- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
KARAGÖZ İLE HACİVAT: HACİVATIN ATI
Hacivatın son zamanlarda işleri iyi gider. Çok para kazanır. Bu birikimi değerlendirmek için, bir yarış atı satın alır. Girdiği her yarışı kazanan meşhur bir at: Küheylan. Olayı duyan Karagöz, Hacivatın evine gidip kapıyı çalar. Hacivat pencereye çıkar ve sorar: Buyur Karagözüm, bir şey mi istemiştin?
Karagöz: Evet Hacivat, bir şey istemiştim. Duyduğuma göre, Küheylanı satın almışsın. Onu bana satar mısın?
Hacivat: Neden olmasın Karagözüm. İyi bir fiyat verirsen satarım. De bakalım, ne veriyorsun?
Karagöz: Hı?..
Hacivat: Yani kaç para verirsin? Küheylanı kaça alırsın?
Karagöz: On altın veririm. Sattın mı?
Hacivat: Dur bakalım, Karagözüm. Hemen sattın mı olur mu? Bir pazarlık yapalım, değil mi?
Karagöz: Nazarlık taktırırım, Küheylana. Anlaştık o zaman.
Hacivat: Yapma Karagözüm. Alışverişi oldubittiye getirme. On altına Küheylan mı satılırmış? Çık biraz, çık çık.
Hacivatın ne dediğini tam olarak anlayamayan Karagöz evin merdivenlerini çıkmaya başlar. Sonunda, burnu kapıya dayanır.
Hacivat: Çık Karagözüm, çık çık.
Karagöz: Kapıya kadar çıktım. Daha fazla çıkamıyorum.
Hacivat: Ben sana merdivenleri çık demedim. Fiyatta çık, yani on altın dedin ya onu arttır, yirmi de, otuz de.
Karagöz: Yirmi, otuz.
Hacivat: Çık, çık.
Karagöz: Elli, altmış.
Hacivat: Çık, çık.
Hacivatın çok para istemesine kızan Karagöz bağırır: Çık çıkı, çık çık. Sanki zil takıp oynuyorsun. Bre Hacivat, sen ne istiyorsun bu ata, onu söyle bakalım.
Hacivat: Bak Karagözüm, ben atı yüz altına aldım. Üstüne kar da koy.Yüzü geç, yüzü geç.
Karagöz: Yüzgeç balıklarda olur, alık.
Hacivat: Hemen sinirlenme Karagözüm. Şunun şurasında ne güzel pazarlık yapıyoruz. Bak Karagözüm, Küheylanı sana veririm ama yüz yirmi altınını alırım. Bir kuruş aşağı olmaz.
Hacivatın konuşmasına içerleyen ve Küheylanı alamadığına üzülen Karagöz, Hacivata küser. Bir hafta ne Hacivatın evinin önünden geçer, ne de onunla konuşur. Daha sonra iki eski dost tekrar barışırlar.
Hacivatın son zamanlarda işleri iyi gider. Çok para kazanır. Bu birikimi değerlendirmek için, bir yarış atı satın alır. Girdiği her yarışı kazanan meşhur bir at: Küheylan. Olayı duyan Karagöz, Hacivatın evine gidip kapıyı çalar. Hacivat pencereye çıkar ve sorar: Buyur Karagözüm, bir şey mi istemiştin?
Karagöz: Evet Hacivat, bir şey istemiştim. Duyduğuma göre, Küheylanı satın almışsın. Onu bana satar mısın?
Hacivat: Neden olmasın Karagözüm. İyi bir fiyat verirsen satarım. De bakalım, ne veriyorsun?
Karagöz: Hı?..
Hacivat: Yani kaç para verirsin? Küheylanı kaça alırsın?
Karagöz: On altın veririm. Sattın mı?
Hacivat: Dur bakalım, Karagözüm. Hemen sattın mı olur mu? Bir pazarlık yapalım, değil mi?
Karagöz: Nazarlık taktırırım, Küheylana. Anlaştık o zaman.
Hacivat: Yapma Karagözüm. Alışverişi oldubittiye getirme. On altına Küheylan mı satılırmış? Çık biraz, çık çık.
Hacivatın ne dediğini tam olarak anlayamayan Karagöz evin merdivenlerini çıkmaya başlar. Sonunda, burnu kapıya dayanır.
Hacivat: Çık Karagözüm, çık çık.
Karagöz: Kapıya kadar çıktım. Daha fazla çıkamıyorum.
Hacivat: Ben sana merdivenleri çık demedim. Fiyatta çık, yani on altın dedin ya onu arttır, yirmi de, otuz de.
Karagöz: Yirmi, otuz.
Hacivat: Çık, çık.
Karagöz: Elli, altmış.
Hacivat: Çık, çık.
Hacivatın çok para istemesine kızan Karagöz bağırır: Çık çıkı, çık çık. Sanki zil takıp oynuyorsun. Bre Hacivat, sen ne istiyorsun bu ata, onu söyle bakalım.
Hacivat: Bak Karagözüm, ben atı yüz altına aldım. Üstüne kar da koy.Yüzü geç, yüzü geç.
Karagöz: Yüzgeç balıklarda olur, alık.
Hacivat: Hemen sinirlenme Karagözüm. Şunun şurasında ne güzel pazarlık yapıyoruz. Bak Karagözüm, Küheylanı sana veririm ama yüz yirmi altınını alırım. Bir kuruş aşağı olmaz.
Hacivatın konuşmasına içerleyen ve Küheylanı alamadığına üzülen Karagöz, Hacivata küser. Bir hafta ne Hacivatın evinin önünden geçer, ne de onunla konuşur. Daha sonra iki eski dost tekrar barışırlar.