Noktasız Cümleler !!!

"Elif, Lam, Mim…" Yüreğimi dökerim ayet ayet aşk'ın kaynağına, bismi-hayy...
Bir 'Be'nin içini dolduramam, fakat her fâsılada kendimi görürüm…

***


Nokta Kadar Işık Varsa, İstikrarla Yine Yürü.. Karşında Güneşi Bulacaksın..!



***
Aşk kokar sükûtumun nefesi.. Bir hayalin ateşindeyim...
Ritmi bozulan şu kalbimle, senli ahenkler peşindeyim…

***

En kuytu köşeleri lâl olduğum için, en katran geceleri âmâ olduğum için sevmiştim halbuki…

***

Senin Bir 'Elveda'na, Kaç Gecelik Gözyaşı 'Merhaba'ları Getirir..?

Susma S/özüne Gül Kaçmış Yâr..!


Sensizliğin Acısını Hangi Sevinçler Bitirir..?


***

Yüreği dört duvar arasında, bedeni bir kıyı kenarında, suda kalem yarıştıranlar olsa da; bedeni dört duvar arasında, yüreği bir dağ zirvesinde, kalemle raks eden şairler de biliriz..!

***

Sevgiyi yitirip, öfkeyle boğuşma arzusu içerisinde olan nefis, karizma uğruna beyaza kara derken, yok olacağını hiç düşünmez mi?








Bir avuç kartopu uzunca bir yokuştan aşağı bırakılırsa,

önüne çıkan her şeyi kendine katar ve büyür.

Dedikodu, yokuş aşağı bırakılan bir kartopu gibidir.

Bir avuçluk gerçek, tezviratlarla büyümüş koca bir yalan olur


"Dermansız derdim var" deme

dört tarafı duvarla çevrili bir odaya girebilmek için

en az bir girişin olması gerekir. ...

Yolun sonuna geldiğini düşündüğün zaman yüz seksen derece dön, işte yolun başındasın… Her yolun sonu, geriye dönüldüğünde bir başlangıçtır..


***

Kalbiniz mi kırıldı? Boş verin kırılsın..

Şimdi kalbinizin merkezine sızacak nağmelerin sesini dinleyin..

Ve elinize bir kalem alıp, sesi yazıya çevirmenin sevincini yaşayın..

Kırılmamış kalp, dört tarafı hava ve ses geçirmez materyallerle kaplı oda gibidir…

Kasvetli ve yakıcı…



Işığı daha net görebilmek için karanlığa ihtiyaç duyulur.

Düşünen insan bilir ki, karanlıkta ya da sıkıntı ve keder içinde olmak bir şeyleri daha net görmeye vesiledir…

Öyle yaşa ki, arkandan kuyunu kazan kişi bile bir su kaynağıyla

karşılaşsın…​