Koklayarak Kilo Alma
Yemek yemeden hatta ağzınıza tek bir lokma bile almadan sadece koklayarak kilo alabileceğinizi biliyor muydunuz? Kilo başlı başına bir sorun, başa çıkılması önemli ve zor bir olaydır. Kadınların korkulu rüyası haline gelen kilolar yüzünden spor salonlarından çıkılamaz, özlenilen yiyeceklere dokunamaz hale geldik. Diyet programlarını uygulamaktan başka çare bırakılmayan o kötü durumlar
Peki size bırakın dokunmayı koklasanız bile kilo alabileceğinizi söyleseler ne kadar korkunç olur değil mi? Ama maalesef gerçek. Gittiğimiz misafirliklerde bir tabak daha alır mısınız sözünü bırakıp, tabakları dahi burnumuzdan uzak yerlere koyacağız gibi duruyor.
Bir inceleyelim bakalım neler yapabiliriz?
Nasıl anlaşıldı bu olay derseniz; bir grup Californialı bilim adamı bir araya geliyor ve fareler üzerinde yemek ve yemek kokuları ile kilo alma arasında bir bağ olup olmadığını anlamaya çalışıyorlar. Bir grup koku alma duyusu olmayan fareler ile koku alma duyusu normal ve daha güçlü olan farelere aynı oranda yemek veriliyor. Koku alma duyusu olmayan farelerin bu deney sonunda daha az kilo aldıkları görülmüştür.
Deneyde kullanılan tüm fare grupları aynı oranda yağlı yiyecekleri yedi. Deney sonunda ise koku duyusu olmayan fareler %10 oranında kilo alırken, koku duyusu normal ve güçlendirilmiş olan fareler %100 oranında kilo almıştır.
Koku hissiyatı olmayan farelerde metabolizma bozukluklarına sebep olan glikoz tepkimesi normal olurken, yine koku duyusu olmayan ama obez farelerde glikoz toleransı geri kazanılmıştır. Obez olan fareler koku hissiyatlarını kaybettikten sonra aynı yemekleri yiyor fakat aksine kilo verdiği gözlemleniyor. Herhangi bir hasar meydana gelmemiştir deneye dahil edilen farelerde. Koku duyuları fazla geliştirilmiş farelerin ise hepsine nazaran daha fazla kilo aldığı belirtiliyor.
Araştırmalar sonucunda ortaya çıkan bir başka sonuç ise; koku temelli tedavilerin olabileceği yönündedir. İnsanların ihtiyacı olandan daha fazla yemek yemesi aşırı iştahlı olmalarına neden luyor.Bu sebeple de yeme bozukluğu ortaya çıkıyor. Bu bozukluğa sahip olan kişilerin üzerinde koku alma konusunda faaliyet gerçekleştiren nöronların üzerinde çalışılıp bir tedavi sistemi gerçekleştirilebilir. Ancak aradaki bu bağlantının daha da genişletilmesi gerektiği üzerinde de hala duruluyor.
Umarım ilerleyen zamanlarda koklayarak kilo alma ile ilgili daha fazla çalışmalar yapılır ve tedavileri sonuç verir. Ülkemizin ve dünyanın büyük bir problemi haline gelen obezite ile ilgili doğru çalışmaların yapılması hepimiz açısından önemlidir. Günümüz sağlık sorunlarının başında yer almaya başlamıştır. Yani bundan sonra yaptığınız yemeklerin mis kokusunu koklarken bir kere daha düşünün.
