken yaşta dini eğitim almasını, manevi değerlerle yaşama tutunmasını arzu eder
Ancak bunu isterken de içlerindeki endişelerden biri de uygun olmayan tarzda bir Kuran eğitimi alırsa, çocuklarında Kurana karşı bir tepki oluşacak olması kaygısıdır
Bildiğimiz bir gerçek varsa o da çocukların Kuran öğrenimi sırasında yaşadıkları olumsuzlukları onların belki de bir ömür boyu dini değerlerden uzak kalmasına da neden olmaktadır
O halde bu hassas dengen nasıl kurulmalıdır?
Yaz tatilinin de yaklaştığı şu günlerde acaba çocuklara Kuran-ı Kerim eğitimi nasıl verilmelidir?
Konuya adım adım açıklık getirmeye çalışırsak eğer;
1- Çocuklarda, 2 yas dönemi dile karşı oldukça hassas oldukları bir dönemdir. Çocuk bu dönemde, her bir yeni kelime ile çok ilgilenir ve hemen o kelimeyi kullanmak isterler Çocuklar bu dönemde bitmek bilmeyen bir hevesle ve keyifle kelimelerdeki melodileri çıkarma gayretindedirler.
Bu dönem ikinci dil öğrenimi için çok uygundur. Zira çocuklar eşyanın ismini ilk duyduğu kelime ile hafızasına yazar ve kalıcı belleği oluşturur. Bu dönemde çocuğa eşyanın isimleri ve fiiller iki dilde öğretilirse çocuk zorlanmadan iki dilini birden geliştirir. (Ancak bu iki dil aynı yetişkin tarafından verilmemesi gerekir)
2- Çocuk açısından bakıldığında Kuran öğrenmek ikinci bir dil ve konuşma usulu öğrenmektir. Eğer çocuk kendi anadilini öğrendiği 2 yaş sonrası dönemden itibaren kendisine yeni yeni kelimeler sunulursa çocuklar bu yaş döneminde kendilerine sunulan bu yeni sesleri çok hevesli bir şekilde öğrenmek ve tekrar etmek isterler Bu açıdan bakıldığında Kuran öğrenmeye en uygun yaş dönemi 3 -4 yaş aralığıdır.
3- Çocuklar 3,5 4 yaşlarına geldiklerinde kelime dağarcıyı oldukça yükselmiştir ve artık kelimeleri kullanmaktan keyif almaya baslar. Bu dönemde çocuklar uzun kelimeleri ve cümleleri taklit yolu ile öğrenme surecine girerler. Şiir ezberlemekten, şarkı sözü ezberlemekten büyük keyif alırlar.
İşte bu dönemde çocuklara Kuran-ı Kerimi keyifle ezberlemesine zemin hazırlanabilir. Bu zemin çocuğun keyifle bir şarkı sözü ezberlemesi gibi, doğal yaşam içinde duyduğunu ezberlemesi seklinde olmalıdır. Yoksa bir ders suretinde çocuğu bir yere oturtup ondan ezber beklemek oldukça yanlış bir tutum olur
4- Bu açıdan bakıldığında çocuğun Kuran öğrenme sürecinin ilk adımı çocuğun konuşmaya heves duyduğu bu dönemde sure, dua ve şiir ezberleri şeklinde olması gerekir
5- Yine çocuklar bu yaş döneminde eşyaları ismen tanımaya meraklıdır. Yani bir ELİF harfini çocuğun elinde tutabilecek halde mukavvadan kesip çocuğa vermek, arkadaşının elindeki BE yi istemek, kendi elinde olan CE yi masanın üstüne koymak gibi, harflerin somut halleri üzerinde alıştırmalar yapmak ise Kuran öğreniminin ikinci adımıdır
6- Kuran öğrenmenin üçüncü adımı ise, bir eşya ismi olarak öğrendiği bu Kuran harflerini yan yana getirerek heceler yazmaya çalışmasıdır Örneğin ELİF ile BE DE harflerini yan yana koyarak EBEDE yazması gibi harfleri yan yana getirerek çocuk YAZMA egzersizleri yapmalıdır
Burada dikkat edilecek şey şudur ki; Klasik Kuran öğreniminde çocuk DİREKT olarak okumaya başlatılma gibi bir yanlış yapılmaktadır. Halbuki çocuklar önce yazmaya ve en son olarak okumaya başlamalıdır
7- Çocuklar yan yana getirdiği harflerden heceler oluşturduktan sonra, bu harfleri kum sandığına veya ellerinde bir tebeşir ile tahtaya yazmaya çalışma egzersizleri yapılmalıdır
Yani, EBEDE yazısını çocuktan okuması beklenmeye gerek yokken, bunu yazması istenilir yazma işi ise kalem ve kağıt kullanarak değil (çünkü çocukların ince kas gelişimi henüz tamam değildir) tebeşir veye kum sandığı üzerine oyun oynar gibi yazmalıdır.
8- Kuran öğreniminin son aşaması ise yazılan yazıları ve dinlenilen surelerin oluşturduğu altyapıyı kullanarak, Kuran hecelerini okumaya başlamasıdır
9- Çocuklar bu süreç içinde her an yeni sureler ezberleyerek de hafızlık eğitimin ilk temellerini oluşturmuş olurlar
Süreç böyle olursa çocukların duyarlılık dönemine denk gelen bir eğitim süreci yaşatılmış olur.
Yaz tatilinin de yaklaştığı şu günlerde acaba çocuklara Kuran-ı Kerim eğitimi nasıl verilmelidir?
Konuya adım adım açıklık getirmeye çalışırsak eğer;
1- Çocuklarda, 2 yas dönemi dile karşı oldukça hassas oldukları bir dönemdir. Çocuk bu dönemde, her bir yeni kelime ile çok ilgilenir ve hemen o kelimeyi kullanmak isterler Çocuklar bu dönemde bitmek bilmeyen bir hevesle ve keyifle kelimelerdeki melodileri çıkarma gayretindedirler.
Bu dönem ikinci dil öğrenimi için çok uygundur. Zira çocuklar eşyanın ismini ilk duyduğu kelime ile hafızasına yazar ve kalıcı belleği oluşturur. Bu dönemde çocuğa eşyanın isimleri ve fiiller iki dilde öğretilirse çocuk zorlanmadan iki dilini birden geliştirir. (Ancak bu iki dil aynı yetişkin tarafından verilmemesi gerekir)
2- Çocuk açısından bakıldığında Kuran öğrenmek ikinci bir dil ve konuşma usulu öğrenmektir. Eğer çocuk kendi anadilini öğrendiği 2 yaş sonrası dönemden itibaren kendisine yeni yeni kelimeler sunulursa çocuklar bu yaş döneminde kendilerine sunulan bu yeni sesleri çok hevesli bir şekilde öğrenmek ve tekrar etmek isterler Bu açıdan bakıldığında Kuran öğrenmeye en uygun yaş dönemi 3 -4 yaş aralığıdır.
3- Çocuklar 3,5 4 yaşlarına geldiklerinde kelime dağarcıyı oldukça yükselmiştir ve artık kelimeleri kullanmaktan keyif almaya baslar. Bu dönemde çocuklar uzun kelimeleri ve cümleleri taklit yolu ile öğrenme surecine girerler. Şiir ezberlemekten, şarkı sözü ezberlemekten büyük keyif alırlar.
İşte bu dönemde çocuklara Kuran-ı Kerimi keyifle ezberlemesine zemin hazırlanabilir. Bu zemin çocuğun keyifle bir şarkı sözü ezberlemesi gibi, doğal yaşam içinde duyduğunu ezberlemesi seklinde olmalıdır. Yoksa bir ders suretinde çocuğu bir yere oturtup ondan ezber beklemek oldukça yanlış bir tutum olur
4- Bu açıdan bakıldığında çocuğun Kuran öğrenme sürecinin ilk adımı çocuğun konuşmaya heves duyduğu bu dönemde sure, dua ve şiir ezberleri şeklinde olması gerekir
5- Yine çocuklar bu yaş döneminde eşyaları ismen tanımaya meraklıdır. Yani bir ELİF harfini çocuğun elinde tutabilecek halde mukavvadan kesip çocuğa vermek, arkadaşının elindeki BE yi istemek, kendi elinde olan CE yi masanın üstüne koymak gibi, harflerin somut halleri üzerinde alıştırmalar yapmak ise Kuran öğreniminin ikinci adımıdır
6- Kuran öğrenmenin üçüncü adımı ise, bir eşya ismi olarak öğrendiği bu Kuran harflerini yan yana getirerek heceler yazmaya çalışmasıdır Örneğin ELİF ile BE DE harflerini yan yana koyarak EBEDE yazması gibi harfleri yan yana getirerek çocuk YAZMA egzersizleri yapmalıdır
Burada dikkat edilecek şey şudur ki; Klasik Kuran öğreniminde çocuk DİREKT olarak okumaya başlatılma gibi bir yanlış yapılmaktadır. Halbuki çocuklar önce yazmaya ve en son olarak okumaya başlamalıdır
7- Çocuklar yan yana getirdiği harflerden heceler oluşturduktan sonra, bu harfleri kum sandığına veya ellerinde bir tebeşir ile tahtaya yazmaya çalışma egzersizleri yapılmalıdır
Yani, EBEDE yazısını çocuktan okuması beklenmeye gerek yokken, bunu yazması istenilir yazma işi ise kalem ve kağıt kullanarak değil (çünkü çocukların ince kas gelişimi henüz tamam değildir) tebeşir veye kum sandığı üzerine oyun oynar gibi yazmalıdır.
8- Kuran öğreniminin son aşaması ise yazılan yazıları ve dinlenilen surelerin oluşturduğu altyapıyı kullanarak, Kuran hecelerini okumaya başlamasıdır
9- Çocuklar bu süreç içinde her an yeni sureler ezberleyerek de hafızlık eğitimin ilk temellerini oluşturmuş olurlar
Süreç böyle olursa çocukların duyarlılık dönemine denk gelen bir eğitim süreci yaşatılmış olur.