PeriKızı
Moderatör
-
- Üyelik Tarihi
- 22 May 2019
-
- Mesajlar
- 8,671
-
- MFC Puanı
- 26,804
İnsanın kendisi, insan için en ilginç konulardan biri olmuştur her zaman. Kendini tanımak, tanımlamak ve anlamak isteyen insan; felsefe, edebiyat, bilim, din ve ilgi alanı dâhilindeki tüm varlıklar yoluyla çevresini, bu çevrede yer alan olgu ve olaylar yoluyla da kendisini anlamaya, yorumlamaya çalışmıştır ve varlığı devam etiği sürece de bunu sürdürecek gibi görünmektedir. Yazarların derinlikli insan betimlemeleri, düşünürlerin fikir ve yapıtları, kültür ürünlerinin kuşaktan kuşağa aktarılması ve bu gibi doğal süreçler ile bilinçli çabalar kişinin kendini, yani insanı anlaması noktasında temel olmuştur.
Kişilik Nedir?
İnsanın duyusal, düşünsel, davranışsal durumlarını etkileyen faktörlerin kendine özgü görünümüne kişilik denir. Sürekli olarak iç ve dış uyarıcıların tesiri altındaki kişilik, insanın genetik ve sonradan edinilmiş tüm yeteneklerini, içgüdülerini, alışkanlıklarını, duygularını ve bütün davranış özelliklerini içine alır. Buradan hareketle, kişiliğin yalnızca bireye has özellikleri değil, yaşanılan çevreyi ve insan topluluğunu, dolayısıyla belli ölçüde insanların tümünün ortak özelliklerini yansıttığı söylenebilir.Kişilik için kabul gören genel geçer bir tanım olmamakla birlikte, kişisel özellikleri ölçmek üzere hazırlanmış yüzden fazla kişilik ölçeğinin var olduğu bilinmektedir.
Kişilik Psikolojisi
Psikoloji biliminin incelediği başlıca konulardan biri olan kişilik psikolojisi, insanları birbirinden ayıran bireyselliği -bir başka deyişle benzersiz yönleri- ve de ortak özellikleri betimleyen ve bunu yaparken bireyi örgün bir bütün olarak ele alan yegâne alandır. Her bireyde kendine has olan duyuş, düşünüş ve davranış biçimleriyle ilgilenir.Günlük yaşantı içerisinde çevresiyle daimi bir etkileşim içinde olan birey, bu etkileşim sonucu türlü duygu ve düşünce özellikleri ile davranışlar gösterir. Kişilik psikolojisinin ana hedefi ise bireyin bu davranış özelliklerinin incelenmesi ve davranış sebeplerinin bilimsel perspektiften deneysel yolla açıklanmasıdır.
Kişilik Psikolojisinin Doğuşu ve Sosyal Psikoloji ile İlişkisi
Kişilik kavramı, insanlık tarihi boyunca sosyal yaşamın önemli parçalarından biri olarak her daim ilgi görmüş ve merak uyandırmıştır. Fakat bilimsel anlamda gelişimi, kişilik psikolojisinin ayrı bir disiplin olarak 1930larda ortaya çıkmasıyla başlamıştır.
Temelde kişilik psikolojisi ile sosyal psikoloji arasındaki ilişki ve kişilik psikolojisinin doğuşuna yönelik 3 farklı yaklaşım vardır:
- İlk yaklaşıma göre, 1920li yıllarda Floyd ve Gordon Allport kardeşlerin işi, kişilik ve sosyal branşlarını birbirine bağlamaktır.
- İkinci bir görüş, 1920-1930 yıllarını içeren süreçte sosyal psikolojinin alt konusu olarak kişiliği analiz eden F. Allport ve onunla birlikte psikanalistler ile başka sosyal psikologların kişilik psikolojisinin ortaya çıkışında daha büyük bir etkiye sahip olduğudur.
- Üçüncü yorumlamaya göre, psikoloji ayrı bir bilimsel alan olmadan evvel sosyal psikologlar kişilik alanını sosyolojik anlamda genişletmiştir.
Kişilik psikolojisinin ayrı bir alan olarak ortaya çıkışında önem taşıyan şahsiyetlerden biri olan Gordon Allport, Harvard Üniversitesinde çalıştığı dönem, kişilik konusu üzerine ilk kez ders veren kişi olmuştur. Allport ayrıca, Amerikan kişilik psikolojisi alanında da büyük etki yaratmış olup, bu alanın babası olarak anılmaktadır.
Kişilik kelimesinin farklı dillerdeki kökeni ve anlamı üzerine araştırmalar yapan Allport, 50 kadar tanım inceledikten sonra Latince kökenli persona kelimesine ulaşmış ve kişilik konusunda bu tanımı başlangıç noktası kabul etmiştir. Allport, Roma Tiyatrosunda her oyuncunun yüzüne persona adındaki maskeyi takarak oynadığını ve bu maskelerin oyuncuların şahsi özelliklerini temsil ettiğini öne sürmüştür.
Kişilik Nedir?
İnsanın duyusal, düşünsel, davranışsal durumlarını etkileyen faktörlerin kendine özgü görünümüne kişilik denir. Sürekli olarak iç ve dış uyarıcıların tesiri altındaki kişilik, insanın genetik ve sonradan edinilmiş tüm yeteneklerini, içgüdülerini, alışkanlıklarını, duygularını ve bütün davranış özelliklerini içine alır. Buradan hareketle, kişiliğin yalnızca bireye has özellikleri değil, yaşanılan çevreyi ve insan topluluğunu, dolayısıyla belli ölçüde insanların tümünün ortak özelliklerini yansıttığı söylenebilir.Kişilik için kabul gören genel geçer bir tanım olmamakla birlikte, kişisel özellikleri ölçmek üzere hazırlanmış yüzden fazla kişilik ölçeğinin var olduğu bilinmektedir.
Kişilik Psikolojisi
Psikoloji biliminin incelediği başlıca konulardan biri olan kişilik psikolojisi, insanları birbirinden ayıran bireyselliği -bir başka deyişle benzersiz yönleri- ve de ortak özellikleri betimleyen ve bunu yaparken bireyi örgün bir bütün olarak ele alan yegâne alandır. Her bireyde kendine has olan duyuş, düşünüş ve davranış biçimleriyle ilgilenir.Günlük yaşantı içerisinde çevresiyle daimi bir etkileşim içinde olan birey, bu etkileşim sonucu türlü duygu ve düşünce özellikleri ile davranışlar gösterir. Kişilik psikolojisinin ana hedefi ise bireyin bu davranış özelliklerinin incelenmesi ve davranış sebeplerinin bilimsel perspektiften deneysel yolla açıklanmasıdır.
Kişilik Psikolojisinin Doğuşu ve Sosyal Psikoloji ile İlişkisi
Kişilik kavramı, insanlık tarihi boyunca sosyal yaşamın önemli parçalarından biri olarak her daim ilgi görmüş ve merak uyandırmıştır. Fakat bilimsel anlamda gelişimi, kişilik psikolojisinin ayrı bir disiplin olarak 1930larda ortaya çıkmasıyla başlamıştır.
Temelde kişilik psikolojisi ile sosyal psikoloji arasındaki ilişki ve kişilik psikolojisinin doğuşuna yönelik 3 farklı yaklaşım vardır:
- İlk yaklaşıma göre, 1920li yıllarda Floyd ve Gordon Allport kardeşlerin işi, kişilik ve sosyal branşlarını birbirine bağlamaktır.
- İkinci bir görüş, 1920-1930 yıllarını içeren süreçte sosyal psikolojinin alt konusu olarak kişiliği analiz eden F. Allport ve onunla birlikte psikanalistler ile başka sosyal psikologların kişilik psikolojisinin ortaya çıkışında daha büyük bir etkiye sahip olduğudur.
- Üçüncü yorumlamaya göre, psikoloji ayrı bir bilimsel alan olmadan evvel sosyal psikologlar kişilik alanını sosyolojik anlamda genişletmiştir.
Kişilik psikolojisinin ayrı bir alan olarak ortaya çıkışında önem taşıyan şahsiyetlerden biri olan Gordon Allport, Harvard Üniversitesinde çalıştığı dönem, kişilik konusu üzerine ilk kez ders veren kişi olmuştur. Allport ayrıca, Amerikan kişilik psikolojisi alanında da büyük etki yaratmış olup, bu alanın babası olarak anılmaktadır.
Kişilik kelimesinin farklı dillerdeki kökeni ve anlamı üzerine araştırmalar yapan Allport, 50 kadar tanım inceledikten sonra Latince kökenli persona kelimesine ulaşmış ve kişilik konusunda bu tanımı başlangıç noktası kabul etmiştir. Allport, Roma Tiyatrosunda her oyuncunun yüzüne persona adındaki maskeyi takarak oynadığını ve bu maskelerin oyuncuların şahsi özelliklerini temsil ettiğini öne sürmüştür.