İSLAM HUKUKUNDA MİRASTA KIZ ÇOCUĞUNUN DURUMU
Murisin (ölen kimsenin) oğlu olmayıp, diğer varislerle birlikte yalnız bir kızı bulunursa terikenin yarısını (1/2) alır. Kur'an-ı Kerım'de: "... kız bir tane ise, mirasın yarısı onundur" hükmü beyan buyurulmuştur. Şimdi murisin (ölen kimsenin) karısı, kızı ve anne-baba bir kardeşinin varlığını ele alalım. Bu durumda farz sahipleri karısı ve kızıdır.
İkinci hali şudur: Murisin (ölen kimsenin) oğlu olmayıp, iki veya daha fazla kızı diğerleriyle birlikte varis olurlarsa üçte ikisini (2/3) alırlar. Kur'an-ı Kerım'de: "Kızlar ikiden fazla ise, mirasın üçte ikisi onlarındır" buyurulmuştur. Ayetin zahiri iki ayrı görüşe meydan vermektedir. İbn-i Abbas (ra) iki kızı, bir kız hükmünde mütalaa etmiştir. Terikenin üçte ikisini almak için, en az üç kızın bulunması gerektiğine kaildir. İbn-i Mesud (ra) ise; ayetin "İki ve ikiden fazla kız şeklinde anlaşılması" gerektiğine kaildir. Nitekim Enfal Suresinde: "(Eğer) ölenin iki kızkardeşi varsa, bıraktığının üçte ikisi onlarındır" buyurulmuştur. Ayrıca Resul-i Ekrem (sav); Uhud savaşında şehid düşen Hz. Sa'ad İbn Rabi'nin iki kızına terikenin üçte ikisini (2/3) vermiştir.(69) Ayet-i Kerime'nin bu sırada nazil olduğu ve ilk miras taksiminin Resulallah (sav) tarafından bu şekilde yapıldığı kayıtlıdır. Meseleyi şöyle gösterebiliriz:
Üçüncü hali şudur: Murisin (ölen kimsenin) oğlu ile birlikte kızı varis olurlarsa, ikili-birli paylaşırlar. Kur'an-ı Kerım'de: "Allah size (miras hükümlerini şöylece) tavsiye (ve emir) eder. Çocuklarınız hakkında erkeğin hissesi, iki kızın hissesi kadardır" hükmü beyan buyurulmuştur. Şimdi bir kadının öldüğünü; geriye kocası, oğlu ve kızı kaldığını kabul edelim. Mesele şu şekilde olur:
Dikkat edilirse kız; oğlanın yarısı kadar hisse almıştır. Burada hepsi "Ashab-ı feraiz" durumundadır. Bir misal daha verelim. Farzedelim ki; Ahmed Efendi kaza sonucu öldü. Geriye karısı, iki oğlu ve üç kızı kaldı. Bunlar terikeyi şu şekilde paylaşırlar.
Murisin (ölen kimsenin) oğlu olmayıp, diğer varislerle birlikte yalnız bir kızı bulunursa terikenin yarısını (1/2) alır. Kur'an-ı Kerım'de: "... kız bir tane ise, mirasın yarısı onundur" hükmü beyan buyurulmuştur. Şimdi murisin (ölen kimsenin) karısı, kızı ve anne-baba bir kardeşinin varlığını ele alalım. Bu durumda farz sahipleri karısı ve kızıdır.
İkinci hali şudur: Murisin (ölen kimsenin) oğlu olmayıp, iki veya daha fazla kızı diğerleriyle birlikte varis olurlarsa üçte ikisini (2/3) alırlar. Kur'an-ı Kerım'de: "Kızlar ikiden fazla ise, mirasın üçte ikisi onlarındır" buyurulmuştur. Ayetin zahiri iki ayrı görüşe meydan vermektedir. İbn-i Abbas (ra) iki kızı, bir kız hükmünde mütalaa etmiştir. Terikenin üçte ikisini almak için, en az üç kızın bulunması gerektiğine kaildir. İbn-i Mesud (ra) ise; ayetin "İki ve ikiden fazla kız şeklinde anlaşılması" gerektiğine kaildir. Nitekim Enfal Suresinde: "(Eğer) ölenin iki kızkardeşi varsa, bıraktığının üçte ikisi onlarındır" buyurulmuştur. Ayrıca Resul-i Ekrem (sav); Uhud savaşında şehid düşen Hz. Sa'ad İbn Rabi'nin iki kızına terikenin üçte ikisini (2/3) vermiştir.(69) Ayet-i Kerime'nin bu sırada nazil olduğu ve ilk miras taksiminin Resulallah (sav) tarafından bu şekilde yapıldığı kayıtlıdır. Meseleyi şöyle gösterebiliriz:
Üçüncü hali şudur: Murisin (ölen kimsenin) oğlu ile birlikte kızı varis olurlarsa, ikili-birli paylaşırlar. Kur'an-ı Kerım'de: "Allah size (miras hükümlerini şöylece) tavsiye (ve emir) eder. Çocuklarınız hakkında erkeğin hissesi, iki kızın hissesi kadardır" hükmü beyan buyurulmuştur. Şimdi bir kadının öldüğünü; geriye kocası, oğlu ve kızı kaldığını kabul edelim. Mesele şu şekilde olur:
Dikkat edilirse kız; oğlanın yarısı kadar hisse almıştır. Burada hepsi "Ashab-ı feraiz" durumundadır. Bir misal daha verelim. Farzedelim ki; Ahmed Efendi kaza sonucu öldü. Geriye karısı, iki oğlu ve üç kızı kaldı. Bunlar terikeyi şu şekilde paylaşırlar.