• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Kadı Burhaneddin Biyorafisi

Üyelik Tarihi
13 Ocak 2013
Konular
91
Mesajlar
199
MFC Puanı
10
Kadı Burhaneddin Biyorafisi



kadi-burhaneddin.jpg



Değerli okuyucularımız,gazel ve tuyuğları ile tanınan, divan şairi Kadı Burhaneddin i tanıyalım

Asıl ismi Burhaneddin olan sanatçı, Kayseri’de 1344’te doğmuş, çok iyi i bir eğitim almıştır. Devlet yöneticiliğinin yanında ilimle de uğraşmıştır. Kayseri’de kadılık yapmış, daha sonra Sivas’ta devlet kurup bu devletin 18 yıl hükümdarlığını yapmıştır. Kadı Burhaneddin bu siyasal uğraşları yanında edebiyat ve özellikle şiir ile yakından meşgul olmuş ve özellikle gazel, tuyuğ ve rubailerle dolu büyük bir divan ortaya çıkarmıştır. 1399’da Sivas’ta Akkoyunlu devleti ile yaptığı savaşta yenilince idam edilmiştir.

Edebî Kişiliği

Kadı Burhaneddin, gazelleri ve tuyuğları ile ün kazanmıştır.
Tuyuğ nazım şeklini dîvan edebiyatına kazandırmıştır.
Gazellerinin gayet içten ve âşıkane olduğu görülür.
Aşk şiirlerinin yanı sıra din ve tasavvuf ile ilgili şiirleri de vardır.
Şiirlerinde ne mahlası ne de adı bulunmaktadır.
Şiirlerinde Türkçeyi aruza uydurmakta güçlük çektiği görülür.
Günlük konuşma dilini şiirlerinde kullanması onun şiirlerine ayrı bir özellik verir.
Edebî sanatlara, özellikle cinasa düşkündür.
Bazı şiirlerinde tasavvuf izleri gayet açıkça görülmekle beraber daha çok, beşeri, maddi aşkı işlemiş ve maceracı, dövüşçü, savaşçı hayatının ve ruhunun izleri çok açık olarak şiirlerine yansımıştır.
Divan’ı vardır.

Kadı Burhanettin, Oğuz Türkçesinin yanında Doğu Türkçesine de hakimdir. Şiirlerinde, eski Anadolu Türkçesiyle birlikte Azeri ve Doğu Türkçesinin özellikleri de görülür. Ancak, o dönemde Osmanlı Türkçesi ve Azeri Türkçesi henüz kesin çizgilerle birbirlerinden ayrılmamıştır. Farsça tamlamalara çok az da olsa şiirlerinde yer vermiştir.

Kadı Burhanettin, İran şiirine ait mazmunları geniş ölçüde Türk şiirine getirmiş ve sık sık cinas ve tevriye sanatları yaprak Türkçenin dil ve ifade imkânlarından yararlanmıştır.

Kelime hazinesi çok geniş olan ve dili ustaca kullanan şair, şiirlerinde taklidi seslerden ve tekrarlardan yararlanarak vermek istediği mesajı daha kuvvetli hissettirmeye çalışmıştır.

Kadı Burhanettin'in pek çok gazelinin matlası cinaslıdır. Özgün benzetmeler yapan şair, daha çok beş ve yedi beyitten oluşan gazeller yazmıştır.Mazmunları kullanma açısından Kadı Burhanettin çok usta bir şair olduğu gibi, yeni buluşlar da yapmıştır.

Kadı Burhanettin, şiirlerinde daha çok aşktan, şaraptan, eğlenceden hoşlanan realist ve ihtiraslı bir insanın dünya zevklerini, sevgilinin güzellik unsurlarını işlemekle birlikte, tasavvufun düşünce ve mecazlarına da yer vererek bunları en ince şekilde ele almıştır.

Kadı Burhanettin'in şiirlerinde, mücadelelerle geçen hayatından izler görmek mümkündür. Onun yaşadığı olayların etkisiyle kaleme aldığı şiirlerinde, realist olduğu kadar savaşçı, cesur ve haşin yapısı kendini gösterir.

Şairin Türk halk şiirinde olduğu gibi cinaslı kafiyelere fazlaca yer verdiği tuyuğları da bulunmaktadır. Çoğu tasavvufi olan ve sade bir Türkçe ile yazılan bu tuyuğların bazıları ise cinassızdır. Kadı Burhanettin'in yazdığı tuyuğlar ve yaptığı cinaslı kafiyeler, onun milli zevke bağlı olduğunu gösterir.

Özellikle satranç ve ok üzerinde çok duran, iktibaslara çok az yer vermiştir. Şiirlerinde mahlas kullanmayan iki şairden biridir, diğeri Kemal Paşazade'dir.

Kaside nazım biçimini hiç kullanmamıştır. Mürettep divan kasidelerle başlar ama Kadı Burhanettin Divan'ı bu anlamda istisnadır.

Eserleri:



1. Divan: Bu divanın çok büyük bir bölümü gazellerden oluşmaktadır. 14. ve 15. yüzyılda yazılmış en büyük ve en hacimli divandır. Klasik divan tertibine göre düzenlenmemiş olan Divan'da, önce gazeller sonra rubailer ve tuyuğlar sıralanmıştır. Türk şiirinde bu şekilde hacimli bir divan ancak 16. yüzyılda Zati ile görülecektir.

2. İksirü's-Sa'adat fi-Esrari'I-İbadat: Dini bir içeriğe sahiptir, Arapçadır ve mensurdur.

3. Tercihu't-Tavzih: Dini bir içeriğe sahiptir Arapçadır ve mensurdur.



Örnekler:
Beyit
Er odur Hak yoluna baş oynaya
Döşekte ölen insan senin babandır

Tuyuğ
Hakka şükür koçlarun devrânıdur.
Cümle âlem bu demün hayrânıdur.
Gün batardan gün toğan yire değün.
Işk erinün bir nefes seyrânidur.

Gazel
Gönülüme ben didüm ki kandesin
Gamzesinün oklarıyla kandesin

Gisusiyle bende düşdüm dir gönül
Didüm ana nola çünki bendesin

N'ola öpdüm gözüme sürdüm seni
Sen dahi âlemde bir turvendesin

Bendesin sen bendeyim ben tapuna
Bendeyim ben nice ki sen bendesin

Gözlerüm giryan ü biryândur gönül
Leblerüm şekker özün pür-handesin

Bir Mısra: Bunca ki yandım yanarım, billah ki usanmamışım.
 
Üst