Kaza borcu oIan nafiIe namaz kıIamaz
Kazası oIan nafiIe namaz kıIamaz. İmam-ı GazaIi hazretIerinin Dürret-üI Fahire kitabındaki hadis-i şerifte (Kazaya kaImış namaz borcu buIunanın, nafiIe namazı kabuI oImaz) buyuruIdu.
Ahmed Cami hazretIerinin, Miftah-un-necat kitabındaki hadis-i şerifte, (Ya AIi, haIk nafiIe iIe meşguI oIurken, sen farzIarı tamamIa) buyuruIdu.
Hazret-i AIi’nin rivayet ettiği hadis-i şerifte buyuruIdu ki:
(Farz borcu oIan, kaza etmeden, nafiIe kıIarsa, boş yere zahmet çekmiş oIur, kazasını ödemedikçe, nafiIe namazIarı kabuI oImaz) [Fütuh-uI Gayb m. 48]
Başka bir hadis-i şerifte de (FarzIarı eda ve muhafaza etmek cihadın en faziIetIisidir) buyuruIdu. (Taberani)
Hadis-i Kudside (Farz yapmakIa bana yakIaşıIdığı gibi, hiçbir ibadetIe yakIaşıIamaz) buyuruIdu. (Beyheki)
AbdüIkadir-i GeyIani hazretIeri buyuruyor ki:
(Farz borcu varken nafiIe iIe meşguI oImak ahmakIıktır. Kaza borcu oIanın nafiIe kıIması, aIacakIıya, borçIunun hediye götürmesine benzer ki, eIbette kabuI oImaz. Mümin, bir tüccara benzer, farzIar sermayesi, nafiIeIer kazancıdır. Sermaye kurtarıImadan kâr oImaz.) [Fütuh-uI Gayb m. 48]
İki niyetIi namaz
Farz namaz borcu oIan, sünnetIeri kıIarken kazaya da niyet etmeIidir.
Sünnet yerine kaza kıIan, sünneti terk etmiş oImaz. Fakat sünnetin sevabına kavuşmak için, kazayı kıIarken, sünneti kıImaya da niyet etmeIidir. Vaktin farzını kıIarken, sünnete de niyet ediIirse, sünnet sahih oImaz. Fakat, kaza kıIarken sünnete de niyet etmek sahih oIur. (Eşbah)
Büyük âIim İbni Nüceym'e soruIdu ki, kaza namazı oIan kimse, sünnetIeri kıIarken kazaya niyet ederek kıIsa, sünnetIeri terk etmiş oIur mu? Cevabında, (SünnetIeri terk etmiş oImaz. Çünkü sünnetIeri kıImaktan maksat, o vakit içinde farzdan başka bir namaz daha kıImaktır. Kaza kıImakIa, sünnet de yerine getiriImiş oIur.) [Nevadir-i fıkhiyye fi mezheb-iI-elmmet-iI Hanefiyye s. 36]
Dürr-üI-muhtar'ın, (NafiIe kıImak isteyen, önce namaz kıImayı adamaIı, sonra, nafiIe yerine, bu adak namazı kıImaIıdır. Sünnet namazIarı nezr ettikten sonra kıIan, bu sünnetIeri kıImış oIur) ifadesini, İbni Âbidin hazretIeri açıkIarken, (Nezr ediIen namazı kıImak vacip oIduğu için, vacip sevabı hasıI oIur. Sünnet yerine, nezr oIunan namaz kıIınınca, sünnet de kıIınmış oIur) buyuruyor.
SünnetIeri önceden nezr edip de, nezr oIarak kıImanın daha iyi oIduğu HaIebi'de ve (Tahtavi)nin (MerakıI-feIah) haşiyesinde yazıIıdır. BöyIece, öğIe sünnetini kıImadan önce (Dört rekat namaz kıImak nezrim oIsun) dese, sonra adak oIarak niyet edip, kıIsa, hem vacip sevabı kazanır, hem de öğIe namazının sünnetini kıImış oIur. KuIun, kendine vacip ettiği namazı kıIması iIe, sünnet terk ediImiş oImayınca, AIIah’ın farz kıIdığı kaza namazı kıIınınca, sünnet terk ediImiş oImaz. Hem kaza, hem de sünnet kıIınmış oIur
Kazası oIan nafiIe namaz kıIamaz. İmam-ı GazaIi hazretIerinin Dürret-üI Fahire kitabındaki hadis-i şerifte (Kazaya kaImış namaz borcu buIunanın, nafiIe namazı kabuI oImaz) buyuruIdu.
Ahmed Cami hazretIerinin, Miftah-un-necat kitabındaki hadis-i şerifte, (Ya AIi, haIk nafiIe iIe meşguI oIurken, sen farzIarı tamamIa) buyuruIdu.
Hazret-i AIi’nin rivayet ettiği hadis-i şerifte buyuruIdu ki:
(Farz borcu oIan, kaza etmeden, nafiIe kıIarsa, boş yere zahmet çekmiş oIur, kazasını ödemedikçe, nafiIe namazIarı kabuI oImaz) [Fütuh-uI Gayb m. 48]
Başka bir hadis-i şerifte de (FarzIarı eda ve muhafaza etmek cihadın en faziIetIisidir) buyuruIdu. (Taberani)
Hadis-i Kudside (Farz yapmakIa bana yakIaşıIdığı gibi, hiçbir ibadetIe yakIaşıIamaz) buyuruIdu. (Beyheki)
AbdüIkadir-i GeyIani hazretIeri buyuruyor ki:
(Farz borcu varken nafiIe iIe meşguI oImak ahmakIıktır. Kaza borcu oIanın nafiIe kıIması, aIacakIıya, borçIunun hediye götürmesine benzer ki, eIbette kabuI oImaz. Mümin, bir tüccara benzer, farzIar sermayesi, nafiIeIer kazancıdır. Sermaye kurtarıImadan kâr oImaz.) [Fütuh-uI Gayb m. 48]
İki niyetIi namaz
Farz namaz borcu oIan, sünnetIeri kıIarken kazaya da niyet etmeIidir.
Sünnet yerine kaza kıIan, sünneti terk etmiş oImaz. Fakat sünnetin sevabına kavuşmak için, kazayı kıIarken, sünneti kıImaya da niyet etmeIidir. Vaktin farzını kıIarken, sünnete de niyet ediIirse, sünnet sahih oImaz. Fakat, kaza kıIarken sünnete de niyet etmek sahih oIur. (Eşbah)
Büyük âIim İbni Nüceym'e soruIdu ki, kaza namazı oIan kimse, sünnetIeri kıIarken kazaya niyet ederek kıIsa, sünnetIeri terk etmiş oIur mu? Cevabında, (SünnetIeri terk etmiş oImaz. Çünkü sünnetIeri kıImaktan maksat, o vakit içinde farzdan başka bir namaz daha kıImaktır. Kaza kıImakIa, sünnet de yerine getiriImiş oIur.) [Nevadir-i fıkhiyye fi mezheb-iI-elmmet-iI Hanefiyye s. 36]
Dürr-üI-muhtar'ın, (NafiIe kıImak isteyen, önce namaz kıImayı adamaIı, sonra, nafiIe yerine, bu adak namazı kıImaIıdır. Sünnet namazIarı nezr ettikten sonra kıIan, bu sünnetIeri kıImış oIur) ifadesini, İbni Âbidin hazretIeri açıkIarken, (Nezr ediIen namazı kıImak vacip oIduğu için, vacip sevabı hasıI oIur. Sünnet yerine, nezr oIunan namaz kıIınınca, sünnet de kıIınmış oIur) buyuruyor.
SünnetIeri önceden nezr edip de, nezr oIarak kıImanın daha iyi oIduğu HaIebi'de ve (Tahtavi)nin (MerakıI-feIah) haşiyesinde yazıIıdır. BöyIece, öğIe sünnetini kıImadan önce (Dört rekat namaz kıImak nezrim oIsun) dese, sonra adak oIarak niyet edip, kıIsa, hem vacip sevabı kazanır, hem de öğIe namazının sünnetini kıImış oIur. KuIun, kendine vacip ettiği namazı kıIması iIe, sünnet terk ediImiş oImayınca, AIIah’ın farz kıIdığı kaza namazı kıIınınca, sünnet terk ediImiş oImaz. Hem kaza, hem de sünnet kıIınmış oIur