Bir bisikletçi, bir şekilde ışık hızında hareket etmeyi başarsaydı, biz sıradan insanlar onu nasıl görürdük? Bilim insanlarına göre böyle bir durumda direkt olarak gözlerimizi kapatmamız gerekiyor. Çünkü oluşan görüntü dengemizi bozabilir ve mide bulantısına neden olabilir.

Ünlü fizikçi Albert Einstein, ışık hızını evrenin hız limiti olarak yorumlamıştı ve iddiasına göre ışıktan hızlı gitmek mümkün değil. Çünkü ışık hızının üzerine çıkmak temel enerji yasalarını ihlal etmek anlamına geliyordu. Ancak bu yapılabilecek olsak, zamanda yolculuk bile mümkün olabilirdi.


Fizikçiler, bir bisikletçinin ışık hızına yaklaştıkça nasıl görüneceğine dair en gerçekçi hesaplamaları yaptılar ve İzafiyet Teorisi'ne (Özel Görelilik Kuramı) dayanan bir senaryoyla düşünce deneyi gerçekleştirdiler. Albert Einstein'ın özel görelilik kuramı, ışık hızında hareket eden bir nesnenin boyutlarının hareket yönü boyunca ezildiğini öne sürüyor.






Her ne kadar Einstein'in teorisi, bisikletçinin nasıl görüneceğine dair bir fikir verse de nesnenin bir gözlemciye nasıl görüneceğine dair çalışmalar teoriden öteye geçemiyor. Bisikletçinin farklı kısımları gözlemciden farklı mesafelerde olduğundan bisikletin ışık hızına ulaştığında çekilen bir fotoğrafı, bisikletçiyi ve bisikleti farklı zamanlarda bırakan fotonlardan oluşacaktı. Sonuç olarak, bisikletçi oldukça çarpık bir görüntüye sahip olacak.





İngiltere'deki Surrey Üniversitesi'nden Evan Cryer-Jenkins ve Paul Stevenson, bisikletçinin tek bir kamera tarafından görünümünü değil, binoküler görme ile 3 boyutlu görünümünü hesapladılar. İki göz farklı çarpıklıklar göreceğinden, yazarlar gözlemcinin hareket hastalığınayakalanacağını düşünüyorlar. Araştırma, gökbilimcilerin son derece yüksek hızda ilerleyen geleceğin yıldızlararası araçları için sensörler tasarlamalarına yardımcı olabilir. Makineler, gözlem konusunda başarılı olsa da insanlar için oluşan görüntü kesinlikle mide bulandırıcı olacaktır.