Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte insanların daha az hareket etmeleri ve metabolizmanın yavaşlaması istenmeyen kilo artışlarına neden olabiliyor. Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi diyetisyenlerinden Alaattin Terzi, kışın kilo almamanın yolları hakkında önemli açıklamalarda bulunarak, kışın hastalıklara karşı güçlü olmanın sırlarını açıkladı.
Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte istenmeyen kilo artışlarının yaşanabileceğini ifade eden Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Diyetisyeni Alaattin Terzi, bunun nedeni ise şöyle anlattı:
"Kışın gelmesiyle beraber metabolizmamız biraz yavaşlar. Bundan dolayı yazın tükettiğimiz besinleri kışın aynı miktarlarda tüketirsek kilo artışı olabilir. Kışın gecelerin uzun gündüzlerin kısa olmasından dolayı hareketlerimiz kısıtlanmaktadır. Kışın gecelerin uzun olmasından dolayı insanlar, televizyon karşısında çayın yanında atıştırmalık tüketerek daha fazla vakit geçirmektedirler. Bu tarz beslenme insanların kilo almasına sebep oluyor."
Kışı kilo almadan geçirmenin basit tedbirlerle çok kolay olduğunu dile getiren Terzi, "Bu kilo artışını önlememiz için özellikle akşamları yağlı gıdalar yerine sebze meyveyi tercih etmeliyiz ve fındık fıstık gibi atıştırmalık yiyeceklerin tüketimini azaltmalıyız. Yine kışın metabolizmamızı hızlandırmak için yeşil çayı günde 2 fincan tüketmemiz faydalı olacaktır. Aynı şekilde C vitamini içeriklerinden dolayı kuşburnu çayını tavsiye edebilirim. Bunlar çok büyük destek sağlayacaktır" dedi.
Sebze meyve ile kişi hastalanmadan geçirin
Kışı hastalıklara karşı güçlü geçirmenin yollarını da anlatan Terzi, kışın meyve ve sebze tüketiminin son derece önemli olduğuna dikkat çekti. Terzi, "Kış mevsiminde sebze ve meyve tüketmek önemlidir. Her gün en az beş porsiyon sebze meyve tüketilmelidir. Özellikle daha çok kış meyveleri dediğimiz narenciye grubu meyveleri, (mandalina, portakal greyfurt) tüketirsek bunlardaki C ve A vitaminleri hastalıklara karşı bizleri koruyacak, bağışıklık sistemimizi güçlendirecek, enfeksiyonlara karşı koruyacak ve kışı hastalanmadan geçirmemize yardımcı olacaktır. Bunun dışında maydanoz, tere, roka gibi yeşil yapraklı sebzeleri her öğünde soflarımızda bulundurmamız gerekiyor. Bunlar içeriğindeki A, C ve E vitaminlerinden dolayı bağışıklık sistemine çok büyük katkıları olan besinlerdir. Yeşil yapraklı sebzelerimiz bizim bağışıklık sistemimiz için son derece önemlidir. Bu meyve ve sebzeler yazında kışında sürekli tüketmemiz gereken gıdalardır. Özellikle kış aylarında sebze ve meyve tüketilmesi hastalıklara karşı bizleri koruyacaktır" dedi.
5 porsiyonu geçmeyin
Sebze ve meyve tüketiminde de aşırıya kaçmamanın gerektiğini belirten Diyetisyen Alaattin Terzi sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim halkımız sebze meyve denince bazen aşırıya kaçabiliyor. Bilindiği üzere her şey kararında tüketildiğinde güzel ve faydalı olur. Sonuçta meyve ve sebzenin içerisinde de kalori var ve bunlarda kilo almamıza neden olabilir. Bu yüzden günlük 5 porsiyonu geçmeyecek şekilde akşamları 1 portakal, 1 mandalina, ; gün içerisindeki öğünlerinde de salata bulundurmalılar. Fazla aşırıya kaçmadan, her şeyi ölçüsünde tüketmeye özen göstermeliyiz" şeklinde konuştu.
Öğün kontrolü son derece önemli
Genel olarak beslenmede dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında da açıklamalarda bulunan Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Diyetisyeni Alaattin Terzi, günlük hayatta, her mevsim kişilerin beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Özellikle öğün kontrolünün çok önemli olduğunu vurgulayan Terzi, öğünleri zamanında yaparak ve gerekli miktarda besin tüketerek kilo kontrolünün sağlanabileceğini belirtti.
Metamolizmayı alıştırmak çok kolay
Terzi, öğün kontrolüyle ilgili izlenmesi gereken yolu şöyle açıkladı: "Günlük az az ve sık sık besleneceğiz. Herhangi bir hastalığınızın olmasına gerek yok. Sağlıklı bir kilo kontrolü için olması gereken budur. Özellikle vurguluyorum, hem metabolizmanın hızı açısından hem gün içerisindeki direncimiz açısından, hem de güne dinç başlamamız açısından kahvaltı yapmak son derece önemlidir. Ayrıca kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği olarak 3 öğün ve bunların dışında 3'te ara öğün yapmalıyız. Vücudu bu şekilde ara öğünlerle az az, sık sık besleyerek metabolizmayı uyaracağız ve metabolizma daha hızlı çalışacak. Böylece kişiler kilo almamak konusunda daha başarılı olacaklardır. Az az ve sık sık beslenmek ilk başta zor gelebilir. Hastalarımızdan da "Ben bu şekilde yapamam" şeklinde tepkiler alıyoruz. İlk üç gün zorlanılabilir, fakat 3 günden sonra metabolizma buna alışıyor."
Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte istenmeyen kilo artışlarının yaşanabileceğini ifade eden Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Diyetisyeni Alaattin Terzi, bunun nedeni ise şöyle anlattı:
"Kışın gelmesiyle beraber metabolizmamız biraz yavaşlar. Bundan dolayı yazın tükettiğimiz besinleri kışın aynı miktarlarda tüketirsek kilo artışı olabilir. Kışın gecelerin uzun gündüzlerin kısa olmasından dolayı hareketlerimiz kısıtlanmaktadır. Kışın gecelerin uzun olmasından dolayı insanlar, televizyon karşısında çayın yanında atıştırmalık tüketerek daha fazla vakit geçirmektedirler. Bu tarz beslenme insanların kilo almasına sebep oluyor."
Kışı kilo almadan geçirmenin basit tedbirlerle çok kolay olduğunu dile getiren Terzi, "Bu kilo artışını önlememiz için özellikle akşamları yağlı gıdalar yerine sebze meyveyi tercih etmeliyiz ve fındık fıstık gibi atıştırmalık yiyeceklerin tüketimini azaltmalıyız. Yine kışın metabolizmamızı hızlandırmak için yeşil çayı günde 2 fincan tüketmemiz faydalı olacaktır. Aynı şekilde C vitamini içeriklerinden dolayı kuşburnu çayını tavsiye edebilirim. Bunlar çok büyük destek sağlayacaktır" dedi.
Sebze meyve ile kişi hastalanmadan geçirin
Kışı hastalıklara karşı güçlü geçirmenin yollarını da anlatan Terzi, kışın meyve ve sebze tüketiminin son derece önemli olduğuna dikkat çekti. Terzi, "Kış mevsiminde sebze ve meyve tüketmek önemlidir. Her gün en az beş porsiyon sebze meyve tüketilmelidir. Özellikle daha çok kış meyveleri dediğimiz narenciye grubu meyveleri, (mandalina, portakal greyfurt) tüketirsek bunlardaki C ve A vitaminleri hastalıklara karşı bizleri koruyacak, bağışıklık sistemimizi güçlendirecek, enfeksiyonlara karşı koruyacak ve kışı hastalanmadan geçirmemize yardımcı olacaktır. Bunun dışında maydanoz, tere, roka gibi yeşil yapraklı sebzeleri her öğünde soflarımızda bulundurmamız gerekiyor. Bunlar içeriğindeki A, C ve E vitaminlerinden dolayı bağışıklık sistemine çok büyük katkıları olan besinlerdir. Yeşil yapraklı sebzelerimiz bizim bağışıklık sistemimiz için son derece önemlidir. Bu meyve ve sebzeler yazında kışında sürekli tüketmemiz gereken gıdalardır. Özellikle kış aylarında sebze ve meyve tüketilmesi hastalıklara karşı bizleri koruyacaktır" dedi.
5 porsiyonu geçmeyin
Sebze ve meyve tüketiminde de aşırıya kaçmamanın gerektiğini belirten Diyetisyen Alaattin Terzi sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim halkımız sebze meyve denince bazen aşırıya kaçabiliyor. Bilindiği üzere her şey kararında tüketildiğinde güzel ve faydalı olur. Sonuçta meyve ve sebzenin içerisinde de kalori var ve bunlarda kilo almamıza neden olabilir. Bu yüzden günlük 5 porsiyonu geçmeyecek şekilde akşamları 1 portakal, 1 mandalina, ; gün içerisindeki öğünlerinde de salata bulundurmalılar. Fazla aşırıya kaçmadan, her şeyi ölçüsünde tüketmeye özen göstermeliyiz" şeklinde konuştu.
Öğün kontrolü son derece önemli
Genel olarak beslenmede dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında da açıklamalarda bulunan Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Diyetisyeni Alaattin Terzi, günlük hayatta, her mevsim kişilerin beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Özellikle öğün kontrolünün çok önemli olduğunu vurgulayan Terzi, öğünleri zamanında yaparak ve gerekli miktarda besin tüketerek kilo kontrolünün sağlanabileceğini belirtti.
Metamolizmayı alıştırmak çok kolay
Terzi, öğün kontrolüyle ilgili izlenmesi gereken yolu şöyle açıkladı: "Günlük az az ve sık sık besleneceğiz. Herhangi bir hastalığınızın olmasına gerek yok. Sağlıklı bir kilo kontrolü için olması gereken budur. Özellikle vurguluyorum, hem metabolizmanın hızı açısından hem gün içerisindeki direncimiz açısından, hem de güne dinç başlamamız açısından kahvaltı yapmak son derece önemlidir. Ayrıca kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği olarak 3 öğün ve bunların dışında 3'te ara öğün yapmalıyız. Vücudu bu şekilde ara öğünlerle az az, sık sık besleyerek metabolizmayı uyaracağız ve metabolizma daha hızlı çalışacak. Böylece kişiler kilo almamak konusunda daha başarılı olacaklardır. Az az ve sık sık beslenmek ilk başta zor gelebilir. Hastalarımızdan da "Ben bu şekilde yapamam" şeklinde tepkiler alıyoruz. İlk üç gün zorlanılabilir, fakat 3 günden sonra metabolizma buna alışıyor."