Rahim ağzı kanserinin ana nedeni
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Aslı Alay, rahim ağzı kanseri ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Her yıl 49 bin 300 kadın rahim ağzı kanserine yakalandığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Aslı Alay, Rahim ağzı kanseri riskini artıran faktörler arasında en önemli etken Human Papilloma Virus (HPV) virüsüdür. Erken tanıda yüzde 95 tedavi şansı vardır. dedi.
EN ÇOK GÖRÜLEN İKİNCİ KANSER TÜRÜ
Ciddi bir halk sağlığı sorunu olan rahim ağzı kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türlerinin ikincisi. Verilere göre yılda 49 bin 300 kadın hasta, rahim ağzı kanseri ile tanışıyor. Konuyla ilgili bilgi veren Opr. Dr. Aslı Alay, Özellikle gelişmemiş ülkelerin hastalığı olup, etkin ve yeterli tarama programının geliştiği toplumlarda sıklık azalmıştır. Erken tanıda yüzde 95 tedavi şansı vardır. ifadelerini kullandı.
Alay, şöyle devam etti: Rahim ağzı kanseri riskini artıran faktörler arasında en önemli etken HPV virüsüdür. Bu nedenle son yıllarda smear testinin yanında HPV denilen rahim ağzı kanserine yol açan virüste tarama programına alınmıştır. Co-testing denilen bu test smear ve HPV testen oluşmaktadır. HPV pozitif olduğu durumda genellikle hangi tip HPV taşıdığını gösteren tetkiklerinde yapılması gerekir. Yüksek risk olarak belirlenen 16, 18, 31, 45 taşıyıcılığı olan kadınlar yakın takip edilmesi gereken gruptur. Enfeksiyon ile karşılaştıktan 2 yıl içinde HPV enfeksiyonu güçlü bağışıklık sistemi olan kadınlarda yok edilir. Yüzde 10 kadında ise enfeksiyon kalıcı hale gelir. Kalıcı enfeksiyon gelişiminden 2-5 yıl sonra enfeksiyon ilerler ve CIN-1 denilen lezyona dönüşür. CIN-1 ilerlerse 4-5 yıl sonra CIN-2 ve CIN-3e ilerler. CIN-2 ve CIN-3 ilerlerse 9-15 yıl sonra kansere dönüşür.
BELİRTİLERİ NELER?
Kadınların yüzde 20sinin süreçten şikâyet olmayacağını kaydeden Alay, Fakat çoğu kadında ilişki sonrası kanama, kötü kokulu akıntı, düzensiz vajinal kanama olabilir. Hastalığın daha da ilerlemesi ile kilo kaybı, ağrı, idrar yapmada zorluk gibi şikâyetler eklenebilir. Bir lezyonun rahim ağzı kanserine ilerleme süreci uzun yılları bulduğu için erken tanı ile bu kanser önlenebilir ve tedavi edilebilir. Tarama ve takip programı çok net olup, her kadın tarama programına alınmalıdır. Tarama testi olarak etkin, ucuz ve güvenilir bir yöntem olan smear testi 1940 yılından itibaren uygulanır. şeklinde konuştu.
Tarama programı yaş gruplarına göre farklılık gösterdiğini vurgulayan Alay, 21-29 yaş grubu kadınlara 3 yıllık aralıklarla smear yapmak yeterlidir. HPV testi yapılmasına gerek yoktur. 30-65 yaş grubu kadınlara 3 yıl aralıklarla smear yapılmalı, eğer HPVde bakılmışsa tarama 5 yıla çıkabilir. 65 yaş sonrasında risk faktörü olmayan kadınlara tarama önerilmez. Bu tarama programı kanser riskini yüzde 3den yüzde 0,5e düşmektedir. ifadelerini kullandı.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Aslı Alay, rahim ağzı kanseri ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Her yıl 49 bin 300 kadın rahim ağzı kanserine yakalandığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Aslı Alay, Rahim ağzı kanseri riskini artıran faktörler arasında en önemli etken Human Papilloma Virus (HPV) virüsüdür. Erken tanıda yüzde 95 tedavi şansı vardır. dedi.
EN ÇOK GÖRÜLEN İKİNCİ KANSER TÜRÜ
Ciddi bir halk sağlığı sorunu olan rahim ağzı kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türlerinin ikincisi. Verilere göre yılda 49 bin 300 kadın hasta, rahim ağzı kanseri ile tanışıyor. Konuyla ilgili bilgi veren Opr. Dr. Aslı Alay, Özellikle gelişmemiş ülkelerin hastalığı olup, etkin ve yeterli tarama programının geliştiği toplumlarda sıklık azalmıştır. Erken tanıda yüzde 95 tedavi şansı vardır. ifadelerini kullandı.
Alay, şöyle devam etti: Rahim ağzı kanseri riskini artıran faktörler arasında en önemli etken HPV virüsüdür. Bu nedenle son yıllarda smear testinin yanında HPV denilen rahim ağzı kanserine yol açan virüste tarama programına alınmıştır. Co-testing denilen bu test smear ve HPV testen oluşmaktadır. HPV pozitif olduğu durumda genellikle hangi tip HPV taşıdığını gösteren tetkiklerinde yapılması gerekir. Yüksek risk olarak belirlenen 16, 18, 31, 45 taşıyıcılığı olan kadınlar yakın takip edilmesi gereken gruptur. Enfeksiyon ile karşılaştıktan 2 yıl içinde HPV enfeksiyonu güçlü bağışıklık sistemi olan kadınlarda yok edilir. Yüzde 10 kadında ise enfeksiyon kalıcı hale gelir. Kalıcı enfeksiyon gelişiminden 2-5 yıl sonra enfeksiyon ilerler ve CIN-1 denilen lezyona dönüşür. CIN-1 ilerlerse 4-5 yıl sonra CIN-2 ve CIN-3e ilerler. CIN-2 ve CIN-3 ilerlerse 9-15 yıl sonra kansere dönüşür.
BELİRTİLERİ NELER?
Kadınların yüzde 20sinin süreçten şikâyet olmayacağını kaydeden Alay, Fakat çoğu kadında ilişki sonrası kanama, kötü kokulu akıntı, düzensiz vajinal kanama olabilir. Hastalığın daha da ilerlemesi ile kilo kaybı, ağrı, idrar yapmada zorluk gibi şikâyetler eklenebilir. Bir lezyonun rahim ağzı kanserine ilerleme süreci uzun yılları bulduğu için erken tanı ile bu kanser önlenebilir ve tedavi edilebilir. Tarama ve takip programı çok net olup, her kadın tarama programına alınmalıdır. Tarama testi olarak etkin, ucuz ve güvenilir bir yöntem olan smear testi 1940 yılından itibaren uygulanır. şeklinde konuştu.
Tarama programı yaş gruplarına göre farklılık gösterdiğini vurgulayan Alay, 21-29 yaş grubu kadınlara 3 yıllık aralıklarla smear yapmak yeterlidir. HPV testi yapılmasına gerek yoktur. 30-65 yaş grubu kadınlara 3 yıl aralıklarla smear yapılmalı, eğer HPVde bakılmışsa tarama 5 yıla çıkabilir. 65 yaş sonrasında risk faktörü olmayan kadınlara tarama önerilmez. Bu tarama programı kanser riskini yüzde 3den yüzde 0,5e düşmektedir. ifadelerini kullandı.