PeriKızı
Moderatör
-
- Üyelik Tarihi
- 22 May 2019
-
- Mesajlar
- 8,671
-
- MFC Puanı
- 26,804
Başlangıç noktası Kendini bilmek!
Kendini bil! Latincesi Nosce Te İpsum olan sözdür. Bu söz yüzyıllar önce Delhide Apollon tapınağının girişinde Latince olarak alınlık denilen yerde yazılıdır.
Sinema tarihinin en ses getiren filmlerinden biri olan Matrix filminde de Neonun kahini ziyaret ettiği sahnede evde mutfak kapısının üzerinde bu iki kelime karşımıza çıkar.
Bu söz Platonun hocası olan Sokratesin öğretisinin özünü oluşturmaktadır.
Yunus Emrenin İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir sözünün manası, felsefeciler tarafından halen tartışılıyor.
Kendini bilmek; tüm dünya dinlerinin ve inanışlarının aslında insan olma bilincinin atom çekirdeği anlamına gelmektedir. Şamanizmden Kızılderili kültürüne, Mayalara, Uzakdoğudan, Anadoludaki tasavvuf okullarına kadar her yerde başlangıç noktası kendini bilmektir.
Maslowda İnsan Olmanın Psikolojisi kitabında aslında bir nevi kendini bilen insanı tanımlamıştır. Bu tanımda; her birimizin biyolojik bir temele dayanan, bir dereceye kadar doğal esas verici ve sözcüğün tam anlamıyla değiştirilemez ya da değişmez bir içsel doğası olduğunu ve bu içsel doğanın bilimsel açıdan incelenmesi, yaratılması değil keşfedilmesinin mümkün olacağı yazılmıştır. Maslowa göre kendimizi bildiğimiz ve yaşamlarımızı yönetebilme şansına sahip olduğumuz takdirde daha sağlıklı ve üretken oluruz.
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir!
Kendi dışımızdaki dünyayı anlamlandırabilmek için ilk önce kendimizi bilmemiz gerekir. Kendini bilen insan çevresinde olup bitenin farkında olur ve bu objektif değerlendirebileceği bir bakış açısına sahiptir olmasını sağlar.
Kendini bilmeye başladıkça içinde taşıdığı farklı kimlikleri ile barışmayı ve bunları yönetebilmeyi öğrenir. Yeteneklerini, güçlü ve zayıf noktalarını fark ettikçe kendine bir hayat amacı belirler. Kişi kendini tanıyıp bildikçe öngörüleri artar ve olaylar karşısında nasıl bir yol izleyeceğinin farkına varır. Hiç bitmeyen gelişim ve değişim içerisinde olur.
Birisi dervişin birine dedi ki: Burada seni kimse bilmiyor. Derviş; Yabancıyım bilmeyebilir. Fakat ben kim olduğumu biliyorum ya. Ya durum tersine olsaydı da ben kim olduğumu bilmeyip kör olsaydım o zaman ne yapardım. Mesnevi
Mevlanaya göre de kendini bilmek bireyin nasıl hareket edeceğini bilebilmesi anlamına gelmektedir. Her ne kadar bilim ve yeteneğe sahip olsa da kişi kendini bilmedikten sonra tüm bu yeteneklerinden ve bilimden mahrum kalacağını ve ne kadar bilgi sahibi olsa da aslında bilgisiz olacağına vurgu yapmaktadır.
Yunus Emre ise İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsin ya nice okumaktır sözüyle insanın ancak kendini okumaya başlayarak bilgi sahibi olabileceğini ifade etmektedir.
O halde dünyaya açılan kapıya, ancak kendi içimizden yolculuk yaparak varabiliriz
Kendini bil! Latincesi Nosce Te İpsum olan sözdür. Bu söz yüzyıllar önce Delhide Apollon tapınağının girişinde Latince olarak alınlık denilen yerde yazılıdır.
Sinema tarihinin en ses getiren filmlerinden biri olan Matrix filminde de Neonun kahini ziyaret ettiği sahnede evde mutfak kapısının üzerinde bu iki kelime karşımıza çıkar.
Bu söz Platonun hocası olan Sokratesin öğretisinin özünü oluşturmaktadır.
Yunus Emrenin İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir sözünün manası, felsefeciler tarafından halen tartışılıyor.
Kendini bilmek; tüm dünya dinlerinin ve inanışlarının aslında insan olma bilincinin atom çekirdeği anlamına gelmektedir. Şamanizmden Kızılderili kültürüne, Mayalara, Uzakdoğudan, Anadoludaki tasavvuf okullarına kadar her yerde başlangıç noktası kendini bilmektir.
Maslowda İnsan Olmanın Psikolojisi kitabında aslında bir nevi kendini bilen insanı tanımlamıştır. Bu tanımda; her birimizin biyolojik bir temele dayanan, bir dereceye kadar doğal esas verici ve sözcüğün tam anlamıyla değiştirilemez ya da değişmez bir içsel doğası olduğunu ve bu içsel doğanın bilimsel açıdan incelenmesi, yaratılması değil keşfedilmesinin mümkün olacağı yazılmıştır. Maslowa göre kendimizi bildiğimiz ve yaşamlarımızı yönetebilme şansına sahip olduğumuz takdirde daha sağlıklı ve üretken oluruz.
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir!
Kendi dışımızdaki dünyayı anlamlandırabilmek için ilk önce kendimizi bilmemiz gerekir. Kendini bilen insan çevresinde olup bitenin farkında olur ve bu objektif değerlendirebileceği bir bakış açısına sahiptir olmasını sağlar.
Kendini bilmeye başladıkça içinde taşıdığı farklı kimlikleri ile barışmayı ve bunları yönetebilmeyi öğrenir. Yeteneklerini, güçlü ve zayıf noktalarını fark ettikçe kendine bir hayat amacı belirler. Kişi kendini tanıyıp bildikçe öngörüleri artar ve olaylar karşısında nasıl bir yol izleyeceğinin farkına varır. Hiç bitmeyen gelişim ve değişim içerisinde olur.
Birisi dervişin birine dedi ki: Burada seni kimse bilmiyor. Derviş; Yabancıyım bilmeyebilir. Fakat ben kim olduğumu biliyorum ya. Ya durum tersine olsaydı da ben kim olduğumu bilmeyip kör olsaydım o zaman ne yapardım. Mesnevi
Mevlanaya göre de kendini bilmek bireyin nasıl hareket edeceğini bilebilmesi anlamına gelmektedir. Her ne kadar bilim ve yeteneğe sahip olsa da kişi kendini bilmedikten sonra tüm bu yeteneklerinden ve bilimden mahrum kalacağını ve ne kadar bilgi sahibi olsa da aslında bilgisiz olacağına vurgu yapmaktadır.
Yunus Emre ise İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsin ya nice okumaktır sözüyle insanın ancak kendini okumaya başlayarak bilgi sahibi olabileceğini ifade etmektedir.
O halde dünyaya açılan kapıya, ancak kendi içimizden yolculuk yaparak varabiliriz