"Kişi sevdiği ile beraberdir." hadisini açıklar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Buhari ve Müslim, Abdullah b. Mesuddan rivayetle şu hadîsi naklediyorlar:
"Kişi sevdiği ile beraberdir." (Buhârî, Edeb, 96; Müslîm, Birr, 165)
Hadis-i şerifte ifade edilen sevgi, Allah için sevmek anlamındadır. Peygamberlerle, velilerle cennette beraber olabilmek içinş insanları teşvik amaçlıdır. Bir kimse cehenneme gitse de mümin ise tekrar çıkacak ve cennette sevdikleri ile birlikte olacaktır. İmansız kimseye beslenen sevgi ise, batıl bir sevgi olduğundan hadisin kapsamına girmez.
Hadis, müminleri hem Allah rızası doğrultusunda yaşamaya hem de Allah rızası dairesinde yaşayanları sevmeye davet etmektedir.
Kişi, burada da orada da hep sevdikleriyle beraberdir. Öyle ise, nebilerle, sıddîklerle, şehidlerle beraber olmak isteyen, evvela onları sevmelidir ki, orada onlarla beraber olabilsin. Veya başka bir ifadeyle, ahirette nebilerle, sıddîklerle, şehidlerle beraber olacak olanlar, burada iken onları sevip maiyetlerinde bulunanlardır. Kötülükleri temsil edenler için de yine aynı hadîsin hükmü ve mânâsı geçerlidir.
İşte tek cümlelik bir hadîs, böyle binlerce mânâ ve ifadeyi hem de bu derece veciz bir şekilde ifade etmektedir ki; böyle bir söz söylemek ancak vahye, ilhama açık bir Fetanetin (asm) kârı olabilir.
Nuayman, bazen içki içiyor ve Allah Resûlü de ona hadd-i şer'îyi tatbik ediyordu. Yaptığı bu şey bir günahtı. Dolayısıyla da sahabeden biri, ona kınayıcı bir söz sarfedince, Allah Resûlü, kaşlarını çattı ve:
"Kardeşinize karşı şeytana yardımcı olmayın. Allah'a yemin ederim o, Allah ve Resûlü'nü sever." (Buhârî, Hudûd, 4, 5) buyurdu.
Allah ve Resûlü (asm)'nü sevme, onlarla beraber olmayı netice vereceğinden, böyle bir insan, her ne kadar günah da işlese, kötü söze muhatap olmaya müstehak değildir; çünkü o Allah ve Resûlü'nü sevmektedir... Bu sevgi ise farzlarını yapan, büyük günahlardan kaçınan birisi için Resûlullah (asm) ile beraber bulunmaya yeter. Zira kişi sevdiğiyle beraberdir...