İstanbul'un İsmi Efsaneleri
Yöre: İstanbul
Tarihi ve kültürel zenginliği, kalabalık nüfusu, dinamizmi, gece-gündüz ve iş yaşamının yanı sıra sorunlarıyla da dünyanın önde gelen metropolleri arasında sayılan İstanbul, semt isimleri ve bunlarla ilgili anlatılan efsanelerle de dikkati çekiyor.
9 ayrı dil ve kültürde 33 farklı isimle anılan İstanbulun eski semtleri de adlarını, halk arasında veya tarih kitaplarında anlatılan ilginç olaylardan alıyor.
Aksarayın, Fatih Sultan Mehmetin sadrazamı İshak Paşanın İç Anadolu Bölgesindeki Aksarayı ele geçirdikten sonra o bölgede yaşayanları buraya gönderdiği ve semtin adının buradan geldiği, Ahırkapının, Marmara Denizinin kıyısında yer alan ve padişah atlarının bulunduğu Has Ahırın 7 kapısından birisinin bu semtte bulunmasından kaynaklandığı biliniyor.
Aşiyan isminin, Tevfik Fikretin burada bulunan ve Farsçada kuş yuvası anlamına gelen Aşiyân adlı evinden; Bağlarbaşının ise dönemin ünlü bağ ve bahçelerin burada yer alması nedeniyle bu adı aldığı belirtiliyor.
Bebek ile ilgili olarak anlatılan 2 rivâyetten birinin, Fatih Sultan Mehmedin bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması; diğerinin ise, padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin Bebek Bahçesi olarak anılması olduğu anlatılıyor.
Beşiktaş ismiyle ilgili anlatılan 2 rivayetten biri, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşanın gemilerini bağlamak için diktirdiği 5 taştan aldığı, diğeri de burada yaptırılan kiliseye Kudüsten getirtilen beşik taşından geldiği yönünde.
Beyazıt adının ise Sultan II. Beyazıtın semtte kendi ismiyle anılan bir külliye yaptırmasından geldiği biliniyor. Diğer bazı semtlerle ilgili anlatılan olaylar da şöyle:
Beyoğlu: Semt adını, İslamiyeti kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus prensinden veya Bey Oğlu diye anılan Venedik prensinin burada oturmasından aldı.
Bakırköy: Bizans döneminde ismi Makri Hori olan semt, 14. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra Makriköy olarak anılmaya başlandı. Cumhuriyetin kurulmasının ardından Türkiye sınırları içerisinde kalan yabancı kökenli isimlerin değiştirilmesi sırasında Atatürkün isteğiyle semt, Bakırköy adını aldı.
Çatladıkapı: Bizans döneminde yapılan surların Sidera adlı kapısı, 1532de yaşanan depremde çatlayınca, hem semt, hem de kapı bu isimle anılmaya başlandı.
Çemberlitaş: Bizansın en önemli meydanlarından Constantinus Forumunun büyük sütunlarından birisi olan Çemberlitaş, bulunduğu bu semte adını verdi.
Feriköy: Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feriye bölge toprakları bağışlandı ve semtin ismi bu şekilde oluştu.
Galata: Gala kelimesi Rumcada süt anlamı taşıyor ve semtteki süthanelere gönderme yapılarak Galata ismi türetildi. Diğer bir anlatıya göre de bu isim, İtalyancada denize inen yol anlamına gelen galata kelimesinden geldi.
Taksim: Kelime anlamı dağıtım olan Taksim adının, Osmanlı döneminde suyun halka dağıtıldığı yer olmasından kaynaklandı.
Teşvikiye: İsmin, Sultan Abdülmecitin, bölgede yeni bir mahalle kurulması için teşvikte bulunmasından geldiği ve bu durum, Rumeli ile Valikonağı caddelerinin kesiştiği noktada bulunan bir taş kitabede de belgelendi.
Üsküdar: Bizansın Skutari denilen ve şehrin Anadolu yakasında bulunan askeri birliklerinden gelen Skutariondan gelen bu isim zamanla değişerek Üsküdara dönüştü.
Veliefendi: Şeyhülislam Veli Efendinin sahibi olduğu topraklar üzerine kurulan hipodrom, semte de Veliefendi ismini verdi.
İstanbul'un 33 İsmi
Çeşitli dil ve medeniyetlerde farklı şekillerde adlandırılan İstanbul, Grekçede Vizantion, Latincede Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma, Rumcada Konstantinopolis, İstinpolin, Megali Polis, Kalipolis, Slavcada Çargrad, Konstantingrad, Vikingcede Miklagord, Ermenicede Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli, Arapçada Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma, Selçuklularda Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul ve Osmanlıcada Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, İstanbul, İslambol, Dârüs-saltanât-ı Aliyye, Asitâne-i Aliyye, Dârül-Hilâfetül Aliye, Payitaht-ı Saltanât, Dergâh-ı Muallâ, Südde-i Saadet gibi bilinen farklı 33 isme sahip.
Kaynak: Anadolu haber Ajansı
Yöre: İstanbul
Tarihi ve kültürel zenginliği, kalabalık nüfusu, dinamizmi, gece-gündüz ve iş yaşamının yanı sıra sorunlarıyla da dünyanın önde gelen metropolleri arasında sayılan İstanbul, semt isimleri ve bunlarla ilgili anlatılan efsanelerle de dikkati çekiyor.
9 ayrı dil ve kültürde 33 farklı isimle anılan İstanbulun eski semtleri de adlarını, halk arasında veya tarih kitaplarında anlatılan ilginç olaylardan alıyor.
Aksarayın, Fatih Sultan Mehmetin sadrazamı İshak Paşanın İç Anadolu Bölgesindeki Aksarayı ele geçirdikten sonra o bölgede yaşayanları buraya gönderdiği ve semtin adının buradan geldiği, Ahırkapının, Marmara Denizinin kıyısında yer alan ve padişah atlarının bulunduğu Has Ahırın 7 kapısından birisinin bu semtte bulunmasından kaynaklandığı biliniyor.
Aşiyan isminin, Tevfik Fikretin burada bulunan ve Farsçada kuş yuvası anlamına gelen Aşiyân adlı evinden; Bağlarbaşının ise dönemin ünlü bağ ve bahçelerin burada yer alması nedeniyle bu adı aldığı belirtiliyor.
Bebek ile ilgili olarak anlatılan 2 rivâyetten birinin, Fatih Sultan Mehmedin bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması; diğerinin ise, padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin Bebek Bahçesi olarak anılması olduğu anlatılıyor.
Beşiktaş ismiyle ilgili anlatılan 2 rivayetten biri, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşanın gemilerini bağlamak için diktirdiği 5 taştan aldığı, diğeri de burada yaptırılan kiliseye Kudüsten getirtilen beşik taşından geldiği yönünde.
Beyazıt adının ise Sultan II. Beyazıtın semtte kendi ismiyle anılan bir külliye yaptırmasından geldiği biliniyor. Diğer bazı semtlerle ilgili anlatılan olaylar da şöyle:
Beyoğlu: Semt adını, İslamiyeti kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus prensinden veya Bey Oğlu diye anılan Venedik prensinin burada oturmasından aldı.
Bakırköy: Bizans döneminde ismi Makri Hori olan semt, 14. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra Makriköy olarak anılmaya başlandı. Cumhuriyetin kurulmasının ardından Türkiye sınırları içerisinde kalan yabancı kökenli isimlerin değiştirilmesi sırasında Atatürkün isteğiyle semt, Bakırköy adını aldı.
Çatladıkapı: Bizans döneminde yapılan surların Sidera adlı kapısı, 1532de yaşanan depremde çatlayınca, hem semt, hem de kapı bu isimle anılmaya başlandı.
Çemberlitaş: Bizansın en önemli meydanlarından Constantinus Forumunun büyük sütunlarından birisi olan Çemberlitaş, bulunduğu bu semte adını verdi.
Feriköy: Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feriye bölge toprakları bağışlandı ve semtin ismi bu şekilde oluştu.
Galata: Gala kelimesi Rumcada süt anlamı taşıyor ve semtteki süthanelere gönderme yapılarak Galata ismi türetildi. Diğer bir anlatıya göre de bu isim, İtalyancada denize inen yol anlamına gelen galata kelimesinden geldi.
Taksim: Kelime anlamı dağıtım olan Taksim adının, Osmanlı döneminde suyun halka dağıtıldığı yer olmasından kaynaklandı.
Teşvikiye: İsmin, Sultan Abdülmecitin, bölgede yeni bir mahalle kurulması için teşvikte bulunmasından geldiği ve bu durum, Rumeli ile Valikonağı caddelerinin kesiştiği noktada bulunan bir taş kitabede de belgelendi.
Üsküdar: Bizansın Skutari denilen ve şehrin Anadolu yakasında bulunan askeri birliklerinden gelen Skutariondan gelen bu isim zamanla değişerek Üsküdara dönüştü.
Veliefendi: Şeyhülislam Veli Efendinin sahibi olduğu topraklar üzerine kurulan hipodrom, semte de Veliefendi ismini verdi.
İstanbul'un 33 İsmi
Çeşitli dil ve medeniyetlerde farklı şekillerde adlandırılan İstanbul, Grekçede Vizantion, Latincede Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma, Rumcada Konstantinopolis, İstinpolin, Megali Polis, Kalipolis, Slavcada Çargrad, Konstantingrad, Vikingcede Miklagord, Ermenicede Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli, Arapçada Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma, Selçuklularda Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul ve Osmanlıcada Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, İstanbul, İslambol, Dârüs-saltanât-ı Aliyye, Asitâne-i Aliyye, Dârül-Hilâfetül Aliye, Payitaht-ı Saltanât, Dergâh-ı Muallâ, Südde-i Saadet gibi bilinen farklı 33 isme sahip.
Kaynak: Anadolu haber Ajansı