Ilk sürgünden dönüş (40 yıl) - ıı. Bet-**ikdaş'ın kurluşu
MUSEVİLİK VE YAHUDİ TARİHİ
İLK SÜRGÜNDEN DÖNÜŞ
(40 YIL)
II. BET-**İKDAŞ'IN KURLUŞU
Persler Babil İmparatorluğunu ele geçirdiğinde Sirüsün hükümdarlığında başlayan ve 18 yıl boyunca kesintiye uğrayan Bet-Amikdaşın yeniden inşası, Esterin oğlu olduğuna inandığımız Pers Kralı II. Dariusun kutsanmasıyla devam etti. Çalışmalar M.Ö. 350 yılında tamamlandı ve Bet-Amikdaş yeniden adandı ama hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Birinci Bet-Amikdaşın yoğun ruhaniliği ikincininkiyle karşılaştırılamaz. Sürekli gerçekleşen mucizeler artık yoktur. Peygamberlik de öyle. Aron Akodeş (Ahit Sandığı) gitmiştir: bir Kodeş Akodeşim vardır ama boştur. Aron, On Emir tabletlerini içeren o özel, altın kaplı sedir sandık, Şehinanın, Tanrının varlığının altından iki altın meleğin açık kanatlarının arasından indiği yerdi. Arona ne oldu? Talmud (Taanitte) bundan söz eder ve iki görüş aktarır. Birinci görüşe göre Babilliler onu alıp götürmüştür. İkinci görüş ise yaklaşan işgali ve yıkımı öngörmüş olan Kral Yoşiah tarafından saklandığını belirtir. (22. Bölüme bakınız.) Talmuddaki ünlü bir hikâyeye göre bir koen Mabetler Tepesinde yerinden oynamış bir taş görür ve Aronun orada saklı olduğunu anlar. Diğerlerine söylemek üzere yola koyulur ama ölür. Bu hikâyenin ana fikri Aronun bulunmaması gerektiğidir. Henüz... EZRA Yeruşalayimde Bet-Amikdaşı yeniden inşa eden Yahudiler çok iyi niyetli insanlardı ama ne yazık ki liderleri yoktu. Boşluğu doldurmak için Ezra ortaya çıktı. İran Yahudi toplumunun bir lideri, bir sofer (Tora yazıcısı), bilgin ve koen olan Ezra, Kutsal Topraktaki Yahudi toplumunun başında bir kral ya da peygamber olmadan zorlandığını duyar. Yanına liderlik yetenekleri bulunan, iyi seçilmiş 1.496 adam alır ve yardıma koşar. Talmudun Ezra hakkındaki görüşü o kadar olumludur ki ondan, Moşe daha önce ortaya çıkmasaydı, Tora Yisraele Ezra aracılığıyla verilirdi diye söz etmektedir (Sanhedrin 21b). Bu büyük övgü Ezraya, Yahudi ulusunun ruhaniliğini yeniden oluşturduğu ve Tora kanununu ülkeye yeniden yerleştirdiği için yapılmaktadır. En önemli reformları arasında asimilasyona ve karma evliliklere karşı yürüttüğü savaş vardır. Gerçekten de Ezranın Kitabı Yahudi olmayan kadınlarla evlenen bütün erkekleri kınar ve isimlerini verir: 112 erkeğin her birinin ismi (Ezra 10:18-44). Mesele nedir diye sorabilirsiniz. Neticede sadece 112 adam yoldan çıktı. Bugün milyonlarca Yahudi karma evlilikler yapıyor. Amerikada karma evlilik yapma oranı %60. Mesele şu ki 2.500 yıl önce bir Yahudinin karma evlilik yapması hakaret sayılıyordu. Şimdi toplum bunu normal karşılıyor. Hatta Amerikada progressive-ilerlemekte olan diye adlandırılan topluluklar, Toranın tekrar tekrar yerdiği ve Yahudi halkının ölümüne yol açacak olan bir şeye yasallık kazandırmak için karma evlilikleri kutsayacak rabiler aramaktalar. Ezranın çabalarıyla bu karma evlilikler bozulur. Herkes ülkenin dört bir yanından kadın ve erkekler- Yeruşalayimde toplanır ve Tora yüksek sesle okunur. Sonunda hepsi karma evlilik yapmamaya ve Toraya uymaya ant içer. (Nehemya 10:30-31) RUHANİ BOŞLUK Ezranın (ve diğer liderlerin) çabalarına karşın Bet-Amikdaş, ruhani açıdan öncekinin soluk bir kopyasıdır. sırada görüntü olarak mütevazı bir yapıdır. Büyük Herod tarafından (M.Ö. 30 dolaylarında) yeniden inşa edilecek, görkemli bir görünüm alacak ama Birinci Bet-Amikdaş ile karşılaştırıldığında ruhani olarak boş kalacaktır. Koen Gadollar olacağı halde bu kurum yoldan çıkacaktır. Talmuda göre yaklaşık 410 yıl süren Birinci Bet-Amikdaş dönemi boyunca sadece 18 Koen Gadol olmuştur. 420 yıllık İkinci Bet-Amikdaş süresince 300 Koen Gadol olmuştur! Talmuddan biliyoruz ki Yohanan 80 yıl boyunca, Şimon 40 yıl boyunca, Yişmael ise 10 yıl boyunca Koen Gadol idi. Bu demektir kadar geriye kalan 290 yılda 298 koen görev aldı. Yani yaklaşık yılda bir koen. Bunun sebebi nedir? Talmud der ki Kodeş Akodaşim Yom Kipur dışında girilmesi yasak olan bir yerdi. Koen Gadol sadece o gün, Tanrının huzurunda özel ritüeller yapmak üzere oraya girerdi. Ama Koen Gadolun kendisi ruhani olarak temiz değilse ve odaklanamıyorsa, Tanrı ile o heyecan verici karşılaşmaya dayanamıyor ve hemen oracıkta ölüyordu. İkinci Bet-Amikdaş döneminde Koen Gadola, öldüğü takdirde Kodeş Akodaşimden dışarı çekilebilmesi için bir ipin bağlandığını biliyoruz. Koen Gadolluk İkinci Bet-Amikdaş döneminin büyük bir kısmında yoldan çıkmış bir kurum olduğundan, Koen Gadollar her yıl ölüyordu. Yine de insanlar bu iş için çıldırıyor, görev en yüksek bedeli ödeyenin elinde kalıyordu. O halde sorulması gereken soru: Madem ki Yom Kipurda ölecekti, bu işi kim isterdi? Olası bir yanıt, adayların öylesine büyük egoları vardı ki başarabileceklerini düşünüyorlardı. İşler böylece kötüye gitmeye başladı. PEYGAMBERLİĞİN KAYBEDİLMESİ İşler neden böyle kötü gitti? Bunun en büyük nedeni peygamberliğin yok olmasıdır. Çevrede peygamberler varken sapkınlık mümkün değildi. Peygamber Tanrı ile konuşur ve bir sapkını hemen yola getirirdi. Kimse peygamberliğin ve açık mucizelerin karşısında Yahudiliğin temel öğretilerini inkar edemezdi. Ama peygamberlik kaybolunca ve merkezi otorite zayıflayınca insanların yoldan çıkması ve kutsal kurumların (Koen Gadolluk gibi) bozulması kolaylaştı. Peygamberlik kayboldu çünkü Tanrı artık eskisi gibi Yahudi halkının yanında değildi. Aynı zamanda insanlar ruhani olarak daha zayıftı ve peygamberliği başaracak yoğun ruhani çalışmayı yapamıyordu. Peygamber olmak için ruhani olarak mükemmel ve kendinize tamamen hakim olmanız gerekir. Bu, Yahudiliğe göre büyük adamın kim olduğunun en son tanımıdır. Bilgeler şöyle der: Büyük adam kimdir? Kendini fetheden. (Pirke Avot 4:2) Yahudi anlayışına göre peygamberlik sadece geleceği önceden bilmek değildir. Fiziksel dünyanın ötesine geçme durumudur. Yani peygamber öyle yüksek bir anlayış düzeyine ulaşır ki Sonsuz ile iletişim kurabilir. Moşe en yüce peygamberdi, yani insani olarak mümkün en yüksek peygamberlik seviyesine ulaştı. Ama daha düşük seviyelere ulaşan ve peygamber olan birçok -Tamuda göre yüz binlerce- kişi vardı. Şaulun hikâyesinde (16. Bölüm) Yahudi halkının kayıp eşyalar dahil, nasıl her konuda peygamberlere başvurduğundan söz etmiştik. Ama bu olgu Bet-Amikdaşın yıkılmasıyla ortadan kayboldu ve yeniden inşa edildiğinde geri gelmedi. Nasıl peygamber olunduğu ile ilgilenen varsa... böyle bir talimat kitabı mevcut. Adı Doğrunun Yolu, 18 yüzyılda Ramhal olarak da bilinen büyük Kabalacı Rabi Moşe Hayim Luzzato tarafından yazılmıştır. Bu, kendinizi fiziksel, duygusal ve tinsel olarak tamamıyla nasıl kontrol edebileceğiniz, bu dünyanın ötesine geçebileceğiniz ve peygamber olabileceğiniz hakkında bir kılavuzdur. Ama bu kitabı hatmetseniz bile peygamber olamazsınız. Neden mi? Çünkü peygamberlik ancak Yahudi halkının geride kalanı da ruhani açıdan yüksek bir seviyede ise mümkündür. Birey olarak olağanüstü yüksek bir seviyeye ulaşabilirsiniz ama ancak o kadar. En üste çıkmak ve sınırı yarmak için Yahudi halkının omuzlarının üzerinde durmanız gerekir çünkü peygamberlik düzeyine ulaşmak için bütün ulusta minimum bir ruhanilik düzeyi bulunmalıdır. Ulus bu düzeyin, bu sınırın altına düşerse, ayak parmaklarınızın ucunda istediğiniz kadar yukarı uzanın, başaramayacaksınız. İkinci Bet-Amikdaş döneminde Yahudi halkının belli bir ruhanilik sınırının altına düştüğünü ve hiçbir zaman o düzeye tekrar ulaşamayacağını göreceksiniz. Tamud o zamanda, daha önceki zamanlarda yaşadıkları takdirde muhakkak peygamber olacak kişilerin yaşadığını söyler. Ne var ki peygamberlik kapısı Yahudi halkının suratına kapanmıştır... Ve Mesihsel döneme kadar da açılmayacağı söylenmektedir. Yahudi halkının ruhani olarak zayıfladığını fark eden bir grup bilge lider bir araya geldi ve Yahudiliği güçlendirme hedefiyle Sanhedrini (Yahudi Yüce Mahkemesi) 70 üyeden 120 üyeye çıkardı. Bunlar Büyük Meclisin Adamlarıydı.
MUSEVİLİK VE YAHUDİ TARİHİ
İLK SÜRGÜNDEN DÖNÜŞ
(40 YIL)
II. BET-**İKDAŞ'IN KURLUŞU
Persler Babil İmparatorluğunu ele geçirdiğinde Sirüsün hükümdarlığında başlayan ve 18 yıl boyunca kesintiye uğrayan Bet-Amikdaşın yeniden inşası, Esterin oğlu olduğuna inandığımız Pers Kralı II. Dariusun kutsanmasıyla devam etti. Çalışmalar M.Ö. 350 yılında tamamlandı ve Bet-Amikdaş yeniden adandı ama hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Birinci Bet-Amikdaşın yoğun ruhaniliği ikincininkiyle karşılaştırılamaz. Sürekli gerçekleşen mucizeler artık yoktur. Peygamberlik de öyle. Aron Akodeş (Ahit Sandığı) gitmiştir: bir Kodeş Akodeşim vardır ama boştur. Aron, On Emir tabletlerini içeren o özel, altın kaplı sedir sandık, Şehinanın, Tanrının varlığının altından iki altın meleğin açık kanatlarının arasından indiği yerdi. Arona ne oldu? Talmud (Taanitte) bundan söz eder ve iki görüş aktarır. Birinci görüşe göre Babilliler onu alıp götürmüştür. İkinci görüş ise yaklaşan işgali ve yıkımı öngörmüş olan Kral Yoşiah tarafından saklandığını belirtir. (22. Bölüme bakınız.) Talmuddaki ünlü bir hikâyeye göre bir koen Mabetler Tepesinde yerinden oynamış bir taş görür ve Aronun orada saklı olduğunu anlar. Diğerlerine söylemek üzere yola koyulur ama ölür. Bu hikâyenin ana fikri Aronun bulunmaması gerektiğidir. Henüz... EZRA Yeruşalayimde Bet-Amikdaşı yeniden inşa eden Yahudiler çok iyi niyetli insanlardı ama ne yazık ki liderleri yoktu. Boşluğu doldurmak için Ezra ortaya çıktı. İran Yahudi toplumunun bir lideri, bir sofer (Tora yazıcısı), bilgin ve koen olan Ezra, Kutsal Topraktaki Yahudi toplumunun başında bir kral ya da peygamber olmadan zorlandığını duyar. Yanına liderlik yetenekleri bulunan, iyi seçilmiş 1.496 adam alır ve yardıma koşar. Talmudun Ezra hakkındaki görüşü o kadar olumludur ki ondan, Moşe daha önce ortaya çıkmasaydı, Tora Yisraele Ezra aracılığıyla verilirdi diye söz etmektedir (Sanhedrin 21b). Bu büyük övgü Ezraya, Yahudi ulusunun ruhaniliğini yeniden oluşturduğu ve Tora kanununu ülkeye yeniden yerleştirdiği için yapılmaktadır. En önemli reformları arasında asimilasyona ve karma evliliklere karşı yürüttüğü savaş vardır. Gerçekten de Ezranın Kitabı Yahudi olmayan kadınlarla evlenen bütün erkekleri kınar ve isimlerini verir: 112 erkeğin her birinin ismi (Ezra 10:18-44). Mesele nedir diye sorabilirsiniz. Neticede sadece 112 adam yoldan çıktı. Bugün milyonlarca Yahudi karma evlilikler yapıyor. Amerikada karma evlilik yapma oranı %60. Mesele şu ki 2.500 yıl önce bir Yahudinin karma evlilik yapması hakaret sayılıyordu. Şimdi toplum bunu normal karşılıyor. Hatta Amerikada progressive-ilerlemekte olan diye adlandırılan topluluklar, Toranın tekrar tekrar yerdiği ve Yahudi halkının ölümüne yol açacak olan bir şeye yasallık kazandırmak için karma evlilikleri kutsayacak rabiler aramaktalar. Ezranın çabalarıyla bu karma evlilikler bozulur. Herkes ülkenin dört bir yanından kadın ve erkekler- Yeruşalayimde toplanır ve Tora yüksek sesle okunur. Sonunda hepsi karma evlilik yapmamaya ve Toraya uymaya ant içer. (Nehemya 10:30-31) RUHANİ BOŞLUK Ezranın (ve diğer liderlerin) çabalarına karşın Bet-Amikdaş, ruhani açıdan öncekinin soluk bir kopyasıdır. sırada görüntü olarak mütevazı bir yapıdır. Büyük Herod tarafından (M.Ö. 30 dolaylarında) yeniden inşa edilecek, görkemli bir görünüm alacak ama Birinci Bet-Amikdaş ile karşılaştırıldığında ruhani olarak boş kalacaktır. Koen Gadollar olacağı halde bu kurum yoldan çıkacaktır. Talmuda göre yaklaşık 410 yıl süren Birinci Bet-Amikdaş dönemi boyunca sadece 18 Koen Gadol olmuştur. 420 yıllık İkinci Bet-Amikdaş süresince 300 Koen Gadol olmuştur! Talmuddan biliyoruz ki Yohanan 80 yıl boyunca, Şimon 40 yıl boyunca, Yişmael ise 10 yıl boyunca Koen Gadol idi. Bu demektir kadar geriye kalan 290 yılda 298 koen görev aldı. Yani yaklaşık yılda bir koen. Bunun sebebi nedir? Talmud der ki Kodeş Akodaşim Yom Kipur dışında girilmesi yasak olan bir yerdi. Koen Gadol sadece o gün, Tanrının huzurunda özel ritüeller yapmak üzere oraya girerdi. Ama Koen Gadolun kendisi ruhani olarak temiz değilse ve odaklanamıyorsa, Tanrı ile o heyecan verici karşılaşmaya dayanamıyor ve hemen oracıkta ölüyordu. İkinci Bet-Amikdaş döneminde Koen Gadola, öldüğü takdirde Kodeş Akodaşimden dışarı çekilebilmesi için bir ipin bağlandığını biliyoruz. Koen Gadolluk İkinci Bet-Amikdaş döneminin büyük bir kısmında yoldan çıkmış bir kurum olduğundan, Koen Gadollar her yıl ölüyordu. Yine de insanlar bu iş için çıldırıyor, görev en yüksek bedeli ödeyenin elinde kalıyordu. O halde sorulması gereken soru: Madem ki Yom Kipurda ölecekti, bu işi kim isterdi? Olası bir yanıt, adayların öylesine büyük egoları vardı ki başarabileceklerini düşünüyorlardı. İşler böylece kötüye gitmeye başladı. PEYGAMBERLİĞİN KAYBEDİLMESİ İşler neden böyle kötü gitti? Bunun en büyük nedeni peygamberliğin yok olmasıdır. Çevrede peygamberler varken sapkınlık mümkün değildi. Peygamber Tanrı ile konuşur ve bir sapkını hemen yola getirirdi. Kimse peygamberliğin ve açık mucizelerin karşısında Yahudiliğin temel öğretilerini inkar edemezdi. Ama peygamberlik kaybolunca ve merkezi otorite zayıflayınca insanların yoldan çıkması ve kutsal kurumların (Koen Gadolluk gibi) bozulması kolaylaştı. Peygamberlik kayboldu çünkü Tanrı artık eskisi gibi Yahudi halkının yanında değildi. Aynı zamanda insanlar ruhani olarak daha zayıftı ve peygamberliği başaracak yoğun ruhani çalışmayı yapamıyordu. Peygamber olmak için ruhani olarak mükemmel ve kendinize tamamen hakim olmanız gerekir. Bu, Yahudiliğe göre büyük adamın kim olduğunun en son tanımıdır. Bilgeler şöyle der: Büyük adam kimdir? Kendini fetheden. (Pirke Avot 4:2) Yahudi anlayışına göre peygamberlik sadece geleceği önceden bilmek değildir. Fiziksel dünyanın ötesine geçme durumudur. Yani peygamber öyle yüksek bir anlayış düzeyine ulaşır ki Sonsuz ile iletişim kurabilir. Moşe en yüce peygamberdi, yani insani olarak mümkün en yüksek peygamberlik seviyesine ulaştı. Ama daha düşük seviyelere ulaşan ve peygamber olan birçok -Tamuda göre yüz binlerce- kişi vardı. Şaulun hikâyesinde (16. Bölüm) Yahudi halkının kayıp eşyalar dahil, nasıl her konuda peygamberlere başvurduğundan söz etmiştik. Ama bu olgu Bet-Amikdaşın yıkılmasıyla ortadan kayboldu ve yeniden inşa edildiğinde geri gelmedi. Nasıl peygamber olunduğu ile ilgilenen varsa... böyle bir talimat kitabı mevcut. Adı Doğrunun Yolu, 18 yüzyılda Ramhal olarak da bilinen büyük Kabalacı Rabi Moşe Hayim Luzzato tarafından yazılmıştır. Bu, kendinizi fiziksel, duygusal ve tinsel olarak tamamıyla nasıl kontrol edebileceğiniz, bu dünyanın ötesine geçebileceğiniz ve peygamber olabileceğiniz hakkında bir kılavuzdur. Ama bu kitabı hatmetseniz bile peygamber olamazsınız. Neden mi? Çünkü peygamberlik ancak Yahudi halkının geride kalanı da ruhani açıdan yüksek bir seviyede ise mümkündür. Birey olarak olağanüstü yüksek bir seviyeye ulaşabilirsiniz ama ancak o kadar. En üste çıkmak ve sınırı yarmak için Yahudi halkının omuzlarının üzerinde durmanız gerekir çünkü peygamberlik düzeyine ulaşmak için bütün ulusta minimum bir ruhanilik düzeyi bulunmalıdır. Ulus bu düzeyin, bu sınırın altına düşerse, ayak parmaklarınızın ucunda istediğiniz kadar yukarı uzanın, başaramayacaksınız. İkinci Bet-Amikdaş döneminde Yahudi halkının belli bir ruhanilik sınırının altına düştüğünü ve hiçbir zaman o düzeye tekrar ulaşamayacağını göreceksiniz. Tamud o zamanda, daha önceki zamanlarda yaşadıkları takdirde muhakkak peygamber olacak kişilerin yaşadığını söyler. Ne var ki peygamberlik kapısı Yahudi halkının suratına kapanmıştır... Ve Mesihsel döneme kadar da açılmayacağı söylenmektedir. Yahudi halkının ruhani olarak zayıfladığını fark eden bir grup bilge lider bir araya geldi ve Yahudiliği güçlendirme hedefiyle Sanhedrini (Yahudi Yüce Mahkemesi) 70 üyeden 120 üyeye çıkardı. Bunlar Büyük Meclisin Adamlarıydı.