Haddimi aşmayı göze alarak şunu söyleyebilirim: Mezopotamya'da yaşayan kadınları çarşaf ile simgelemek, neredeyse akla ilk geleni. Okulda; Güzel Sanatlarda bir projede kullansanız, sınıfta kalırsınız.
25. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarında gerçekleşen ressam Gökhan Aslanın Çığlık isimli performansı inançlara saygısızlık yapıldı gerekçesiyle dün özellikle sosyal medyada- epey tepki çekti. Aslanın çarşaf üzerinden İslama hakaret ettiği söylendi ve bir grup tarafından da sanatçı ve performans fuar alanında protesto edildi.
Bu performans çarşafa karşı değil
Gökhan Aslan benzer tepkilerle daha önce de karşılaşmış olmalı ki geçen günlerde şöyle bir açıklama yapmış: Özellikle altını çizmek isterim ki, bu performans çarşafa karşı değildir, burada çarşaf gerçekliği ortaya koymak için bir simgedir. Böyle bir yanlış anlaşılma içine düşmek istemem. Yani, Aslan, çarşafın simgeden öte bir anlam taşımadığını, İslama hakaret etmediğini ve bir gerçekliği ortaya koyduğunu söylüyor.
Din değil, kültür eleştirisi
Neyin gerçekliğini ortaya koyuyor bu çarşaf, merak ettim. Ressamın önceki çalışmalarının bir bölümünü inceledim. Aslan, 2013te, bir sergisinin açılışında şöyle bir ifade kullanmış: Çalışmalarımda Mezopotamya'da yaşayan kadınların ruh hallerini işliyorum. Demek oluyor ki çarşaf bir dini değil, coğrafyayı işaret ediyor, o coğrafyada yaşayan her dinden- kadınları Bir tür kültür eleştirisi yani.
Bu noktadan sonra ancak; bu performansın İslamdan çok sanata hakaret niteliği taşıdığı söylenebilir. Ama elbette bu haddini aşan bir yorum olacaktır. Haddimi aşmayı göze alarak şunu söyleyebilirim: Mezopotamya'da yaşayan kadınları çarşaf ile simgelemek, neredeyse akla ilk geleni. Okulda; Güzel Sanatlarda bir projede kullansanız, sınıfta kalırsınız. İstediğiniz kadar da bu performans çarşafa karşı değildir diye üzerine üzerine basın, herkesten (varlığı kuşkulu olan) altmetni okumasını bekleyemezsiniz. Bu performans "sanatçı" ile "halk" arasındaki mesafenin -üstelik yetersiz anlatılmış- bir ispatı daha, o kadar.
Eklektizm sorunu
Çığlık performansında, çarşaflı kadınlar dışında bir de yerde kanlı çarşafla uzanmış biri var. Aslanın dediğine göre bu da Ankara katliamında hayatını kaybedenleri simgeliyormuş. Mezopotamya'da yaşayan kadınların sorunlarında Ankara katliamına yani, bu eklektizme kalp dayanmaz. Lütfen bütün duyarlılıklarınızı çalıştırın!
Artık birilerinin -sanata da sirayet eden- Türkiyede muhalefet ve eklektizm sorunu üzerine uzun uzun yazması ya da konuşması lazım.
25. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarında gerçekleşen ressam Gökhan Aslanın Çığlık isimli performansı inançlara saygısızlık yapıldı gerekçesiyle dün özellikle sosyal medyada- epey tepki çekti. Aslanın çarşaf üzerinden İslama hakaret ettiği söylendi ve bir grup tarafından da sanatçı ve performans fuar alanında protesto edildi.
Bu performans çarşafa karşı değil
Gökhan Aslan benzer tepkilerle daha önce de karşılaşmış olmalı ki geçen günlerde şöyle bir açıklama yapmış: Özellikle altını çizmek isterim ki, bu performans çarşafa karşı değildir, burada çarşaf gerçekliği ortaya koymak için bir simgedir. Böyle bir yanlış anlaşılma içine düşmek istemem. Yani, Aslan, çarşafın simgeden öte bir anlam taşımadığını, İslama hakaret etmediğini ve bir gerçekliği ortaya koyduğunu söylüyor.
Din değil, kültür eleştirisi
Neyin gerçekliğini ortaya koyuyor bu çarşaf, merak ettim. Ressamın önceki çalışmalarının bir bölümünü inceledim. Aslan, 2013te, bir sergisinin açılışında şöyle bir ifade kullanmış: Çalışmalarımda Mezopotamya'da yaşayan kadınların ruh hallerini işliyorum. Demek oluyor ki çarşaf bir dini değil, coğrafyayı işaret ediyor, o coğrafyada yaşayan her dinden- kadınları Bir tür kültür eleştirisi yani.
Bu noktadan sonra ancak; bu performansın İslamdan çok sanata hakaret niteliği taşıdığı söylenebilir. Ama elbette bu haddini aşan bir yorum olacaktır. Haddimi aşmayı göze alarak şunu söyleyebilirim: Mezopotamya'da yaşayan kadınları çarşaf ile simgelemek, neredeyse akla ilk geleni. Okulda; Güzel Sanatlarda bir projede kullansanız, sınıfta kalırsınız. İstediğiniz kadar da bu performans çarşafa karşı değildir diye üzerine üzerine basın, herkesten (varlığı kuşkulu olan) altmetni okumasını bekleyemezsiniz. Bu performans "sanatçı" ile "halk" arasındaki mesafenin -üstelik yetersiz anlatılmış- bir ispatı daha, o kadar.
Eklektizm sorunu
Çığlık performansında, çarşaflı kadınlar dışında bir de yerde kanlı çarşafla uzanmış biri var. Aslanın dediğine göre bu da Ankara katliamında hayatını kaybedenleri simgeliyormuş. Mezopotamya'da yaşayan kadınların sorunlarında Ankara katliamına yani, bu eklektizme kalp dayanmaz. Lütfen bütün duyarlılıklarınızı çalıştırın!
Artık birilerinin -sanata da sirayet eden- Türkiyede muhalefet ve eklektizm sorunu üzerine uzun uzun yazması ya da konuşması lazım.