Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Isparta

diShy

~ یơυℓℓεss ..
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2009
  • Mesajlar
    24,120
  • MFC Puanı
    79
COĞRAFİ KONUMU
Isparta ili Akdeniz Bölgesinin batı bölümünde ve iç kesiminde yer alır. "Göller Bölgesi"nin merkezi konumundadır. İl; 30 derece 20 dakika ve 31 derece 33 dakika doğu boylamları ile, 37 derece 18 dakika ve 38 derece 30 dakika kuzey enlemleri arasındadır. Yüz ölçümü 8.933 km2 'dir. Isparta doğudan Konya'nın Beyşehir, Doğanhisar ve Akşehir ilçeleri, kuzeyden Afyon'un Çay, Şuhut, Dinar ve Dazkırı ilçeleri, batıdan Burdur'un merkez, Ağlasun ve Bucak ilçeleri, güneyden ise Antalya'nın Serik ve Manavgat ilçeleri ile komşudur. İlde merkez ilçe ile birlikte Aksu, Atabey, Eğirdir, Gelendost, Gönen, Keçiborlu, Senirkent, Sütçüler, Şarkikaraağaç, Uluborlu, Yalvaç ve Yenişarbademli olmak üzere 13 ilçe vardır. Merkez ilçeden sonra gelen en büyük ilçe merkezi Yalvaç'tır. En az nüfuslu ilçe ise Yenişarbademli'dir.
İlin yüksek ve engebeli olan toprakları, kuzeydoğudan ve doğudan Sultan Dağları, Beyşehir Gölü ve Dedegöl Dağları'nın güney uzantıları, güneyden Antalya havzasının yüksek kesimleri, batıda ve güneybatıda Karakuş Dağları, Söğüt Dağları, Burdur Gölü ve Ağlasun ve Bucak yaylaları gibi doğal sınırlarla kuşatılmıştır. Isparta İli toprakları genelde engebeli bir yapıya sahiptir. Yöredeki yüksekliği 3.000 metreyi bulan dağlar yanında, ova ve vadi özelliğindeki düzlükler, değişik büyüklükteki tabii göller ilin doğal yapısını belirlemektedir. İlin rakımı 1.050 m. civarındadır.
ISPARTA’NIN TARİHİ
Yakın çevresi ile birlikte Pisidia yöresinin önemli yerleşim merkezlerinden birisi olan Isparta' nın tarih öncesi dönemlere kadar ulaştığı bilinmektedir. Yörenin yerleşme tarihi Paleolitik (Eskitaş) dönemle başlamaktadır. M.Ö.2000'lerde ise Pisidia Bölgesi, Luvi ve Arzava topluluklarının yerleşme alanı idi. Hititler bir siyasi güç olduktan sonra yöreye ilgi duymuşlar, ancak yüzyıllarca süren çatışmalara karşılık Arzava ülkesi üzerinde kesin bir egemenlik kuramamışlardır.
M.Ö. 1.200'lerde ''Ege Göç Kavimleri" adı verilen topluluklar Balkanlardan gelerek Anadolu'nun siyasi yapısını bütünüyle değiştirdikleri gibi Arzava Ülkesi Konfederasyonu'nun da siyasi varlığına son vermişlerdir. Bu toplulukların en önemlisi Frigler, M.Ö. 8. yüzyıldan sonra, giderek güçlerini kaybetmiş ve M.Ö. 690'da bu topraklarda Lidya Devleti egemenliğini kurmuştur. Yöre M.Ö. 546'da Perslerin egemenliğine girmiş ve M.Ö. 334'e kadar onların egemenliği altında kalmıştır. Bu tarihten sonra yöreye Büyük İskender egemen olmuştur. Helenistik dönemde Minassos (Minasın), dikkati çeken bir yerleşme olarak görülmektedir. M.Ö. 323'te Büyük İskender'in ölümü üzerine Isparta sırayla Bergama Krallığı'nın, Seleukoslar'ın, son olarak da M.Ö. 190'da Romalıların yönetiminde bulunmuştur. Roma egemenliği M.S. 395'e kadar sürmüştür. M.S. 395 yılında Bizans egemenliği başlamış, Selçukluların Batı Anadolu'da denetimi kesin olarak ellerine aldıkları 1204 yılına kadar devam etmiştir. Roma yönetiminde Isparta' nın önemli yerleşme merkezleri Bayat (Selevcia Sidera), Uluborlu (Apollonia), Yalvaç (Antiocheia), Sütçüler (Sağrak-Adada), Şarkikaraağaç (Neopolis) ve Gelendost (Debenae)'dur. M.Ö. 395 yılında Roma imparatorluğunun ikiye ayrılmasından sonra Isparta Bizans imparatorluğuna bağlanmış, 7 ve 9. yy.da yapılan idari taksimata göre bir eyalet olmuş, din merkezi niteliği almıştır. 8. yüzyılda kısa bir süre Abbasi yönetimine giren kentin adı Arap kaynaklarında Sabart olarak geçmektedir. 1204 yılında Selçuklular tarafından fethedilen kent 1300 yılında Hamitoğulları egemenliğine girmiştir. 1390 yılında kent Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1919- 1923 yılları arasında Milli Mücadele döneminde Isparta, yörede söz konusu olan yabancı işgallerden en az etkilenen illerden biri olmuştur. İtilaf devletlerinden olan İtalyanların nüfuzuna bırakılmış olan Isparta işgale boyun eğmemiş, iç Anadolu, Ege ve Akdeniz Bölgelerini birbirine bağlayan önemli bir coğrafi konumda bulunan kent çeşitli yönlerden önemli gelişmelerini Cumhuriyet döneminde sağlamıştır.
Isparta Adı ve Tarihi
Kente niçin Isparta denildiği, Isparta adının nereden geldiği, kesin olarak bilinmemektedir. Bu konuda pek çok araştırma, inceleme, görüş ve fikirler vardır. Böcü zade Süleyman Sami'nin Isparta tarihinde, Meydan Larusse'da, Kaamus'ul- Alâm'de Isparta adının Pisidia şehirlerinden Baris'in yerine kullanıldığı ifade edilmektedir. Baris adının Sanskritçe "Su" anlamına gelen "Vari" kelimesiyle bağlantısı olduğu sanılmaktadır. Bu adın başına "Is" zarf edatı getirilerek "Isparita" şeklini aldığı, galat olarak "Isparta" denildiği belirtilmektedir.
Bir başka görüşte Isparta'nın tarihte en çok geçen adının Baris olduğudur. Bu isim Hititler tarafından verilmiş olup, "Bereket" anlamına gelmektedir. Romalılar Pisidia bölgesine hakim olunca, Baris adını kendi dillerine uydurup "Sbarita" demişlerdir. Kente Türklerin eline geçtikten sonra Isparta şehrine dönüşmüş ve bu isim altında anıla gelmiştir.
Mitolojide Isparta kelimesi "Ekilmiş" anlamına gelmektedir.
Isparta ve çevresinde Hititlere ait bazı eserlerin ele geçirilmiş olması, bu bölgedeki Hitit hakimiyetine işaret ederse de, Isparta'nın bu devirdeki tarihini tam anlamıyla açıklığa kavuşturmak mümkün olmamıştır. Şehrin tam anlamıyla kuruluşu Lidyalılar döneminde olmuştur.
Isparta daha sonra Pers'lerin, akabinde İskender İmparatorluğunun, bundan sonra Selevküslin eline geçip Bergama Krallığına bağlanmış, MÖ.II. yüzyılda da Roma hakimiyetine girmiştir.
Roma yönetiminde Isparta'nın önemli yerleşme merkezleri Bayat (Selvesia Sidera), Uluborlu (Apollonia), Yalvaç (Antiocheia), Sütçüler (Sağrak Adada), Şarkikaraağaç (Neopolis) ve Gelendost (Debenae)dur.
Roma imparatorluğunun MÖ. 395 yılında ikiye ayrılmasından sonra, Bizans İmparatorluğuna bağlanan Isparta, VII. ve IX. yüzyılda yapılan idari taksimata göre bir eyalet halini alıyor ve bir din merkezi niteliği taşıyordu.
Selçuklu Devletinin kurulması, Anadolu'nun geleceği için önemli tarihi olayların başlangıç ve Malazgirt Meydan Savaşı ile Anadolu kapıları Türklere açılmıştır.
Isparta'mızın tarihinde öyle bir sayfa mevcut ki, Haçlı savaşları durmuş, Anadolu'nun Türk Yurdu olduğunu bütün dünya duymuştur.
Malazgirt'ten 105 ve Selçuklu Devletinin kuruluşundan 101 yıl sonra 1176 yılında Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan ile Bizans İmparatoru Manuel Komnenos arasında geçen Miryokefalon Savaşı Anadolu'nun Türk Yurdu olduğunu bütün dünyaya ispat etmiştir. Yıllarca süren haçlı seferleri ve Bizans'ın Orta Anadolu'yu Türklerden alma arzusu hayal derecesinde olsun zihinlerden silinmiştir. Bundan böyle Bizans'ın siyaseti, Anadolu kıyılarında tutunabilmek endişesinden ibaret kalmış, Türk Devletinin ebedi olduğu meydana çıkmıştır.
Yalvaç ve Gelendost İlçeleri arasında olduğu bilinen ancak iki ilçenin de benimsemesinden dolayı kesin yeri hakkında bir çok iddialar ortaya atılan Miryakefalon; Türklerin bir nevi var olma, yok olma savaşı, aynı zamanda bütün İslâm milletlerinin iştirak ettiği bir iman savaşı idi.
Isparta yöresi, bütünüyle ve kesin olarak Kılıç Arslan döneminde Anadolu Selçuklularına katılmıştır. Anadolu Selçuklu Devletinin çöküşüyle Hamitoğulları beyliğinin hakimiyetine giren Isparta, 1426 yılında Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
Isparta'nın Osmanlı Devletine bağlanmasından sonra XVI. yüzyıl başlarına kadar önemli bir olay olmamıştır. Bu dönemde sancak beylerinin etkisi ile imar faaliyetlerine hız verilmiştir.
Dünya haritasının yeniden çizilmesine yol açan Birinci Dünya Savaşı Osmanlı İmparatorluğunu da etkilemiş, 30 Ekim 1918 yılında imzalanan Mondros Mütarekesiyle galip ülkeler, daha önce kendi aralarında yaptıkları anlaşmalarla yurdumuzu bölge bölge işgal etmeye başlamışlardır.
 
Üst Alt