İt-barak
İtbarak (ya da İt Barak); eski Türk destanlarında sözü edilen
Türklerin sürekli savaşa tutuştukları
o zamanki Türklerin kuzeybatısında yaşayan "köpek başlı insana benzer yaratıklar". Efsanelere ilk defa "Çok tüylü köpek" manasında geçmiştir. Oğuz Kağan destanlarına göre
"Itbarak'ların yurdu
kuzey-batıya dogru uzanan
karanlık ülkeleri içindeydi. Oğuz Han
'İtbarak'lara karşı bir akın yapmış; fakat yenik ayrılıp
dağlar arasındaki bir nehrin ortasında bulunan
küçük bir adacığa sığınmak zorunda kalmıştı.
Oğuz Kağan destanlarının önemli bir bölümü de
"Köpek başlı insanlar"ın ülkelerine yapılan akınlardı. Türkler bu kavimlere
"İt-Barak" adı veriyorlardı. "İt" sözü
eski Türklerde de
köpek anlamına geliyordu. "Barak da
bir nevi köpekdi". Bazılarına göre
"Siyah ve tüylü bir köpek cinsi" idi. Fakat bu köpek de
herhalde başlangıçlarda
efsanevi bir köpek olmalı idi. Oğuz Kağan destanlarına göre
"İt Barak'ların memleketi
kuzey-batıya doğru uzanan
karanlık ülkeleri içindeydi. Oğuz-Han
'İt-Barak' lara karşı bir akın yapmış; fakat mağlûp olarak
dağlar arasındaki bir nehrin ortasında bulunan
küçük bir adacığa sığınmak zorunda kalmıştı. Bu adacıkta
savaşta ölen askerlerinden birinin karısı da
bir çocuk doğurmak zorunda kalmıştı. Fakat buraya sığınan Oğuz Han'ın
ne bir çadırı ve ne de bir evi vardı. Kadın
ağaç koğuğuna girmiş ve orada çocuğunu doğurmak zorunda kalmıştı. Oğuz-Kağan
kadının esenlikle doğum yapmasına sevinmiş ve çocuğa da
Kıpçak adını vermişti". Eski Türk efsanelerine göre "Kıpçak" sözü
"ağaç koğuğu" anlamına geliyordu. Bildiğimiz üzere "Kıpçak" lar
Altay dağlarının batısından
ta Güney Rusya içlerine kadar uzanan
büyük Türk kitleleri idiler. Herhalde Kıpçak sözü de
çok eski çağlardan beri meydana gelmiş
bir kavim adı olmalıydı. Fakat Türk destanlarını yazanlar
Kıpçak'la "ağaç koğuğu" arasında bir benzerlik bulmuşlar ve bu yolla
Kıpçak Türklerinin türeyişlerini anlatmak istemişlerdi. Az önce de söylediğimiz gibi
"Oğuz-Kağan
ikinci karısını bir göl ortasında bulunan küçük bir adacıktaki ağaç koğuğunda bulmuştu". Uygurların türeyiş efsanesinde de
"Eski Uygur ataları
iki nehir ortasında bulunan bir odacıktaki
kayın ağacından" doğmuşlardı. Bu örneklerden de kolayca anlaşılıyor ki
bir tarih olayı gibi gösterilen bu akınlarda
Türk mitolojisinin çok eski ve müşterek motifleri
sık sık görülebiliyorlardı.
Gerçi
bu efsane idi. Fakat içinde tarih olayları da yatmaktaydı. Öyle anlaşılıyor ki
bu bölgedeki güzel kadınları Türkler almışlar ve onlardan da
yeni bir nesil meydana getirmişlerdi. Belik Kıpçağın annesi de
güzel bir İt-Barak kadınından başka bir kimse değildi. Sonradan Kıpçak
Oğuz-Kağan tarafından bu bölgelere tayin edilmiş ve kuzey ülkeleri
hep onun soyları tarafında idare edilmişti. "Kıpçak'lar da türkçe konuşuyorlar ve Türk kültürüne sahip idiler". Fakat Oğuz destanı
Kıpçağı Oğuz-Han'ın soyundan değil
nihayet askerlerinden birisinin neslinden getiriyordu. Kıpçak kuzeylere gitmiş
orada soyları türemiş ve yerlilerle karışarak
yeni akraba. Bir Türk kavmi meydana getirmişti.
"Köpekbaşlı insanlara Avrupa ve Hint mitoloilerinde de rastlanıyordu". Eski Yunan mitolojisinde de
köpek başlı insanlarla ilgili
birçok efsanelere rastlıyoruz. Daha sonraki Avrupa mitoloji de
köpek başlı insanlara
zaman zaman yer vermişti. Avrupalılar
bu köpek başlı kavme
"Borus" adını veriyor ve onların
bugünkü Finlandiya ile Rusya'nın kuzey kısımlarında yaşadıklarını söylüyorlardı. Oğuz-Kağan destanındaki "İt-Barak" lar da aşağı yukarı
aynı bölgelerde idiler. Bu bakımdan
Avrupa ve Yunan Mitolojisi ile Türk Mitolojisi arasında
bir benzerlik ve bir bağ meydana gelmektedir. Köpek başlı insanlar motifi
herhalde Türkler arasına
dışarıdan gelmiş bir efsane olmalı idi. Fakat Türkler
köpeğe önem vermezlerdi. Köpek
Türklere göre
aşağı bir hayvandı
bunun için de Türk Mitolojisi
köpek başlı insanları daima küçük görmüştü. Köpek başlı insanlarla ilgili efsaneleri
Hindistan'da ve güney bölgelerinde de görüyoruz. Hint Mitolojisi zaman zaman
köpeğe daha fazla önem vermişti. Bu sebeple Hindistan'daki köpek başlı insanlar
aşağı bir sınıfı değil; soylu Hintlileri temsil ediyorlardı. Motifin
eski Yunan'da ve Avrupa'da görülmüş olmasına rağmen
Türklerde de bunların benzer şekillerini görmüyor değiliz. Meselâ Doğu Göktürk devletinin önemli bir bölümünü meydana getiren. Tarduş Türklerinin ataları da
"Başı kurt ve vücudu insan olan" bir kimse idi. " Köpek başlı insanlara
Çin efsanelerinde de büyük bir yer verilmişti. Çin'in kuzeyinde ve Mançurya'da oturan bazı kavimler Çinlilere göre köpek başlı idiler. Bu efsaneler Çin'de
çok daha eski çağlarda başlamıştı. Hatta diyebiliriz ki
Çin'in köpek bağlı efsaneleri
Yunanistan'daki efsanelere nazaran daha eski idiler". Mançurya'nın kuzeyinde oturan iptidaî Moğollar
köpeğe büyük bir önem verirlerdi. Onlarca köpek
hem kutsal ve hem de kendi milletlerinin atası idi. Bu sebeple Oğuz-Kağan destanına köpek başlı insanlar motifinin
Çin'den mi
yoksa Avrupa'dan mı geldiğini
kolayca kestirmek mümkün olamamaktadır. Cengiz-Han devrinde yazılmış olan Oğuz destanları
daha çok Batı ile ilgileri olan yazarlar tarafından kaleme alınmışlardı. Bu sebeple Oğuz destanlarında köpek başlı insanlar
Kuzey Rusya ile Finlandiya'da gösteriliyorlardı. Elimizde bu konu ile ilgili
daha eski kaynaklarımız maalesef yoktur. Buna rağmen
eski Türk destanlarında
güya Kuzey Mançurya'da yaşayan "Köpek başlı" insanlardan da söz açılıyordu.
Oğuz Han destanında konuyla ilgili metin şöyledir:
Türkler "Barak" derlerdi
Kara tüylü köpeğe
Böyle ad verirlerdi
büyük soylu köpeğe.
Aslında efsaneler
bir köpek anarlardı.
Onu da köpeklerin
atası sayarlardı.
Bu köpek soylu idi
çok büyük boylu idi
Av çoban köpekleri
hep onun oğlu idi.
Kuzey-batı Asya'da güya "İt-Barak" vardı
Türklerse İç Asya'da
onlara uzaklardı.
Başları köpek imiş
vücutları insanmış
Renkleriyse karaymış
sanki Kara Şeytanmış.
Kadınları güzelmiş
Türklerden kaçmaz imiş
İlâç sürünürlermiş
ok mızrak batmaz imiş.
Destanda denilmiş ki
Oğuz-Han yenilmişti
Bir adaya sığınıp toplanıp derilmişti.
On yedi sene sonra
Oğuz onları yendi.
Kadınlar yardım etti
orada savaş dindi.
Oğuz bu bölgeleri
"Kıpçak-Beğ" e il verdi
Bunun için Türkler de
oraya "Kıpçak" derdi.
Ayrıca Avrupa efsanelerinde de it-baraklardan "borus" ismiyle bahsedilirdi ve yaşadıkları bölge olarak Rusya ve Finlandiya olarak geçerdi zira Türklerde ana yurdun kuzeyinde yaşadığı bahsedilirdi.
İtbarak (ya da İt Barak); eski Türk destanlarında sözü edilen
Oğuz Kağan destanlarının önemli bir bölümü de
Gerçi
"Köpekbaşlı insanlara Avrupa ve Hint mitoloilerinde de rastlanıyordu". Eski Yunan mitolojisinde de
Oğuz Han destanında konuyla ilgili metin şöyledir:
Türkler "Barak" derlerdi
Böyle ad verirlerdi
Aslında efsaneler
Onu da köpeklerin
Bu köpek soylu idi
Av çoban köpekleri
Kuzey-batı Asya'da güya "İt-Barak" vardı
Türklerse İç Asya'da
Başları köpek imiş
Renkleriyse karaymış
Kadınları güzelmiş
İlâç sürünürlermiş
Destanda denilmiş ki
Bir adaya sığınıp toplanıp derilmişti.
On yedi sene sonra
Kadınlar yardım etti
Oğuz bu bölgeleri
Bunun için Türkler de
Ayrıca Avrupa efsanelerinde de it-baraklardan "borus" ismiyle bahsedilirdi ve yaşadıkları bölge olarak Rusya ve Finlandiya olarak geçerdi zira Türklerde ana yurdun kuzeyinde yaşadığı bahsedilirdi.