-
- Üyelik Tarihi
- 9 Şub 2015
-
- Mesajlar
- 44,845
-
- MFC Puanı
- 29,224
Birleşik Krallıkın en büyük ülkesi olan İngiltere'nin güzellikleri arasında kaybolmak oldukça kolaydır. Tarih öncesinden kalma Stonehenge ve modern zamanın en işlek alışveriş caddesi olan Oxford Street gibi zıtlıkları içinde barındıran İngilterede mutlaka görülmesi gereken şehirler, müzeler, parklar ve alışveriş adreslerinin hangileri olduğu sizin için aşağıda listelenmiştir.
Westminister Abbey, The Houses of Parliament ve Elizabeth Tower: Birleşik Krallık parlamentosunun merkezi olan bu görkemli tarihi yapılar İngilterenin başkenti Londranın Westminster bölgesinde yer almaktadır. The Houses of Parliament aynı zamanda Westminster sarayı olarak da bilinir ve UNESCO Dünya Mirasları arasında yer almaktadır. Sarayın arka tarafında 1100 yılından beri kraliyet düğünlerine ev sahipliğini yapan Westminster Abbey yer almaktadır. Sarayın hemen yanında ise dünyanın en büyük ikinci dört taraflı saati olan Elizabeth Tower yer almaktadır. Yani, Londraya geldiğinizde Parliament Squaree gidip Londranın en ünlü simgeleri olan bu üç şahane tarihi binayı bir arada bulabilirsiniz.
London Eye: Westminstera ve hatta Parliament Squaree kadar gelmişken Avrupanın en yüksek dönme dolabını ziyaret etmemek olmaz. Westminster Köprüsü üzerinde, önünüzde parlamento binaları, arkanızda London Eye, altınızda Thames Nehri Londrada olduğunuzu anlamanız için yeterli olacaktır.
Oxford Street: Eğer bir alışveriş tutkunuysanız Oxford Street tam sizlik. Avrupanın en işlek ve en yoğun alışveriş caddesi olan Oxford Streette dünyanın en ünlü markalarının en önemli ve güzel mağazalarını bulabilirsiniz. Fakat caddede yavaş yürümemeye dikkat ediniz zira Londralılar yavaş yürüyenleri pek sevmez.
Camden Town: Londranın geri kalanından çok farklı bir bölge olan Camden Town kesinlikle ziyaret edilmelidir. Publar, gece hayatı, pazarı, küçük bir kanalı ve canlı müzik; ne ararsanız bulabilirsiz. Dünya mutfaklarından tatlar sunan çadırlarının arasında dolaşmak çok eğlencelidir. Ayrıca futuristik bir alışveriş merkezi olan Cyberdoga da uğramanız şiddetle tavsiye edilir.
Manchester: İngilterenin en önemli şehirlerinde biri olan Manchester aynı zamanda 18. yüzyılda dünyanın sanayileşmiş ilk şehridir. Atomun ilk kez parçalandığı bu şehirde The Lowry, Imperial War Museum ve Peoples History Museum gibi müzeleri gezebilir, Manchester Museumda mumyaları inceyelebilrsiniz. Ayrıca Manchesterın Afflecks Palace, Oxfam Originals ve Retro Rehab gibi zengin vintage mağazalarından alışveriş yapabilirsiniz.
Brighton: Küçük ama muhteşem bir sahil kenti olan Brighton da İngilterede kesinlikle görülmesi şehirler arasında. Viktoria döneminde yapılmış Brigton iskelesindeki panayır yerinde yemeğinizi yerken eğlenebilir ve dönme dolapta bu güzel sahil şehrinin manzarasını seyredebilirsiniz. Ayrıca eski kraliyet rezidansı olan Royal Pavilionun ihtişamını görmeden şehirden ayrılmamanız önerilir.
Oxford: İngilterenin 11. yüzyıla dayanan en eski üniversitesi Oxford Üniversitesine ev sahipliği yaptığı için ünlenen bu küçük şehire siz de uğramadan geçmeyin. Üniversitenin çoğu binasını dolaşabileceğiniz gibi Oxfordda aynı zamanda İngilterenin en eski müzesi olan The Ashmoleanı da gezebilirsiniz. Botla nehir turu yaparak şehri başka bir açıdan görmeniz mümkün.
Bibury: Eğer İngilterenin köy hayatını merak ediyorsanız bu küçük yerleşim yeri size çok şey vaat ediyor. William Morris (1834-96) tarafından İngilterenin en güzel köyü olarak betimlenen bu köy adeta bir resim defteri gibidir. Biburyde 1380de inşa edilen Arlington Rowdaki evleri fotoğraflayabilir, yerli çay ve yiyecekler satan dükkanlardan alışveriş yapabilirsiniz.
Syon Park Enchanted Woodland: Londrada saklanmış bir mücevher olan bu park müze ziyaretçilerine çok farklı bir deneyim sunmaktadır. Eğer Londranın kalabalığından sıkılırsanız bir gecenizi ışıklandırılmış Syon Park bahçelerinde geçirip peri masalında gibi hissedebilirsiniz.
Stonehenge: İngiltere denince akla gelen diğer bir yapı ise tarih öncesi zamandan kalma görkemli Stonehenge. Wiltshire bölgesinde yer alan arih ve gizemin birleştiği bu yapının büyüsüne kapılmamak imkansız.
Seven Sister Country Park: 280 hektarlık bir bölgeyi kaplayan kireçtaşından manzarası şahane olan sarp kayalıklar ve çayırdan oluşan bu muhteşem bölge İngiliz Kanalı kenarında kalır. Bu alanda yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir hatta kano bile kullanabilirsiniz.
Royal Observatory Greenwich: 1675 yılında II. Charles tarafından kurulan bu gözlemevi 0 meridyeni geçtiği için küresel önem taşımaktadır. Dünya zamanının merkezinde 4.5 milyar yıllık asteroide dokunmak istiyorsanız - Royal Observatory Greenwich sizi bekliyor.
Westminister Abbey, The Houses of Parliament ve Elizabeth Tower: Birleşik Krallık parlamentosunun merkezi olan bu görkemli tarihi yapılar İngilterenin başkenti Londranın Westminster bölgesinde yer almaktadır. The Houses of Parliament aynı zamanda Westminster sarayı olarak da bilinir ve UNESCO Dünya Mirasları arasında yer almaktadır. Sarayın arka tarafında 1100 yılından beri kraliyet düğünlerine ev sahipliğini yapan Westminster Abbey yer almaktadır. Sarayın hemen yanında ise dünyanın en büyük ikinci dört taraflı saati olan Elizabeth Tower yer almaktadır. Yani, Londraya geldiğinizde Parliament Squaree gidip Londranın en ünlü simgeleri olan bu üç şahane tarihi binayı bir arada bulabilirsiniz.
London Eye: Westminstera ve hatta Parliament Squaree kadar gelmişken Avrupanın en yüksek dönme dolabını ziyaret etmemek olmaz. Westminster Köprüsü üzerinde, önünüzde parlamento binaları, arkanızda London Eye, altınızda Thames Nehri Londrada olduğunuzu anlamanız için yeterli olacaktır.
Oxford Street: Eğer bir alışveriş tutkunuysanız Oxford Street tam sizlik. Avrupanın en işlek ve en yoğun alışveriş caddesi olan Oxford Streette dünyanın en ünlü markalarının en önemli ve güzel mağazalarını bulabilirsiniz. Fakat caddede yavaş yürümemeye dikkat ediniz zira Londralılar yavaş yürüyenleri pek sevmez.
Camden Town: Londranın geri kalanından çok farklı bir bölge olan Camden Town kesinlikle ziyaret edilmelidir. Publar, gece hayatı, pazarı, küçük bir kanalı ve canlı müzik; ne ararsanız bulabilirsiz. Dünya mutfaklarından tatlar sunan çadırlarının arasında dolaşmak çok eğlencelidir. Ayrıca futuristik bir alışveriş merkezi olan Cyberdoga da uğramanız şiddetle tavsiye edilir.
Manchester: İngilterenin en önemli şehirlerinde biri olan Manchester aynı zamanda 18. yüzyılda dünyanın sanayileşmiş ilk şehridir. Atomun ilk kez parçalandığı bu şehirde The Lowry, Imperial War Museum ve Peoples History Museum gibi müzeleri gezebilir, Manchester Museumda mumyaları inceyelebilrsiniz. Ayrıca Manchesterın Afflecks Palace, Oxfam Originals ve Retro Rehab gibi zengin vintage mağazalarından alışveriş yapabilirsiniz.
Brighton: Küçük ama muhteşem bir sahil kenti olan Brighton da İngilterede kesinlikle görülmesi şehirler arasında. Viktoria döneminde yapılmış Brigton iskelesindeki panayır yerinde yemeğinizi yerken eğlenebilir ve dönme dolapta bu güzel sahil şehrinin manzarasını seyredebilirsiniz. Ayrıca eski kraliyet rezidansı olan Royal Pavilionun ihtişamını görmeden şehirden ayrılmamanız önerilir.
Oxford: İngilterenin 11. yüzyıla dayanan en eski üniversitesi Oxford Üniversitesine ev sahipliği yaptığı için ünlenen bu küçük şehire siz de uğramadan geçmeyin. Üniversitenin çoğu binasını dolaşabileceğiniz gibi Oxfordda aynı zamanda İngilterenin en eski müzesi olan The Ashmoleanı da gezebilirsiniz. Botla nehir turu yaparak şehri başka bir açıdan görmeniz mümkün.
Bibury: Eğer İngilterenin köy hayatını merak ediyorsanız bu küçük yerleşim yeri size çok şey vaat ediyor. William Morris (1834-96) tarafından İngilterenin en güzel köyü olarak betimlenen bu köy adeta bir resim defteri gibidir. Biburyde 1380de inşa edilen Arlington Rowdaki evleri fotoğraflayabilir, yerli çay ve yiyecekler satan dükkanlardan alışveriş yapabilirsiniz.
Syon Park Enchanted Woodland: Londrada saklanmış bir mücevher olan bu park müze ziyaretçilerine çok farklı bir deneyim sunmaktadır. Eğer Londranın kalabalığından sıkılırsanız bir gecenizi ışıklandırılmış Syon Park bahçelerinde geçirip peri masalında gibi hissedebilirsiniz.
Stonehenge: İngiltere denince akla gelen diğer bir yapı ise tarih öncesi zamandan kalma görkemli Stonehenge. Wiltshire bölgesinde yer alan arih ve gizemin birleştiği bu yapının büyüsüne kapılmamak imkansız.
Seven Sister Country Park: 280 hektarlık bir bölgeyi kaplayan kireçtaşından manzarası şahane olan sarp kayalıklar ve çayırdan oluşan bu muhteşem bölge İngiliz Kanalı kenarında kalır. Bu alanda yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir hatta kano bile kullanabilirsiniz.
Royal Observatory Greenwich: 1675 yılında II. Charles tarafından kurulan bu gözlemevi 0 meridyeni geçtiği için küresel önem taşımaktadır. Dünya zamanının merkezinde 4.5 milyar yıllık asteroide dokunmak istiyorsanız - Royal Observatory Greenwich sizi bekliyor.