Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

Kapadokya

LeGoLaS

ikra
Onursal Üye
Konum
Türkiye
  • Üyelik Tarihi
    1 Ağu 2008
  • Mesajlar
    9,958
  • MFC Puanı
    2,986
KAPADOKYA'DA DOGAL ÇEVRE
Kapadokya'nin dogal çevresini inceleme çerçevesinde; bölgenin iklim, toprak ve jeolojik yapisi, bitki örtüsü, yaban hayati ve yeryüzü sekilleri tanitilacaktir. Ayrica, bölgenin arazi dagilimi ve kullanimina dogal çevre kapsaminda deginilecek, çevre sorunlari ve halk sagligi ile ilgili degerler incelenecektir.
dogal1.jpg


1) Jeolojik Yapi
Kapadokya Bölgesi'ndeki Erciyes, Hasandagi, Melendiz ve Güllüdag jeolojik devirlerde aktif birer volkan durumundaydi. Volkanlarin püskürmeleri, Üst Miyasen'de (10 milyon yil önce) baslayip Holosen'e (günümüze) kadar sürmüstür. Neojen gölleri altindaki yanardaglardan çikan lavlar, platoda göller ve akarsular üzerinde 100-150 m. kalinliginda, farkli sertlikte bir tüf tabakasi meydana getirmistir. Bu tabakanin yapisinda tüfün disinda, tüffit, ignimbrit tüf, lahar, volkan külü, kil, kumtasi, marn, aglomera ve bazalt gibi jeolojik kayaçlar da bulunmaktadir.


Ana kayalardan püsküren maddelerle sekillenen plato, siddeti daha küçük volkanlarin püskürmeleriyle sürekli degisime ugramistir. Üst Polisen'den baslayarak, basta Kizilirmak olmak üzere akarsu ve göllerin bu tüf tabakasini asindirmalari nedeniyle bölge bugünkü halini almistir.


Nevsehir ili alaninda hakim olan jeolojik yapi neojendir. Bunun disinda Kizilirmak’in güney bölgesinin jeolojik yapisini bazalt ve mezozoik tabakalar, irmagin kuzey bölgesini oligo-miyosen, eosenflis, metamorfik seri ve granit tabakalar olusturur (bakiniz Harita 11).


"Peribacasi" diye adlandirilan olusumlar, vadi yamaçlarindan inen sel sularinin ve rüzgarin, tüflerden olusan yapiyi asindirmasiyla ortaya çikmistir. Sel sularinin dik yamaçlarda kendine yol bulmasi, sert kayalarin çatlamasina ve kopmasina neden olmustur. Alt kisimlarda bulunan ve daha kolay asinan malzemenin derin bir sekilde oyulmasiyla yamaç gerilemis, böylece üst kisimlarinda bulunan sapka sayesinde asinmadan korunan konik biçimli gövdeler ortaya çikmistir. Daha çok Ürgüp civarinda bulunan sapkali peribacalari, konik gövdelidir ve tepe bölümlerinde bir kaya bloku yer almaktadir. Gövde tüf, tüffit ve volkan külünden ibaret bir kayaçtan, sapka kismi ise lahar ve ignimbrit gibi sert kayaçlardan olusmaktadir. Yani sapka, gövdeye oranla daha dayanikli bir kaya türüdür. Bu, peribacasinin olusumunun ilk sartidir. Sapkadaki kayanin direncine bagli olarak peribacalari uzun veya kisa ömürlü olabilmektedir.


Kapadokya'da erozyonun meydana getirdigi diger peribacasi tipleri ise, konili, mantar biçimli, sütunlu ve sivri peribacalardir. Peribacalari en yogun biçimde Ürgüp- Uçhisar- Avanos üçgeni arasinda kalan vadilerde ve Ürgüp-Sahinefendi arasindaki bölgede görülmektedir.


Peribacalarinin disinda, vadi yamaçlarinda yagmur sularinin olusturdugu ilginç kivrimlar bölgeye ayri bir özellik katmaktadir. Bazi yamaçlarda görülen renk çesitliligi, lav tabakalarinin isi farkindan kaynaklanmaktadir. Bu olusumlar, Uçhisar, Çavusin- Güllüdere, Göreme-Meskendir, Ortahisar- Kizilçukur ve Pancarlik'ta görülmektedir.

Deprem durumu açisindan Nevsehir, 3. derecede tehlikeli deprem bölgesinde bulunmaktadir. Kirsehir ve Kayseri gibi bölgesel deprem sahalarinin tesirinde kalabilir. Avanos, Özkonak, Göynük, Sarilar, Hacibektas, Kozakli, Karahasanli, Ürgüp, Aksalur, Mustafapasa, Ortahisar yerlesim yerleri ise 3. derecede tehlikeli deprem bölgesindedir.
dogal3.jpg


2) Iklim
Nevsehir, yazlari sicak ve kurak, kislari ise soguk ve yagisli geçen tipik bir karasal iklime sahiptir. Ilde 1980 - 1997 yillari arasinda yapilan ölçümlerden elde edilen bilgilere göre ortalama sicaklik degeri 10.6 derecedir. Nevsehir'de don mevsiminin (sicakligin sifir derecenin altina düsmesi) baslangici, en erken 24 Eylül, en geç 1 Aralik ve ortalama 26 Ekim olarak tespit edilmistir. Don mevsiminin bitis tarihi, en erken 28 Mart, en geç 15 Mayis ve ortalama olarak da 14 Nisan'dir.


Ildeki en yüksek sicaklik degeri 18 Temmuz 1962'de 37.6 derece olarak ölçülmüstür. En düsük sicaklik ise 4 Subat 1960 tarihinde -23.6 derece olarak ölçülmüstür. Yerden 5 cm yükseklikteki en düsük sicaklik, 3 Subat 1992 tarihinde -36.7 derece olarak tespit edilmistir.


Yagis miktarina bakildiginda, yaz aylarinin (Temmuz-Agustos) ve sonbahar aylarinin (Eylül-Ekim) genellikle yagissiz ve kurak geçtigi görülmektedir. 1960-1997 yillari arasinda yapilan ölçümlere göre, ildeki ortalama yillik yagis 429.4 kg/m3'tür. Bu yillar arasinda belirlenen en düsük toplam yagis miktari 289.3 kg/m3'tür. En yagisli yil olan 1962'deki yagis miktari ise 570.1 kg/m3 olarak ölçülmüstür. Ayni dönem içinde yapilan degerlendirmeye göre 141.9 kg/m3 ile 1990 Mayis'i en yüksek yagisli ay olmustur. Iklimin niteligi itibariyla kis ve bahar aylarinda nem orani daha yüksektir. Yaz aylarinda bu oran düsmektedir. 1960-1997 yillari arasinda ortalama nem orani %60.6 olmustur.


Genel olarak ele alindiginda kis ve bahar aylarinda güney ve bati rüzgarlari, yaz aylarinda ise kuzey ve dogu rüzgarlari hakimdir. Bu nedenle yaz aylarinda "kavurucu" denilebilecek sicaklar çok yasanmaz. 1960-1997 yillari arasindaki en siddetli rüzgarin 1968 yili Mart ayinda, bati-güneybati yönünde, saatte 125.3 km. hizla ve kasirga biçiminde estigi tespit edilmistir.

1965-1997 yillari arasinda yapilan ölçümlere göre ildeki güneslenme orani süresi için belirlenen oran %58'dir. Sözü edilen dönemde ildeki en yüksek kar kalindigi, 64 cm ile 2 Subat 1992 tarihinde ölçülmüstür.
dogal8.jpg
dogal9.jpg


3) Toprak Yapisi
Nevsehir topraklari volkanik türlerden meydana gelmistir. Dolayisiyla geçirgen bir nitelik tasimaktadir. Tarim topraklarinin %85'i tinh, %9'u killi-tinli, %2'si killi ve %4'ü kumlu yapiya sahiptir.


Kozakli, Gülsehir'in batisi, Derinkuyu ve çevresi, Avanos'un kuzeyi her türlü tarima uygun 1., 2. ve 3. sinif arazileri içermektedir. Ürgüp ve çevresi ile il merkezinin büyük bir kisminda 6. sinif topraklar vardir. Bu topraklar tarima elverisli olmadigi için bu alanlarda ancak vadi içerisinde ekim yapilabilmektedir.


Nevsehir bölgesinde karakterlerine göre 5 çesit toprak vardir. Bunlar kahverengi, regosal, kirmizi kahverengi, kireçsiz kahverengi ve alüvyal topraklardir.


Kahverengi Topraklar: Orta Anadolu'nun yaygin toprak türünü olusturan kahverengi topraklar, Nevsehir'de de genis alanlari kaplamaktadir. Bu topraklarin büyük bölümünde tahil ekimi yapilmaktadir. Organik madde ihtiva eden bu topraklarda dogal vejetasyon, orta boylu çayir otlaridir.


Regosal Topraklar: Kahverengi topraklardan sonra ildeki en yaygin toprak grubu regosal topraklardir. Volkanik karakter tasiyan bu topraklara özellikle Ürgüp-Nevsehir yöresinde rastlanmaktadir. Dogal vejetasyon çayir otlari ve gevenler olmakla birlikte, egimin müsait oldugu yerlerde sebze tarimi da yapilabilmektedir.


Kirmizi Kahverengi Topraklar: Genel özellikleri itibariyla kahverengi topraklara benzemektedir. Sicak iklimin yol açtigi oksitlenme nedeniyle kahverengi topraklar kirmizimsi bir renk almaktadir. Bu topraklarin büyük bölümünde bagcilik ve bahçecilik yapilmaktadir.


Kireçsiz Kahverengi Topraklar: Kahverengi topraklarda genel olarak üstte organik madde, altta ise kireç birikimi görülür. Kireçsiz kahverengi topraklar ise kalin bir üst tabaka ve kil birikimli bir alt tabakadan olusur. Dogal vejetasyon seyrek çalilardir.


Alüvyal Topraklar: Tarimsal açidan çok önemli olan bu genç topraklar, yüzey sularinin tasidigi sedimentlerle olusmustur. Genellikle sorunsuz ve verimli topraklardir.


Nevsehir'de yukarida belirtilen toprak türleri disinda, podzolik topraklara, organik topraklara, çorak topraklara ve kahverengi orman topraklarina da rastlanilmaktadir. Fakat bunlar küçük alanlari kaplayan, ihmal edilebilir toprak gruplaridir.
dogal10.jpg


4) Bitki Örtüsü (Flora)
Karasal bir iklime sahip olan Nevsehir'deki hakim bitki örtüsü, bozkir bitkilerinden olusmaktadir. Yüzyillardir süren olumsuz insan etkileri sonucu ormanlar yok edilmis, genis alanlar bozkira dönüsmüstür. Ilkbaharin getirdigi yagmurlarla yeseren bozkir bitkileri Haziran'dan itibaren kurumaya yüz tutmaktadir. Bu bitkilerin baslicalari, gevenler, kekik türleri, üzerlik, sigir kuyrugu, çayir otlari, greminealar, pürenler, sütlegenler, dikenler, karamuk ve kusburnu gibi çalimsi bitkilerdir. Genelde dikenli olan bu bitkiler, çesitli sivilar salgilamaktadir.


Nevsehir'de genis ve verimli nitelikte ormanlar olmamasina ragmen, ilin çesitli yörelerinde orman olarak kabul edilen bitki topluluklari mevcuttur. 9200 ha civarindaki ormanlik alanlara hakim olan agaç türü mesedir. Bunun yamsira, ardiç türleri, aliçlar ve ahlatlar ile agaçlandirma alanlarinda yetisen karaçam, sedir, akasya, akçaagaç ve disbudak diger agaç türleridir. Ormanlik alanlar, Nevsehir'in dogusuyla Oyludagi, Karsi dagi ve Asikli daginda, bati ve güneybatida Kurugöl, Dogala, Topaç, Acigöl, Tepeköy, Alacasar, Basansarniç, Tatlarin gibi yerlesim merkezleri etrafinda, Ürgüp ilçesinin Topuz ve Hodul daglarinda, Gülsehir'in Hirka daginda ve Avanos'un Ziyaret daginda yer almaktadir.


Toplam orman alanlarinin 582 hektari baltalik, 43.5 hektari korudur. Bunlar verimli ve üretime uygun orman alanlaridir. Geriye kalan 8557 hektari ise bozuk koru ve bozuk baltalik ormanlaridir.

Bunlarin yani sira ilin dogal bitki örtüsünü, vadi boylarinda görülen sögüt, kavak, ceviz gibi agaç türleriyle genis alanlara yayilmis badem, elma, armut gibi agaç türleri tamamlamaktadir.
dogal11.jpg


5) Yaban Hayati (Fauna)
Kapadokya'nin merkezi olan Nevsehir ili ve çevresinin yesil, sulak alanlarinda yasayan degisik hayvan türlerinin yanisira, çorak ve kurak alanlarda yasayan ve bulunduklari ortamda kendilerini çok iyi gizledikleri için varliklarini pek göstermeyen hayvanlar da bulunmaktadir.

Örnegin, tüf kayalari arasinda yasayan, yöre halkinin "kaya kertisi" adini verdigi Avrupa'nin ikinci büyük kertenkelesi Agama Stellio ve bir gece hayvani olarak taninan ve aslinda çöllerde yasayan Arap Tavsani bu bölgeye özgü hayvanlar arasinda yer almaktadir.


Yörede, Nevsehir boz yilani, kaplumbaga, kartal, puhu ve baykus gibi hayvanlar da yogun olarak bulunmaktadirlar. Son yillarda, güneyden Toros daglari tarafindan gelen yaban domuzlari da Ürgüp-Kayseri arasindaki alanda küçük koloniler olusturmaya baslamislardir. Il sinirlari içindeki Gökçetoprak baraj alaninda balikçil, turna gibi degisik göçmen kus türleri, sürdürdükleri periyodik hayatla önemli bir zenginlik olusturmaktadirlar. Ayrica, Kizilirmak'ta ve ildeki diger baraj ve göletlerdeki sazan, yayin, levrek, çapak gibi baliklar büyük bir popülasyona sahip olup, balik avciligi için uygun bir ortam yaratmaktadir.

Barindirdigi böcek ve kelebek türleri bakimindan Nevsehir Anadolu'nun en zengin yörelerinden biridir. Arastirmalara göre, Nevsehir kirsalinda 100 civarinda gündüz kelebegi türü yasamaktadir. Yörede yasayan gece kelebegi türlerinin sayisi ise bunun bir-iki katidir. Bölgenin dogasina özgü, dünyada sadece Nevsehir'in kirsal alaninda ve Kapadokya Bölgesi'nde yasayan "Zygaena Kapadokia" adli kelebek türü, kelebek koleksiyonculari arasinda aranilan türlerden biri olarak bilinmektedir.
dogal16.jpg

6) Yeryüzü Sekilleri
Nevsehir il alani, Orta Anadolu'daki Erciyes, Melendiz ve Hasandagi gibi eski yanardaglarin kül ve lavlarinin yigilmasiyla olusan genis bir plato üzerinde yer almaktadir. Kizilirmak ve onu besleyen diger küçük akarsularin açtigi derin vadilerle plato bugünkü görünümünü kazanmistir. Ilin hakim yeryüzü sekilleri yayla özelligi tasimaktadir. Daglar ve ovalarin kapladigi alan nispeten azdir. Il alaninin yaridan fazlasini (% 53.6) platolar, dörtte birini (% 25) ovalar olusturur. %18.5 oranindaki bir alani kaplayan daglar ise Kizilirmak vadisinin kuzey ve güneyine serpilmis durumdadirlar.
dogal15.jpg
dogal17.jpg


Daglar
Nevsehir'deki daglarin olusumu III. Jeolojik zamana rastlar. Alp kivrimlasmasi sirasinda Kuzey Anadolu ve Güney Anadolu daglari sekillenirken ortaya çikan sikismalarla Orta Anadolu'da yükselme ve çökmeler meydana gelmistir. Çöken kesimde yer alan Nevsehir topraklari, III. Jeolojik zamanda göl sulari altinda kalmistir. Daha sonra yörede yogun volkanik ve tektonik hareketler olmus, il alaninin önemli bir bölümü lav ve tüflerle kaplanirken diger yandan yeni kirilmalar ve püskürtmelerle daglar sekillenmistir. Ildeki baslica daglar Erdas Dagi, Hodul Dagi, Kizil Dag, Hirka Dagi, Oylu Dagi, Kermil Dagi, Uçhisar (Akdere) Dagi, Topuz Dagi ve Ziyaret Dagi'dir.


Erdas Dagi: 1982 m. yüksekligindeki bu dag ilin en yüksek noktasidir. Nevsehir'in güneybatisindaki bu dag, Nigde topraklarinda genis ve yüksek kütleler olusturan Melendiz ve Hasandagi eteklerine kadar uzanan Kizilirmak platosu üzerindedir. Bir yanardag olan Erdas kütlesi, genellikle %20'nin üzerinde bir egime sahiptir. Dag, iklim bakimindan sert, toprak bakimindan da sig oldugu için çiplak bjr görünüme sahiptir.


Hodul Dagi: En yüksek noktasi 1949 m. olan bu dag sirasi, ilin dogusunda yer alir. Derinkuyu ilçesinin dogusundan baslayan sira, daralip genisleyerek dogu ve kuzeydogu yönünde uzanir. Kizilirmak'a karisan akarsularin açtigi vadilerle derin bir biçimde parçalanan dag, volkanik bir yapiya sahiptir. Erciyes yanardaginin püskürttügü lav ve tüflerin birikmesiyle meydana gelmistir. Ayni zamanda Nevsehir-Kayseri sinirini çizen Hodul dagi, akarsu vadileri ve çöküntü alanlarinin yakininda %20'nin üzerinde egimli yamaçlara dönüsmektedir. Genellikle bitki örtüsünden yoksun olan dagin eteklerine dogru bozuk ardiç, mese, aliç, ahlat gibi agaç türleri ile bazi otsu bitkilere rastlanmaktadir.


Kizildag: Ilin kuzeyinde Kozakli yöresi ile Kizilirmak vadisini birbirinden ayiracak sekilde dogu-bati yönünde uzanan bu dag 1.768 m. yüksekligindedir. Dogal örtüsü bozkir bitkilerinden olusmaktadir.


Hirka Dagi: Yüksekligi 1.683 m. olan bu dag, ilin kuzeyinde Gülsehir ile Hacibektas arasinda yükselmekte ve dogu-bati yönünde Kizilirmak vadisine paralel olarak uzanmaktadir. Zirvesi çiplak ve kayalik olan dagin eteklerinde bozkir bitkileri, kuzey yamaçlarinda ise mese ormanlari görülmektedir.


Oylu Dagi: Nevsehir'in dogusunda kalan Oylu Dagi, 1.642 m. yüksekligindedir. Uzun yillar egimi az olan yamaçlarinda ve üzerindeki düzlüklerde tarim yapilmistir. Bitki örtüsü, bozkir bitkileri yaninda mese, ardiç, aliç, ahlat gibi agaçlardan olusmaktadir.


Kermil Dagi: Nevsehir'in dogusunda, Ürgüp yolu kenarindadir. En yüksek noktasi 1.486 m. ile Besik Kaya ve 1.516 m. ile Çiplak Tepe'dir. Genellikle bitki örtüsünden yoksundur ve tüf tabakasi açiga çikmaya baslamistir.


Uçhisar (Akdere) Dagi: Kermil daginin güneybatisinda ayni silsile üzerinde yer almaktadir. Bitki örtüsünden tümüyle yoksun olan dag 1.543 m. yüksekligindedir.


Topuz Dagi: Ürgüp'ün dogusundan baslayarak bir sira halinde Hodul Dagi'na kadar uzanir. Ortalama yüksekligi 1.600 m. olan dag, birçok tepeden meydana gelmektedir. Üzerinde yer yer mese topluluklari yaninda ahlat, aliç, ardiç gibi agaç türleri ile bozkir bitkileri bulunmaktadir.


Ziyaret Dagi (îdis Dagi): En yüksek noktasi 1.581 m. olan dag, ortalama %50 egime sahiptir. Ilin kuzey dogusunda yükselen bu dag silsilesinin güney ve dogu kenari Kizilirmak'a dayanir. Ziyaret dagi genel itibariyla bitki örtüsünden yoksundur. Kuzey yamaçlarinda mese topluluklarina rastlanmaktadir. Son yillarda gerçeklestirilen agaçlandirmalarla bitki örtüsü bir ölçüde zenginlesmistir.


Bu daglarin yanisira, ilin genel yapisina uygun, "kepez" diye tabir edilen, volkanik hareketler sonucu olusmus düz tepeler de vardir. Akkepez, Karakepez, Ortakepez, Bucakkepez bunlarin baslicalari olarak sayilabilir.
dogal31.jpg
dogal32.jpg
dogal33.jpg


Platolar
Nevsehir cografyasinin yarisindan çogu platolarla kaplidir. III. Jeolojik zamanin sonlarinda ve IV. Jeolojik zamanin baslarinda ortaya çikan kivrilma-sikismalar ve volkanik hareketler sonucunda, daha önceden neojen gölleri altinda olan il alani yükselmistir. Dogudaki Erciyes, güney ve güneybatidaki Melendiz ve Hasandagi gibi yanardaglardan çikan lavlar çevreye yayilarak genis platolar olusturmustur. Bu platolar Kizilirmak tarafindan yarilarak bugünkü görünümünü kazanmistir. Akarsuyun tasidigi önem dolayisiyla il topraklarindaki platolarin tümüne birden Kizilirmak Platosu adi verilmektedir.


1500 metreye kadar çikan yükselti basamaklarina dizilmis olan bu platolarda egim, genel olarak % 20'nin altindadir. Bu egim, akarsu vadilerine yakin bölümlerde % 20'nin üzerine çikabilmektedir. Yaz aylarinin sicak ve kurak geçmesi, ayrica kis ve ilkbahar yagislarini yeterli düzeyde alamamasi nedeniyle bu topraklar genellikle çiplaktir. Ilkbaharda yesillenen ve çiçeklenen bozkir bitkileri sicaklarla birlikte kurumaktadir. Genis platolarina ragmen Nevsehir, zengin otlaklari olan yaylalara sahip degildir. Bu nedenle hayvancilik da gelismemistir. Mera niteligindeki düsük yükseltili platolarin bazilarinda nadasla kuru tarim yapilmaktadir.
Platolar


Nevsehir cografyasinin yarisindan çogu platolarla kaplidir. III. Jeolojik zamanin sonlarinda ve IV. Jeolojik zamanin baslarinda ortaya çikan kivrilma-sikismalar ve volkanik hareketler sonucunda, daha önceden neojen gölleri altinda olan il alani yükselmistir. Dogudaki Erciyes, güney ve güneybatidaki Melendiz ve Hasandagi gibi yanardaglardan çikan lavlar çevreye yayilarak genis platolar olusturmustur. Bu platolar Kizilirmak tarafindan yarilarak bugünkü görünümünü kazanmistir. Akarsuyun tasidigi önem dolayisiyla il topraklarindaki platolarin tümüne birden Kizilirmak Platosu adi verilmektedir.


1500 metreye kadar çikan yükselti basamaklarina dizilmis olan bu platolarda egim, genel olarak % 20'nin altindadir. Bu egim, akarsu vadilerine yakin bölümlerde % 20'nin üzerine çikabilmektedir. Yaz aylarinin sicak ve kurak geçmesi, ayrica kis ve ilkbahar yagislarini yeterli düzeyde alamamasi nedeniyle bu topraklar genellikle çiplaktir. Ilkbaharda yesillenen ve çiçeklenen bozkir bitkileri sicaklarla birlikte kurumaktadir. Genis platolarina ragmen Nevsehir, zengin otlaklari olan yaylalara sahip degildir. Bu nedenle hayvancilik da gelismemistir. Mera niteligindeki düsük yükseltili platolarin bazilarinda nadasla kuru tarim yapilmaktadir.
Platolar


Nevsehir cografyasinin yarisindan çogu platolarla kaplidir. III. Jeolojik zamanin sonlarinda ve IV. Jeolojik zamanin baslarinda ortaya çikan kivrilma-sikismalar ve volkanik hareketler sonucunda, daha önceden neojen gölleri altinda olan il alani yükselmistir. Dogudaki Erciyes, güney ve güneybatidaki Melendiz ve Hasandagi gibi yanardaglardan çikan lavlar çevreye yayilarak genis platolar olusturmustur. Bu platolar Kizilirmak tarafindan yarilarak bugünkü görünümünü kazanmistir. Akarsuyun tasidigi önem dolayisiyla il topraklarindaki platolarin tümüne birden Kizilirmak Platosu adi verilmektedir.


1500 metreye kadar çikan yükselti basamaklarina dizilmis olan bu platolarda egim, genel olarak % 20'nin altindadir. Bu egim, akarsu vadilerine yakin bölümlerde % 20'nin üzerine çikabilmektedir. Yaz aylarinin sicak ve kurak geçmesi, ayrica kis ve ilkbahar yagislarini yeterli düzeyde alamamasi nedeniyle bu topraklar genellikle çiplaktir. Ilkbaharda yesillenen ve çiçeklenen bozkir bitkileri sicaklarla birlikte kurumaktadir. Genis platolarina ragmen Nevsehir, zengin otlaklari olan yaylalara sahip degildir. Bu nedenle hayvancilik da gelismemistir. Mera niteligindeki düsük yükseltili platolarin bazilarinda nadasla kuru tarim yapilmaktadir.
dogal34.jpg


Akarsular
Nevsehir Ili, jeolojik yapisi nedeniyle akarsu bakimindan fakirdir. Akarsular, faydalanilmaya imkân vermeyecek ölçüde derinden akmaktadir.

Ilin belli basli akarsuyu Kizilirmak'tir. Kizilirmak, Nevsehir volkanik kütlesi önünden kuzeybatiya dogru yön degistirerek akan tek akarsudur. Uzunlugu 1355 km.'dir. Iki tarafinda yükselen biri volkanik, digeri strüktürel yaylalar arasinda serilen genis ve çiplak bir vadinin içinden akmaktadir. Arazi yapisi nedeniyle bu yörede çok su kaybetmektedir. Buna karsilik akisini etkileyecek ve onu besleyebilecek bir kol almamaktadir. Degisik toprakli yerlerden geçtigi için daima bulanik bir suya sahiptir. Derinden akmasi dolayisiyla sulama islerinde pek kullanilamamaktadir
dogal36.jpg


Baraj ve Göller
Ildeki baraj göletler, Avanos, Gülsehir, Hacibektas ve Kozakli ilçelerinde bulunmaktadir.


Yalintas Göleti 10.000.000 m3'lük su toplama havzasiyla yüksek kapasiteli bir gölettir. Kaynagini Gökçetoprak Çayi'ndan alan gölet Gülsehir ilçesi sinirlari içerisindedir. Diger göletlerin kapasitesi 2.500.000 m3'ten küçüktür.

Bölgede biri henüz tamamlanmamis dört baraj bulunmaktadir: Ayhanlar, Doyduk, Tatlarin ve Damsa Barajlari. Su kapasitesi en fazla olan 39.500.000 m3 ile Avanos'daki Ayhanlar Baraji'dir. Bu baraj kaynagini Kizilöz Deresi'nden alir. Acigöl'de bulunan Tatlarin Baraji kaynagini Derinöz-Aciöz'den alir. Ürgüp Ilçesi sinirlari içerisinde olan Damsa Baraji ise Damsa Çayi'ndan kaynagini alir ve 7.120.000 m3 su kapasitesine sahiptir.



Nevsehir'deki Baraj ve Göletler
Ilçe Adi Su Kaynagi Su Toplama kapasitesi (m3)
Acigöl ->Tatlarin Baraji ->Derinöz-Aciöz ->2.210.000
Ürgüp -> Damsa Baraji ->Damsa Çayi ->7.120.000
Gülsehir ->Bölükören Göleti ->Bölükören Özü ->1.338.000
Gülsehir ->Yahntas Göleti ->Gökçetoprak Çayi ->10.000.000
Gülsehir ->Tuzköy Göleti ->Derinöz Deresi ->2.152.000
Hacibektas ->Kumtepe Göleti ->Kizilöz Çayi ->1.386.000
Hacibektas ->Karaburna Göleti ->Akçatas deresi ->1.490.000
Avanos ->Ayhanlar Baraji ->Kizilöz deresi ->39.500.000
Kozakli ->Doyduk Baraji ->Kalecik deresi ->Insaat Halinde
dogal38.jpg


Vadiler
Nevsehir'deki yeryüzü sekilleri açisindan vadiler önemlidir. Volkanik lav ve tüflerden olusan kesimlerde akarsular dar oluklar açmistir. Vadiler dar ve dik oldugundan verimli ovalar çok sinirlidir.


Ilin en önemli vadisi, Kizilirmak vadisidir. Göreme vadisi, Karacaören vadisi ve Damsa vadisi, bu vadiye dikey inen diger vadilerdir.


Orta Anadolu Platosu'nun Nevsehir sinirlari içinde kalan kisimlari, Kizilirmak tarafindan dogu-bati yönünde yarilmistir. Türkiye'nin en uzun ve önemli vadilerinden biri olan Kizilirmak vadisinin Avanos ve Gülsehir'de genislik kazanmasi, vadide dar ovalar meydana getirmistir. Kizilirmak vadisine kuzeyden ve güneyden çok sayida yan vadi açilmaktadir. Bunlarin tamami akarsular tarafindan olusturulmustur.
dogal39.jpg


Ovalar
Nevsehir'in en büyük ovasi Derinkuyu ovasidir. Kizilirmak vadisi, il alani içinde yer yer genislese de hiçbir yerde ova sayilabilecek düzlükler olusturmamaktadir. Ilin güneydogu ucunda yer alan Derinkuyu, Konya kapali havzasi içinde yer almaktadir. Yöreden doguya dogru çok sayida küçük vadi açilmakta ve bu vadilerin tabanlari Derinkuyu yöresinde birleserek genis düzlükler meydana getirmektedir.


Derinkuyu ovasi, güneye dogru egimlidir ve çok sayida küçük akarsuyun tasidigi alüvyonlarla kaplidir. Akarsular yaz aylarinda tamamen kurudugundan, ovanin yüzey sulariyla sulanma imkâni kalmamaktadir. Son yillarda, DSI ve Köy Hizmetleri'nin çalismalariyla ovanin bazi bölümlerinin yer alti sulariyla sulanmasi yoluna gidilmektedir. Ova, Derinkuyu'dan Kuyulutatlar Köyü'ne kadar yaklasik 20 km uzunluktadir. Orta kesimindeki genisligi 16 km'ye kadar çikmaktadir.


Kizilirmak'in kuzeyinde ve güneyinde, vadi tabanindaki dogu-bati dogrultulu tarim alanlari Nevsehir'in kiyi ovalaridir. Ancak, bu taban topraklari sadece iki yerde ova niteligi kazanabilmektedir. Kizilirmak vadisinin genisledigi Avanos civarinda alüvyal ve kolüryal topraklarla kapli genis alanlar ortaya çikmistir. 10 km. boyunca uzanan bu kiyi ovanin genisligi 2-3 km'dir. Avanos yakininda, güneyden Kizilirmak'a açilan yan vadiler boyunca uzanir ve genisligi 6 km'ye kadar çikar. Alüvyon topraklarla kapli ve verimli kisim da burasidir. Küçük olmasina karsilik, sanayi bitkileri ve yumru bitkiler üretimi açisindan önem tasimaktadir.


Diger kiyi ovasi Gülsehir civarindadir. Burada Kizilirmak tabani yeniden baslar ve yaklasik 12 km. uzunlugunda, 2-4 km. genisliginde bir kiyi ovasi olusturur. Ova alüvyal ve kolüvyal topraklar içermektedir.


Nevsehir'de bu ovalar disinda, taban topraklarinda ve platolar arasinda genellikle kuru tarimin yapildigi çok sayida düzlüklerle karsilasilmaktadir. Ova sayilabilecek genislikte olmasa da modern tarim tekniklerinin kullanilmaya baslanmasiyla birlikte bu alanlarin önemi artmistir.
dogal40.jpg


Yeralti Kaynaklari
Nevsehir'de ekonomik bakimdan önem tasiyan yeralti kaynaklari, linyit, perlit, tuz ve oniks yataklaridir. Gülsehir'in Arafa yöresindeki linyit yataklarinin toplam rezervi 3 milyon tondur. Ayni kesimde toplam barit rezervi ise 2500 ton dolayindadir. Avanos civarinda (Kayaharmani, Toprakli ve Dölek) toplam rezervi 1.800.000 tona ulasan linyit yataklari ve bir milyon ton jeolojik rezervli mermer (oniks) yataklari mevcuttur. Acigöl ve Derinkuyu'nun Büyükgüllü ve Bozdagi yörelerinde de nitelikli perlit yataklari bulunmaktadir (Harita 11).


Gülsehir'e bagli Tuzköy yakinlarindaki 50 milyon ton rezervli tuz yataklarinin bir bölümü Tekel tarafindan isletilmis, ancak bir süredir üretime ara verilmistir.


Ayrica, Nevsehir çevresinde, iyi blok verebilen kesimlerde tüflerden kesme tas seklinde insaat malzemesi üretimi yaygindir.


Nevsehir'de Barit (Ba), Jeotermal Sahalar (Jtm), Kaolen (Ka), Kaya tuzu (Na), Kum-çakil (Kem), Kükürt (S), Perlit (Per), Tugla-kiremit (Tgki), Zeolit (Zeo), Linyit (Lin) ve Pomza (Pom) maden yataklari bulunmaktadir.
 

LaiLa

Az İnsan.. Çok Huzur.
MFC Üyesi
Konum
Cennet
  • Üyelik Tarihi
    20 May 2015
  • Mesajlar
    6,868
  • MFC Puanı
    368
En büyük arzumdur.. Ülkemin güzel değerlerini görebilmek, umarım nasip olur bir gün..
 
Üst Alt