- Konum
- İzmir
-
- Üyelik Tarihi
- 29 Eyl 2015
-
- Mesajlar
- 1,638
-
- MFC Puanı
- 94
Belirgin kaygı bozukluğu olan hastaların, kalp krizi ve inme geçirme olasılığının daha yüksek olduğu belirtiliyor.
Hollanda Tilburg Üniversitesi'nden Elisabeth Martens ve arkadaşlarının yaptıkları araştırmaya göre, San Fransisco bölgesinde yaşayan 1015 koroner hastalığı olan kişilerin 8 yıllık gözlem sonuçlarına göre yaygın anksiyete bozukluğu görülen hastaların yüzde 6.6'sı anksiyete bozukluğu olmayan hastaların ise sadece yüzde 1.43'ü kalp krizi ya da inme geçirdi.
Bu sonuçlar yaygın ve sürekli kaygı halinde bulunan insanların biyolojik açıdan da dolaşım sorunlarına bağlı ölümcül risklerinin yükseldiğine çok güçlü bir kanıt oluşturuyor. Daha önce yapılan araştırmalar da, depresyonun kalp hastalıkları riskini 2 kat artırdığını gösteriyor.
Psikiyatrik rahatsızlıklarının asla sadece ruhsal sorunlar olmadığını belirten Psikiyatri Uzmanı Ali Hilmi Yazıcı, beyin kimyasındaki değişikliklerin bir dizi biyolojik ve hormanal değişiklikleri tetiklediğini ve hayati hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırladığı kaydediyor.
Günümüzde psikiyatrik hastalıklar özellikle kaygı bozuklukları ve depresyon sistemik hastalıklar olarak ele alınıyor. Psikiyatrik bir terim olan anksiyete, kaygı, bunaltı, gerginlik ve sıkıntı kelimelerine karşılık geliyor. Anksiyetenin aslında doğal bir duygu olduğunu kaydeden Yazıcı, bu duygunun tehlike karşısında hayatta kalmak için duygusal, düşünsel, bedensel ve davranışsal bir hazırlık sürecini tetiklediğini söylüyor.
Hollanda Tilburg Üniversitesi'nden Elisabeth Martens ve arkadaşlarının yaptıkları araştırmaya göre, San Fransisco bölgesinde yaşayan 1015 koroner hastalığı olan kişilerin 8 yıllık gözlem sonuçlarına göre yaygın anksiyete bozukluğu görülen hastaların yüzde 6.6'sı anksiyete bozukluğu olmayan hastaların ise sadece yüzde 1.43'ü kalp krizi ya da inme geçirdi.
Bu sonuçlar yaygın ve sürekli kaygı halinde bulunan insanların biyolojik açıdan da dolaşım sorunlarına bağlı ölümcül risklerinin yükseldiğine çok güçlü bir kanıt oluşturuyor. Daha önce yapılan araştırmalar da, depresyonun kalp hastalıkları riskini 2 kat artırdığını gösteriyor.
Psikiyatrik rahatsızlıklarının asla sadece ruhsal sorunlar olmadığını belirten Psikiyatri Uzmanı Ali Hilmi Yazıcı, beyin kimyasındaki değişikliklerin bir dizi biyolojik ve hormanal değişiklikleri tetiklediğini ve hayati hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırladığı kaydediyor.
Günümüzde psikiyatrik hastalıklar özellikle kaygı bozuklukları ve depresyon sistemik hastalıklar olarak ele alınıyor. Psikiyatrik bir terim olan anksiyete, kaygı, bunaltı, gerginlik ve sıkıntı kelimelerine karşılık geliyor. Anksiyetenin aslında doğal bir duygu olduğunu kaydeden Yazıcı, bu duygunun tehlike karşısında hayatta kalmak için duygusal, düşünsel, bedensel ve davranışsal bir hazırlık sürecini tetiklediğini söylüyor.