Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

İnternette sohbet etmenin hükmü nedir?

DeStina

Her Nasip Vaktine Esirdir
MFC Üyesi
Konum
İzmir
  • Üyelik Tarihi
    9 Haz 2015
  • Mesajlar
    12,474
  • MFC Puanı
    1,810
İnternette sohbet etmenin hükmü nedir?

İnternette sohbet sitelerinde karşı cinsle sohbet etmenin dinen hükmünü öğrenebilir miyim?

Kimisi "Ciddi sohbet edebilirsin" diyor, kimisi "Asla edilmez" diyor. Beni bu çelişkiden kurtarın... (Rumuz: Ravza)Bir erkek bir kadınla, bir kadın da bir erkekle konuşamaz diye bir şey yoktur. Normal görüşmelerde de böyledir, telefon konuşmalarında da. Bu konuda hiç kimse bir yasak getiremediği gibi, din de böyle bir yasaklama koymaz.

Kadın erkek konuşmaları Peygamberimizin zamanında da olmuş, şimdi de oluyor ve olacak. Bundan kaçmanın, kaçınmanın anlamı yoktur.
Yalnız burada konuşmanın içeriği kadar, maksat ve niyet de önemlidir. Kişiyi böyle bir sohbete hangi ihtiyaç götürüyor, niçin gerekli duyuluyor?
Bir bilgi edinmek, bilmediği bir şeyi sormak ise bunda da bir şey yoktur. Fakat sırf "muhabbet olsun", "yalnızlığımı gidereyim", "duygularımı paylaşayım" gibi düşünceler söz konusuysa böyle bir konuşmanın nasıl başlayıp nerede nihayetleneceğini tahmin etmek için "ermiş" olmaya gerek yoktur.
Kur'ân'dan şöyle bir âyet aklıma geliyor. Diyor ki Yüce Allah:
"Eğer takvâya sarılacaksanız, cilveli bir şekilde konuşmayın ki kalbinde hastalık bulunan kimse bir ümide kapılmasın. Konuşurken, münasip şekilde söz söyleyin." (Ahzab, 33:32)

Âyet, sesin rengine, konuşmanın üslubuna, sözlerin cilvesine dikkat çekiyor. Herkesin anlayabileceği bir netlikte ve açıklıkta konuyu belirliyor, nasıl hareket edilmesi gerektiğini de bildiriliyor.
Kalıcı bir ölçü olması bakımından Peygamberimizin meşhur bir sözü vardır: "Onlar (müftüler) sana fetva vermiş de olsa kalbine danış."
Demek ki asıl fetvayı vicdanınız vermeli; duygularınız yaralanmamalı, nefsiniz fırsatçılığa gitmemeli...

Çalışan bir eş mi, ev hanımı mı?
Ben öğretmenim. Evlenmek istiyorum fakat "Ev hanımı mı, yoksa çalışan bir bayan mı olsun" karar veremedim. Esasen ben ev hanımı istiyorum fakat tek maaş yeter mi, çalışan bayanın maddi yönden avantajı var, malum kiralar vs. çok pahalı. Nasıl bir yol izlemeliyim? Bu meseleyi düşünmekten saatlerce uyuyamıyorum. Aileyi muhtaç etmemek için faiz vs. alsak bir cevaz yolu yok mudur? (Rumuz: Altındal)
Kurulacak bir ailede en çok dikkat edilmesi, en çok titiz olunması gereken mesele, faiz ve benzeri Kur'ân'ın izin vermediği işlemlere girmemektir.
"Haramın binası olmaz" derler. Çürük temelin üzerine ev yapılmaz.
Aile kutsal bir kurumdur. Bu kurumun temeli atılırken inanç, mahremiyet, iffet ve ahlaki değerler gibi özellikler ihmal edilmemeli.
Haram bir lokmanın boğazdan geçmesine izin verilmemesi gerektiği gibi, yuvanın kurulması ve düğün hazırlıklarının yapılması aşamasında da manen verilemeyecek hatalar, kusurlar işlenmemelidir.
Aksi halde bunun acısı mutsuzluk, huzursuzluk, geçimsizlik ve anlaşmazlıklar halinde karşımıza çıkar. Geçici bir süre için bir keyif, lezzet verse bile manevi faturası ve bedeli ağır olur.
Bunun için çalışan bir hanımı tercih etmeniz de mümkün, ev idaresinde becerikli, hesabını, harcamasını bilen, mevcutla yetinebilen, kanaat eden, israftan kaçınan, "evinin hanımı olacak" birisiyle de evlilik pekâlâ mümkündür.
Evlilik her ne kadar bir hesap/kitap işi olsa da halis bir niyetle yola çıkılırsa, "Helal daire geniştir, keyfe kâfidir, harama girmeye lüzum yoktur" kuralına göre hareket edilirse, Allah insanın karşısına hiç ummadığı kapılar açar, hiç beklemediği sürprizler yaratır.

Zaten âyette söz veriyor, taahhüt ediyor:
"Bekâr olanlarınız ile köle ve cariyelerinizden evlenebilecek durumda olanları evlendirin. Onlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Çünkü Allah'ın lütuf ve ihsanı pek geniştir; O her şeyi hakkıyla bilir." (Nur, 24:32)
"Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde kolaylık verir." "Allah her zorluktan sonra bir kolaylık yaratacaktır." (Talak, 65:4,7)
Acaba "Nikâhta keramet vardır" sözü bu ayetlerden esinlenerek mi söylenmiştir? Veya "İki gönül bir olursa samanlık seyran olur" deyimi bu âyetten mi anlaşılmıştır; bilemeyiz, ama tevekkül ederek yola çıkmalı...

 
Üst Alt