- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
JAQUES DERRİDA
15 temmuz 1930, Cezayir el-Biar da doğdu. Fransız düşünür ve dilbilimcisidir. Fransız felsefesine yapısalcılığın egemen olduğu dönemden başlayarak dil sorunlarıyla ilgilenmiş, Yazı yazma kavramlarını yeni bir anlayış ele alarak göstergebilim alanında da etkili olmuştur.
Yahudi kökenli bir ailenin çocuğu olan Derrida Cezayirde doğdu. On dıkuz yaşında Fransaya gitti. Öğrenimini Yüksek Öğretmen okulunda (Ecole normale Superiore) tamamladı. 1956 da Abdye giderek Harvard, johns Hopkins ve Yale üniversitelerinde ders verdi. 1960 ta Parise döndü. Paris Üniversitesinde ve Yüksek öğretmen okulunda (1965) öğretim üyeliği yaptı. Bu arada, dönemin önde gelen edebiyat dergilerinden Tel Quelde felsefe yazıları yazdı. 1983 te, Pariste kurulan Uluslararası Felsefe Yüksekokulunda ders vermeye başladı.
Derridanın felsefe görüşlerinin temelinde Nietzche, Heidegger ve Husserl gibi ünlü Alman filozofların dil konusundaki görüşler,i yer alır. Çağdaş dilbilim çalışmlarından yararlanmakla birlikte yer yer bunları eleştirmiş ve gramatoloji (yazıbilim) adını verdiği farklı bir görüş getirmiştir. Geleneksel Batı metafiziğini eleştirmek amacıyla geliştirdiği yaklaşım dekonstrüksiyonadıyla anılır. Derridaya göre felsefenin bileşenlerine ayrılması Batı metafiziğinin üzerinde yükseldiği birçok hiyerarşik karşıtlığın sorgulanmasını içerir. Dekonstrüktiv yöntem öncelikle dilin mantığının parçalanmasını gerektirir; çünkü her metin aslında görünürde ortaya koyduğunun tam karşıtı olabilecek konumlardan izler barındırır. Bu yöntemin temel hedeflerinden biri de Derridanın logos egemenliği ya da söz merkezcilik adını verdiği yapısal eğilimin eleştirisidir. Buna göre tün Batı felsefesi söz ve ses egemenliği üzerinde yükselir.Derridaya göre, felsefe tarihinde logosun(söz) egemenliği sürmekteydi. Yazı ve im ise yalnızca yardımcı bir araç olarak görülüyordu. Bu yüzden us, özne gibi kavramlar yaygınlık kazanmış, söylenen söz yazılan sözden daha önemli olmuştu. Oysa, söz bir im aracılığı ile somutlaşarak yazıyı oluşturur ve yalnızca bu yolla anlam kazanırdı. Derridanın bu görüşleri ile, göstergebilim bir başka temsilcisi olan Ronald Barthes görüşleri arasında benzerlikler vardır.
Derridanın yapı bozmaya dayalı eleştirel stratejileri Fransanın dışında, özellikle ABDde post-modernist düşüncenin önemli bileşenlerinden biri olmuş, Paul de Man, Geoffrey Hartman ve Harold Bloom gibi eleştirmenlerin yapıtlarıyla daha çok edebiyat eleştirisi alanında yaygınlaşmıştır.
15 temmuz 1930, Cezayir el-Biar da doğdu. Fransız düşünür ve dilbilimcisidir. Fransız felsefesine yapısalcılığın egemen olduğu dönemden başlayarak dil sorunlarıyla ilgilenmiş, Yazı yazma kavramlarını yeni bir anlayış ele alarak göstergebilim alanında da etkili olmuştur.
Yahudi kökenli bir ailenin çocuğu olan Derrida Cezayirde doğdu. On dıkuz yaşında Fransaya gitti. Öğrenimini Yüksek Öğretmen okulunda (Ecole normale Superiore) tamamladı. 1956 da Abdye giderek Harvard, johns Hopkins ve Yale üniversitelerinde ders verdi. 1960 ta Parise döndü. Paris Üniversitesinde ve Yüksek öğretmen okulunda (1965) öğretim üyeliği yaptı. Bu arada, dönemin önde gelen edebiyat dergilerinden Tel Quelde felsefe yazıları yazdı. 1983 te, Pariste kurulan Uluslararası Felsefe Yüksekokulunda ders vermeye başladı.
Derridanın felsefe görüşlerinin temelinde Nietzche, Heidegger ve Husserl gibi ünlü Alman filozofların dil konusundaki görüşler,i yer alır. Çağdaş dilbilim çalışmlarından yararlanmakla birlikte yer yer bunları eleştirmiş ve gramatoloji (yazıbilim) adını verdiği farklı bir görüş getirmiştir. Geleneksel Batı metafiziğini eleştirmek amacıyla geliştirdiği yaklaşım dekonstrüksiyonadıyla anılır. Derridaya göre felsefenin bileşenlerine ayrılması Batı metafiziğinin üzerinde yükseldiği birçok hiyerarşik karşıtlığın sorgulanmasını içerir. Dekonstrüktiv yöntem öncelikle dilin mantığının parçalanmasını gerektirir; çünkü her metin aslında görünürde ortaya koyduğunun tam karşıtı olabilecek konumlardan izler barındırır. Bu yöntemin temel hedeflerinden biri de Derridanın logos egemenliği ya da söz merkezcilik adını verdiği yapısal eğilimin eleştirisidir. Buna göre tün Batı felsefesi söz ve ses egemenliği üzerinde yükselir.Derridaya göre, felsefe tarihinde logosun(söz) egemenliği sürmekteydi. Yazı ve im ise yalnızca yardımcı bir araç olarak görülüyordu. Bu yüzden us, özne gibi kavramlar yaygınlık kazanmış, söylenen söz yazılan sözden daha önemli olmuştu. Oysa, söz bir im aracılığı ile somutlaşarak yazıyı oluşturur ve yalnızca bu yolla anlam kazanırdı. Derridanın bu görüşleri ile, göstergebilim bir başka temsilcisi olan Ronald Barthes görüşleri arasında benzerlikler vardır.
Derridanın yapı bozmaya dayalı eleştirel stratejileri Fransanın dışında, özellikle ABDde post-modernist düşüncenin önemli bileşenlerinden biri olmuş, Paul de Man, Geoffrey Hartman ve Harold Bloom gibi eleştirmenlerin yapıtlarıyla daha çok edebiyat eleştirisi alanında yaygınlaşmıştır.