• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

İngilizce Diyalog Örnekleri

Pamira

Moderatör
İçerik Üreticisi
Üyelik Tarihi
22 May 2019
Konular
2,801
Mesajlar
9,706
MFC Puanı
60,560
Telefon Görüşmesi


Canan: Hello, is that Emel? ( Merhaba, Emel ile mi görüşüyorum?)
Oya: Emel? No, this is Oya. How can I help you? (Emel? Hayır ben Oya, size nasıl yardımcı olabilirim?)
Canan: I want to speak with Emel. (Emel ile konuşmak istiyorum)
Oya: She isn’t working here now. (O artık burada çalışmıyor)
Canan: o.k. Thank you for information, bye. (Tamam, bilgi için teşekkürler, hoşçakalın)

Hasta Arkadaş Ziyareti


Ali: Hi Metin, how are you today? (Selam Metin, bugün nasılsın?)
Metin: Hi Ali, I’m ill, I did not go to the school today.(Selam Ali, hastayım, bugün okula gidemedim)
Ali: What is the problem? (Sorun nedir?)
Metin: I have a headache (Başım ağrıyor)
Ali: Are you going to the doctor? (Doktora gidecek misin?)
Metin: Maybe (Belki)

Tanışma


Hello my name is Can. May I know you?: Merhaba benim adım Can. Sizi tanıyabilir miyim?
Hi, my name is Oya: Selam, benim adım Oya
Nice to meet you Oya: Tanıştığımıza sevindim Oya
Nice to meet you, Can. Ben de tanıştığımıza sevindim Can


Doktorda


D: Hello, what’s the matte?: Merhaba, sorun nedir?
I: I don’t feel good: Kendimi iyi hissetmiyorum.
D: When did it start this problem?: Bu sorun ne zaman başladı?
I: Yesterday: Dün


Alışverişte


C: I want to buy a bag: Bir çanta satın almak istiyorum
S: Sure, what colour?: Elbette, hangi renk?
C: It may be black, purple or brow: Siyah, mor veya kahverengi olabilir
S: New modals have come, you will like it: Yeni modeller geldi, onları beğeneceksiniz
C: Can I see it? Görebilir miyim?
S: Here you are: Buyrun


Restoranda


G: Welcome, three for dinner?: Hoş geldiniz, üç kişi misiniz?
W: Yes, that’s right, a table four three please: Evet, üç kişilik masa lütfen
G: Would you like to see the menü? Menüyü görmek ister misiniz?
W1: Yes, please. I would like to have a mixed grill: Evet lütfen. Ben karışık ızgara istiyorum.
W2: I had like lamp chops with green salad: Ben yeşil salata ve kuzu pirzola istiyorum.
W3: I would like to have a mixed grill to: Ben de karışık ızgara istiyorum.




Rent a car / Araba kiralama

Rent a car: Welcome, how can I help you? / Hoş geldiniz, size nasıl yardımcı olabilirim?
You: I’d like to rent a car, please. / Bir araba kiralamak istiyorum, lütfen.
Rent a car: Ok. Which segment? Full-size, mid-size or compact? / Tamam, Hangi segmentte tam boy, orta boy veya kompakt?
You: Mid-size, please. I want to rent it for 3 days. What’s the rate? / Orta boy, lütfen. 3 günlüğüne kiralamak istiyorum. Oran nedir?
Rent a car: 50 dollars a day with unlimited mileage. / Sınırsız kilometre ile günlük 50 dolar.
You: All right. I´ll take it. / Tamam, kiralayacağım.
Rent a car: Is there an additional driver? / Ek sürücü var mı?
You: No / Hayır
Rent a car: May I see your driver´s license and credit card please? / Ehliyetinizi ve kredi kartınızı görebilir miyim lütfen?
You: Yes please. / Evet buyurun


At the barber / Berberde


I would like to have my hair cut. / Saçımı kestirmek istiyorum.
How are you hair? / Saçınız nasıl olsun?
It be short but don’t cut it too short, please. / Kısa olsun fakat çok kısa kesmeyin, lütfen.
I’d like a shave too. / Sakal tıraşı da olmak istiyorum.
Would you like a shampoo? / Yıkansın ister misiniz?
Yes, please. / Evet, lütfen.
How much do I owe you? / Borcum ne kadar?


At the shoe store / Ayakkabı mağazasında

I’d like to buy a pair of black colour shoes. / Bir çift siyah ayakkabı almak istiyorum.
What is your shoes’ size? / Ayakkabı numaranız nedir?
Forty-two. / Kırk iki
Would you try it? / Bunu dener misiniz?
This is god. Have you got this model in brown? / Bu iyi. Bu modelin kahve renkli olanı var mı?
Yes there is. / Evet var.
Ok. I’d like to buy both. / Tamam. İkisini de satın almak istiyorum.
 
Üst