ÖNSÖZ
Bismillahirrahmanirrahim.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın (c.c) adıyla,
Şahadet ederiz ki O’nun eşi, şeriki yoktur. Yerlerin, göklerin, ikisi arasındakilerin ve din gününün sahibidir. Her şeye gücü yeter. Yalnız O’na ibadet eder, yalnız ondan yardım dileriz.
Yine şahadet ederiz ki Muhammed (a.s) O’nun kulu ve resulüdür.
O Muhammed (a.s) ki Habibullah’tır, Resul-ü Kibriya’dır, Hatem-i Enbiya’dır.
Cahiliye dönemi insanlarının ufuklarını aydınlatan, yollarını gösteren Allah (c.c) tarafından gönderilmiş bir Nurdur.
Bu nurlu yola davet kolay olmadı. Peygamber efendimiz bu kutlu yolda pek çok eziyetlere, işkencelere, zorluklara maruz kaldı. insanların bir kısmı tasdik ederken, bir kısmı tarafından da şiddetle ret ve inkâr edildi.
Tasdik edenler O mübarek insanın yoldaşı, arkadaşı, yardımcısı olma şerefine ulaştılar.
O’nun ve getirdiği din için işkencelere uğradılar, acılar çektiler, mallarını saçarcasına harcadılar, yurtlarını terk ettiler, gerektiğinde canlarını verdiler. O insanlara bu gün rahmet ve minnetle andığımız Ashab-ı Kiram adı verildi.
Peygamberimiz gibi bu mübarek insanları rahmet ve minnetle anmak, en azından unutmamak boynumuzun borcudur.
Bu kitabımızda nübüvvetin verilişinden hicrete kadarki dönemde tespit edebildiğimiz ilk Müslümanları erkek, kadın, çocuk, yaşlı, genç, köle, efendi, siyah, beyaz, zengin, fakir, ırk, dil, cins ayırımı yapmadan Müslüman oluş sıralarına dikkate alarak yazmaya, kısa da olsa hayatları hakkında bilgiler vermeye, bu mübarek insanları tanıtmaya çalıştık.
Unuttuklarımız ya da okuduğumuz kaynaklarda geçmediği için isimlerini bilmediklerimiz varsa onları da bu mübarek zümreye katar, rahmet ve şükranla anmayı bir borç biliriz.
Peygamberimizle birlikte bu mübarek insanları da hayırla anmanın rahmet ve berekete vesile olacağı umuduyla; gelmiş geçmiş tüm peygamberlere, hassaten peygamberimiz Hz. Muhammed’e (a.s) ve O’nun ashabına, din âlimlerimize ve bu yolda canlarını vermiş aziz şehitlerimize bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anar, salat-ü selamlarımızı göndeririz.
İnayet Allah’tandır
Haziran 2006
Hüdai ÇAKMAK