- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Kayı Boyu ve Osmanlı Ailesi
Osmanlı Devletini kurmuş olan ailenin, tarihî kayıtlarla etnik incelemelere ve geleneklere ve mevcut damgalarına göre Oğuzlar'ın sağ kolu olan Günhan kolunun Kayı boyundan oldukları tahakkuk etmiştir. Yazıcı-zâde'nin Selçuk-nâmesinden öğrendiğimize göre Kayının anlamı kuvvet ve kudret sahibi demektir.
Büyük Selçuklular 1071'de Malazgirt Meydan muharebesini müteakip Anadoluya girdikleri sırada kendilerine bağlı aşiretleri toplu olmayarak muhtelif tarihlerde kısım kısım Anadolu'nun muhtelif yerlerine iskân ettikleri sırada Kayı boyunu da bu istilâyı müteakip yerleşme sırasında veya daha sonra Celâleddin Hârezmşah'ın vefatını müteakip Anadolu'nun bazı yerlerine yerleştirmişlerdir ki bunlardan bir kısmı da daha sonra Osmanlı beyliğini kuran Kayılardır.
Tarihî ananelere göre Kayı boyunun bir kısmı I. Alâaddin Keykubad (12191236) zamanında Ankara'nın batısındaki Karacadağ taraflarına yerleştirilmişlerdir. Bunlar bu taraflara hangi tarihlerde yerleştirilmiş olurlarsa olsunlar muhakkak olan bir şey varsa o da Kayıların bir kısmının XIII. yüzyıl ortalarında Ankara'nın batı kısımlarında bulunarak daha sonraları Söğüt ve Domaniç havalisini almış olmalarıdır.
Geleneğe göre bu bölgeye iskân edilen Kayılar dört yüz çadır halkı olup XIV. yüzyılın ikinci yarısında reisleri Ertuğrul Beydi. Ertuğrul Bey'in babasının şimdiye kadar tarihlerimizin kaydettikleri gibi Süleyman Şah olduğu şüpheli olup yeni araştırmalar neticesinde bunun Gündüz Alp olması ihtimal dahilinde görülüyor. Mahallî ananeye göre Ertuğrul'un annesi Hayme Ana'dır. Osmanlı kaynaklarına göre Kayılardan olan aşiretin evvelâ Ankara'nın batısındaki Karacadağ havalisine yerleştirilip daha sonra Ertuğrul Bey'in zapt etmiş olduğu Söğüt, Domaniç ve Ermeni derbendi taraflarına geldikleri görülüyor.
Ertuğrul Bey'in on üçüncü asrın son yarısında hayatta olduğu klâsik tarihlerimizin kayıtlarından anlaşılmaktadır; bunun Söğüt taraflarını hangi tarihte aldığı belli olmadığı gibi vefat senesi de açık olarak malûm değildir. Osmanlı vekayinâmeleri 629 H./1231 M. de Selçuk hududunu tecavüz eden Rum İmparatoru'na (İznik İmparatoru) karşı Alâaddin Keykubad'ın yaptığı sefer esnasında Ertuğrul'un, Selçuk ordusunun akıncılığını yaptığını ve Rum ordusuna galebe edilen yere Sultanönü denildiğini ve sonra Moğolların hududu geçmeleri üzerine Sultan Alâaddinin hemen o tarafa gitmek üzere buradan ayrıldığını yazıyorlarsa da böyle bir sefer tarihî kaynaklarda geçmemektedir.
Yine Osmanlı kaynaklarına göre bu zaferi müteakib Ertuğrul Bey Karacahisar'ı daha sonra Söğütü zabt etmiş ve Bilecik Rum beyini de vergiye bağlamış ve Selçuk Sultanı da mülk olarak Söğütü Ertuğrul Bey'e vermiştir.
III. Giyaseddin Keyhusrev (12641283) Cimrî vakasından sonra hududa geldiği zaman Kayı aşiretinin beyi olan Ertuğrul Bey, sultanın hizmetine varıp kendisini selâmlayarak hediyelerini takdim etmişti. 1279 senesine tesadüf etmekte olan bu geliş Ertuğrul'un uçta aşiret beyi olduğunu göstermektedir.
Osmanlı kaynakları Ertuğrul'un doksan yaşını geçmiş olduğu halde 680 H./1281 M. veya 687 H./1288 M. de vefat ettiğini yazarlar . Kabrinin kendisinin zapt etmiş olduğu Söğüt'te bulunması, Kayıların o havaliye hâkim olup buraları yurt edindiklerini açık olarak göstermekte ve sonradan imparatorluk olan Osmanlı devletinin çekirdeğinin Karacadağ, Söğüt ve Domaniç taraflarında olduğu bilinmektedir. Şu halde Ankara civarında Karacadağ taraflarına yerleştirildiklerini gördüğümüz bir kısım Kayı aşireti Ertuğrul'un hayatında daha batıya giderek kışlak olarak Söğüt'te ve yaylak olarak da Domaniç'te yerleşmişlerdi.
Osmanlı Devletini kurmuş olan ailenin, tarihî kayıtlarla etnik incelemelere ve geleneklere ve mevcut damgalarına göre Oğuzlar'ın sağ kolu olan Günhan kolunun Kayı boyundan oldukları tahakkuk etmiştir. Yazıcı-zâde'nin Selçuk-nâmesinden öğrendiğimize göre Kayının anlamı kuvvet ve kudret sahibi demektir.
Büyük Selçuklular 1071'de Malazgirt Meydan muharebesini müteakip Anadoluya girdikleri sırada kendilerine bağlı aşiretleri toplu olmayarak muhtelif tarihlerde kısım kısım Anadolu'nun muhtelif yerlerine iskân ettikleri sırada Kayı boyunu da bu istilâyı müteakip yerleşme sırasında veya daha sonra Celâleddin Hârezmşah'ın vefatını müteakip Anadolu'nun bazı yerlerine yerleştirmişlerdir ki bunlardan bir kısmı da daha sonra Osmanlı beyliğini kuran Kayılardır.
Tarihî ananelere göre Kayı boyunun bir kısmı I. Alâaddin Keykubad (12191236) zamanında Ankara'nın batısındaki Karacadağ taraflarına yerleştirilmişlerdir. Bunlar bu taraflara hangi tarihlerde yerleştirilmiş olurlarsa olsunlar muhakkak olan bir şey varsa o da Kayıların bir kısmının XIII. yüzyıl ortalarında Ankara'nın batı kısımlarında bulunarak daha sonraları Söğüt ve Domaniç havalisini almış olmalarıdır.
Geleneğe göre bu bölgeye iskân edilen Kayılar dört yüz çadır halkı olup XIV. yüzyılın ikinci yarısında reisleri Ertuğrul Beydi. Ertuğrul Bey'in babasının şimdiye kadar tarihlerimizin kaydettikleri gibi Süleyman Şah olduğu şüpheli olup yeni araştırmalar neticesinde bunun Gündüz Alp olması ihtimal dahilinde görülüyor. Mahallî ananeye göre Ertuğrul'un annesi Hayme Ana'dır. Osmanlı kaynaklarına göre Kayılardan olan aşiretin evvelâ Ankara'nın batısındaki Karacadağ havalisine yerleştirilip daha sonra Ertuğrul Bey'in zapt etmiş olduğu Söğüt, Domaniç ve Ermeni derbendi taraflarına geldikleri görülüyor.
Ertuğrul Bey'in on üçüncü asrın son yarısında hayatta olduğu klâsik tarihlerimizin kayıtlarından anlaşılmaktadır; bunun Söğüt taraflarını hangi tarihte aldığı belli olmadığı gibi vefat senesi de açık olarak malûm değildir. Osmanlı vekayinâmeleri 629 H./1231 M. de Selçuk hududunu tecavüz eden Rum İmparatoru'na (İznik İmparatoru) karşı Alâaddin Keykubad'ın yaptığı sefer esnasında Ertuğrul'un, Selçuk ordusunun akıncılığını yaptığını ve Rum ordusuna galebe edilen yere Sultanönü denildiğini ve sonra Moğolların hududu geçmeleri üzerine Sultan Alâaddinin hemen o tarafa gitmek üzere buradan ayrıldığını yazıyorlarsa da böyle bir sefer tarihî kaynaklarda geçmemektedir.
Yine Osmanlı kaynaklarına göre bu zaferi müteakib Ertuğrul Bey Karacahisar'ı daha sonra Söğütü zabt etmiş ve Bilecik Rum beyini de vergiye bağlamış ve Selçuk Sultanı da mülk olarak Söğütü Ertuğrul Bey'e vermiştir.
III. Giyaseddin Keyhusrev (12641283) Cimrî vakasından sonra hududa geldiği zaman Kayı aşiretinin beyi olan Ertuğrul Bey, sultanın hizmetine varıp kendisini selâmlayarak hediyelerini takdim etmişti. 1279 senesine tesadüf etmekte olan bu geliş Ertuğrul'un uçta aşiret beyi olduğunu göstermektedir.
Osmanlı kaynakları Ertuğrul'un doksan yaşını geçmiş olduğu halde 680 H./1281 M. veya 687 H./1288 M. de vefat ettiğini yazarlar . Kabrinin kendisinin zapt etmiş olduğu Söğüt'te bulunması, Kayıların o havaliye hâkim olup buraları yurt edindiklerini açık olarak göstermekte ve sonradan imparatorluk olan Osmanlı devletinin çekirdeğinin Karacadağ, Söğüt ve Domaniç taraflarında olduğu bilinmektedir. Şu halde Ankara civarında Karacadağ taraflarına yerleştirildiklerini gördüğümüz bir kısım Kayı aşireti Ertuğrul'un hayatında daha batıya giderek kışlak olarak Söğüt'te ve yaylak olarak da Domaniç'te yerleşmişlerdi.