Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Korku Filmi Nasıl Çekilir İspatlamak İstedik

Peony

Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    9 Şub 2015
  • Mesajlar
    44,845
  • MFC Puanı
    29,224
Korku Filmi Nasıl Çekilir İspatlamak İstedik

orJL2q.jpg

Üç yakın arkadaşın cin temalı bir film çekmek istemesini konu alan İfrit’in diyeti: Cinnia, Türkiye’deki korku filmlerine yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Yönetmenliğini Özgür Özberk ve Şahin Yiğit’in üstlendiği filmin senaristliğini İbrahim Hakkı Öztürk üstleniyor. Gerçek bir olaydan kurgulanarak beyazperdeye aktarılan film, 15 Nisan 2016’da vizyonda olacak.

Gizem Tümbay
- Sizi daha önce bir komedi filminin yönetmen koltuğunda görmüştük. Korku filmine geçiş süreci nasıl oldu?

Özgür Özberk: Senarist arkadaşım hep beni arıyordu bir korku filmi yapalım diye. Çünkü her korku filminden çıktıktan sonra, yine saçma sapan bir film çekmişler, artık biz bir film çekmeliyiz diye söyleniyordu. Ben de hep onlara yazın ve çekelim diyordum. Daha sonra Mührü Vekil’den bahsettiler, yani Hasan Hoca’dan. Hasan Hoca, bizim senaristimiz İbrahim’in yakın arkadaşı. Filmin içeriği de gerçekten tam bir gerçek.

- Siz, filmde hangi karaktere hayat veriyorsunuz?

Ö.Ö.: Murat karakterini canlandırıyorum, hayatı seven bir adam, birazcık da maceraperest. Murat, bir an önce zengin olup, eşine güzel bir hayat sağlamak istiyor. Kısadan nasıl para kazanılır düşüncesi içerisindeyken, ev arkadaşı Yusuf ile beraber korku filmi çekmeye karar veriyor. İşin o kadar kolay olmadığını görünce ve sevdiği kadın Elif’e bir şey olacak korkusuyla geri adım atıyor. Ama geri adım attıklarında da her şeyin çok geç olduğunu anlıyorlar.

Filmin bir konusu var

- Filmin konusundan biraz bahseder misiniz? Yaşanmış bir hikaye, bunu nasıl işlediniz?

Ö.Ö.: Biz çok güzel bir sinema filmi çektik. Bu filmde öncelikle bir konu var. Çünkü Türkiye’deki korku filmlerinin çoğunda konu diye bir şey yok. Üç tane genç, korku filmi çekmek için bir hocaya gidip şunları söylüyorlar; “Hocam biz insanları korku ile efektle değil, gerçeğin kendisi ile korkutmak istiyoruz.” Hocanın söylediği tek şey de şudur; “Öyle mi, peki ya gerçeğin kendisi sizi korkutursa”.

- Mührü Vekili deşmişken, kimdir bu kişi?

Ö.Ö.: Mührü Vekil, evrendeki bir diğer varlıkla iletişime geçebilen, benim yaşlarımda birisi. Aynı zamanda dünyada bu özelliğe sahip dört beş kişiden de birisi. Filmin çıkış noktası üç arkadaşın film çekmek için bir hocaya gitmesi ile başlıyor. Biz de filmi çekmek için Mührü Vekil’e yani Hasan Hoca’ya gittik. Hasan Hoca bizim senaristimizin de yakın arkadaşı. Filmin içeriğinde de Hasan Hoca’nın hayatından izler yer alıyor. Bizde bir şeyler ekledik. Bir kurgu var filmde ancak yüzde sekseni hocanın anlattıklarını ele alıyor.

“Siz ne yaptınız!”

- Filmin çekimleri esnasında ekibin yaşadığı doğaüstü olaylar gerçekleşti mi? Paylaşmak ister misiniz?

Ö.Ö.: Bizim bir mezarlık sahnemiz vardı, Kütahya’nın Eski Gediz ilçesinin Erdoğmuş köyünün mezarlığında gerçekleşen. Yaklaşık kırk kişilik bir ekiple gece 23’de mezarlığa gittik. Doğal olarak korkudan biz içeriye giremedik. Aradan on dakika sonra Hasan Hoca yanımıza geldi ve çocuklar ben bir içeriye gireyim dedi. İçeride duasını etti ve çıktı. Daha sonrasında da bizi bir korumaya aldı. Hepimizi bir kalkana aldı resmen. Sabah saat dört olduğunda da biz mezarlıklardan güle oynaya çıkıyorduk. Çok olay var aslında ama bir tanesini daha anlatayım. Bir sahne için kullandığımız hiç kimsenin yaşamadığı bir ev var ve ilk dört beş gün çekim yaptıktan sonra Mührü Vekil geldi. Sonradan birkaç sahne için tekrar eve gitmemiz gerekti. Hasan Hoca çıktı ve dedi ki; “siz ne yaptınız! Evde alkol içilmiş, köpek sokulmuş ve cinler köpeklerden nefret ederler”. Bizim çekim yaptığımız evde dokuz kişilik bir cin ailesi yaşıyormuş. Çekimler esnasında üç köpek kullanmıştık. Bu olaylardan sonra köpeklerin hepsi öldü. Biz o evde cinleri çok fazla rahatsız etmişiz. Hasan Hoca içeriye girdi ve bütün sorunları halletti.

- Sizin filminizi diğer korku filmlerinden ayıran nedir? İzleyici neden sizin filminizi izlemeli?

Ö.Ö.: Öncelikle Hasan Karacadağ’ın oluşturduğu bir korku teması var. Bizim derdimiz aslında Türk korku filmlerinde neyin yanlış yapıldığını göstermek. Sadece ses değil, filmin konusu da insanı korkutabilir. Bu cinlerle konuşabilen ve onlara hükmeden bir adamın yapabilecekleri ile alakalı bir şey. Bu filmde aslında Türkiye’de gerçek bir korku filmi nasıl çekilir onu ispatlamak istedik.

Gülşah Çamoğlu: Korkularımdan arındım

- Sizin ilk sinema deneyiminiz ve Elif karakterine hayat veriyorsunuz. Kimdir bu Elif biraz bahseder misiniz?

Gediz’in el yapımı bebekleri meşhur, oradaki kadınlar halkevlerinde o bebekleri yapıyorlar ve geçim kaynaklarını o bebekleri satarak sağlıyorlar. Elif de belediyenin halkevlerinde bu bebeklerin eğitmenliğini yapıyor. Annesi ile yaşayan, sakin, kendi halinde, Murat ile evlilik hazırlığında olan sevimli bir kız yani Elif. Bende normalde hep fettan kızları oynuyordum. İlk defa böyle cici bir karaktere hayat veriyorum.

- Siz böyle bir filmi nasıl kabul ettiniz? Tedirgin olduğunuz yerler oldu mu?

Ben bu film sayesinde bu konudaki bütün korkularımı yendim. Şu an sadece Allah’tan ve ani gerçekleşen şeylerden korktuğumu söyleyebilirim. Özgür Özberk bana ‘hadi bir korku filmi daha çekiyoruz’ dese hem koşa koşa giderim hem de herkesi telkin ederim. İlk işe başladığımda çekimlere giderken yanıma Yasin-i Şerif kitabı alıyordum. Ben en başında korkudan senaryoyu dahi okuyamamıştım. Ama şu an çok şükür tüm korkularımdan arındım.

Çekimlerde kendimde değildim

- Sizin çekim esnasında başınıza gelen ilginç bir olay var mı?

Benim bir sahnem vardı, cinin içinden çıkma sahnesi. Sahnenin çekildiği süre boyunca uyudum. O sahneler çekilirken normalde de benim uyumam gerekiyor ancak ben gerçekten uyuyordum. Yemin ederim ben de anlam veremedim ama o sahneleri çektiğimde kendimde değildim.

- Film nerede gerçekleşti, çekimler ne kadar sürdü?

Atmosfer olarak da Eski Gediz çok güzel bir yer. Birçok insan depremde terk etmiş ve Yeni Gediz’e yerleşmişler. Bu yüzden ortam açısından da bizim filme çok uygun bir yerdi. Özgür bizden on beş gün önce gitti ve hazırlık sürecini gerçekleştirdi. Film de Özgür’ün dediği günde bitti. Toplam on beş günde çekimleri tamamlamıştık. Ben ilk sinema deneyimimi Özgür gibi bir yönetmen ve oyuncuyla gerçekleştirdiğim için çok mutluyum.
 
Üst Alt