• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Kadınlar İçin

Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
Sivilceleriniz sorun olmaya başladıysa, tedavinin zamanı gelmiş demektir. Ancak tedavinizi yaparken dikkat etmeniz gereken ayrıntıları da unutmayın!

1. Cilt toniğinin az alkol içermesine özen gösterin ve antiseptik ve ağrı dindirici maddelerle zenginleştirilmiş olanları tercih edin.

2. Kullanacağınız temizlik malzemelerinin, cildi rahatlatıp yağ üretimini azaltan A, E, F vitaminleri, lavanta, biberiye, mercanköşk, adaçayı gibi bitki özlerini içeren malzemeler olmasına özen gösterin.

3. Cildiniz kötü durumdaysa, bir uzmana derin temizlik yaptırın.

4. Makyaj yapmayı seviyorsanız, cildiniz için özel hazırlanmış ürünler kullanmaya özen göstermelisiniz. Yağsız bir toz fondoteni bir sünger yardımıyla uygulayabilirsiniz.

5. Koruyucu krem kullanacaksanız, cilde mat bir görünüm verenleri tercih edin. Çünkü bunların içindeki yağlı kısım, deriyle direkt olarak temas etmez.
Her yaşın ayrı bir cilt bakımı var!

20'li yaşlarda cildiniz parlaktır. Siyah noktalar en büyük belanızdır. 30'lu yaşlarda ise alkol, nikotin ve uykusuzluk cildi mahveder. 40'lı yaşlara gelince özel gece kremleri kullanmak cilde iyi gelir. İşte her yaşta cilde ayrı özen göstermemizi öğütleyen rehber niteliğinde bir yazı...


20'li yaşlar Parlak ciltler
Bu yaşlarda en çok şikayet ettiğimiz cildin aşırı yağlanmasından kaynaklanan siyah noktalar ve ergenlik sivilceleri. Peki mat ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak için ne yapmalı? Tüm bu soruların yanıtı aslında aynı.

Uzmanlar cildin parlayan bölgelerini matlaştıran özel kozmetikler ve yağ içermeyen makyaj ürünleri kullanmayı tavsiye ediyor. Toz pudra ve farlar bu yaşlarda makyajın ömrünü uzatmak için ideal. Ayrıca özel bakım ve temel bir cilt temizliği için haftada bir kez çeşitli maskeler (özellikle kil maskesi) uygulamak gerekiyor.

30'lu yaşlar Karma ciltler
Karma yapıda değişik problemlere sahip bir ciltteki problemler nasıl giderilir? Veya günboyu yoğun stres yaşayan ve uykusuzluk çeken biri sabah aynada karşılaştığı yorgunluk izlerini nasıl silebilir?

30'lu yaşlarda T bölgesi olarak adlandırılan burun çevresi ve alnın yoğun bir şekilde yağlanması, maske ve özel ürünler yardımıyla gideriliyor. Daha sonra C vitamini içeren kremlerle günlük cilt bakımı tamamlanıyor. Ancak sigara, düzensiz bir yaşam, uykusuzluk ve alkol bu yaşlarda cildin bir numaralı düşmanı.

İyi ve uzun bir uyku ise cildi kendine getiren en doğal yöntem. Uyandıktan sonra ise papatya ve nişastayla yapılan kompres, alkolün ve nikotinin damarlarda yarattığı genişlemeyi önlüyor. C vitamini içeren maskeler ile cilt ihtiyacı olan nemi alıyor, stresten dolayı oluşan parlamayı önlüyor.

40'lı yaşlar Cansız cilt
Olgun ciltlerde ışıltı veren kozmetikler kullanılabilir mi? C vitamini ve peeling ne kadar etkilidir? Cilt eski haline döner mi? Bu yaşlarda ciltte oluşan parlama dışında bazı lekeler ve ince çizgilerden de söz edilebilir. C vitaminli maskelerin önerildiği bu tip ciltlerde, glikolik asit içeren kremlerle birlikte kullanılan SBF 15'li günlük nemlendirici kremler tavsiye ediliyor.

Geceleri yatmadan önce cilt bakımını tamamlamak için besleyici özel gece kremleri kullanmak şart. Lifting etkisi yaratan ve glikolik asit içeren kremlerle yapılan cilt tedavilerinde C vitamini, kolajen ve elastin açısından zengin, cilde ışıltı sağlayan ürünler kullanılıyor. 30-35'li yaşlardan itibaren ciltte oluşan ince çizgilerden kurtulmanın bir başka yolu da bu konuda uzman kişilerin yönlendirdiği estetik ve güzellik merkezlerine başvurmak.

Mesela Lavinia Estetik ve Güzellik Merkezi, bileşiminde A ve E vitaminleri, protein, lipozom, kolajen ve elastin lifler gibi tamamen doğal ürünler bulanan serisiyle özel bir cilt bakımı
yapıyor. Yaşlanmaya bağlı olarak göz, ağız çevresi, alın ve boyunda oluşan ince ve derin çizgiler tedavi ediliyor. Bu özel tedavi, cilt yüzeyinde koruyucu bir tabaka oluşturarak
yaşlanma sürecini yavaşlatıyor.

Sonsuz gençlik Lifting
Yaşlanmanın cilt üzerindeki izlerini kolay ve hızlı bir şekilde ortadan kaldırmak mümkün. Bugün çene, yanaklar ve boyunda sarkan bölgeler için kullanılan yöntemlerden biri "Pro- Slim 24".

Bu tedaviyle kişinin yaşı, cilt türü ve deformasyonun derecesine göre belirlenen seanslar sonucunda kısa sürede gergin bir cilt ediliyor. 30-35 yaşından itibaren tüm kadınlara
uygulanan yöntem, 40 dakikalık seanslar halinde haftada iki kez uygulanıyor.

"En besleyici 5 sebze ve meyve"

Doktorlara göre deli gibi sebze ve meyve yememiz lazım. Biz size en yararlılarını söyleyelim de, işiniz kolaylaşsın!


Aşağıdaki en yararlı sebze ve meyveler listesi, içerdikleri lif, beta-karoten, fitokemikal (bitkilerde bulunan ve hastalıklarla savaşan doğal kimyasallar), vitamin ve minerallere göre hazırlanmıştır.

En yararlı 5 meyve:
Karpuz: Tam bir C vitamini deposudur. Ayrıca karotenoid (beta-karotenin de üyesi olduğu, bitki ve hayvanlarda bulunan yeşil ve sarı pigmentler ki hastalıklara karşı etkili oldukları biliniyor.) ve yüksek miktarda lif içeren karpuzun kalorisi de düşüktür.

Papaya: Bizim pek tanımadığımız tropikal bir meyve olan papaya da yüksek miktarda C vitamini, karotenoid, lif ve potasyum içerir.

Portakal: C vitamini ve folat içerir. Aynı zamanda, sadece suyunu içmek yerine, meyveyi de yerseniz, içinde bulunan liften de faydalanmış olursunuz.

Greyfurt: Gene bolca C vitamini, karotenoid, kolesterol düşüren cinsten lif, pektin (bazı ham meyvalarda bulunan jelatinli bir madde) ve pek çok fitokemikal vardır.

Kayısı: Zengin bir beta-karoten kaynağıdır. Bol miktarda potasyum, lif ve bir miktar da C vitamini içerir. Kuru kayısıda C vitamini bulunmaz, ancak iyi bir demir kaynağıdır.

En yararlı 5 sebze:
Ispanak: İçinde sanıldığından daha az demir olduğu için işe yaramaz olduğunu zannediyorsanız, yanılıyorsunuz. Ispanak, zengin bir beta-karoten kaynağıdır. Aynı zamanda, C vitamini, folat, demir, potasyum ve kalsiyum içerir.
Tatlı patates: Bolca potasyum içerir. Ayrıca C vitamini, beta-karoten ve lif de içerikleri arasındadır.

Lahana: Beta-karoten, C vitamini, folat, kalsiyum ve lif içerir.

Havuç: Bol miktarda beta-karoten ve lif içerir.

Kırmızı dolmalık biber: Tam bir C vitamini kaynağı olan tatlı kırmızı biberde aynı zamanda beta-karoten ve lif de vardır.
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
Kadınların büyük bir kısmı bacaklarından yakınıyor. Hoş ve ince bacaklara sahip olmak için ameliyatlara boyun eğmeniz veya el yakan egzersiz aletleriyle uğraşmanız gerekmiyor. Daha düzgün bacaklara sahip olmanın yolu, iyi bir diyet ve klasik egzersizlerden geçiyor.

Uzmanlara göre, alt butlarınızı inceltmek için o bölgeye yönelik egzersizler yapmak gerekiyor. Sadece yürüyüş yapmak, merdiven çıkmak ve aerobik yapmak bu sorunlu bölgeyi şekile sokmaya yetmiyor.

Yağlı ve yumuşak bölgeyi sıkılaştırmak için bölgesel egzersiz sağlayan spesifik hareketler yapmak gerekiyor. Doğru noktaya doğru çeşitte ve yeterli miktarda egzersizle odaklanmak gerekiyor. Aynı hareketi fazla yapmak vücudunuzu şekle sokmak yerine zarar verir.

Size önereceğimiz egzersizleri her bacak için 15 kez tekrarlayın ve dinlenmeden bütün egzersizleri tamamlayın. 3 egzersizi de yaptıktan sonra 15 dakika dinlenin ve bu kombinasyonu iki kez daha tekrarlayın.

Bir ayak havada olacak şekilde yatarak iç butları sıkıştırmak :

Omuzlarınız yere temas edecek şekilde sırt üstü yatın. Bacaklarınızı ileriye doğru iyice gerin ve dizlerinizi kırmadan düz tutmaya çalışın. Sağ topuğunuzu yerden 15 cm kadar yukarıya kaldırın ve sol bacağınız gergin haliyle dururken sağ topuğunuzu diğer ayağınızın soluna kilitleyin. Sağ topuğunuz sol topuğunuza kavuşturana kadar bu yönde bacaklarınızı gererek hareket ettirmeye devam edin. Hareket ettirdiğiniz bacak üzerindeki basıncı kaldırmadan başlangıç pozisyonuna dönün. Aynı hareketi sol bacağınızda tekrarlayın.

Tek ayak üzerinde ayakta durmak :

Sırtınız dik bir şekilde ayakta durun. Bacaklarınız arasında biraz mesafe olmasına dikkat edin. Dizleriniz gergin bir şekildeyken sağ bacağınızla 15 cm çapta bir daire çizmeye çalışın. Diziniz ve kaslarınız olabildiğince gergin bir şekildeyken sağ ayağınızı sol ayak parmaklarınızın üzerinden geçirin. Harekete sağ topuğunuz sol topuğunuza değişene kadar devam edin. Bacaklarınızın gerginliğini bozmadan başlangıç pozisyonuna geri dönün ve hareketi sol bacağınızda tekrarlayın.

Makas şeklinde uzanarak :

Sırt üstü yatın ve bacaklarınızı öne doğru gerin. Topuklarınız temas halindeyken ayak parmaklarınızı uzanabildiğiniz kadar uzak bir mesafeye gerin. Ayak parmaklarınızın ve bacak kaslarınızın gerginliğini bozmadan bacaklarınızı makas şeklinde açabildiğiniz kadar çok açın. Dinlenmeden başlangıç pozisyonuna dönün ve hareketi tekrarlayın
Saçlarınızın Daha Hızlı Uzamasını İster misiniz?

Saç köklerimiz saç tellerine hayat veren organlarımızdır. Saç köklerimiz normal koşullarda saç tellerine yeni kısımlar ekliyerek saçları uzatırlar. Günümüzde saç yapımını hızlandıracak bir çözüm henüz bilinmemektedir.

Bazı ilaçların kullanımı, beslenme bozuklukları stress gibi faktörlere bağlı olarak saç uzamasında yavaşlama olasıdır. Saç köklerinin beslenmesini bozan durumlarda da saç uzaması yavaşlar. Sigara yine damaraları büzücü etkisi ile kan dolaşımını bozan ve besinlerin, oksijenin hücrelere ulaşımını engelleyen bir faktördür. Dikkat edilecek olursa saç uzamasını olumsuz yönde etkileyen faktörler yaşantımızda sık karşılaştığımız faktörler. Saçlarının hızlı uzamasını isteyen kişileride etkileyen faktörlerdir. Saç yapımı ile ilgili olarak bazı vitaminlerin önemli olduğu günümüzde biliniyor. Ancak bu vitamin ve mineraller günlük beslenmemiz yolu ile zaten alınan vitaminlerdir. Zaman zaman takviye olarak bu tip vitaminlerden almak eksiklik varsa düzeltir.

Saçların uzamasını hızlandırmak için yapılacak en iyi şey saçların uzamasını azaltan faktörler ile savaşmaktır.


Sağlıklı beslenme, özellikle sebze ve meyvaların ağırlıklı olduğu beslenme tarzları, bol su içmek, düzenli ve yeterli uyku çok önemlidir. Stress yine salgılattığı adrenalin gibi hormonlar yolu ile damarlarda daralmaya yol açar ve saç köklerinde beslenmeyi bozar. Stresi düşürecek önlemlerde saç uzması açısından önemlidir. Sigara içerdiği nikotin ve karbon mono oksit gazı ile olumsuz etkileri olan bir faktördür. Nikotin damarları daraltırken, karbon mono oksit gazı kanda oksijen taşınmasını bozarak hücre beslenmesini bozarlar. Yeterli besin ve oksijen alamayan saç köklerinin normal üretimlerini yapması zordur. Saç derisine uygulanacak sıcak havlular, hafif masajlar bu bölgede dolaşımı arttıtacak ve saç köklerinin normal beslenmesini sağlayacaktır.

Baştan ayağa seksi görünmek için

Seksilik sadece vücudumuzun belli bir bölgesine atfedilecek bir durum değil tabii... Her ne kadar erkeklere öyle geliyorsa da, seksi bir kadın aslında bakımlı kadın demektir.

O halde hemen şu önerileri uygulayın ki, durmadan en seksi kadın seçilen kimi ünlü kadınlardan bir farkınız kalmasın.
Neyimiz eksik di mi?


Dudaklar için
Seksi dudaklara sahip olmak için iki seçeneğiniz var, ya kırmızı renkte ruj ya da dudağın doğal rengi. İlk durumda kırmızının
teninizle uyumlu bir tonunu yakalamanız gerekiyor. Rujun düzgün
ve kalıcı olması için ruju fırçayla sürebilirsiniz. Ruju sürdükten
sonra bir kat da parlatıcı kullanın. Dudaklarınızın doğal renginde kalmasını istiyorsanız sadece parlatıcı sürün.

Göğüsler için
İçinde pırıltılar bulunan bir kremi dekolte bölgenize sürün! Teniniz beyazsa pembe tonlarında ışıltılar taşıyan kremi tercih edin. Yanık tenliyseniz, tercihinizi altın rengi ışıltılar taşıyan bir kremden yana kullanın. Büyük bir fırça ile iki göğsünüzün arasına bronz toz pudra sürmeniz de göğüslerinizin daha yuvarlak görünmesini sağlar.

Saçlar için
Saç renginizin birkaç ton açığından gölgeler yaptırarak her zaman "ışıltılı" görünebilirsiniz. Bir başka öneri de saçınıza parfüm sürmeniz. Ensede bol toplanmış topuzun her zaman seksi göründüğünü de hatırlatalım. Uzun saçlıysanız saçınızı gün için de fırçalamayı ihmal etmeyin.

Ayaklar için
Bacaklarınız bronzsa pırıltıları olan kremlerden sürebilirsiniz. Topuklarınızın pembe
görünmesini de sağlamalısınız. Ve tabii ayakkabı seçimi. Topuklu, sivri ayakkabıların seksi olduğu kesin. Ancak rahatsız ayakkabılar duruşunuzu bozup nasırlara sebeb olabileceğinden ayakkabı seçiminde rahatlığı ve kaliteyi ön planda tutun.

Boyun için
Ensenizi açıkta bırakacak bir saç modeli boynunuzu gözler önüne serecektir. Birkaç damla parfüm, boyuna sürülen tem renginde pudra, hafif sarkıntılı küpeler dikkati boyuna çekmek için yeterli. Boynu tümüyle açıkta bırakmak ya da ince bir kolye takmak da size kalmış bir seçim.

Eller için
Tırnaklarınızın hepsi aynı uzunlukta olmalı. Tırnaklarınız farklı boylarda ise tercihinizi doğal renklerden yana kullanın. Kısa kesilmiş ve parlatıcı ile doğal bir görünüm almış tırnaklar da seksi olabilirler. Enteresan, ama çok dikkat çekici olmayan bir yüzük de farklı bir stil yaratmanızı sağlayabilir
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
Yediğiniz her şeye dikkat etmenize, hatta çikolata, cips ve çerez gibi sevdiğiniz pek çok yiyeceği hayatınızdan çıkarmanıza rağmen kilo veremiyor musunuz? Üzülmeyin sizin durumunuzda o kadar çok kişi var ki...

A.B.D. de, Amerikan Diyet Birliği tarafından, Gallup Araştırma Şirketi ne yaptırılan bir araştırmanın sonucu oldukça ilginç. Kadınların yüzde 99 u sağlıklı bir şekilde beslendiklerine inanıyorlar. Oysa verdikleri yanıtlar; kendileri için gereken sağlıklı beslenme standartlarını, sadece yüzde 1 oranında sağlayabildiklerini ortaya çıkarıyor. Buradaki en büyük sorun, bolca lifli gıda ve doymamış yağ yerine, ağırlıklı olarak, az ama doymuş yağ, şekerin ve rafine besinlerin tüketilmesi. Oysa besinlerin niceliği kadar niteliği de önemli. Siz kalori hesabı yapıp, yediğiniz her lokmayı sayarken çok farklı nedenler kilo vermenizi engelliyor olabilir. İşte kilo vermenizi engelleyen hatta kilo almanıza yol açan 7 neden ve bunlarla baş etmek için en etkili çözüm önerileri.

Kahvaltıyı atlamak

A.B.D. Colorado Üniversitesi nde, 3 bin gönüllü üzerinde, kahvaltı üzerine bir araştırma yapılmış. Bu kişilerden 1 yıl boyunca düzenli kahvaltı etmeleri istenmiş ve yıl sonunda ortalama 6 kilo verdikleri gözlenmiş. Özellikle, kepekli ekmek, müsli gibi lifli besinlerle kahvaltı eden kadınlar çok daha rahat kilo veriyor ve bu kiloyu korumakta da çok zorlanmıyor. Ayrıca kahvaltıyı atlamak dalgınlığa ve konsantrasyon eksikliğine de neden olabiliyor.

ÇÖZÜM: Tabii ki kahvaltı atlamamak. Sabahları sadece 10 dakika erken kalkarak, bir kase yağsız süt içinde müsli yiyebilir ve kendinize çok büyük bir iyilik yapabilirsiniz. Ancak kahvaltı etmek adına, yağlı poğaça ve açmaları sakın aklınıza getirmeyin. Lifli yiyecekler, taze meyve, meyveli yoğurt ve yağsız süt iyi bir kahvaltı için yapılacak en mükemmel tercihler.

Sadece tadına bakmak

Arkadaşınızın doğum gününde dayanamadınız ve o kadar ısrar karşısında incecik bir dilim pasta yediniz. Ardından akşam yemeği için gittiğiniz restoranda, salata ısmarlamanıza rağmen, eşinizin patates kızartmalarından bir iki tane aldınız, bir de diğer arkadaşınızın spagettisinin tadına baktınız. Ama tabii bunları kesinlikle yemekten saymıyorsunuz. Ancak beslenme uzmanları, kilo almanın altında yatan en önemli nedenlerden birinin, diyet planı uygularken, "tadına bakmak", "küçücük bir lokma almak" gibi bahanelerle günlük kalori alımının üzerine çıkmayı gösteriyorlar. Hatta yapılan araştırmalar, bu şekilde tüketilen yiyeceklerin ortalama olarak günde 700 kaloriyi bulduğunu gösteriyor.

ÇÖZÜM: Bu konuda yapabileceğiniz en mükkemel şey bir yiyecek günlüğü tutmak. Böylece, tadına baktığınız böreği, bir parçacıktan bir şey olmaz diye ağzınıza attığınız çikolatayı önünüzde yazılı görecek ve durumun ciddiyetini anlayabileceksiniz. Ayrıca yazacağınızı bildiğiniz için bir şeyler yerken çok daha dikkatli olacaksınız.

Şeker bağımlılığı

Şeker ve çikolata kadınların en çok sevdiği yiyeceklerin başında geliyor. Ama burada suçlular çay ve kahvelerimize attığımız kesme şekerlerle, atıştırdığımız şekerleme ve çikolatalar değil. Uzmanlara göre tükettiğimiz şekerin üçte birini gizli bir şekilde alıyoruz. Meyveli yoğurtlar, meyve suları, bazı alkolsüz içecekler nedeniyle farkında olmadan daha fazla şeker tüketebiliyoruz.

ÇÖZÜM: Öncelikle tüm tatlı ve pastaları kendinize haftada sadece bir gün sunabileceğimiz bir ödül olarak sınırlandırmalısınız. Onun dışında yediğiniz tüm besinlerin etiketlerini okuyun ve fruktoz, mısır şurubu ve sakkaroz gibi maddelerin de şeker sınıfına gireceğini unutmayın. Meyveli yoğurt, mısır gevreği ve müsli gibi yiyecekleri satın alırken de şeker içermeyen çeşitlerini seçin.

Yeterli miktarda gıda alamamak

Çoğu kişinin, bol bol lif, vitamin ve mineral içeren "tam" yani işlenmemiş gıdalardan yeteri kadar tüketmediği bilinen bir gerçek. Ne yazık ki, işlenmiş, rafine edilmiş ve pek çok katkı maddesi katılarak hazırlanmış gıdaların hayatımızdaki yeri çok daha fazla. Araştırmalar beyaz unla yapılan her türlü hamur işinin beslenmemizde en büyük yeri tuttuğunu gösteriyor.

ÇÖZÜM: Beyaz ekmek, pirinç ve makarna yerine, işlenmemiş kepekli ya da doygun ekmek, kepekli pirinç ve tam makarna tercih etmeye çalışın. Atıştırmak içinse cips, çikolata yerine, yağsız patlamış mısır ya da kuru meyveleri seçin. Evde yaptığınız kek ve hamur işlerinde de, eğer mümkünse, kepekli unu kullanmanız son derece akıllıca olur.

Çok fazla yağ tüketmek

Günlük yağ ihtiyacımız yaklaşık 67 gram. Yağ tüketimini kısıtlamak denince, aklımıza sadece yemeğe konulan ya da kahvaltıda kullanılan yağlardan vazgeçmek geliyor. Oysa tereyağ ve margarini keserken, salata soslarında, peynirde ya da sütte var olan yağı göz ardı ediyor, tüketmeye devam ediyoruz. Üstelik fazla yağların en önemli özelliği, kalça, karın ve bacak gibi bölgelerde depolanmaya çok müsait olmaları. Ayrıca fazla yağ tüketenlerin, balık, yağsız süt, C vitamini, A vitamini ve folik asit açısından zengin ve kilo vermeye yardımcı yiyecekleri daha az tükettikleri de gözlenmiş.

ÇÖZÜM: Genel olarak, "bir yiyecek ne kadar az işlenmişse o kadar az yağ içeriyordur" kuralını benimseyebilirsiniz. Ayrıca satın aldığınız besinlerin ambalajlarını okuyarak ne kadar yağ içerdiği hakkında bilgi edinmeniz ve seçimi buna göre yapmanız da olası. Bir besinin kaç kalori olduğu kadar, yağdan gelen kalorisinin ne kadar olduğuna da dikkat edilmeli. Yağ oranı, 100 kaloride 3 gramdan fazla olan besinleri tercih etmeyin.

Kalsiyum alımını önemsememek

Hemen hemen herkes kalsiyumun sağlıklı kemiklere sahip olmak ve osteoporozu engellemek için gerektiğini biliyor. Ancak kalsiyumun kilo vermede de etkili olduğu pek fazla bilinmiyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, kalsiyum açısından zengin olan yiyeceklerle beslenenlerin vücut kitle endekslerinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Bunun nedeni kalsiyumun kalsitrol eksikliğini önlemesi. Kalsitrol, vücudumuz tarafından salgılanan ve yağların depolanmasını önleyen bir hormon.

ÇÖZÜM: Büyük bir bardak yağsız süt içerek hem kemiklerinizi koruyacak hem de sizin için gerekli olan kalsiyum miktarını alacaksınız. Üstelik sadece 320 kaloriyle! Süte karşı hassassanız ve süt içtikten sonra sindirim problemleri yaşıyorsanız laktozsuz sütlerden de faydalanabilirsiniz. Eğer süt içmek sizin için imkansızsa, yağsız peynir, yoğurt ve füme somon gibi kalsiyum açısından zengin olan yiyeceklerden bol bol tüketin.

Doğru sebzeleri seçememek

Yağ içermeyen, bol lifli ve hastalıklarla savaşan bir çok maddeyle dolu sebze ve meyveler aslında tüketmek için en mükemmel besinler. Oysa ne yazık ki pek çoğumuz taze sebze ve meyve tüketimine gereken önemi vermiyoruz. Sadece sebze yemiş olmak için ağırlıklı olarak patates ve marulu tercih etmek de yapılabilecek büyük bir hata. Oysa patates, özellikle de kızarmış olduğu zaman, fazla besleyici değeri olmayan bir gıda. Aynı şey büyük ölçüde sudan oluşan amerikan marulu için de geçerli.

ÇÖZÜM: Sebze seçiminde aklınıza ilk gelen koyu yeşil yapraklı (ıspanak ve pazı gibi) ve sarı (biber ve kabak gibi) sebzeler olmalı. Bu sebzeleri haşlanmış ya da buharda pişirilmiş şekilde yemeniz en doğrusu. Ayrıca, bol bol şeker ve boya içeren meyve sularının da meyve yemekle aynı şey olamayacağını aklınızdan çıkarmamanız gerek.

Formsante

METABOLİZMANIZI HIZLANDIRIN

Yeterince hızlı çalışan bir metabolizmanız varsa, besinlerle aldığınız kalorileri tamamen yakar, yağ olarak depolayıp kolayca şişmanlamazsınız. Eğer dikkatli beslenmenize rağmen kolayca kilo alıyorsanız veya aldığınız kiloları vermekte fazlaca zorlanıyorsanız metabolik hızınız düşük olabilir. İşte size metabolik hızınızı az da olsa yükseltmenize yardımcı yedi altın anahtar.

Kas kitlenizi arttırın: Kaslarınızı güçlendiren egzersizler, günün 24 saati, siz çalışırken de dinlenme halindeyken de daha fazla kalori yakmanızı sağlar. Ne kadar çok kasa sahip olursanız, metabolizmanız o kadar hızlı çalışır. Güçlendirici egzersizlere hemen başlayabilirsiniz. Bazı eşyalarınızı yokuş yukarı çıkarken kendiniz taşıyın, işyerine, evinizde çömelme egzersizleri yapın. Kol kaslarınızı çalıştırmak için 2-3 kilgoramlık ağırlıklar kaldırın (Büyük boy su dolu plastik bir su şişesi bile olabilir).

Öğün atlamayın veya kalori alımınızı çok düşürmeyin: Eğer vücudunuz giderek daha az besin almaya yöneltilir ve bunu almaya alışırsa, enerjiyi korumak için metabolizmanızı yavaşlatacaktır. Zamanla aynı besinleri tüketseniz bile, vücudunuz aldığınız kalorileri yakıt olarak kullanabilmek için yavaşlayacak ve istemediğiniz kiloların bedeninize yapışmasına neden olacaktır. Kalori alımınızı kesmenin en iyi yolu, günde 500 kalorinin altında kısıtlama yapmamak ve asla 1200 kalorinin laltında enerjiyi çok gerekmedikçe almamaktır.

Diyetinizdeki protein miktarını arttırın: Yapılan çalışmalar proteinlerin, pankreas bezinden dolaşıma daha kolay ensülin verilmesine yardım ettiğini ortaya koymuştur. Sağlıklı bir kişi günde ortalama 70 gram ve daha fazla protein ile bu etkiyi sağlayabilir.

Haftanın üç günü 30-45 dakika süre ile aerobik egzersiz yapın: Yaktığınız fazladan kaloriler ayda 1/2-1 kilgoram arasında kilo kaybetmenizi sağlayacaktır.

Günlük yaşantınızda da hareketinizi arttırın: Ne kadar çok hareket ederseniz, o kadar çok kalori yakarsınız! Yaşamınızda ve günlük aktivitelerinizde yapacağınız küçük değişiklikler her gün yaktığınız kalori miktarını da arttırır. Asansör yerine merdiven kullanmak, işyerinizden uzağa park edip geri kalan mesafeyi yürümek, arkadaşlarınızla kahve içmek yerine birlikte dükkánları dolaşmak, köpeğinizi gezdirmek, bahçe işleriyle uğraşmak ya da evinizi temizlemek, size fazladan kalori harcatan aktivitelerdir. Bu tip değişiklikleri günlük yaşamınıza sadece 20 dakika ilave ettiğinizde her gün ortalama 100 kalori yakarsınız.

Akşam yürüyüşlerini deneyin: Akşam yapılan aerobik egzersizleri ve ağırlık çalışmaları daha yararlı olabilir. Bazı kişilerin metabolizmaları gün sonunda çok fazla yavaşlar. Akşam yemeği öncesi yapılan 30 dakikalık aerobik aktivite metabolik hızınızı arttırarak, 2-3 saat boyunca da yüksek kalmasına yardım eder. Böylece akşam yemeklerinizde aldığınız kaloriler kalçalarınıza fazladan depolanmaz.

Yeterli uyuyun: Kulağa hoş geliyor değil mi? Eğer gece atıştırmalarınız varsa uykusuzluk daha fazla kilo almanıza neden olur. Az uyuyan kadınların, sekiz saat düzenli uyuyanlara göre metabolizmalarının yavaşladığını gösteren çalışmalar var.

Desteklere dikkat

Metabolik hızınızı arttırdığı iddia edilen pek çok destek, süpermarket raflarını dolduruyor. Siz yine de dikkatli olun. Özellikle ‘‘Ephedrin’’ ve ‘‘Ephedra’’ bitkisi özütü içeren metabolizma hızlandıran destekleri kullanmayın. Kafein ve nikotin gibi uyarıcıların metabolik hızı yeterince artırdıkları henüz kanıtlanmamıştır. Tiroid hormonu özütlerinin de bu amaçla kullanılması tehlikelidir. Bu maddelerin kişiyi daha fazla aktif olmaya yönelttikleri ve böylece daha çok kalori yakımını sağlayarak etki gösterdikleri düşünülmektedir. Bütün bu ürünler zararlı olabilir. Acı biber stres hormonlarınızın daha fazla salgılanmasına yol açarak metabolizmanızı hızlandırabilir. Yapılan çalışmalarda yeşil çayın metabolizmayı hızlandırdığı ve günde ekstra 70 kalori yaktırdığını göstermiştir. Bu artışın kateşinler adı verilen antioksidanlar yoluyla olduğu düşünülmektedir. Unutmayın! Metabolizmanızı hızlandırmak hem daha sağlıklı, daha zinde ve formda kalmanıza hem de istemediğiniz fazla kilolarınızın yakılmasına yardım edecektir.

Osman Müftüoğlu/ Hürriyet

7 GÜNDE 3 KİLO VERİN

Bu diyette size öğün öğün ne yemeniz gerektiğini değil, her öğün için değişik alternatifler sunuyoruz. Bunların içinde beğendiklerinizi ve canınızın çektiğini yiyebilirsiniz. Kahvaltınız 300-350, öğle ve akşam yemekleriniz 350-400, ara öğünleriniz ise 65 kaloriden oluşuyor. Bu diyet programına uyarsanız, yedi günde üç kilo verebilirsiniz. Tabbi ki bu tür bir diyete uzun süre devam etmenin sağlık açısından sakıncalı olduğunu da unutmayın. Diyetisyen Aşkın Yüksel den hızlı incelme diyeti:


SABAH


l Bir dilim kepek ekmeğine sürülmüş yağsız labne, yanında bir adet domates ya da greyfurt ve bir bardak taze sıkılmış meyve suyu.


l İki dilim kepek ekmeğiyle hazırlanmış peynirli tost, bir adet yumurtayla yapılmış omlet, bir adet domates.


l Bir adet elma, 30 gram müsli, bir çay kaşığı bal ve 100 gram yağsız sütle hazırlanmış elmalı müsli.


l Bir dilim reçelli ya da ballı etimek, 40 gram yağsız salam ya da tavuk göğsü, yarım adet salatalık.


l Çalışan kadınlar için, bir adet muz, bir adet elma, bir adet kividen oluşan meyve tabağı.


ÖĞLE


l Bir porsiyon yağsız tavada hazırlanmış sebze ızgara.


l İki dilim vejetaryen pizza.


l Bir kase çorba, bir dilim kepek ekmeği, 20 gram yağsız peynir.


l Bir adet fırında patates, yanında haşlanmış sebze.


l Çalışan kadınlar için, salata yapraklı, peynirli, domatesli sandviç, yanında bir bardak domates suyu.


AKŞAM


l Bir adet kepek ekmeğiyle hazırlanmış domatesli, biberli, peynirli tost.


l Patates, kabak ve bamyayla hazırlanmış bir tabak yağsız türlü.


l Bir tabak spagetti bolonez.


l İki adet etli domates dolması.


l 250 gram haşlanmış patates. Üzerine maydanoz, karabiber ve tuz serpebilirsiniz
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
Her iliski bir bahceye benzer. Eger yeserip gelismesi isteniyorsa, duzenli olarak su verilmelidir. Beklenmedik hava degisiklikleri kadar, mevsimleri de dikkate alarak ozel bakim gosterilmelidir. Yeni tohumlar ekilmeli ve yabani otlar ayiklanmalidir. Tipki bunun gibi, askin buyusunu canli tutmak icin de, mevsimlerini anlamali ve askin kendine ozgu ihtiyaclarini doyurmaliyiz...

AŞKIN ILKBAHARI
Asik olmak, ilkbahar gibidir. Sonsuza dek mutlu olacakmisiz gibi birduyguya kapiliriz. Esimizi sevmemek aklimizin ucundan bile gecmez. Bu bir saflik donemidir. Ask olumsuz gibi gorulur. Her seyin kusursuz sanildigi ve tikir tikir isledigi buyulu bir donemdir bu. Esimiz tipatip bize uygun gorunur. Hic caba harcanmaksizin, uyum icinde dans ederiz ve sansimizin yuzumuze gulmesinin tadini cikaririz ..

AŞKIN YAZ MEVSIMI
Askimizin yaz mevsimi boyunca esimizin sandigimiz kadar kusursuz olmadigini ve iliskilerimiz uzerinde calismamiz gerektigini anlariz . Esimiz hata yapan, bazi bakimlardan aksayan bir insan olarak da karsimiza cikar. Surtusmeler ve dus kirikliklari belirmeye baslar, yabani otlarin kokunden sokulmesi ve yakici gunes altindaki bitkilerin fazladan sulanmasi gerekir. Artik aski vermek de, gereksindigimiz aski almakta o kadar kolay degildir. Her zamaan mutlu ve sevgi dolu olmadigimizi gorup anlariz..Bizim ask konusunda dusledigimiz tablo degildir bu. Bircok cift, bu noktaya geldiginde dus kirikligina ugrar. Ilısiki uzerinde calismak istemezler. Hicte gercekci olmayan bir tutumla, hep ilkbahar olmasini beklerler. Eslerini suclarlar ve pes ederler. Askin her zaman kolay olmadigini, arasira yogun bir calisma ve sicak bir gunes istedigi gercegini gormezler. Askin yaz mevsiminde, kendi sevgi ihtiyacimizi oldugu kadar esimizin ihtiyaclarini da doyurmamiz gerekir. Bunlar kendiliginden gerceklesmez...

AŞKIN SONBAHARI
Yaz mevsimi boyunca bahcemize iyi baktiysak, bu calismanin sonucu olarak hasadimizi aliriz.. Guz mevsimi gelmistir. Bu altin bir cagdir, zengin ve doyurucu. Gerek kendimizin, gerekse esimizin kusurlarini kabullenen ve anlayisla karsilayan daha olgun bir asktir yasadigimiz . Bir sukran ve paylasma zamanidir. Yaz boyu cok calistigimiz icin, simdi dinlenebilir ve yarattigimiz askin tadini cikarabiliriz ..

AŞKIN KIŞ MEVSIMI
Sonra hava yeniden degisir ve kis bastirir. Kisin o soguk, verimsiz aylari boyunca doga kendini tumuyle icine ceker, kapanir. Bu bir dinlenme, dusunme ve yenilenme zamanidir. Ilıskilerde de cozumlenmemis acilarimizla veya golge benligimizle yuzlesme zamandir. Kapagimizin acilip aci dolu duygularimizin ortaya dokuldugu zamandir. Ask ve doyum icin esimizden cok, kendimize bakmaya gereksinme duydugumuz, kendi kendine gelisim zamanidir. Yaralarin iyilesmesi, acilarin dindirilmesi zamanidir. Erkeklerin magaralarina cekilip kisladiklari ve kadinlarin kuyularin dibine indikleri zamandir bu...

Aşk ve sevgi için 99 öğüt

1. Sık sık seni seviyorum ve sana ihtiyacım var demeyi unutmayın.
2. Aşk şiiri yazın.
3. Yağmurda el ele yürüyün.
4. Radyodan onun için şarkı isteyin.
5. Ruj ya da traş kremi ile aynaya "seni seviyorum" yazın.
6. Çantasına, cüzdanına ya da yastığının altına küçük aşk notları saklayın.
7. Kahvaltıda kalp şekilli tostlar yapın.
8. Gazetenin kişisel bölümüne aşk notları yazın.
9. Şehir içinde fayton gezintisine çıkın.
10. Süpriz haftasonu tatili hazırlayın.
11. Sevgilinizin ufak tefek gündelik ev işlerini yapın.
12. Ajandasındaki uzak tarihlere ikiniz için randevular yazın.
13. En sevdiği restorana reservasyon yaptırın.
14. Gidilecek filmi seçmesine izin verin.
15. Ona ayak masajı yapın.
16. Kalp şeklinde bir kitap ayıracı yapın ve okuduğu kitabın arasına koyun.
17. Romantik müzik CD'si koyun ve dans edin.
18. Sadece ikiniz için sürpriz parti düzenleyin.
19. Sevgilinize pofuduk oyuncaklar alın.
20. Birbirinizin falını okuyun.
21. Birbirinizde en çok sevdiğiniz 10 özelliğin listesini yapın.
22. Bu listeyi göze görünecek bir yere koyun.
23. Onun adını vücudunuza dövme ile yazdırın.
24. İkiniz için bir fotoğraf albümü hazırlayın.
25. Birlikte kampa gidin ve sadece bir uyku tulumu alın.
26. Bir şişede, balonda ya da sandwichte aşk notu gönderin.
27. Sevdiğini bildiğiniz bir çizgi film karakterini taklit edin.
28. Birlikte duş alın.
29. Işıkları loşlaştırıp kanepede tv izleyin.
30. "Özür dilerim" deyip, öpüp barışan taraf olun.
31. Birbirinize masaj yapın.
32. Gün boyunca her saat başı öpüşün.
33. Bir sepet dolusu şirin hediyeler gönderin.
34. Banyo aynasındaki buhara "Senin için deliriyorum" yazın.
35. Kocaman bir kurdele ile yatağınızı paketleyin.
36. Onun benzin deposunu doldurun.
37. 18 yaşında gibi davranın hatta piercing yapın.
38. Sebepsiz yere bir buket çiçekle çıkın karşısına.
39. Birlikte scrabble oynayın, kullanabildiğiniz kadar aşk kelimesi kullanın.
40. Ona köpük banyosu hazırlayın, etrafına mumlar yakın.
41. Parkta piknik yapın.
42. El ele tutuşun.
43. Evde mum ışığında romantik bir yemeğe giden yolu gül yaprakları ile donatın.
44. Bir hayır kurumuna sevgiliniz adına bağış yapın.
45. Onun kıyafetlerini yerden kaldırın ve ona bu konuda hiç birşey söylemeyin.
46. Eski siyah beyaz filmlerden seyredip patlamış mısır yiyin.
47. İlk randevunuzu yeniden yaşayın.
48. Bir oyun ya da maç bileti alarak ona sürpriz yapın.
49. Beklenmedik bir anda onu kucaklayın.
50. Üzerinde hiç düşünmeden, ani bir hediye alın.
51. Sadece "Seni düşünüyorum" demek için mail gönderin.
52. Eve kocaman bir balon buketi getirin.
53. Kahvaltısını yatağa götürün.
54. Yılbaşı ağacı için ikinizin resmi olan bir süs hazırlayın.
55. Elim sende oynayın.
56. Arabasını yıkayın ve konsoluna aşk notu bırakın.
57. Birlikte bir çiçek dikin.
58. Telesekreterine sevimli bir mesaj bırakın.
59. Bir geceliğine otelde kalın.
60. Karın üzerine melek resimleri çizin.
61. Her "merhaba" ve "hoşçakal" ı kucaklayarak ya da öperek mühürleyin.
62. Şehir dışına doğru kısa bir araba gezintisine çıkın.
63. Geceyi yıldızları seyrederek geçirin ve birlikte dilek tutun.
64. Yer ya da mekan umursamadan ara sıra ona göz kırpın.
65. Birlikte komik hayvan isimleri düşünün.
66. Birbirinize şiir okuyun.
67. Doğumgünlerinizi birlikte kutlayın.
68. İkinizin güzel bir resmini cüzdanınıza koyun.
69. En sevdiği kitabı ya da CD'yi sebepsiz yere ona hediye edin.
70. İş yerine şeker, yiyecek, resim ve aşk notları ile dolu bir moral paketi gönderin.
71. Bir gece dışarı çıktığınızda insanlara balayında olduğunuzu söyleyin.
72. Kırda yürüyüşe çıkıp birbirinizin baş harflerini ağaca kazıyın.
73. Sizin için yaptığı ve sizin sıradan kabul ettiğiniz herşey için küçük teşekkür notları yazın.
74. Şömineyi yakın ve şeker pişirin.
75. En sevdiğiniz TV şovunu kaydedin ve geceyi konuşarak geçirin.
76. Bulaşıkları birlikte yıkayın, sonra birbirinizin ellerine krem sürün.
77. Ona bir aşk mektubu yazın, sonra da onu yap boz parçaları gibi kesin.
78. Gizli işaretler belirleyin ve kalabalık içindeyken bunları kullanın.
79. Takviminize sadece ikiniz için hafta ortasırandevusunu düzenli olarak işleyin.
80. Çamaşırları birlikte yıkayın.
81. Romantik Tiyatro: Haftasonu birbirinizin en sevdiği romantik sahneleri canlandırın. Cumartesi sizin, Pazar onun günü olsun.
82. Onu işyerinden arayın ve randevu isteyin.
83. Sanki birbirinizi bir aydır görmüyormuş gibi davranın.
84. Özel birşeyler yapmak için yazılı davetiye gönderin.
85. Birbirinize kitap okuyun.
86. Penceresinin önünde durun ve romantik bir şarkı söyleyin.
87. En sevdiği şekeri montunun cebine saklayın.
88. Sesinizi kaydettiğiniz bir kaseti arabasındaki teybe yerleştirip açık bırakın ki arabayı çalıştırdığı anda çalmaya başlasın.
89. Açık hava sinemasına gidin.
90. İkiniz de yatağa girdikten sonra açık kalan ışığı söndürün.
91. Fırtına çıktığında birbirinize sıkı sıkı sarılın.
92. Ölümsüz aşkınızı telgraf ile açıklayın.
93. Romantik bir yemek hazırlayın ve en iyi porselenlerinizde servis yapın.
94. Boynuna kocaman bir öpücük kondurarak onu şaşırtın.
95. Beklenmedik iltifatlar yapın.
96. Bir külah dondurmayı paylaşın.
97. Salonun ortasında piknik yapın.
98. İkinizin aptal bir fotoğrafını çekin ve çerçeveletin.
99. Okuduğu derginin içine aşk kartları saklayın.
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
1. Kurallari kadin koyar.
2. Hiç bir erkek asla kurallarin tümünü bilmez.
3. Kurallar her an, önceden haber verilmeksizin, degisebilir.
4. Kadin, erkegin kurallardan yarisindan fazlasini çözdügünü sezdigi anda, kurallari degistirir.
5. Kadin asla yanilmaz.
6. Eger kadin hata yapmissa mutlaka erkegin yanlis yaptigi bir seyden kaynaklanmistir.
7. "Kural 6" durumu meydana geldiginde, erkek mutlaka özür dilemelidir.
8. Kadin, her an fikir degistirebilir.
9. Erkek, kadindan yazili izin almadan fikir degistiremez.
10. Kadin her an sinirli olma hakkini elinde tutar.
11. Erkek, her an sakin olma durumundadir. Ancak, kadin erkege "Sen de sinirlen" emrini verdiyse erkek de sinirlenmelidir.
12. Erkek bu kurallarin nereden çiktigini soracak bir cüret gösterdigi taktirde, bedensel aci duyacagi sekilde cezalandirilmalidir.
13. "Asiklar Günü"nde kadinlarin bu kurallara da uyma mecburiyetleri yoktur, hiç bir kural tanimazlar.

Aşk mı? Ya Sonrası?..

Eğer ilişkiniz artık size zarar vermeye başladıysa, aldığınız tek bir yudum bile size yeterli gelmiyor ve karşınızdakinin de size daha fazlasını vermeye niyeti yok gibiyse, uzun zamandır kaybettiğiniz kontrolu elinize almanın zamanı gelmiş demektir.

Bazı ilişkilerde zamanla alkolizmin yerini alır. Mutluluktan daha çok acı vermeye başlamış, ve alışkanlıktan öteye geçmez olmuştur. Siz farkında olmasanızda aslında o kişiye ve ilişkiye bağımlı olmaya başlamış ve tüm hayatınızı, arkadaşlarınızı ve ailenizi arka plana almışsınızdır. İlişkinin başındaki heyecan, aşk kendini kavgalara, güvensizliklere ve hesap sormalara bırakmışsa, yalanlar iki tarafında kurtarıcısı olmuşsa, o gemiyi terk etmenin zamanı çoktan gelmiştir.

Eğer ilişkiniz artık size zarar vermeye başladıysa, aldığınız tek bir yudum bile size yeterli gelmiyor ve karşınızdakinin de size daha fazlasını vermeye niyeti yok gibiyse, uzun zamandır kaybettiğiniz kontrolu elinize almanın zamanı gelmiş demektir. Böyle zamanlarda mantık ve duyguların çekişme zamanı başlar. Mantığınız sizi bu ilişkiden uzak tutmaya çalışsa da duygularınız savaşmaya hazır değildir ve siz karşınızdaki sevgiliye hakettiğinden fazlasını vermeye başlamışsınızdır.

İşte size ilişkinizin negatif yönde olduğunu gösteren sebepler:
* Kendinizi ilgiye muhtaç hissediyorsanız; Öncelikle neden böyle hissettiğinizi sorgulayın. Hayatınız boyunca hep ilgi mi beklediniz yoksa partnerinizin size karşı duyduğu ilginin zamanla azaldığını mı hissetmeye başladınız?

* Ona karşı bağımlılık hissediyorsanız; Sizi kırdığı, ihmal ettiği ve eskisi kadar sevgi sözcüklerine boğmadığı halde siz hala onsuz yaşayamayacağınızı mı düşünüyorsunuz?

* İlişkide verici taraf hep siz oluyorsanız; Partneriniz size saygı duymuyor, onun için yaptıklarınızı takdir etmiyor ve duygularını ifade etmekten kaçıyor ve siz buna rağmen hala ilişkide verici tarafa mı oynuyorsunuz?

Bunlardan sadece birini hissediyorsanız her ilişkide zaman zaman yaşanan ve birbirinize karşı duyduğunuz sevgi ve güvenle üstesinden gelebileceğiniz bir döneme girmişsiniz demektir. Ama yukarıdakilerden 2 tanesi de tamamen ilişkinizi ve hissettiklerinizi tercüme ediyorsa, arkadaşlarınızla sorunlarınızı paylaşıp, kendinizi onsuz bir hayata hazırlama vakti gelmiş demektir. Unutmayın, her geminin mutlak bir yolcusu ve her yolcunun mutlak gezeceği başka kıyılar vardır. Önemli olan dalgaların sizi fazla hırpalamasına izin vermeden, zamanında terk etmektir dumanı tüten gemiyi.

Aşk Nedir?

Aşk, iyi geceler öpücügünü uzun tutmaktir. Beklentidir.
Aşk, delicesine flört ederken yanindakinin hiçbir sey yapmama hakkini teslim etmektir. Saygidir.
Aşk, zaaflariniz oldugunu ortaya çikarir. Kabullenmektir.
Aşk, simdi zamani degil diye beklemeyi bilmektir. Sabirdir.
Aşk, saçlarda baslayip topuklarda biten bir gezintidir. Kesiftir
Aşk, Seviselim demeden sevismek, yanindakinin ne istedigini bilmektir.Anlasmaktir.
Aşk, baglandigini sandiginda, karsindakine hayir deme sansini tanimaktir.Inceliktir.
Aşk, korumaktir. Sorumluluktur.
Aşk, ciddi bir tokalasmayi kikirdamaya dönüstürmektir. Mizahtir.
Aşk, durma yoksa seni öldürürüm lafini duymaktir. Şehvettir.
Aşk, evinizdeki her seyin yerinin degistirilmesini kabullenmektir. Teslimiyettir.
Aşk, sevgilinizin ne oldugunu bütün çiplakligiyla görmektir. Gerçektir.
Aşk, saatin kaç oldugunu bilip aldirmamaktir. Nesedir.
Aşk, sizi kucaklayan kollarin, gittikçe daha çok sarilmasidir.Mutluluktur.
Aşk, gecenin bir vaktinde sen uyu, benim gitmem gerek dediginizde,uyanik kalip seni biraz daha görmeyi tercih ederim cevabini almaktir. Sicakliktir.
Aşk, tanidiginizi zannettiginiz insanin yeni yanlarini kesfetmektir. Tazeliktir.
Aşk, uyandiginizda rüyanizi yaninizda bulmanizdir. Düslerin gerçek olmasidir.
Aşk, kocaman yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir.
Aşk, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir.
Aşk, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.
Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir.
Aşk, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir.
Aşk, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur.
Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir.
Aşk, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir.
Aşk, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur.
Aşk, pencereden disariya baktiginda kiminle oldugunu hatirlamaktir. Düsüncedir.
Aşk, rüzgarin agaçlarin arasinda dolasirken çikardigi sesi dinleyip sevgilisinin yaninda olmadigina hayiflanmaktir.Yalnizliktir.
Aşk, asla anlatilmayacak hikayelerdir. Özeldir. Kiymetini Bilene Tabiiiii :)
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
1- "Seni seviyorum" demeye doymuyorsanız.
2- En bakımsız halinizi bile görmesine aldırmıyorsanız.
3- En bakımsız halinize bile bayılıyorsa.
4- En sarhoş olduğu zamanlarda bile, asla size eski sevgilisinin adıyla hitap etmiyorsa.
5- Eski sevgilinizi gördüğünüzde içiniz kıpır kıpır olmuyorsa.
6- İş seyahatine çıktığında ondan haber alamadığınızda, sinirlenmek yerine, başına birşey gelmesinden endişe ediyorsanız.
7- Gazetenin 3. sayfasını okurken gördüğünüz kötü haberler sizi çok etkiliyorsa ve "ya o da böyle bir kaza geçirirse" diye düşünüp telaşa kapılıyorsanız.
8- Başınız çok ağrıdığında, uyumanıza yardım etmek için, bütün gece size Sindrella'yı ve Robin Hood'u anlatıyorsa
9- Birlikte tatlı yaparken çok eğleniyorsanız.
10- Alışverişten sonra sizinle ilgileniyorsa. Ama sadece kredi kartı borcunuzu öğrenmek için değil, aldığınız şeyleri görmek için.
11- Yedekte adam tutmak huyunuz, esrarengiz bir şekilde sizi huzursuz etmeye başladıysa.
12- Sizin için çok önemli bir toplantıda, yüzünüzde bir gülümsemeyle hayallere dalıyorsanız.
13- En aptal aşk şarkıları bile size son derece anlamlı geliyorsa.
14- Eski Türk filmleri sizi ağlatmaya başladıysa.
15- Çevrenizdekiler, sizin çok daha anlayışlı ve pozitif biri haline geldiğinizi söylemeye başladılarsa.
16- Daha telefon çalarken, onun aradığını anlıyorsanız.
17- Siz seyahatteyken, hergün çiçeklerinizi sulamak için size uğruyorsa.
18- Size araba kullanmayı öğretirken, sabrını sonuna kadar muhafaza edebiliyorsa.
19- Saçınızın rengini bir ton bile değiştirseniz, loş ışıkta dahi farkı anlıyorsa.
20- Birbirinizin kredi kartı şifresini biliyorsanız.
21- Annenizle sevgi dolu bir ses tonuyla konuşuyorsa.
22- Annesiyle sevgi dolu bir ses tonuyla konuşuyorsanız.
23- Henüz evlenmeden çocuk isimlerinden bahsetmeye başladıysanız.
24- Onsuz tatile çıktınız ve bütün vaktinizi telefon başında onu ne kadar çok özlediğinizi anlatarak geçirdiniz.
25- Canınız işe gitmek istemediğinde sizin için patronunuzu arayıp hasta olduğunuzu söylüyorsa.
26- Siz kilo aldıkça, tombul kadınları sevdiğinden bahsediyorsa.
27- Üzerinde son derece eski moda giysiler olsa bile, onunla en yakın arkadaşlarınızın uğrak mekanı olan bara gitmekten rahatsız olmuyorsanız.
28- Size durup dururken çiçek alıyorsa.
29- Size hala oyuncak ayılar ve tüylü köpekler alıyorsa.
30- Ne kadar saklamaya çalışsanız da, bugün sizin için kötü giden birşeyler olduğunu farkediyorsa.
31- Yorgun olduğunda bile size seve seve masaj yapıyorsa.
32- Onun yüzünden eğitiminizi yarım bırakmanın veya kariyerinize zarar verecek bir adım atmanın "fedakarlık" olduğunun farkındaysa.
33- Başınız sıkıştığında ilk aklınıza gelen onun koruyucu omuzlarına ihtiyacınız olduğuysa.
34- Sizin için yemek, temizlik hatta ütü yapıyorsa.
35- Arkadaşlarınızla vakit geçirmeniz ve onun dışında da bir hayatınız olması konusunda sizi>destekliyorsa.
36- Özel günleri asla unutmuyor ve ufakta olsa mutlaka bir hediye alıyorsa.
37- Sizin için ağlamaktan utanmıyor hatta bunun için gurur duyuyorsa.
38- Çok paraya ihtiyacınız olduğu bir dönemde hiç düşünmeden bilgisayarını satabilecek kadar düşünceliyse.
39- Bir sorunu olduğunda ima yoluna gitmek yerine açık açık konuşmayı tercih ediyorsa.
40- Aynı bir şarj makinesi gibi enerjinizi tazeliyorsa.
41- Gecenin bir yarısı, sadece sizi sevdiğini söylemek için telefon ediyorsa.
42- Nasıl olsa birlikte yaşıyorsunuz diye kendini boşvermiyorsa. İlişkinizi taze tutmak için çaba sarfediyorsa. Mesela en sevdiğiniz restoranda rezervasyon yaptırıp size sürpriz ve romantik bir gece hazırlıyorsa.
43- Size ayak uydurmak için tenis dersleri alıyorsa.
44- Birlikte dans dersleri almayı teklif ediyorsa.
45- Gece kulüplerinde piyasa yapmaktansa, sizinle evde video seyretmeyi tercih ediyorsa.
46- Pijamalı halinizi gece kulüplerindeki çarpıcı kadınlara tercih ediyorsa.
47- Kendisi acılı sevdiği halde, sizin için yemeği acısız ısmarlıyorsa.
48- Sizin için dünyanın öbür ucuna giderse.
49- Size gözü gibi bakıyorsa ve gözleri 6 numara bozuk değilse.
50- Size hergün "Sevgililer Günü"yse.

Aşkın Fiziğini Keşfedin

Kadınlar, erkekler ve aşk... Mutluluğun formülünü her yerde aradık durduk ama bir türlü bulamadık. Şimdi, hiç aklımıza gelmeyen bir kaynak bize yardıma hazır; fizik kitapları. Çünkü aşkın dinamiklerini de o meşhur fizik kanunları belirliyor.

Lisede ezberlediğimiz yüzlerce fizik formülü karşısında çoğumuzun nasıl da nefesi kesilirdi. Oysa o formüllerin bir çoğunu zamanla unuttuk. Ta ki hayatımızın en önemli parçalarından biri olan aşkın altında bu formüllerin yattığını öğrenene dek. Kadın erkek ilişkilerinin ve tabii ki bu ilişkilerdeki problemlerin, yanılgıların ve çıkmazların temelinde doğanın en eski güçleri var.

Bugüne kadar aşklarımızı arkadaşlarımızla ya da psikologlarla birlikte analiz ettik, oysa aslında tek ihtiyacımız olan şey bir fizik kitabı. Pozitif ve negatif enerjinin etkileşimi, birbirini iten ve çeken bedenler, titreşimler, erime... Lise yıllarına dönmeye hazırlanın, çünkü ders başlıyor!

Onu gördüm ve çarpıldım. Adı üstünde yıldırım aşkı!

Temel formül: Aralarında maddesel bağ olmayan iki cismin karşılıklı etkileşimine çekim gücü denir.

Bir anda çarpıldım. Onunla tanıştınız, iki kelime konuştunuz ya da konuşmadınız ve sizi bir mıknatıs gibi çektiğini hissediyorsunuz. Utanmasanız 'Aşık oldum.' diyeceksiniz ve hatta utanmıyorsunuz. Bilim adamlarına göre ilk görüşte aşk sanıldığı gibi gizemli ve mistik bir olay değil. Çekim gücü hiçbirimizin engel olamayacağı bir doğa kanunu. Bu çekimin ne kadar sürdüğünü ise kimse bilmiyor, iyi bir başlangıç, fakat yıldırım aşkının temeli sağlam duygulara dönüşmesi kişiliklerinize ve birlikteyken kendinizi nasıl hissettiğinize bağlı: Onunla mutlu musunuz? Birbirinizi nasıl etkiliyorsunuz? ikinizin de duyguları olumlu olmalı, çünkü yalnızca ona verdiğiniz kadar pozitif enerjiyi ondan alırsanız bu aşkın bir şansı olabilir.

Biz serbest ilişkiye inanıyoruz.

Temel formül: Kendi haline bırakılan bir cisim eğer dıştan itici bir güç olmazsa ya dümdüz gider, ya da olduğu yerde kalır.

Kelebek kadar özgür. Sevdiğiniz erkekle birliktesiniz ve birbirinizi sıkmamak için ilişkinizi serbestlik temeline oturttunuz. Aşkın o en ateşli zamanları geçti ve yeryüzüne geri döndünüz. Bu noktada ilişkinizin serbestliğini karşılıklı sorumluluk ve saygıyla dengelemezseniz birinizden biri ya olduğu yerde kalacak, ya da yoluna yalnız devam edecektir.

Her halükarda aranızdaki tutkunun azalması kaçınılmaz. Özgürlüğün belli sınırları olduğunu unutmayın ve onunla bu konuyu tartışmaya çalışın, ilişkiden beklentilerinizi dile getirin, fikir alışverişinde bulunun. Ne tür davranışlardan rahatsız olacağınızı birbirinize açık açık söyleyin ve serbest ilişkinize belli kısıtlamalar getirin. Böylece hem aşkınıza enerji katmış, hem de yola birlikte devam etmiş olursunuz.

Onunla tamamen uyuşuyoruz. Bu bir rüya olmalı!

Temel formül: Sürekli aynı frekansta giden iki dalga bir zaman sonra birbirini yok eder.

Her şey harika. Birazcık bile kavga yok, her konuda aynı fikirdesiniz, her yere birlik te gidiyor, bütün boş zamanınızı birlikte geçiriyorsunuz. Fakat bu arada yavaş yavaş birbirinizin gölgesi haline geldiğinizi, kız arkadaşlarınızın sizi uzun zamandır aramadıklarını ve ilişkinizin başlangıcında aranızda var olup aşkınıza renk katan ufak tefek fikir ayrılıklarının tamamen kaybolduğunu görmüyorsunuz. Aşırı uyumsuzluk gibi aşırı uyum da büyük bir sorun...

Yok olan benlikler, kaybolup giden alışkanlıklar, huzur verici ve yararlı yalnızlıklar, kişisel meraklar ve bağımsızlık olmadıktan sonra ilişkinin ne anlamı kalır? O sizin hayatınızın çok önemli bir parçası, ama tamamı değil. Zaman zaman tabii ki aynı frekansta buluşacak, uyum içinde ilerleyeceksiniz fakat bazen de kendiniz için yaşamalı, şahsi zevklerinize vakit ayırmalısınız. Kendi kişilik dalganızı yakalayın ve onu sürekli hareket halinde tütün. Gerçekten uyumlu bir çiftseniz sizin dalganız gereken yerde onunkiyle zaten çakışacaktır.

Devamlı kavga ediyoruz. Hepsi onun suçu!

Temel formül: İki cisim arasındaki itme hiçbir zaman tek taraflı olmaz, ikisinin de etkisiyle gerçekleşir.

Tartışma, kavga, gürültü... Mutsuzsunuz ve size kötü davrandığını düşünüyorsunuz. Peki hiç somut bir adım attınız mı, bu konuyu sakin bir biçimde onunla konuştunuz mu? Hayır! O zaman siz de suçlusunuz. Olaylar karşısında pasif kalmanız sorumluluğu üzerinizden atmanızı sağlamıyor ne yazık ki. Sevdiğiniz erkek sizden uzaklaştığında ya da size saldırdığında bunu ne kadar güçlü yapıyorsa siz de o kadar güç ortaya koymalısınız, bu bir fizik kuralı...

Mantıklı düşünün; yanlış seçimler mi yaptınız, yanlış yolu mu seçtiniz, sizi sömürmesine izin mi verdiniz? İlişkinizin kötü ve yıpratıcı hale gelmesinin sebebi kafanızın içindeki örümcek ağı mı? Bunların hepsi düzelebilir. Tek ihtiyacınız olan kuvvetli bir istek, irade, bilinç ve bol bol iletişim. Böylece ilişkiniz-eki dengeleri eşitleyebilir ve aranızdaki itme gücünü çekime dönüştürebilirsiniz.

Duygularım sürekli değişiyor.

Temel formül: Doğadaki hiçbir süreç tersine çevrilemez, her süreç belli bir yönde ilerler.

Aşkta denge olmalıdır. Aşklar ve ilişkiler zaman içinde sürekli değişir, tıpkı rüzgarın birdenbire yön değiştirmesi gibi... Ne yazık ki bu da duygusal yaşamın bir parçası. Ancak sağlam ilişkilerde temel prensipler aynı kalır. Böylece ilişkideki değişiklikler, yenilikler eski temellere oturtulur ve aralarında yeni bir denge kurulur.

Kalbinizin ve aklınızın pillerini devreye sokun. İlişkinizin güven, birbirine destek olma, dürüstlük, şefkat ve diyalog kurma gibi değişmez unsurlarına sahip çıkın ve içten ya da dıştan gelen yenilikleri bu unsurlar ışığında değerlendirin. Haa, bu arada lise yıllarınızda nefret ettiğiniz fizik kitabım fırlatıp attığınız köşeden çıkarıp başucunuza koymayı da unutmayın.
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
Ilk A$k
Ne yaparsaniz yapin, ilk askinizi unutmaniz mümkün degildir. Yillar sonra dönüp, "ben ona nasil asik olmustum acaba" diye pismanlikla karisik garip bir duygu da yasayabilirsiniz, olsun. O, size ilk aski tattirmis, en önemli yasam tecrübelerinizden birini yasatmistir. Aranizda geçenler aci bile olsa, dönüp minnetle anacaginiz biri hep var olacak. Daha ne olsun?

Yildirim A$k
Var mi yok mu tartismasinin içinde degiliz. Diyelim ki var. Demek ki bazilarinin duygulari yagmur olup yagabiliyormus. Yildirim askla baslayip yillar süren beraberlikler de var üstelik. Barda oturan kadini/erkegi görüp "bu aksam nasil yataga atarim?" diye düsünenlerden bahsetmiyoruz elbette. Sözünü ettigimiz gerçek yildirim ask. Tek dikkat edilmesi gereken, sürekli yildirim aska tutulanlarin genellikle kendi yarattiklari illüzyonun pesinden kosmalari, gerçekle karsilastiklarinda da yeni bir illüzyon yaratmalaridir.

Olanaksiz A$k
Bazen yolda yürürken rastlariz, bazen en yakinimizda bulunabilirler. "Bu ikisi bir araya nasil gelmis?" diye düsünürüz. Kendi basimiza geldigi de olmustur, pedini saga sola birakan bir kadin ya da televizyondaki futbol maçini seyrederken daha önce hiç duymadiginiz küfürler eden bir adam. Aman Allahim?" dersiniz. Ama olmustur bir kere. Her askin olanaksiz bir tarafi vardir gerçi, çogunlukla bunlari görmemeyi yegleriz. Ama bu olanaksiz taraflar bazen o kadar agir basar ki, askin hem kaynagi, hem iddiasi, hem motorize gücü, hem de terminatörü olurlar.

Yasak A$k
Men edilmis, engellenmis ve çogu zaman da yasadisidir. Ama asigin gözü görmez ki... Belki de aski ask yapan bu "illegal" tarafidir. Kimbilir?

Platonik A$k
Onu görmek bile sizi heyecanlandirirken, o sizin yaninizdan, geçip gider. Siz heyecandan sapir sapir titrerken, o isiyle mesgul olur. O sizin için hayatinizdaki en önemli kisiyken, siz onun için siradan birisinizdir. Hem asik hem de salak hissedersiniz kendinizi... Davranislarindan, konusmalarindan isaretler alip, umutlanir, bozulur, küsersiniz. Insanin bir kereligine bu duruma düsmesi, tecrübesizlikle yorumlanip, bagislanabilir. Ancak, bir kereden fazla basiniza geldiyse, oturup kendi hakkinizda düsünmenizde yarar var.

Biten Aşklar

Birbirini çılgınca seven iki insanı sıfır noktasına getiren, çözümsüzlüğe ve dolayısıyla ayrılığa sürükleyen bir sürü neden var. Belki de bu nedenleri yeterince iyi tanımıyor ve onlarla nasıl başa çıkacağımızı bilmiyoruz.

Ne ile ve nasıl mücadele etmemiz gerektiğini öğrenirsek belki her şey çok farklı hale gelecek. O halde olmayan umudumuzu yoktan var edelim ve ilişkilerimizi katletmek için pusuya yatmış bekleyen 5 düşmanı mercek altına alalım.

• Boşvermişlik ilişkiyi sıradanlığa sürüklüyor
Zaman her acının ilacı ama aynı zamanda da her aşkın birinci dereceden katil zanlısı... Yeni bir ilişkiye başladığınız anda şunu bilin ki saatli bomba da geri sayıma başladı. Cicim aylarının bitmesinden sonra gelen boşvermişlik, o tuhaf "Nasıl olsa benimle!" duygusu, ilişkiye ve birbirine alışmanın getirdiği umursamazlık ve özensizlik her ilişkiyi sıradanlığa sürüklüyor ve bu sıradanlık, taraflardan biri "Beraberliğimizin bir anlamı kalmadı," diyene kadar sürüyor. ilişkiyi bir bebek gibi düşünün. Bebeğinize birkaç yıl bakıp sonra "Nasıl olsa kendi kendine büyüyor," deyip bir kenara mı atacaksınız? Aşkınıza sahip çıkın ve her aşamasında ona emek vermeye hazır olun. Birbirinizle ilgilenin, birbirinizi özleyin, konuşun, fikirlerinizi paylasın ve sorunları, büyüyüp çözümsüz hale gelmeden oturup tartışın. Kısacası, ikiniz de gayret gösterin, yorulun, terleyin.

• Cinselliği rutine dönüştürmeyin
Tabii söner, körüklenmeyen her ateş gibi... Seksin seyrekleşmesi uzun ilişkiler için oldukça normal ama bu seyrekliğin rutine dönüşmesi değil. Hele cinsel ilişkiden zevk almamanın, yalnızlık ve katlanma duygusunun cinsel tatmin ve birlikte bir bütün olma hissinin yerini alması arzu ateşini söndüren ve mutlu aşkı mutsuz sona sürükleyen en önemli etkenlerden biri. Sorunun temeli belki de şu; erkekler sekse ulaşmak için aşık oluyor, kadınlarsa aşka ulaşmak için seks yapıyorlar. Ancak sonuçta iki taraf da mahremiyet ve yakınlığa ihtiyaç duyuyor. Cinsel isteği körüklemek için bu ihtiyaçtan yola çıkılabilir: Birbirinize yakınlık gösterin ama "iş" icabı sadece yatakta değil yatak dışında da... Hissettiklerinizi, sıkıntılarınızı, özlemlerinizi paylaşın. Yatakta tek başınıza fantezi kurmak yerine birlikte fanteziler geliştirin. Böylece cinsel yaşamınız sıcaklığım "9,5 hafta"dan daha uzun süre koruyabilir. Ama sakın seksi "Kim daha iyi sevişiyor?" gibi bir güç mücadelesi ve baskı aracı haline getirmeyin çünkü henüz seks olimpiyatları düzenlenmiyor!

• Bırakın sorumluluk alsın
Kızgınsınız, hem de çok... Sevdiğiniz erkek birlikte oturmaya başladığınızdan beri nedense alışveriş, yemek pişirme, çamaşır yıkama, evi toplama gibi işleri sizin yapacağınızı varsayıyor, üstelik sizin mesleğiniz de onunki kadar zorken... Peki, ne oldu? Ne olacak, toplumsal rollere teslim oldunuz. Anne babalarımız ve toplum aracılığıyla bilinçsizce aldığımız "doğru kadın" ve "doğru erkek" rolleri, bir anlamda beynimize işler ve duygusal ilişkilerimizde ortaya çıkar. Siz içgüdüsel bir biçimde üzerinize düşen her işi yaparsınız ama onlar aslında ikinizin de üzerine düşen işlerdir. Ona evle ilgili çeşitli görevler verin ve bu görevleri gerçekten üstlenmesini sağlayın. Markete uğramayı unutup eve mi geldi? Sakın siz kalkıp markete gitmeyin, bırakın o gitsin. Mutfağı temizlemekte başarısız mı? Bırakın temizlesin. Gerekirse siz sonra gidip bir daha yaparsınız. Önemli olan onun da birtakım sorumlulukları olduğunu hissetmesi. Yoksa yaptığınız her iyilik, bir süre sonra kaçınılmaz bir biçimde göreviniz haline gelir ve bu da sizi ilişkinizden soğutmaya başlar.

• Eski sevgilinin gölgesini yok edin
Bazen geçmişteki bir ilişkinin gölgesi bugünün mutlu aşkının üzerine düşebilir. "Yeni sevgilim doğru insan mı? Yoksa benim için hala mücadele eden eskisine mi dönmeliyim?" gibi kuşkular güzel giden bir ilişkiyi bir süre sonra zehirlemeye başlar. Büyük bir ihtimalle yeni büyük aşkın diğer kahramanı bu kararsızlıktan, bu gidip gelmeden sıkılır, hevesi kaçar ve ilişkiyi bitirir. Eğer eski sevgilisiyle ilgili tereddütleri olan sizseniz tavsiyemiz; onu unutun! Çünkü aynı suda iki kere yıkanılmaz. Kendinize ve yeni aşkınıza gerçek bir şans tanıyın. Eskisiyle kıyaslamak gibi bir hataya düşmeyin, onun yerine yeni sevgilinizin olumlu özelliklerini keşfedin, bu daha heyecan verici... Bu arada eski erkek arkadaşınız askıntı olmaya devam ediyorsa onunla görüşmeyi tamamen kesin. Demek ki, henüz arkadaş kalmaya hazır değil, üstelik bu durum yeni erkek arkadaşınızı da fazlasıyla rahatsız edebilir.

• Ya olduğu gibi kabul edin ya da çekip gidin
Farklı ilgi alanları, geleceğe dair bambaşka beklentiler, hayaller ve birbirine ters bakış açılan çoğunlukla ayrılığa sebep oluyor. Yani "Zıtlar birbirini çeker," sözü tam bir palavra! Tabii ki, karakterleriniz aynı olmak zorunda değil. Mesela siz daha neşeli ve dışa dönüksünüzdür, o ise daha sakin ve çekingen, bu durum bir problem yaratmaz. Fakat hayata ve dünyaya bakışınız, beklentileriniz, zevkleriniz ve planlarınız uyuşmuyorsa işiniz bayağı zor.

Beraberliğinizi sürdürmeyi gerçekten istiyorsanız ve bu şekilde de aşkta mutlu sona ulaşabileceğinize inanıyorsanız, o zaman önce sevgilinizi değiştirme fikrini unutun. Onu şu anki haliyle, hiçbir şekilde başka bir insan yapmaya çalışmadan ve size ters gelen davranışlarından şikayet etmeden kabul etmelisiniz, tabii o da sizi... Eğer ikiniz de bunu başarırsanız belki ilişkinizi uyum içinde sürdürebilirsiniz.
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
AÇELYA Nefse hakimiyet.
AÇELYA (HİNT) "Gerçek şu ki, herşey bitti!"
ADAÇAYI Eşler arasında "Biz iyi bir aileyiz" mesajıdır.
AKASYA
(PEMBE VEYA KIRMIZI) Güzellik, zerafet ve incelik; "Seni beğeniyorum."
AKASYA (BEYAZ) Dostluk; "Bizimki temiz bir sevgi, belki biraz arkadaşça..."
AKASYA (SARI) Platonik aşk, isimsiz aşık...
ANANAS "Sen kusursuz birisin!"
ARDIÇ "Seni koruyacağım!"
AYÇİÇEĞİ
(ÇİÇEK OLARAK) "Sana tapıyorum!"
BADEM "Aşkımızın sürmesini ümit ediyorum."
BİBERİYE Anma
ÇAN ÇİÇEĞİ "Aşkımıza sadakatle bağlıyım!"
ÇİNGÜLÜ "Zarif ve çok güzelsin!"
ÇUHA ÇİÇEĞİ "Çok güzelsin."
DEFNE Terfi eden kişilere gönderilir; "şan, ün, görkem" anlamı taşır.
EĞRELTİOTU Samimiyet.
ELMA "İtiraf etmem gerekirse, seni görünce şeytana uyasım geliyor; ya senin?"
ERİK "Sözüme sadık kalacağım."
FESLEĞEN İyi dilekte bulunmak için.
FINDIK "Barışmak istiyorum!"
FULYA "Sevgilim, geri dön!"
GARDENYA "Beni unutma; gerçek aşkımsın..."
GELİN EL ÇİÇEĞİ "Mutlu olabiliriz."
GÜL Sevgiyi ifade eder.
GÜL (PEMBE) "Arkadaşımsın."
GÜL (KIRMIZI) "Seni seviyorum; ihtirasla bağlıyım sana!"
GÜL (KIRMIZI & BEYAZ) Birliktelik isteği.
GÜL GONCASI (KIRMIZI) "Genç ve güzelsin."
HANIMELİi "Sana olan bağlılığım sonsuza kadar sürecek."
HERCAİ MENEKŞE "Beynimi işgal ediyorsun; ama ben bu durumdan şikayetçi değilim..."
IHLAMUR Evli çiftler için "Seni seviyorum" anlamı taşır.
İSPANYOL YASEMİNİ "Bence, sen çok seksi ve şehvetlisin!"
KAKTÜS İçtenlik; "Aşkımız için zorluklara katlanmalıyız!"
KAMELYA "Kusursuz bir aşıksın!"
KARANFİL Kişinin kendine olan öz saygısını ve güzelliği ifade eder.
KARAÇALI "Dostluğumuz uzun ömürlü olsun!"
KARANFİL
(KOYU KIRMIZI) "Kalbimi kırdın!"
KARANFİL (PEMBE) "Seni unutmayacağım..."
KARANFİL (KIRÇILLI) "Üzgünüm, ama bitmek zorunda..."
KARANFİL (SARI) "Beni hayal kırıklığına uğrattın!"
KREZENTEM (BEYAZ) "Bana gerçeği söyle!"
LALE Aşkı ifade eder.
LALE (KIRMIZI) "Aşkımı itiraf etmek istiyorum!"
LALE (ALACALI) "Gözlerin çok güzel."
LALE (SARI) Umutsuz aşkı ifade eder.
LEYLAK (MOR) "Sana ilk görüşte aşık oldum!"
LEYLAK (BEYAZ) "Hoş ve namuslu birisin."
MENEKŞE Alçakgönüllüğü ifade eder.
MENEKŞE (MAVİ) "Sana sadık kalacağım."
MENEKŞE (MOR) "Düşüncelerimi zaptettin!"
MELEKOTU "İlham kaynağımsın."
MERSİNAĞACI "Çok mutluyum, çünkü seni seviyorum!"
MİMOZA "Fazla alıngansın!"
NANE "Sana karşı içimde sıcak hisler besliyorum."
NERGİS "Saygılarımla..."
ORKİDE "Aşkım, sen çok güzelsin, sen çok özelsin!"
ÖKSEKOTU "Sorunların üstesinden geleceğim."
PAPATYA Temiz bir kalbin simgesi.
PAPATYA (BAHÇE) "Fikirlerini paylaşıyorum."
PELESENK Sabırsızlık; "Aşkım, daha fazla bekletme!"
PETUNYA "Umudunu yitirme!"
PORTAKAL Karşılıklı aşk; "Ben de seni seviyorum."
REZENE Övgüye değer.
SARDUNYA "İçin rahat olsun, her zaman yanındayım!"
SARMAŞIK "Aşkıma sadığım!"
SEDİR YAPRAĞI "Senin için yaşıyorum."
SÜSEN ÇİÇEĞİ "Sana bir haberim var!"
SÜSEN ÇİÇEĞİ (SARI) İhtiraslı bir aşk.
ŞEFTALİ "Seninim!"
YASEMİN "Güzel ve çekicisin."
YENİBAHAR "Acını paylaşıyorum."
ZAMBAK (SARI) "Seni neşeli ve nazik (çekici) buluyorum!"
ZEYTİN "Barışalım!"
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
Erkek severse katiksiz sever
Erkek severse delikanli gibi sever
Erkek severse sinir tanimaz
Erkek severse çapkinlik yapmaz
Erkek severse kirmaz
Erkek severse aglar
Erkek severse aglatmaz
Erkek severse seffaf sever
Erkek severse yalan olmaz
Erkek severse incitmez
Erkek severse para harcar
Erkek severse yaratir
Erkek severse arastirir
Erkek severse seksi düsünmez
Erkek severse cömert olur
Erkek severse nazik olur
Erkek severse adam olur
Erkek severse ölümüne sever
Erkek severse bir kere sever
Erkek severse ayrilmaz
Erkek severse aldatmaz
Erkek severse yalan söylemez
Erkek severse
Erkek severse telefon parasindan batar
Erkek severse aç kalir bogazindan bisey geçmez
Erkek severse romantiklesir
Erkek severse en aptal ask sarkilarini bile çok manali bulur
Erkek severse bir sirini açiklar
Erkek severse biranin yerine sevgilisini tercih eder
Erkek severse Türkiye 1.Ligi onu alakadar etmez
Erkek severse Türkiye 1.Ligi onu alakadar etse bile sevgilisinle maça gider :)
Erkek severse iç güdüleri gelisir
Erkek severse hassaslasir
Erkek severse simarir
Erkek severse her zorluga katlanir
Erkek severse evlenmekten korkmaz
Erkek severse ileriyi düsünür
Erkek severse kararli olur
Erkek severse hayvani duygularindan arinir
Erkek severse kizgin kumlardan serin sulara gider
Erkek severse herseyi yapar
Erkek severse aptallasir
Erkek severse afallar
Erkek severse kavga etmez
Erkek severse arada bir düsüp bayilir :)
Erkek severse süpriz yapmak ister
Erkek severse hefeslendirir
Erkek severse kiskirtir
Erkek severse kanatlandirir
Erkek severse isirir
Erkek severse dogal olur
Erkek severse yasamayi sever
Erkek severse sorumluluk hisseder
Erkek severse hiç yapmadigi seyleri yapabilir
Erkek severse hayati dondurur
Erkek severse sikilmaz
Erkek severse sevdigini söler
Erkek severse yerinde duramaz(Hiperaktiflesir)
Erkek severse siir yazar
Erkek severse saklamaz
Erkek severse vazgeçmez
Erkek severse rüyada gidir
Erkek severse ask yarasi çeker
Erkek severse pul koleksiyonunu atar
Erkek severse daglardan çiçek toplar
Erkek severse mektup yazar
Erkek severse umudunu hiç bir zaman kaybetmez
Erkek severse olgunlasir
Erkek severse kalpten sever
Erkek severse sinekleri öldürmez
Erkek severse aksamlari uyurken kuzu saymaz
Erkek severse günde 1 saat ona yeter
Erkek severse çekip gitmez
Erkek severse erkek sinekten bile sevgilisini kiskanir
Erkek severse güzel sözler etmeye bayilir
Erkek severse gönülden yanar
Erkek severse asktan yorgan dösek yatar
Erkek severse zamanin nasil geçtigini anlamaz
Erkek severse özel günleri asla unutmaz
Erkek severse sarhos olur
Erkek severse arkadaslarinin basinin etini yer
Erkek severse son kullanma tarihi geçmis seyleri yemez
Erkek severse gözünü dört açar
Erkek severse minibüslere kalemle sevgilisinin adini yazar
Erkek severse hakli olsa bile haksiz oldugunu bazen kabul eder
Erkek severse bagislar
Erkek severse dilencilere para verir
Erkek severse çiçek yaptirir
Erkek severse hediye alir
Erkek severse çok kolay kandirilir
Erkek severse unutmaz
Erkek severse sevgilisinin telefon numarasini kendi numarasindan daha iyi bilir
Erkek severse kendine güvenir
Erkek severse ileriye yönelik yatirimlar yapar
Erkek severse dogru yoldadir
Erkek severse kazanir
Erkek severse söz dinler
Erkek severse eline geçen firsatlari iyi degerlendirir
Erkek severse günesin dogusunu izlemek için erken kalkar
Erkek severse hep dua alir
Erkek severse kul,köle olur
Erkek severse asiklara saygi duyar
Erkek severse dans dersleri alir
Erkek severse eglenmesini bilir
Erkek severse inanmak istemedigi seylere inanmaz
Erkek severse kalp'inden agri çeker
Erkek severse gözleriyle konusabilir
Erkek severse bir çok seyi göze alir
Erkek severse sogan ve sarimsaktan uzak durur
Erkek severse gençlesir
Erkek severse içi hep kipir kipirdir
Erkek severse kuslar gibidir
Erkek severse hosgörülü olur
Erkek severse inkar etmez
Erkek severse asla laf söyletmez
Erkek severse yaninda nazar boncugu tasir
Erkek severse içindeki zamparayi öldürür
Erkek severse sevgilisinin kokusunu 100 km uzaktan alir
Erkek severse alaskadayken bile içi yanar
Erkek severse sevgilisini ailesiyle tanistirir
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
Kalp kırıklığının ilk aşaması, korkunç bir kırgınlık hissi. Ama tamamen geçici ve iyileşmek için gerekli. Bununla daha kolay başa çıkmak için aşağıdaki adımları takip edin.

1-ZAMANA ODAKLANIN
Duygusal kriz sırasında ihtiyacınız olan, sizin için en iyi olan şeyi yapmayı öğrenmektir. Sizi harap eden bu durumla başa çıkarken, zamanı durdurmak en sağlıklı yoldur. En sevdiğiniz müziği dinleyin hatta sesinin açın, siz de söyleyin. Arabanıza binin, pencereyi açın, rüzgarı yüzünüzde hissedin. Geçici bir süre de olsa hayata dair bir şeyler hissetmek, sizi endişe ve üzüntülerinizden uzaklaştıracaktır.

2-ZAMANI KULLANIN
İlişkiniz bittiğinde, sürekli aklınız onunla meşgul olur. Bu gergin duyguyu idare etmek için zamanınızı daha verimli yapılandırmanız gerekir. Gününüzü doldurun. Öğle yemeklerine gidin, dışarı çıkın, sinemaya hatta masaja zaman ayırın. Bu gibi durumlarda çalışmak gerçekten çok yararlıdır. İş, kafanızı dağıtmanıza yardımcı olan bir terapi gibidir. Acınızı hafifleten, sizi oyalayan çeşitli faaliyetler, bu zor günlerle daha kolay başa çıkmanızı sağlar.

3-BU GÜNÜ DÜŞÜNÜN
Kendinizi bir anda tüm geleceği silinmiş gibi bile hissedebilirsiniz. Kendinize bunun sadece bir ümitsizlik duygusu olduğunu ve gerçek olmadığını hatırlatın. Gelecek hakkında endişelenmektense, bugün yaşamla ilgili korkularınızı yenmelisiniz. Gelecekte sizi yeni aşklar bekliyor olabilir.

4-GÜÇLÜ OLUN
Bu geçici ayırımda ayaklarınızın üstünde durmayı öğrenmelisiniz. Duygusal güveninizi de yeniden yapılandırın.

5-KENDİNİZİ ŞIMARTIN
Terkedilmek, kalbine bıçak saplanmak gibi bir duygudur. Diğer yaralar gibi, kalp yarasının da iyi bakıma, şımartılmaya, iyileşmeye ihtiyacı vardır. Kendinize zaman ve ilgi gösterin.

6-KENDİNİZE DESTEK ARAYIN
Bir aşkı kaybeden insanın, dertlerini paylaşacak insanlara ihtiyacı vardır. Size destek olacak arkadaşlarınızla, ailenizle görüşün.

7-ÖĞÜTLER DİNLEMEYİN, SİZ ANLATIN
Öğüt almak yerine sadece duygularınızı dinlemeleri için arkadaşlarınızı arayın. Öğütler kendinizi kötü hissetmenize, hatta zayıf olduğunuz sinyalleri almanıza bile neden olabilir. Üstelik bu size daha çok acı bile verebilir. Kalp acısı sadece sizin hatanız değil. En çok ihtiyacınız olan şeylerin destek, arkadaşlık ve anlayış olduğunu unutmayın.

8-DESTEK GRUPLARINA KATILIN
Sizinle aynı şeyleri yaşamış insanlarla tecrübelerinizi paylaşmak iyi gelecektir. Hatta internet üzerinden bile böyle gruplara katılabilirsiniz.

9-GÜNLÜK TUTUN
Kendinizi pozitif düşünceye odaklanmış olarak tutmak ve bu acı dolu zamanı bir tecrübeye dönüştürme yolunda ki kararlarınızı desteklemek için günlük tutun.

10-DANIŞMAN ARAYIN
Çok gerekli görürseniz psikolojik danışmanlardan destek almaktan çekinmeyin. Sizin için iyi bir terapi olabilir. Kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir.

Evlilik Nasıl Kurtarılır

"Bir Ara Sinemaya Ya da Tiyatroya Gidelim Mi?" Demek Yerine, 2 Kişilik Bilet Alın. Ona "Sürpriz, Yarın Akşam Sinemaya Gidiyoruz" Dediğiniz Zaman Sizinle Gelecektir.

İster İş Arkadaşlarıyla Geziye, İster Dil Ya da Dans Kursuna Gidin. Kendiniz İçin Birşeyler Yapın. Böylelikle Eşinize Anlatacağınız Farklı Şeyler Olacaktır.

Konuşma Tarzınızı Değiştirin. Örneğin "Çok Dağınıksın" Demek Yerine "Odanda Kendimi Rahat Hissetmiyorum" Deyin.

İhmal Ettiğiniz Vücudunuz İçin Harekete Geçin. Spor Yapmak Hem Vücudunuza Hemde İlişkinize Çok İyi Gelecektir.

Eşinizden İstediğiniz Şeyi Almayı Bilin. Sarılmasını İstiyorsanız, "Bana Sarıl" Deyin.

Çok Yoğun Duygusallık Beklentisi İçine Girmeyin. Yaptığınız Tartışmalar Bile İlişkiyi Canlandırmaya Yarayabilir.

Çekinmeden, Yatak Odasında Eşinizi Canlandıracak Fanteziler Hayal Edin.

İlişkinize Biraz Temiz Hava Getirin. Ayda En Az Bir Kez Başbaşa Kalabileceğiniz Bir Hafta Sonu Ayarlayın. Hatta Mümkünse Bulunduğunuz Yerden Farklı Bir Ortam Seçin. Bunun Sonucunda Biraz Daha Yakınlaşabilirsiniz.
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
OKUL`da
Bu en klasik platonik ask mekanlarindan biridir..Zamanimizin çogunu burda geçirdigimiz için tabiki.Ders disindabi çok konuda da zihnimizi çalistiririz.Asok olunan kisi kiz yada erkek olsun genelde üstsiniflardandir.Ama yasisizden fazla büyük olmaz,bi kaç yas yeterlidir bunun için.Platonikaskin karizmatik hareketleri vardir,suratina bakmaya doyulmaz.Eger bu sahis okul takimlarindan birinde oynuyorsa mutlaka hermaçina gidilir,hayran hayran seyredilir.Belli edilmesede 'bi gün mutlaka benim olcaksin' diyeiçten bagrilip durulur ve hirs yapmak da ihmal edilmez.Hatta bazen bu düsünce abartilip kendisiyle konusacakkadar saçmalamaya baslanabilir.En büyük yikim bi gün gelip de platonik askin kendisinesevgili bulmasidir,insan tarif edilemez duygular içerisine girer,'beni nasil aldatirsinsen'diye bagirilan anlarin hayalleri kuruluruyuz olunur.size tavsiyem platonik askinizi eger iliski imkansizgözüküyorsa uzaktan seviniz,taskinlik yapmayiniz efendi olunuz.

YAZLIK`da
Her yazin mutlaka bi favori tipi vardir.Fakat eger yoksabu eksiklik çevre sitelerden giderilerek,platonik ask olayi baslar.Genelde yazliktaki platonik asklarda yas farki muazzam olur.Yani ölee bi yas farki diil 5-6 yas gibi hayatta gerçeklesmeyecek hayaller pesinde kosturulur.Platonik askin her hareketi takip edilirhatta büyük umutlarla tanisilir.O size 'ayy ne sirin sey bu' gözüyle bakarken sizin içinizde atesler yanar,volkanlar patlar.Yazligin diskosu felan varsa kendisine dans teklifi yapilir,eger kabul ederse kesin kibarligindandir yoksa baska bi sey düsünmez.fakat biz yinede gelin güvey oluruz,tribe gireriz.Yazliktaki platonik aski sadece begenmekle yetininiz,kendi yasitlarinizin pesinde konusunuz,denize giriniz günesleniniz...

IS YERI`nde
Is yeri platonik aslara en az rastlaninan kategoridir sanirim.Yani daha rahat bi ortam oldugu için,bi de tabi yas büyük oldugu için platonik aski gerçege döndürme çabalari maximuma ulasir.Hee ama tabiki bu sahispatronsa onu bilemicem.Fakat bunun disindakiler için konusacak olursakönce begenmekle baslar olay sonra hareketleri takip edilir,bi sekilde tanisilip,muhabbet edilir.Gerisi ise insandan insana degisir.Fakat bazi durumlardaaskin karsilik görmeyince anlasilarak 'eniyisi ben onu uzaktan seveyim,böyle daha güzel ' gibi kandirmacaya gidilir.Ya kardesim madem uzaktan sevecen hiç sevme yada git pat pat söyle ne istiyosan.Tavsiyem rahatolmaya çalisiniz is arkadasligi ayagina sadik kalarak bir strateji belirleyinizgörüsmeleri is disina tasiyiniz,tasiyamazsaniz vazgeçin sonra tekrar dememe yoluna gidiniz.Belki istediginizi elde edebilirsiniz....

MAHALLE`de
Mekan itibiriyle mahalldede platonik ask olayina çok rastlanir.Sonuçta oturdugunuz yer oldugu için elbette insanin gözü güzel insanlara takilir.Fakat bu olay ilk bahar ve özellikle de yaz mevsiminde meydana gelir.Çünkü o zaman tatildir,herkes disaridadir,tanisma,imkanlari daha çoktur.Hi sunuda belirteyim bu olay daha küçük yaslarda olur.Yani büyüdükçe mahalleye az takildiginiz için,kimsey, göremez takip edemezsiniz.Genelde platonik olarak asik oldugunuz kisi sizin arkadasinizdir,beraber oyunmoyun oynarsiniz,sevgilim felan diye sakalasirsiniz ama bu size gerçekmis gibi gelir bi zaman sonra o ise takamaz bunu,sizi igrenç bi sekilde arkadas olarak görür,hatta düsüncelerini ögrenirse kizar,ayip ettin felan diyerek saçmalar.istemiyosan söylede bilelim kardesim,ölee arkadas ayagi yapma dalga geçer gibi !!! Di mi yani ? Benim de en çok uyuz oldugum olaylardan biridir,basima gelmistir.Tavsiyem platonik askiniza , fazla arkadas ayagi yapma firsatu vermeden çotanzzz diye söyleyin hislerinizi,istemezse üzülmeyin.....

TOPLU TASIMA ARAÇLARI`nda
Okullara giderken çogumuz toplu tasima araçlarini kullaniriz.Hatta okul servisini de bunlarin içine katacak olursak,her gün,her sabah gördügümüz ve asok olmaktan kendimizi alamadigimiz kisiler vardir.Bunun en büyük sebebi ayni sekilde güne basliyor olmamiz olabilir,kader ortakligi hesabi.Yanyana oturmalar, karsisina geçip kesmeler,arkadaslari ile tanismalar,bi yolunu bulup konusmalar gibi bir sürü taktik uygulanir kendisi ile tanismak için .Oluru en yüksek platonik ask budur.Çünkü ortam çesitli bahanelere çok müsaittir.Tavsiyem umudunuzu kaybetmeyiniz,aradan seneler geçse bile..Bakarsiniz sizde onun platonik askisinizdir..Kim bilebilir???? Israrla devam edin

ÜNLÜLER`de
Offff en geyik platonik asktir..Fazla bahsetmeye gerek yok,ünlülerden herhangi biri deli gibi begenilir resimleri falan kesilir,tüm hayati ezberlenir,oniunla yatilip onunla kalkilir,sevgililerine uyuz olunur,onunla beraber hayaller kurulur ve daha bir sürü ..Hatta bu ünlü bi sarkici ise ; mümkünse konserine gidilip deliler gibi bagirilir,hatta bayilanlar olur..Tüm sarkilari ezbere bilinir.tabiki gerçeklesmesi çok zor bi asktir,zaten heyecanida platonik olmasidir.

Sağlıklı İlişki

İşte sağlıklı bir ilişki sürdürmenin 5 püf noktası:
1. Sadık olun. Sağlıklı ve mutluluk verici bir ilişkinin temeli bağlılığa dayanır. Yakınlaşmaktan korktuğunuz için sevdiğinizden uzaklaşmak isteseniz de, sadakat sayesinde ona bağlı kalırsınız. Sadakat, sorumluluk almak, korkuları kontrol etmek ve duygusal olarak hazır olmak demektir. Eğer iki taraf da gereken sadakati gösterirse, sağlıklı bir ilişki için ilk adım atılmış olacaktır.

2. Kişisel sorumluluklar alın: İnsan, olgunlaştıkça kendi sorumluluklarını öğrenir ve bu sorumluluklar çerçevesinde hareket eder. Ancak bazı sorumluluklar vardır ki, bunlar başkasına karşıdır. Partnerinizi olduğu gibi kabul edin. Bu ilişkinin sadece sizin değil, ikinizin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için olduğunu unutmayın.

3. Kendinize iyi bakın. Hiç kimsenin sizin mutluluğunuzu ‘sağlamasını’ beklemeyin. Eğer kendinize iyi bakar, ihtiyaçlarını karşılarsanız, ilişkinizin daha dengeli olmasını sağlarsınız. Partneriniz için her şeyi siz yapmayın. Unutmayın ki, onun ‘kendisine’ iyi bakmayı öğrenmesi gerekiyor

4. Dürüst olun. Kafanızı karıştıran, sizi üzen konuları, ihtiyaçlarınızı, isteklerinizi, duygularınızı ve sınırlarınızı dürüstçe ve açık olarak ifade edin. Doğruları söyleyip söylememe çelişkisine düşmeyin. Doğruları, ilişkinizi zedelemeyecek biçimde söylemeye dikkat ederseniz, mutlu olursunuz.

5. Kendinize düşen görevi yapın. Sağlıklı ve mutluluk verici bir ilişki çaba gerektirir. Elinizden geldiği kadar ‘canlı’ yaşamaya çalışın, duygusal sorunlarınıza çözüm arayın, herşeyi yönetmeye çalışmayın, geçmişinizdeki sorunlarla yüzleşin ve korkularınızı yenin. Böylece ‘sağlıklı bir ilişki’ için kapasitenizi arttırmış olacaksınız!
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
Kişi sevdiğiyle olmak ister!. Sevdiğinin hâliyle hâllenir… Sevgisi kadar, onunla yaşar!. Sevginin ne olduğunu tam olarak bilemediğimiz için, çoğunlukla, “beğeni” ile “sevgi”yi birbirine karıştırırız.

“Beğeni” yanında “sahip olma” arzusuyla açığa çıkar!.Bir nesneden hoşlandığında, beğendiğin şeye sahip olmak ve üzerinde tasarruf edebilmek arzusuyla yaşarsın… Bu tüm mahlukatta çok yaygın bir duygudur!. Kimi, beğendiğini cebine sokar; kimi beğendiğine tasma takıp yanında taşıyarak onunla hava atmak ister; kimi yakalayıp inine sürükler… Her mahlûk yaradılış fıtratına göre, beğendiği üzerinde tasarruf etmek ister.

“Sevmek” ise bundan çok farklıdır…

Sevince, yalnızca sevdiğin için yaşamak istersin!. Yalnızca yanında olmak, yalnızca onun olmak, yalnızca onun zevk aldığıyla zevk alıp, sevmediğinden kaçmak istersin! Sevdiğin öylesine sarmıştır aklını, fikrini, ruhunu ki, her şey sana, onu hatırlatır; yanında iken bile onun içinde olmak istersin!… Yakınlık bile uzak gelir sana!… Sen kaybolursun, sende; sevdiğin kalır yalnızca, beyninde!.. Onun bakışıyla bakar, onun değerlendirmesiyle değerlendirir, onun diliyle konuşmaya başlarsın!. Gözün ondan başkasını görmez, kulağın ondan başkasını duymaz, elin ondan başkasına uzanmaz olur!.

Her an sana sahip olmasını; varlığının, tasarrufunun her an üzerinde olmasını, her an seni kucaklamasını istersin!… Bedensel yakınlık bile, korkunç uzaklık gibi gelir sana; ve onunla tek bir beden, tek bir ruh, tek bir şuur olmayı dilersin!.

Sevgi, fıtratın müsait ise, sevdiğinde yok edesiye yakar seni; ve gün gelir kaşında-gözünde, yüzünde-dilinde sevdiğini görürler de, “sen o olmuşun” derler!

Beğenen sahip olmak ister…

Seven ise sevdiğinde yok olur; feda eder her şeyi sevdiği uğruna!.

Bazılarının da sevgi kokusu sürülür üstüne; “aşığım” sanır!. Ama sevdiği uğruna, fedakarlık etmeye gelince sıra, o koku siliniverir üzerinden “kopamama” sabunuyla!. Parasından kopamaz… Mevkiinden kopamaz… Yakınlarından kopamaz… İçinde yaşadığı ortamın güzelliklerinden kopamaz… “Etraf”tan kopamaz!. Derken kusurlar belirmeye başlar sevdiğini sandığının üzerinde… Eksiklikler görmeye başlar, yetersizlikler görmeye başlar… Bunlar önce acıma duygusuna dönüştürür sevgisini; uzaktan acıyarak seyretmeye başlar… Sonra tatlı bir anıya dönüşür, sevgi sandığı duyguları!. Bu tecrübe gösterir ki, onun fıtratında sevgi programı yoktur!.. Beğeniyi, sevgi sanmıştır!..

Uzaklaşma ondan gelmemiş de, karşısındakinden gelmişse, bu defa “nefret”e döner “beğeni”; ondan intikam alma duygusu gelişir içinde; ve vicdanla intikam dalgaları arasında bir o yana bir bu yana sürüklenir durur; terkedilmişliğin, uzaklaşmanın, layık olmadığını yaşamanın sanısı içinde!..

Oysa yalnızca, fıtratında olmayan gerçek sevginin sonuçlarını yaşamaktadır!. Cüzdanı için, güzelliği-yakışıklılığı için, kendisine hoş gelen huyları için, mevkii-koltuğu için, ilmi için beğenmiştir; sevdiğini sanmış; sahip olamayınca da arzusuna erişememenin düş kırıklığı içinde kopmuş; yalnızca çıkarları doğrultusunda yaşamayı tercih etmiştir…

Seven ise göze almıştır kopmayı… Dışlanmayı… Paradan-puldan, namdan nişandan, dosttan akrabadan uzak kalmayı…

Fıtratından gelir sevgi!. Kulluğu sevmek üzeredir!. Onunla, sevmeyi yaşamak istediği için yaratmıştır onu Yaratan… O yüzden kopar anadan-babadan; dünyadan paradan!

Seven, karşılıksız sever!…

Beğenen karşılığını ister!.

Benim istediğim gibi yaşarsan seni boğarım sahip olduklarıma, der beğenen!.. Onun zaten fıtratında yoktur sevgi, bilmez aşkın ne olduğunu!.. Ne üzere yaratılmışsa, odur tüm meşgalesi… Karınca gibi çalışır; maymun gibi çiftleşir; aslan gibi yavrularına sahip çıkar… Ama pervane gibi sevemez!. atamaz kendini ateşe!.

Sevgi sonunda yanmayı getirir!.. Beğeni ise sonunda kaçmayı!.

Beğenen mahlûkat çoğunluğuna göre, “sevgi” delilikten bir türdür!.. Anlamazlar onlar, sevdiği uğruna, etraf ne derse desin deyip, her şarta katlanmayı! Ve “delillik bu” derler…

Beğenme bir tür “hobi”dir!… Bazen ömür boyu sürer, bazen birkaç yıl, bazen bir kaç ay!..

Sevgi bir ömür boyudur!… Bitmez, tükenmez, bazen durulur, bazen coşar ama hiç gerilemez!. Çoğunlukla karşısındakinden yüzünü göstermesinden gelir sevgi insana!.. Bazen de özünden gösterir yüzünü O!… O zaman onlar için derler ki, “Allah”a aşık oldu!..

“Kendine seçtikleri”dir sevenleri bir çehreden!… Özünden sevgiyi yaşayanlardır, “mukarreb”leri!…

Hünerlerini sergilemek için yaratmıştır herşeyi…

Sevmek için yaratmıştır sevilenleri!.

Gözlerinde seyretmek için gözleri olarak yaratmıştır “aşk”ı yaşattıklarını!..

Avam anlamaz ve bilmez bu aşkı!. Bunun aşk olduğunu!..

Oysa gerçek “aşk” O’nun ateşine pervane gibi atılıp; varlığını O’nda yitirip; O’nun “Baki”liğini yaşattıklarıdır gerçek “aşık”lar!..

Özel bir fıtratla gelmişlerdir onlar, “aşık” olmak için!.. Yaşamları boyunca bir değer taşımamıştır dünya ve içindekiler!..
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
Aşk garip bir oyun. Ayrıca garip olan sadece aşkın kendisi değil, aynı zamanda aşkın sembolleri de oldukça farklı. Gelin aşkın sembollerine birlikte bir göz atalım...

Ejderha
Ejderha özellikle çinde büyük bir önem taşıyor. Çünkü ejderha üretkenliğin bir simgesi ve bu yüzden de hiçbir kutlamada eksik olmuyor. Ayrıca bu yıl "Ejderha" yılındayız... İlgilenenlere duyurulur!

Gül
Gül antik astrolojide Venüs'ün ve aşkın simgesi olarak kabul ediliyordu. Gerçi günümüzde de anlamını hala yitirmeyen gülün yeri her zaman ayrı olacak.

Yumurta
Yumurta Yahudilerde, Hıristiyanlarda ve aynı zamanda filozoflar için üretkenlik anlamını taşıyordu.

Elma
Havva'nın Adem'i baştan çıkartması elmaya bağlanıyor. Herhalde o gün bugündür de elmanın erkekleri baştan çıkarmak için kullanılan bir meyve olarak kabul edilmesi gayet doğal.

Timsah
Gambia'da bir söylentiye göre nehirde beyaz bir timsah görürseniz, çok çocuğunuz olurmuş. Nehirde beyaz timsah gören oldu mu bilinmez ama, ülkemizin beyaz timsah görmeye hiç mi hiç ihtiyacı yok.

Nişan yüzükleri
Hayatını birlikte geçirmeye karar veren çiftlerin ve sonsuz sevginin simgesi olan nişan yüzükleri çok eskilere dayanıyor. Güncelliğini de hala yitirmedi.

Ay
Gece tanrıçası Sirona'nın simgesi olan ay, aynı zamanda üretkenliğin de bir simgesi.

Yılan
Yılan birçok kültürde görüntüsü ve hareketliliğinden ötürü cinsellikle karşılaştırılıyor.

Salatalık
Freud için dik duran herşey erkeklerin cinsel organını simgeliyor, özellikle rüyalarda. Ayrıca daha antik çağda bile dik duran nesneler tanrıların cinsel organını simgeliyordu.

Dudaklar
Kırmızı dudaklar her zaman kadınların cinselliğe hazır olduklarını ve birşeyleri arzulamaya başladıklarını gösteren bir simge olmuştur.

Kurbağ
Eskiden kurbağ gören kişinin ikizleri olacağı düşünülürmüş. Ayrıca kadınların kurbağ gördüklerini söylemeleri cinsel ilişkiye girmek istediklerini belirtirmiş.

5 duyu ve cinsellik

Bebeklerin ilk duydukları ses, annelerinin kalp atışıdır. Büyüyünce bile bu sesi duyduğumuzda büyük bir huzur kaplar içimizi. Genellikle sevgililerde birbirlerinin kalp atışlarını dinlemekten çok hoşlanırlar. Kadınlar işitme açısından erkeklere oranla hassastır ve genelde yumuşak müziklerden hoşlanırlar.

Dokun bana

Kulak memesi ağız, göğüsler, kalçalar ve ayaklar en fazla haz duyulan yerler olarak bilinir. Ayrıca karın da bu sıcak noktalardan biridir. Erkekler genellikle karın bölgesinden daha çok uyarılırken, kadınların en fazla uyarıldıkları noktanın göğüsler olduğunu söyleyebiliriz.

Ten kokusu

Herkesin vücudunun kendine has bir kokusu vardır. Bu koku tıpkı parmak izi gibi herkeste farklılık gösterir ve kimsenin kokusu birbirine benzemez. Gallup araştırma şirketinin yaptığı geniş kapsamlı araştırmaya göre, kadın ve erkeklerin yüzde 71'inin ten kokusunu büyük bir cinsel uyarıcı olarak kabul ettiğini gösterdi.

Görüntü

Yine hepimizin bildiği bir gerçekle yüz yüzeyiz. Görsellik, erkekleri kadınlara oranla çok daha fazla uyarır. Fakat son yıllarda yapılan araştırmalar, kadınların kendilerini rahat bıraktıkları takdirde erotik görüntülerden en az erkekler kadar zevk alabileceklerini gösterdi.

Renkler

Araştırmalara göre kadın ve erkeğin seksi bulduğu renkler şöyle sıralanıyor: Kan kırmızısı, koyu mavi, mor, siyah, sarı, kahverengi ve gri. Amerikalı seks terapisti David Schnarch'a göre gözlerini kapatanlar aslında kendilerini renklerin zevkinden mahrum bırakıyorlar.

Acı ve tatlı

Kadınların acıya daha fazla hassasiyeti vardır ve genellikle tatlıyı tercih ederler. Erkekler ise tuzluya karşı daha zayıftırlar. Alınan tatlar ve buna bağlı olarak alınan hazlar özellikle oral seks uygulayan çiftler için büyük önem taşır. Lezzet ne denli hoşunuza giderse, o denli çok uyarılırsınız
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
Okuyun, ondan emin olun!

BİRBİRİNİZİ gerçekten sevip sevmediğinizi anlamak için ipuçlarına ihtiyacınız var. İşte biz de bu ipuçlarını araştırdık. Biliyoruz aşk bağlarınız kuvvetli ama siz yine de emin olun!

1- "Seni seviyorum. Sensiz duramıyorum" demeye doymuyorsanız.

2- En bakımsız halinizi görmesine bile aldırmıyorsanız. Onunla rahatsanız.

3- O sizin en bakımsız halinize bile bayılıyorsa. Sizi her halinizle seviyorsa...

4- En sarhoş olduğu zamanlarda bile, asla size eski sevgilisinin adıyla hitap etmiyorsa.

5- Eski sevgilinizi gördüğünüzde içiniz kıpır kıpır olmuyorsa.

6- İş seyahatine çıktığında ondan haber alamadığınızda, sinirlenmek yerine, başına birşey gelmesinden endişe ediyorsanız.

7- Gazetenin 3. sayfasını okurken gördüğünüz kötü haberler sizi çok etkiliyorsa ve "ya o da böyle bir kaza geçirirse" diye düşünüp telaşa kapılıyorsanız.

8- Başınız çok ağrıdığında, uyumanıza yardım etmek için, bütün gece size Sindrella'yı ve Robin Hood'u anlatıyorsa

9- Birlikte tatlı yaparken çok eğleniyorsanız. Her yeriniz tatlıya bulanıyorsa...

10- Alışverişten sonra sizinle ilgileniyorsa. Ama sadece kredi kartı borcunuzu öğrenmek için değil, aldığınız şeyleri görmek için.

11- Yedekte adam tutmak huyunuz, esrarengiz bir şekilde sizi huzursuz etmeye başladıysa.

12- Sizin için çok önemli bir toplantıda, yüzünüzde bir gülümsemeyle hayallere dalıyorsanız.

13- En aptal aşk şarkıları bile size son derece anlamlı geliyorsa.

14- Eski Türk filmleri sizi ağlatmaya başladıysa.

15- Çevrenizdekiler, sizin çok daha anlayışlı ve pozitif biri haline geldiğinizi söylemeye başladılarsa.

16- Daha telefon çalarken, onun aradığını anlıyorsanız.

17- Siz seyahatteyken, hergün çiçeklerinizi sulamak için size uğruyorsa.

18- Size araba kullanmayı öğretirken, sabrını sonuna kadar muhafaza edebiliyorsa.

19- Saçınızın rengini bir ton bile değiştirseniz, loş ışıkta dahi farkı hemen anlıyorsa.

20- Birbirinizin kredi kartı şifresini biliyorsanız.

Aşkın sayıları

"Numeroloji: Aşk ve İlişki Rehberiniz" adlı kitabın yazarı Sonia Ducie'ye göre, doğum gününüzün, aşk hayatınız üzerinde inanılmaz ve büyüleyici etkileri var

SONIA Ducie 'ye göre numeroloji, diğer insanlarla olan fiziksel, duygusal, mantıksal ve ruhsal ilişkilerinizi anlamanızı sağlıyor.

"Kişisel numara" nızı bulmak için yapmanız gereken işlem çok basit:

Bunun için sadece doğum gününüz gerekiyor. Örnegin ayın 4'ünde doğduysanız, kişisel numaranız "4" demektir. Eğer çift rakamlı bir günde, örneğin 15'inde doğduysanız, numaranız "6" (1 + 5 = 6), ayın 29' unda doğduysaniz, kişisel numaranız "2" (2 + 9 = 11, 1 + 1 = 2) oluyor.

BENCİL BİRLER

Doguştan liderlik özelliğiniz ve kontrolü elinizde bulundurma isteğiniz, hayatınızın diğer alanlarında olduğu gibi aşk hayatınızda da kendini gösteriyor. Zorsunuz çünkü "Hep ben, hep ben!" diyorsunuz. Bu bencil yapınız, insanların sevgililerini çalmaya kadar gidebiliyor.

ROMANTİK İKİLER

Romantizm, sizin için en başta geliyor. Sevildiğinizi hissetmeye ihtiyacınız var. Siz de karşılığında sevgi veriyorsunuz. Sevgilinizin elini tutmaktan hoşlanıyorsunuz; çünkü bu sizin ruhunuzun diğer yarısıyla bağlantı kurmanızı sağlıyor. Çok verici bir insansınız, almayı da öğrenmelisiniz.

FLÖRTÇÜ ÜÇLER

Flört tam sizin için. Ama bu çoğu zaman başınızın belaya girmesine yol açıyor. Çevrenizi sarmasını istediğiniz yakışıklı erkeklerden, asılsız dedikodulara kadar birçok konu sizi meşgul ediyor. Bu egiliminizle, hayatın gerçeklerinden uzaklaşmak istiyorsunuz.

TUTKULU DÖRTLER

Çok romantik ve tutkulu bir insansınız. Hem kendinizin hem de partnerinizin ihtiyaçlarını karşılamak ve tatmin etmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Güven sizin için çok önemli. Daha doğal ve rahat davranarak ilişkinize heyecan katabilirsiniz.

DEĞİŞKEN BEŞLER

Rüzgar gibi değişkensiniz ve sizin bu yapınıza ayak uydurabilecek bir sevgiliye ihtiyacınız var. Hayatınızdaki her kişi ayrı bir macera. Aşk konusunda çok sabırsızsınız ve önünüze gelen herkesle birlikte olma eğiliminiz var.

ŞEFKATLİ ALTILAR

Çarşafların arasında çok yeteneklisiniz ve birine aşık olduğunuzda şefkatli ve cömertsiniz. Mantığınızla değil, kalbinizle hareket ediyorsunuz. Hayatınızda hiç olmazsa bir kez, kırdığınız bir kalbi onarmaya çalışın.

HAYALCİ YEDİLER

Sevdiğinize tapıyor, onun kendini mükemmel hissetmesini sağlıyorsunuz. Hayal kurmayı seven bir insansınız. Gerçekler sizi zorluyor. Bu yüzden uzaktan seveceğiniz bir erkeği tercih ediyorsunuz. Kafa dengi bir sevgili bulmak bu yüzden biraz zor oluyor sizin için.

OYUNCU SEKİZLER

Çevrenizi büyülüyorsunuz. Sevdiğiniz sizinle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyor ve kendini bu konuda şanslı görüyor. Aşkta kontrolü elinizde tutuyor, oyunlar oynamaktan hoşlanıyorsunuz. Kibirli ve bencil olabiliyorsunuz. Bu yüzden etkileme gücünüzü ve zekanızı kullanın.

CÖMERT DOKUZLAR

Çok verici bir insansınız. Ödülünüzse, eşinizi mutlu görmek. Yumuşak ve oyunlar oynamaktan hoşlanan bir insandan çılgın ve vahşi bir yaratığa dönüşebiliyorsunuz. Çok çabuk sinirleniyorsunuz, neyse ki bu siniriniz kısa sürede yatışıyor.

Aşkın düşmanları

Bir ilişkiyi mahveden aslında küçük ayrıntılardır... Biten bir aşkın ardından ağlamamak için, nerede hata yaptığınızın bilincine artık varmalısınız..

ONU çok seviyorsunuz ve de kaybetmekten korkuyorsunuz... Korkmanıza aslında gerek yok ama, bir ilişkiyi bitirmek yolunda sizin de payınız var. Belki hoşunuza gitmez ama, büyük sorunların neden olduğu sanılan ayrılıkların ardında aslında sadece, değiştirilebilir küçük detaylar yatar. Peki bunlar neler mi? İşte kulağınıza küpe olması gereken ayrıntılar...

TEMBELLİK:

AYAĞINIZDA pembe peluş terlikleriniz, üzerinizde eşofmanınız , yüzünüzde avokado maskenizle kendinize bir bakın. Sizi bu halde görse etkilenir miydi? İmkanı yok! Onun karşısında rahat olmakla kendinizi salmak arasından ince bir çizgi vardır. Penye gecelik yerine giyilen dantelli iç çamaşırları ya da haftada bir kez gidilen nezih bir akşam yemeği, aranızdaki gizemi artırır.

ANNECİLİK:

KIYAFETLERİ darmadağın yerde ve siz topluyorsunuz. Erkek arkadaşınıza annelik yapmanın tehlikesi, büyümek istemeyen küçük bir çocukla kalıcı bir ilişki kurma çabanız... Sonra da sorumluluk alabilen bir adam istediğinizde muhtemelen hayal kırıklığına uğrayacaksınız. O ise, sizdeki değişiklik karşısında şaşkınlığa uğrayacak. Sevginizi ona hanım evladı gibi davranmaktansa, duygularınızı sözcüklere dökerek gösterin. Aynı zamanda kendi ihtiyaçlarınızı da dile getirin.

KISKANÇLIK:

KISKANÇLIK hissi, onun sevgisini hak etmediğinize dair derin bir korkunun dışa vurumudur. Başka bir kadına ilgi gösteriyorsa bağırıp çağırmayın (çok aleni) ya da ortalığı birbirine katmayın ( çok çaresizce). Kulağına baştan çıkarıcı sözler fısıldayın, ona acımasızca kur yapın. Böylece ilgisinin size kaymasını sağlayarak kendinizden şüphe duymanıza yol açan yıkıcı hislerden kurtulacaksınız.

KATİL SORULAR:

KADINLARIN sorduğu bazı sorular anlamsız ve feci şekilde sinir bozucudur. Erkek arkadaşınızın size bağlı kalmasını istiyorsanız 'Beni ne kadar seviyorsun?', 'Sence ben şişman mıyım?', 'O gömleği bu pantalonla giymeyeceksin değil mi?', 'Yemeğe çıkıp sonra da sinemaya gitmek yerine video kiralayıp pizza ısmarlasak olmaz mı?' gibi sorular sormaktan kaçının.
 
Üst