Arka Kapak Bilgisi

Kahperengi Kitap Özeti
Kahperengi Hande Altaylı

Aşka Şeytan Karışır ve Maraz gibi çok okunanlar listesinde yer alan kitaplara imza atan Hande Altaylı yine farklı bir aşk romanı ile okurları ile buluşuyor.

Kahperengi romanı okurlarına Anadolu’nun küçük bir kasabası olan Yaslıhan’dan İstanbul’a kadar uzanan garip bir hayat ve aşk mücadelesini anlatıyor. Kitabın başkarakteri olan Narin üç çocuklu bir ailenin kız çocuklarından bir tanesidir. Annesinin ailesinin zengin olmasına rağmen babasının içki ve kumar bağımlılığı nedeni ile bir anlamda dışlanmışlar ve fakir bir hayat sürmek zorunda kalmışlardır. Ailenin tek erkek çocuğu olan Mehmet futbola merak sarmıştır fakat babası onların kendi hayallerini takip etmek bir kenara okumalarına bile imkan vermeyerek çalışmaya zorlamaktadır. Mehmet hayalinden vazgeçmez ve gizli olarak futbol oynamaya karar verir. Çabası ile Fenerbahçe yöneticilerinin gözüne girer. Mehmet ile anlaşma yapmak üzere gelen Necati Bey kötü bir süpriz ile karşılaşır. Kendini bir kavganın içinde bulan Necati Bey Narin ve Mehmet’in okumadıkları öğrenince babası ile okumaları şartı ile anlaşma yapar.

Narin ve Mehmet tekrar okullarına döner ve Mehmet hayalini gerçekleştirme yolunda ilerler. Fakat kötü bir süpriz onu bekler. Mehmet kaza geçirir ve sakat kalır. Böylece futbol kariyeri de tam anlamıyla başlamadan sona erer. Bunun üzerine o da babası gibi kendini içkiye verir. Dahası içki alabilmek için paraya ihtiyacı vardır ve bunun için küçük kardeşi olan Sadiye’yi başka erkeklere satmaya başlar.

Başarılı bir öğrenci olan ve ailenin içinde bulunduğu durumu gören Narin haftasonları ve okul dışında çalışarak para biriktirmeye başlar. Tek amacı buralardan uzaklara kaçarak kendini kurtarmaktır. Bir gece daha fazla dayanamaz ve evden kaçarak İstanbul’un yolunu tutar.

Az imkanları ile İstanbul’da bir oda tutar ve Hukuk Fakültesine girer. Her türlü işte çalışarak hayatına devam eder. Fakat abisinin hayallerini alıp götüren kaza onun da başına gelir fakat bu kez onun hayallerine ulaşmasında ona yardımcı olacak bir kazadır. Ona çarpan Deniz onun gibi Hukuk Fakültesi öğrencisidir ve Narin’in durumunu görünce onu yanına alır. Varlıklı bir ailenin kızı olan Deniz Narin’in en iyi dostu olur. Deniz babasını trafik kazasında kaybetmiştir ve İsviçre’de okuyan Irmak adında bir kız kardeşi vardır.

Deniz kardeşinin dönüşü uğruna bir parti düzenler ve partiye Narin de davetlidir. Fakat partide Narin’i kötü bir süpriz bekler. Irmak’ın nişanlısı olan Fırat Narin’in eski hayatındaki platonik aşkıdır. Onu ilk gördüğünde çok şaşırsada tanımamış numarası yaparak geçiştirmeye çalışır. Fırat da onu tanımaz. Fakat yeniden bir araya geldiklerinde Fırat onunla eskilerden konuşmaya başlar. Fırat da onu tanımıştır fakat tanımamazlıktan gelmiştir.

Fırat Narin’e geri kalanların başına gelenleri anlatır. Narin’in annesi ve kardeşi ölmüşlerdir. Bunu duyan Narin çok üzülür ve Fırat ile Yaslıhan’a gitmeye karar verir. Ailesinin mezarını ziyaret eden Narin bu seyahat sırasında Fırat ile daha da yakınlaşır. Fakat Fırat, en iyi dostunun kardeşinin nişanlısıdır. Fırat da Narin’e karşı aynı duyguları hisseder ve İstanbul’a döndüklerinde hislerini ortaya dökerler. Irmak olanları kabullenemez. Herşey kardeşi ile en iyi dostu arasında kalan Deniz’in ellerindedir.