-
- Üyelik Tarihi
- 9 Şub 2015
-
- Mesajlar
- 44,845
-
- MFC Puanı
- 29,224
Kuvars grubuna dahil taşlardan biri olan kalsedon, görünüşüyle etkileyici bir taştır. Genellikle mağaralarda bulunan sarkıtlardan toplanan kalsedon taşı, kaya oyuklarından meydana gelmektedir. Çirkinlik ve güzelliğin tek taşta birleşmiş hali olan kalsedon eşsiz bir yapıya sahiptir. Üstelik görünümü kadar insan sağlığı üzerindeki etkileri de oldukça fazladır. İyi niyetli olmanın sembolü olan kalsedon, insana dair pek çok kavramı bünyesinde taşımaktadır. Cömertlik ve kardeşlik bunlardan yalnızca ikisidir.
Köklü bir geçmişi bulunan kalsedon taşının, insanlar tarafından uzun yıllardır kullanıldığı bilinmektedir. Asırlar boyunca birbirine dost ve kardeş olan kişiler tarafından hediye edilmiş değerli bir taştır. Sık sık akuamarin taşı ile karıştırılan fakat birçok farklı noktaları bulunan kalsedonun üzerinde yer alan renkler daha donuk ve silik haldedir. Görünmeyen ve pastel renkli taşlardan hoşlananlar için kalsedon taşı ideal bir taştır. Üstelik yalnızca psikolojik değil fizyolojik etkisi de oldukça fazladır.
Kalsedon Taşı Nedir?
Çoğunluğu Anadolu topraklarında bulunan, geçmişi Hititlere dayanan kalsedon taşı, değerli taşlardan biridir. Gerek insan fizyolojisi gerekse olumlu enerji için en sık kullanılan taşlar arasında yerini almaktadır. Genellikle üst yüzeyi mavi, gri ve beyaz karışımı alt yüzeyi delikli ve kahverengi olan görünüme sahiptir. Bunun yanında sarı ve yeşil kalsedon taşlarına rastlamak da mümkündür. Toprağın yapısı ve çıkarıldığı yerler kalsedon taşının rengi ve yapısı üzerinde etkili olmaktadır. Kalsedon taşının, İstanbul Kadıköy civarından nakli yapılmaktadır. Bu nedenle çok eski dönemlerden itibaren Kadıköy taşı olarak da anılmaktadır. Roma döneminde İstanbuldan gönderilen kalsedon taşı çok değerli ve paha biçilemez kabul edilmiştir. Her ne kadar Roma dönemi sona erdikten sonra ismi bir süre unutulsa da daha sonra tekrar değerlenmiştir.
Kalsedon Taşının Özellikleri Nelerdir?
Türkiyenin mavi altını olarak kabul edilen kalsedon taşı, insan psikolojisini besleyen taşlardan biridir. Ruhun sakinliği, dingin hissetmesi ve kendini tamamlaması konusunda pek çok kişi kalsedon taşına güvenir. Taş ev ortamında gerek yatak odasında gerek oturma odasında fark etmeksizin tüm negatif enerjiyi içine toplar. Bu sebeple kalsedon taşını dilediğiniz gibi kullanabilir, isterseniz evinizde isterseniz üzerinizde taşıyabilirsiniz. SiO2 formülü olarak bilinen kalsedon, Ocak ayı ile özdeşleşmektedir. Ocak ayında doğanlar için kalsedon taşı çok daha faydalı ve etkili kabul edilmektedir. Ama bunun yanında astrologlar; yengeç, aslan ve başak burçlarının taşının da kalsedon olduğunu söylemektedir.
Kalsedon taşının çıkarılma hikâyesi dünyanın her yerinde farklı şekillerde dillendirilmektedir ancak çıkarılan ilk yerin Türkiye olduğu konusunda tüm dünya hem fikirdir. Çıkarım merkezi olarak Edremit Kazdağı söylense de Eskişehir de kalsedon taşı bakımından zengindir. Türkiye dışında Almanyada da oldukça sık çıkarılan taşın ayrıca ticareti de yapılmaktadır. Bununla beraber Meksikada da oldukça zengin bir varlığı olduğu kabul edilmektedir.
Kalsedon Taşının Faydaları Nelerdir?
Kuvars gurubu şifalı taşlardan biri olan kalsedonun hem ruha hem de bedene çok faydası bulunuyor. Genellikle mavi ve beyaz renkte olsa da, pembe ve mor renkte kalsedon taşları da bulunmaktadır. Nazara karşı koruyan, insanın üzerindeki negatif enerjiyi alan ve kötü duygulardan arındıran kalsedon taşının faydaları şu şekildedir:
Kalsedon Taşının Psikolojik Faydaları Nelerdir?
Kişinin başarıyı yakalamasına yardımcı olan kalsedon taşı, enerji ve motivasyon artırma etkisine sahiptir. Taşın rengiyle örtüşen başarı motivasyonu, çalışmaya başlayanlar ya da iş hayatında yer edinmek isteyenler için özel bir anlama sahiptir. Cömertlik sembollerinden biri kabul edilen kalsedon taşı, kişinin elinin açık olmasına da yardımcı olmaktadır. Bununla beraber kazanılanı paylaşma enerjisi ile dostluğu ve kardeşliği pekiştirmektedir. İyi niyet elçilerinden biri kabul edilen kalsedon, kişinin içinde sıkışan kötü niyeti ve düşmanlığı yok etmektedir. Bu yönüyle melankoli ve negatif esaretini de engellemektedir.
Kalsedon Taşının Fizyolojik Faydaları Nelerdir?
Vücudun ihtiyacı olan mineralleri rahatça özümsemesine yardımcı olan kalsedon taşı, kronikleşmiş hastalıklara şifa olabilmektedir. Özellikle farklı sebeplere dayandırılan ve bir türlü neticeye ulaştırılamayan öksürükler için kalsedon taşının enerjisi ihtiyaç olabilmektedir. Kullanan kişiyi tüm kötülüklerden koruduğuna inanılan kalsedon taşı, fiziksel kazalardan yana şansınızın yolunda gitmesini sağlamaktadır. Özellikle uyku sorunu için yüzlerce kişinin tercih ettiği taşı, huzurlu uyumak için başınızın ucundan ayırmamalısınız.
Kalsedon Taşı Hangi Burçların Taşıdır?
Duygusal ve bir o kadar da mantıklı bir burç olan yengeç, hayatını yoluna koymak için kalsedon taşından yardım alabilirler. Kalsedon yengeç üzerinde pozitif etkiye sahip, yoğun enerji barındıran taşlardan biridir. Özellikle iş hayatınızda aksiliklerin art arda geldiğini fark ettiğinizde kalsedon taşını evinizde ve iş yerinizde muhakkak bulundurmalısınız. Yay burcu için etkili taşlardan biri olan kalsedon, yayın gergin enerjisini dağıtmak için birebirdir. Pozitif ve daha ılımlı bir kişilik için kalsedon taşı işe yarayacaktır. Üstelik kalsedondan hazırlanmış takılar yay burçları için paha biçilemez hediyelerdir. Bunlardan başka; başak, aslan ve terazi burçlarının uğurlu taşı da kalsedoondur.
Kalsedon Taşının Tarihçesi
Roma dönemi ticaretleri ile bilinen kalsedon taşı, Romanın sonra ermesinin ardından unutulanlar arasına girmiştir. Uzun bir aradan sonra değerinin yeniden anlaşılması Sırrı Gerçin işletmeleri sayesinde olmuştur. 1971 yılında Kalsedon Maden İşletmesi açıldığında kalsedon taşının üzerine daha çok eğilinmiştir. Dünya çapında Anadolunun mavi altını olarak kabul edilen kalsedon, bu ününü Amerikalı şarkıcı Eartha Kitte borçludur. Aldıkları ve tanıttıkları sayesinde taşın değeri daha da fazla artmıştır. Farklı medeniyetlerde de ayrı bir yeri olan kalsedon taşının, Çinde insanoğlunun ilk mücevheri olarak kabul edildiği bilinmektedir. Tanrı tarafından gönderilen taş olarak kabul edilmesi ise insanların taşa olan bağlılıklarını arttırmaktadır.
Kaynak: Bilgihanem