-
- Üyelik Tarihi
- 3 Ocak 2010
-
- Mesajlar
- 11,312
-
- MFC Puanı
- 63,851
Bir zamanlar kağıt ve kalem adında iki asık varmış Bunların askı o kadar büyükmüş ki önlerinde hiçbir engel yokmuş onları durdurabilecek Kalem kağıda her vuruşunda “Seni Seviyorum” dizeleriyle dolup taşıyormuş kağıt Mutlulukları uzun ylılar sürmüş Kalem kağıda ‘Seni çok seviyorum asla bırakmayacağım’ derken, kağıt kaleme ‘Sen benim yaşam kaynağımsın sensiz ben bir hiçim’ diyormuş
Bir gün kalemin ucu tükenmeye başlamış Sevgisi giderek azalmış Kalemin ucu köreldikçe aşk sözcükleri okunmaz hale gelmiş En sonunda kalemin kağıda aşkı tükenmiş artık yazamaz olmuş Çareyi kaçmakta bulmuş , yeni aşklar aramaya koyulmuş
Kağıtsa yapayalnız kalmış, tek yapabildiği kalemin eski yazdıklarına bakarak kendini tüketmek oluyormuş Baktıkça kendini tüketiyor dertlerine dert ekliyormuş
Kısa bir zaman sonra , kırık uçlu kalem aşkı kalemtıraşta bulmuş, kalemtıraş kalemin körelen ucunu onarmış ona yeniden can vermiştir Kalem artık ölümsüz olduğunu düşünmektedir Sürekli yeni sapasağlam ve güçlüdür artık
Kağıtsa bu üzüntüleri arasında silgi adında biriyle tanışmıştır Silgi onun tüm acılarını, kalemin yazdıklarını silip atmış, kağıdın tüm acılarını hafifletmiştir Kağıt silgiye minnettar kalmış onlar arasında yeni bir aşk doğmuştur Kağıt silgiyle o kadar mutluymuş ki dertsiz tasasız bir hayatı olduğunu düşünüyormuş
Günler geçmiş, aylar geçmiş Ölümsüz olduğunu sürekli güçlü ve yeni olduğunu sanan kalem bir gün tükendiğini bittiğini fark etmiş Kalemtıraş onun tüm artıklarını bir yana savurmuş
Kağıtsa yeni doğmuş bir bebek gibi tertemizmiş Tek bir yazı bile kalmamış üzerinde Ama ortada bir sorun varmış, kağıt artık yıpranmaya başlamış Silginin her darbesi ona acı veriyormuş Her darbede kağıt daha da parçalanmış Sonunda yırtıkları etrafa saçılmış Kağıt silgiyi terk etmiş , Kalemse, Kalemtıraşı
Bir gün rüzgarda savrulan bir kağıt parçası kalemin önüne düşer
Kalem Son gücüyle yırtık kağıt parçasına bir dörtlük yazı vermiş;
“Bilemezdim ki, senden ayrılmanın ölüm olduğunu
Bilemezdim ki, asıl ölümsüzlüğün senle doğduğunu
Bilemezdim ki , ben tükendikçe aşkımızın büyüdüğünü
Ama biliyorum ki ; su an ölüyor olsam da bu satırlarda Seninle beraber sonsuza dek yaşayacağım
alıntı
Bir gün kalemin ucu tükenmeye başlamış Sevgisi giderek azalmış Kalemin ucu köreldikçe aşk sözcükleri okunmaz hale gelmiş En sonunda kalemin kağıda aşkı tükenmiş artık yazamaz olmuş Çareyi kaçmakta bulmuş , yeni aşklar aramaya koyulmuş
Kağıtsa yapayalnız kalmış, tek yapabildiği kalemin eski yazdıklarına bakarak kendini tüketmek oluyormuş Baktıkça kendini tüketiyor dertlerine dert ekliyormuş
Kısa bir zaman sonra , kırık uçlu kalem aşkı kalemtıraşta bulmuş, kalemtıraş kalemin körelen ucunu onarmış ona yeniden can vermiştir Kalem artık ölümsüz olduğunu düşünmektedir Sürekli yeni sapasağlam ve güçlüdür artık
Kağıtsa bu üzüntüleri arasında silgi adında biriyle tanışmıştır Silgi onun tüm acılarını, kalemin yazdıklarını silip atmış, kağıdın tüm acılarını hafifletmiştir Kağıt silgiye minnettar kalmış onlar arasında yeni bir aşk doğmuştur Kağıt silgiyle o kadar mutluymuş ki dertsiz tasasız bir hayatı olduğunu düşünüyormuş
Günler geçmiş, aylar geçmiş Ölümsüz olduğunu sürekli güçlü ve yeni olduğunu sanan kalem bir gün tükendiğini bittiğini fark etmiş Kalemtıraş onun tüm artıklarını bir yana savurmuş
Kağıtsa yeni doğmuş bir bebek gibi tertemizmiş Tek bir yazı bile kalmamış üzerinde Ama ortada bir sorun varmış, kağıt artık yıpranmaya başlamış Silginin her darbesi ona acı veriyormuş Her darbede kağıt daha da parçalanmış Sonunda yırtıkları etrafa saçılmış Kağıt silgiyi terk etmiş , Kalemse, Kalemtıraşı
Bir gün rüzgarda savrulan bir kağıt parçası kalemin önüne düşer
Kalem Son gücüyle yırtık kağıt parçasına bir dörtlük yazı vermiş;
“Bilemezdim ki, senden ayrılmanın ölüm olduğunu
Bilemezdim ki, asıl ölümsüzlüğün senle doğduğunu
Bilemezdim ki , ben tükendikçe aşkımızın büyüdüğünü
Ama biliyorum ki ; su an ölüyor olsam da bu satırlarda Seninle beraber sonsuza dek yaşayacağım
alıntı