(h.1197/m.1782)
Meşhur velilerdendir. Şirvan ilinin Şemâhî kasabasına bağlı Kerdemir köyünde dünyaya gelmiştir. Tahsil çağına, memleketi olan memleketinde baş*ladı. 1215 (m. 1800) yılında Erzincan'a gitti. Evliyâzâde Abdurrahman Efen*di’den icazet aldı. Bundan sonra Tokat'a gitti. Bir yıl kadar burada kaldıktan sonra Irak'ın Süleymaniye şehrine gidip Hadis ilmi tahsil etti. Ayrıca mate*matik öğrendi. 1220 yılında Anadolu'ya geçip Burdur'a vardı. Bir müddet Fıkıh ilmiyle meşgul olduktan sonra tekrar doğum yerine döndü. Yedi yıl süre ile köyünde öğretmenlik yaptı. Sonra oradan hacca gitti. 1813 yılında İstanbul'a dönüp yerleşti. İlimce istediğini elde eden İsmail Siraceddin Efendi, tasavvuf yolunda da kendisini yetiştirecek bir kâmil mürşid aramaya başladı. Devrin en büyük mür*şidi olarak bilinen Abdullah Dehlevî Hazretlerimden yararlanmak İçin Hindis*tan'a gitmeye karar verdi, önce Basra'ya vardı. Orada kendisine Mevlâna Halid Bağdadi Hazretleri ile buluştu. Kısa zamanda mertebeler aşarak 1817 yılında tasavvufta da icazet alıp memleketi olan Şirvan'a döndü. Rusların Şir*van'ı istilası üzerine oradan Ahıska'ya gitti. İki yıl Ahıska’da kaldı. Ahıska’da yine Ruslar tarafından işgal edilince Amasya'ya gidip dört yıl burada kaldıktan sonra Sivas'a döndü. Tekrar Amasya'ya döndü. Ömrünün son günlerini Amasya’da geçirip, 1264 (m. 1847) yılında orada çıkan kolera salgınından bir Rama*zan ayında vefat etti.
Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.
Meşhur velilerdendir. Şirvan ilinin Şemâhî kasabasına bağlı Kerdemir köyünde dünyaya gelmiştir. Tahsil çağına, memleketi olan memleketinde baş*ladı. 1215 (m. 1800) yılında Erzincan'a gitti. Evliyâzâde Abdurrahman Efen*di’den icazet aldı. Bundan sonra Tokat'a gitti. Bir yıl kadar burada kaldıktan sonra Irak'ın Süleymaniye şehrine gidip Hadis ilmi tahsil etti. Ayrıca mate*matik öğrendi. 1220 yılında Anadolu'ya geçip Burdur'a vardı. Bir müddet Fıkıh ilmiyle meşgul olduktan sonra tekrar doğum yerine döndü. Yedi yıl süre ile köyünde öğretmenlik yaptı. Sonra oradan hacca gitti. 1813 yılında İstanbul'a dönüp yerleşti. İlimce istediğini elde eden İsmail Siraceddin Efendi, tasavvuf yolunda da kendisini yetiştirecek bir kâmil mürşid aramaya başladı. Devrin en büyük mür*şidi olarak bilinen Abdullah Dehlevî Hazretlerimden yararlanmak İçin Hindis*tan'a gitmeye karar verdi, önce Basra'ya vardı. Orada kendisine Mevlâna Halid Bağdadi Hazretleri ile buluştu. Kısa zamanda mertebeler aşarak 1817 yılında tasavvufta da icazet alıp memleketi olan Şirvan'a döndü. Rusların Şir*van'ı istilası üzerine oradan Ahıska'ya gitti. İki yıl Ahıska’da kaldı. Ahıska’da yine Ruslar tarafından işgal edilince Amasya'ya gidip dört yıl burada kaldıktan sonra Sivas'a döndü. Tekrar Amasya'ya döndü. Ömrünün son günlerini Amasya’da geçirip, 1264 (m. 1847) yılında orada çıkan kolera salgınından bir Rama*zan ayında vefat etti.
Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.