Karbon bakımından zengin ve daha çok bitkisel kökenli bir ürün olarak görülen kömür, bitkilerin zaman içerisinde sıcaklık ve basınç etkisinde değişim geçirmesi sonucunda oluşmuştur. Fakat söz konusu süre, oldukça uzun bir zaman diliminden oluşmakla birlikte yüzlerce ve hatta binlerce yıllık bir süreçten söz edilebilir.

Kömür kimyasal özellikleri bakımından karbon yanında hidrojen, oksijen ve azotla birlikte aynı zamanda kükürt ve mineral maddeler de içermektedir. Fiziksel açıdan sert bir yapıya sahip olan kömür ısı ve enerji anlamında günümüzde farklı alanlarda tercih edilir. İnsan yaşamı açısından önemli olmasına karşın gerek fosil yakıtlara olan bağımlılık gerekse de oluşan çevre kirliliği kömürün alternatiflerinin aranmasına neden olmuştur.



Kömür Oluşumu ve Elde Edilişi
Geçmiş dönemler ve tarih öncesi çağlardan itibaren günümüze değin geçen süreç içerisinde daha çok bitki ve diğer canlı artıklarının başkalaşması sonucunda değişim geçirerek oluşan kömür, tektonik hareketler sonucunda artıkların derinlere doğru inmesi ya da gömülmesiyle oluşuma başlar. Yüksek sıcaklık ve basınç etkisinde yüzlerce yıllık süreç sonucunda oluşan kömür, turbadan sonra linyite dönüşmüştür.

İlk olarak Çinliler tarafından milattan önceki dönemlerde keşfedilen kömür, 12.yy’dan itibaren işletmeciliğe dönüşmüş ve ticari bir kimlik kazanmıştır. 15.yy ve sonrasında yavaş, yavaş gelişmeye başlayan endüstriyel alanlarda kullanılmaya başlanan kömür, ilerleyen süreçte enerji eldesinde en önemli araçlardan biri haline gelmiştir.

Antrasit, taş kömürü ve linyit şeklinde sınıflandırılabilen kömür türleri içerisinde %95’lik karbon oranı ile en değerli olanı antrasittir. Oldukça sert olmakla birlikte yanma sonucunda daha fazla ısı sağlayan antrasit dışında taş kömür ve linyite bakıldığında %70 ve %50’den daha az oranlarda karbon dikkat çeker. Kömür eldesine bakıldığında ise madencilik faaliyetleri öne çıkmaktadır.

Maviyle Pembe