CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Birliğini Türkiyeye yönelik politikası nedeniyle kuvvetli ifadelerle eleştirerek, iki yüzlü davranmakla suçladı.
Kılıçdaroğlu, AB yetkililerinin hükümet hakkında kapalı kapılar ardında ve kapının önünde farklı şeyler söylediklerini belirterek, bu tutumun Avrupanın etik değerleriyle bağdaşmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, ABye bu eleştirilerini dün İstanbulda bir grup gazeteciyle yaptığı sohbet sırasın-
da yöneltti. İlerleme raporunun seçim sonrasına ertelenmesi yanlış oldu diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:
KAPALI KAPILAR ARDINDAN ELEŞTİRİ
Avrupa Birliği Komisyonunun Türkiye ile ilgili ilerleme raporunu seçim sonrasına ertelemiş olması yanlış olmuştur. Avrupa Birliği, Türkiye karşısında iki yüzlü bir siyaset izliyor. Kapalı kapıların ardında hükümetle ilgili eleştirel bir dille konuşuyorlar, kapının önüne çıktıklarında farklı şeyler söylüyorlar. Bu tutum Avrupanın etik değerleriyle de bağdaşmıyor. AKP, uygar dünya karşısında meşruiyet arayışı içinde. Bu meşruiyeti kazanabilmek için Avrupaya her tavizi verebilecek durumda. Avrupa da bunu biliyor ve istifade etmek istiyor.
O ZAMAN DESTEKLEDİLER
2010daki anayasa değişikliklerinin Türkiyeyi baskıcı bir rejime götüreceğini o zaman Avrupa Birliğine söyledim. Ama onlar demokrasi ileri gidecek diye desteklediler. Ama bunun sonucu Türkiyede tek adam yönetimi kurulmuştur. Dolayısıyla bu baskıcı rejimin kurulmasında Avrupa Birliğinin 2010 yılında hükümete verdiği desteğin de rolü var. Bunu şimdi fark ettiler ama atı alan Üsküdarı geçti.
GAZETELERİ DİZAYN GİRİŞİMİ
(İktidara yakın bir köşe yazarının Doğan Grubundaki bazı gazetecilerin işten çıkartılması talebi hakkında) Ahmet Davutoğlunun balkon konuşmasının mürekkebi kurumadan bir yandaş gazeteci gazeteleri dizayn etmeye kalkışıyor. Bu talepler demokrasiye darbedir. Göbels (Hitlerin propaganda bakanı) sürecinin başladığını gösteriyor. Bu kişiye bu cesareti veren kimdir? Başbakan Ahmet Davutoğlu ise bu takdirde onun balkon konuşmasına ters düşer. Cumhurbaşkanı ise daha vahim bir durum ortaya çıkar. Bir gazetecinin meslektaşlarının görevlerine son verilmesini talep etmesi görülmüş bir şey değildir. Buna Davutoğlunun Sen kim oluyorsun demesi lazım, eğer balkon konuşmasında samimi ise. O gazetenin patronunu arayıp bu sözleri düzeltmesini istemelidir.
KARANFİL KARDEŞLİĞİ
ESKİ başbakanlardan Bülent Ecevit, ölümünün 9. yıldönümünde mezarı başında anıldı. Devlet Mezarlığındaki törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile DSP Genel Başkanı Masum Türker de katıldı. CHP, DSP ve Ecevit Vakfı adına mezara çelenklerin konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve dua edildi. Törende konuşan Kılıçdaroğlu, birçok unvan arasında Ecevite en çok yakışınanın Halkçı Ecevit olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, Türkiyenin çıkarlarını korudu, uluslararası arenada kendisine zaman zaman yöneltilen eleştiri ve baskılara boğun eğmedi. Onun tek bir ideali vardı, Mustafa Kemal Atatürkün Türkiyesini çağdaş uygarlıkla bütünleştirmekti. Siyasal yaşamında zaman zaman inişleri çıkışları oldu ama hiçbir zaman yılmadı diye konuştu. Türker ise Fikirlerini geleceğe taşıyacağız dedi. Kılıçdaroğlu ve Türker konuşmalardan sonra Ecevitin kabrine karanfil bıraktı.