Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

İnadına Aşk - 1. Bölüm Özet

Matilda

MFC Üyesi
Konum
İstanbul
  • Üyelik Tarihi
    1 Mar 2015
  • Mesajlar
    837
  • MFC Puanı
    81
İnadına Aşk televizyon ekranlarındaki yerini aldı.Yazılım mühendisi esas kızımız bir teknoloji şirketinde işe girer. Ancak her zaman olduğu gibi aksilikler esas kızımızın yakasını bırakmaz. Evet, hikâye biraz tanıdık. Evet, chick-lit kokusu alıyorsunuz. Eh, haksız sayılmazsınız. Çünkü İnadına Aşk’ın eskiz hali online bir kitap. Dizinin senarist ekibi de online kitap yazarlarından oluşuyor.
Hadi biraz da ilk bölümde neler olmuş onlara bakalım!

Defne güne tepesinde biten bir bastıbacak ile uyandı. Bu sevimli ufaklık Defne’nin yeğeni Doruk İdris… Hadi Doruk’u anladık da İdris nereden geliyor derseniz; Barutçu ailesi Laz. Evet, doğru tahmin… İnatları da tam olarak bu Laz damarlarından geliyor. Evdeki kızların modalarından ve modlarından sorumlu bakanı Leyla yenge ufaklığı aramaya yukarı çıkarken elbette ki Defne’nin iş yerinde giyebileceği bir şeyi olmadığının bilincindeydi. Bu yüzden o güzelim mavi elbiseyle eve çıktı. Çıktı çıkmasına da bir faktörü unutmuştu. İki numaralı abi Çınar!
Eksik kumaş detektörü gibi bitiverdi kapıda. Her ne kadar Defne kapıyı kapatarak bu tehdidi savuşturmaya çalışsa da Çınar çoktan eşikten geçmişti ve curcuna tam bu noktada koptu. Elbisenin geri kalan kısmını bulabilmek için Defne’nin dolabının derinliklerinde hummalı bir arama kurtarma çalışması başlatan Çınar, Defne’ye çok cici, harika kıyafetler seçip ilk iş gününe hazır olmasını ve birazcık (!) da geç kalmasını sağladı.

Leyla yengenin ufak yardımı sonucu elbisesine gizlice kavuşmuş olsa da geç kalma paniği ve abisine olan siniriyle yollara koyuldu esas kızımız. Öfkeyle kalkan zararla oturur sözünü doğrulamak için Defne’nin önünde kocaman bir gün vardı. Tabii ki İstanbul trafiği yine evlere şenlik bir manzara sergiliyordu.

Önce yeşil ışık yanmasına rağmen ilerlemeyen araç sahibine ardından da bir minibüs şoförüne, eğitime teşvik edebilmek için levye gösteren Laz kızımız sonunda iş yerine ulaşabilmişti.
Arabasını otoparka park ettikten sonra karşısındaki muhteşem mavi elbiseyle kısa süreli bir aşk yaşadıktan sonra üstünü değiştirmeye, daha doğrusu değiştirmeye çalışmaya, başladı. Ve siyah Bambi’li bir prense rastladı. Her ne kadar “süpermanyak sapık otopark katili” olduğunu düşünüyor olsa da…
Defne, kendi arabasının içinde Yalın Bambi’sinin altında kendi işleriyle uğraşırken önce görmediler birbirlerini. Çünkü biri kıyafetini değiştirmekle diğeri yağ damlatan karteli sıkmakla hayli meşguldü. Defne fermuarı nasıl tek başına kapatacağını şaşırmış bir haldeyken gaipten bir ses duydu. “Yardım lazım mı?” O anda arabanın altında yatan genç adamı fark etti. Defne’nin korkulu ve şaşırmış bakışları Yalın’ın hafif beğenili ve meraklı bakışlarına karıştı. Tabii bir de levye…

Otoparklarında üstünü değiştirmeye çalışan ve kendisini fark ettiğinde levyesine sarılan bu kızı merak eden Yalın, küçük bir oyun oynamaya karar verdi. Patron olduğunu çaktırmadan konuşmaya devam etti. Elbette ki bu kararın başına açacağı dertlerden bir haber şekilde…

Tek eliyle kopça çözmeyi bilen esas oğlumuz niyeyse fermuar kapatma konusunda biraz beceriksizleşti ve ortaya ilk kıvılcım sahnemiz çıkmış oldu. Eh, malumunuz ilk kıvılcım sahnelerinden sonra küçük tartışmalı anlar kaçınılmazdır.
İkilimizde bu fırsatı kaçırmayıp küçük bir laf dalaşına girdiler. Yalın, Defne’nin otoparkta üstünü değiştirme nedenini öğrenmeye çalıştı; Defne, Yalın’ın ardı arkası kesilmeyen sorularından bunalıp – tabii ki de karizması, boyu, posu, endamı konumuz değil- ortamdan uzaklaşmayı denedi ama... Ancak bir hışım yürümeye başladığında ayakkabılarını unutmuştu.Yalın’ın uyarısıyla durumu fark edip geri döndü ve ayakkabılarını aldığı gibi şirkete girdi. Tabii bununla da kalmadıasansörde üstünü başını düzeltirken de birilerine yakalanıp aksilikler listesinde bir artı daha ekledi.
Kaderi Defne’ye ilk kez ağzıyla güldü şirkete girince. Yani, yarım ağız. Yani güldü sonuçta!Deniz Bey’in sekreterini beklerken Yeşim ile tanıştı. Biraz feministlik biraz kız gücü ve biraz da ortak problemlere sahip olma durumuyla hemen kaynaşıp anlaştılar. Daha sonra Defne kaderinin ona neden yarım ağız gülümsediğini anladı. İş geç kalmış olması patronlar arasında ufak bir krize neden olmuştu ve büyük patron Yalın Bey tarafından “Kovalım gitsin sorumsuzu. ” şeklinde kalemi kırılmıştı. Ancak Yeşim Defne’den vazgeçmeye hazır değildi.
İlk defa kendisi gibi abi sorunları yaşayan, zeki, samimi ve bıcır bıcır konuşabilen bir kıza denk gelmiş olmasının yanı sıra kafasındaki ideal yenge tanımına uyan birini bulmuş, bırakır mı? Önce daha kolay olan Deniz ile başladılar iknaya.Eğer Defne mesai bitimine kadar kod hatasını bulursa Deniz, Yalın’ı ikna edecekti Defne’nin işe geri dönmesi konusunda.
Kızlar, programdaki kod hatasını mesai bitimine kadar bulması şartıyla Deniz’i ikna ettikleri sırada Yalın Aras ise müsteşar –dededen aile dostu Osman abi- ile telefonda yeni programın sunum günü ile ilgili bir konuşma yapıp can sıkıntılarından can sıkıntısı beğeniyordu kendine.
Üstündeki yağ lekeli gömlekten kurtulup şirkete geri döndüğünde dikkatini çeken ilk şey Defne’nin otoparkta duran arabası oldu. Yani Deniz’i ikna etmek için kısa elbiseler giyen bir kız bu kadar saat sonunda bile şirketteyse Deniz yine çapkınlığını konuşturuyordu anlaşılan. Bu düşünceyle sinirlense de kör düğüm haline gelmiş kod hatası sorununu bulmak için kendi ofisine girdi ve birkaç deneme sonucunda dikkatini toparlayamadığını fark etti. Deniz’in odasına girip içeride fingirdediği kızın sekreter Burcu olduğunu öğrenince üzerine bir rahatlık çöktü Yalın’ın. Bir gülümsemeler bir göz parıldamaları…
Otoparkta denk geldiği kızın işe yeni aldıkları yazılımcı olduğunu ve kod hatasını bulma koşuluyla işe geri döneceğini öğrenir öğrenmez soluğu Defne’nin yanında aldı. Tabii karşısında bulacağı Defne biraz dağılmış, kodların içinde kaybolmuştu.
Yalın’ın içeriye girdiğini kulağının dibinde duyduğu sesle fark eden Defne korkarak ayağa fırladı ve fırladığı gibi Yalın’la burun buruna geldi. İkinci kıvılcımı da bu sahnede gördük. Maşallah Yalın Bey ayrı duramadı Defne kızımızdan. Çekil çocuğum kızın üstünden onun ilgilenmesi gereken baklavalar aman yani kodlar var! Yalın’ı bir şekilde odadan çıkarttıktan sonra tekrar kodlarına gömüldü Defne. Ne sabah ağzına bir lokma koymadan evden çıkışı ne de saatin öğle vaktini çoktan geçtiğinin farkına vardı. İmdadına ise Yeşim yetişti elbet.
Defne bilgisayarın başından kalkmadan önce bir tarama başlattı daha sonrasında kahvelerini içerken bir yandan da birbirlerini tanımaya başladı yeni eküriler. Abiler ortak problem olunca da sohbetin ardı arkası kolayla gelecek gibi değildi. Bilgisayardan gelen bir ses ile Defne yerinden fırlayıp ekranın başına geçti ve zafer! Aranan hatalı kod bulunmuştu!


Bu mutlu haberi diğer patronlara da bildirmek için hızlı hızlı onların yanlarına gittiler ama atladıkları bir şey vardı. Deniz ile birlikte Yalın da odadaydı ve Defne sonunda patronu olan Yalın’la tanışmıştı. Kısa bir duraklamanın ardından hatalı kısmı patronlarına anlattı Defne ve ardından bombayı patlattı. İstifa ettiği söyleyip çıktı odadan. Yalın, Defne’nin arkasından koştu ama yetişebildiği tek şey kapanan asansör kapısı oldu. Yılmadı Yalın. Merdivenlere yöneldi. Defne ise asansörde Yalın’a sayıp dökerken telefonu çaldı ve abisinin şirkete doğru gelmekte olduğunu öğrendi.


Sabah ondan gizli giydiği elbiseyi aynadaki yansımada görünce çareyi yine otoparkta üstünü değiştirmekte buldu ** Yalın faktörünü unutmuştu. Yalın’ın gelmesinden birkaç dakika sonra abisi de otoparka gelince ortalık yine karıştı. Önce arabasının üstüne çıkıp kavgayı ayıran esas kızımız abisinin Yalın’la kendisini çok ayıp bir şey yaparken yakalamış gibi davranmasına sinirlenip arabasına bindiği gibi eve doğru yol aldı. Arkasında kalan iki genç adamsa aldıkları tepki karşısında şaşkınlıktan Defne’yi çekiştirmeye başladılar. Çınar’ın kendine gelmesiyle Defne’nin ardından yola koyulması bir oldu.
Abisinin yaptığı “öküzlüğe” sinirlenen Defne, Doruk İdris’i kendi arabasına attığı gibi eve doğru yola çıktı. Aklında elbette bir plan yapmıştı. Yolda abisiyle camdan cama tartışsalarda eve ilk gelen Defne oldu ve Doruk’u ev arkadaşı ve baldızları olan Ezgi’ye emanet edip kendini odasına kilitledi. Çınar peşinden eve girdi ancak kavga etmek için girdiği evden suçlu duruma düşüp özür dileyerek ayrıldı.
Akşam Barutçu’larda konuşulan konu gündüz yaşananlarda. Kız kuvvetleri kazan kaynatıyordu anlayacağınız. Kazanın içindekilerden biri Yalın diğeri Çınar’dı tabii. Yalın’a olan hıncının bir kısmının Çınar tarafından alınması Defne’yi memnun etmişti etmesine de ertesi gün artık bir işinin olmadığını hatırladığında hiçbir şey o kadar güzel gelmeyecekti gözüne.
Aras’larda ise durum Süreyya Bey’e Yalın’ı göstermemek için titreye titreye yalan söyleyen bir Meftune, Meftune’nin mürüvvet ile bozulmuş aklına umut tohumları eken Yeşim ve yüzündeki yeni renkle bilardo oynayan Yalın olarak üçe ayrılmıştı.
Yeşim abisine restini çekip Defne’den doğru düzgün özür dilemesini istemişti akşam. Yalın da kafasında durumu düşüne düşüne bir yere varamayacağını anlayıp sabah Defne’nin kapısına dayandı. Özür dilemeye diye gelmişti ama Defne’yle girdikleri laf dalaşı sonrası Çınar’ın durumu fark etmesiyle yine bir arbede yaşandı aralarında.Şirkete yara bere içinde gidip Defne’nin geri dönmeyeceğini ve diğer başvuruları değerlendirmeye almalarını söyledi.
Defne’nin istifasından sonra geri aranan diğer adaylardan en güçlü olanı görüşmeye çağrılıyor. Gelen kız Defne’nin üniversitedeki rakibi çıkmasın mı? Onun adını duyduğu anda, okulda ikinci olduğu için, veriyor veriştiriyor Defne hakkında. Yeşim rahatsız oluyor bu durumdan. Ee, bir de Damla Yalın’a alenen asılınca hiç rahat etmiyor içi bu kızdan yana. Odadan çıktıktan sonra Damla’nın annesiyle yaptığı telefon konuşmasına kulak misafiri oluyor ve aklında planlar dönmeye başlıyor.
Telefonuna sarılıp hemen Defne’yi arıyor ve konudan bahsetmeden “arkadaşlıkları” adına bir akşam yemeğine çıkmayı teklif ediyor. Tesadüf bu ya Damla çıkıyor karşılarına yemekte. Defne’yi görünce kaşı gözü ayrı oynamaya başlıyor zavallı Damla’nın. Hırs her zaman iyi değil işte.


Damla’nın gidişinden sonra Yeşim planına kaldığı yerden devam ediyor. Ofiste yaşadıkları muhabbetten Yalın’a asılmasına kadar sayıyor döküyor her şeyi. Geçen günlerde kendisinin yaşadığı küçük romantik anların başkahramanını Damla olarak gözünde canlandırıyor ve elini masaya vuruyor. Ne olursa olsun geri dönecek şirkete. Yalın’ı Damla’ya yar edemez! Yani şey geleceği ile neden oynasın kızcağız. Kariyerini Damla’ya yar edemez!
Sabah abisine yakalanmadan işe gitme düşüncesi içinde kapıdan çıktığında merdivenlerin sonunda Çınar’a yakalanıyor. İşe geri döndüğünü abisinden saklamıyor ama koşar adım arabasına atlayıp kaçıyor. Çınar da peşinden tabii… Şirkete girer girmez soluğu Deniz’in yanında alıyor Defne. Şartlarını sayıp işe geri döndüğünü söylüyor ve abisini sakinleştirmek için işten izin istiyor.


Çınar şirkete geldiğinde ise onu bir sürpriz bekliyor. Etrafta Defne’yi ararken birden her şey yavaşlıyor, fonda bir şarkı “aşk lazım” diyor. Yeşim’in de gözleri onun üzerinde. İki şaşkın sadece birbirlerine bakıp kalıyorlar öylece. Yeşim gittiğinde ise Çınar kendine geliyor yavaş yavaş. Sonra Defne’yi görüyor ve neden bu şirkete geldiğini hatırlıyor. İnsanların içinde kardeşine bağırmak istemediği için birbirleriyle tatlı tatlı konuşup daha müsait bir yere gidiyorlar birlikte.
Yeşim’in aklı Çınar’da kalıyor tabii. İşi bitince onu arıyor ama nafile, Çınar ortalıkta yok. En sonunda girişteki kızlara soruyor. Onlarda Çınar- Defne konuşmasına başka bir boyuttan dahil oldukları için Çınar’ı Defne’nin sevgilisi olarak anlatıyorlar Yeşim’e. Yüzü asılıyor haliyle. Deniz’den mutlu haberi aldığında bile bir tepki vermiyor. Bu durumu Yalın’ın gözünden kaçmayınca ufak bir sorguya çekiliyor ve Yalın’da öğreniyor bu yanlış anlaşılmayı. Niyeyse Defne’nin sevgilisi olması canını sıkıyor genç adamın ve Deniz’in odasına gidip Defne’yi neden ona sormadan geri aldıklarını soruyor ve Damla’yı işe geri çağırmalarını istiyor.
O konuşmanın ardından eve köye sığamayan Yalın kendini dışarıya attı. Yakınlardaki bir yere oturmayı teklif eden Yeşim, Defne ve sözde sevgilisini görünce işlerin karışacağını anlamıştı ama çok geçti. Çınar diz çöküp kardeşinden özür dileyip onu ne kadar sevdiğinden bahsederken Yeşim onları görmüştü bu halde. Sonra kalkıp lavaboya gittiğinde ise Yalın… Defne de garson ararken önce Yeşim’i sonra Yalın’ı fark etti. Yalın inat tabii... Öğrenecek bu sevgilinin kim olduğunu. Çınar’ın masaya gelmesiyle işin aslı öğrenildi.
Ancak Çınar ve Yeşim arasındaki bakışma Yalın’ı rahatsız etti ve iki inatçı keçi burada da dalaşmaya başladı. Bu durumdan sıkılan kızlar ise kısacık trip faslından sonra onları öylece bırakıp çıktılar kafeden.



Yalın, Defne’den düzgün bir şekilde özür dileyebilmek için Çınar’dan izin alıp konuşmaya başladı. Aralarındaki bu atışmaların yarın Defne işe başladığında devam etmemesi konusunda anlaşıp özür dilediği sırada Damla çıktı sahneye. Onu özellikle işe çağırdığı için Yalın’a teşekkür etti ve bölümün başından beri Yalın’ın çaba sarf ettiği her şeyi tuzla buz etti. İlk bölümün günahı olmaz derler. Geçiş sahneleri biraz fazla uzatılmış gibi gelse de genel itibariyle olayların ardı arkası gelmedi. Sürekli bir dargın bir barışık haldeydi karakterlerimiz. Sanırım dizinin tek olumsuz yanı, ondan iki hafta önce başlayıp kendine izleyiciler arasında yer kapan bir dizi ile aynı gün gösteriliyor olması. Onun dışında tatlı tatlı atışmaları olan bu çiftimizi çok sevdim ben. Oyunculuklarda da göze batan bir hata yok. Bakalım ikinci bölümde neler olacak. Siz neler düşünüyorsunuz bu konuda?
 
Üst Alt