- Konum
- Cehennem
-
- Üyelik Tarihi
- 26 Eki 2016
-
- Mesajlar
- 1,643
-
- MFC Puanı
- 454
Hükümdarlık dönemi: 1155-1192.
I. Kılıç Arslanın torunu ve I. Mesutun oğludur. 1144te Elbistanın fethi üzerine babası onu buraya melik atadı. Babasıyla birlikte Haçlılara karşı savaştı. Sultan Mesut Kilikya Seferinden dönüşünde hastalandı. Türk töresine uygun olarak üç oğlu arasında paylaştırdı. Büyük oğlu Kılıç Arslan sultan unvanıyla Konyada tahta çıkacak, ötekilere de melik unvanıyla kendilerine verilen vilayetlere gideceklerdi. Sultan Mesut tüm beylerin huzurunda tahtından inerek oğlunu tahta çıkardı. Böylece II. Kılıç Arslan resmen sultan ilan edildi (1155). II. Kılıç Arslan, hükümdarlığının ilk yıllarında tahtta hak ileriye sürerek ayaklanan kardeşleriyle uğraşmak zorunda kaldı. Ortanca kardeşini yakalatıp öldürdü. 1156da Maraşa yürüdü ve kenti ele geçirdi. Topraklarına saldıran Suriye Atabeyi Nurettin Mahmut Zengi üzerine yürüdü. 1157de Antebi (Ayıntab) ele geçirdikten sonra Rabanı kuşattı. Artan kuvveti rakiplerini telaşa düşürdü. Başta Bizans olmak üzere yöredeki beyler bir ittifak kurdular. Kılıç Arslan bu işbirliğini bozmak için harekete geçtiyse de başarılı olamadı ve 1162′ de İstanbula gitti. İmparator I. Manuel Komnenos ile buluştu. 1163te Danişmendliler üzerine yürüdü. 1165te Elbistan, Darende ve Tohma Suyu kıyılarını, 1169da da Kayseri ve Zamantı yöresini Danişmendilerden aldı. Daha sonra kardeşi Şehinşah üzerine yürüdü. Ankara ve Çankırıyı ele geçirdi. 1171de Malatyayı kuşattıysa da bir süre sonra kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldı ve Kayseriye döndü. 1175te Danişmendlilerin elindeki tüm kentleri alarak beyliğe son verdi. Kılıç Arslan ın giderek Bizans İmparatorluğu için ciddi bir tehlike haline geldiğini gören İmparator Manuel Komnenos, komuta ettiği bir orduyla Kılıç Arslana karşı harekete geçti. Bizans Ordusu Myriokephalonun (Hoyran Gölü ile Kumdanlı arasındaki dar bölge) bulunduğu dar ve sarp vadiye girdi. Pusuda bekleyen Türk Ordusu, her yandan hücuma geçerek düşmanı ok yağmuruna tuttu. Korkunç bir bozguna uğrayan ve pek çok kayıplar veren İmparator Manuel Komnenos sultana barış önerisinde bulundu. Sultan, Eskişehirdeki istihkâmların yıkılması koşuluyla bu öneriyi kabul etti (Eylül 1176). Myriokephalon zaferi Türk ve Bizans tarihinin önemli olaylarından biridir. Kılıç Arslan batı sınırlarını güvence altına aldıktan sonra doğuya yöneldi. 1178de Malatyayı aldı. Bir ara Selahattin Eyyubi ile çekişmeye girdiyse de 1180de Malatyaya döndü ve ilerlemiş yaşına karşın Batı Anadoluda yeni fetihler yaptı.
İlerlemiş yaşı nedeniyle ülkeyi eski Türk töresine göre 11 oğlu arasında paylaştırdı (1185). Kılıç Arslan ülkeyi 11 oğlu arasında paylaştırırken, yaşamının son günlerini huzur içinde geçirmeyi umuyordu, ancak oğullarının saltanat kavgasına girmeleri huzurunu kaçırdı. Büyük oğlu Melikşah babasına karşı savaş açtı. Kendisini zorla veliaht yaptırarak Konyada tahta oturdu (1189). Bu arada Anadoluya giren Üçüncü Haçlı Ordusu, Konyaya girdi (1190). Kılıç Arslanın barış önerisini kabul ederek Kudüse doğru yola çıktılar.Oğlu Melikşahın yanında göz altında tutulan Sultan Kılıç Arslan bir fırsatını bulup oğlu Nurettinin yanına gitti. Daha sonra öteki oğullarını dolaştı, ancak hiçbirinden sevgi ve saygı görmedi. Sonunda küçük oğlu Gıyasettin Keyhüsrev onu saygıyla karşıladı. Kılıç Arslan da onu veliaht ilan etti. Birlikte Melikşah ın üzerine Konyaya yürüdüler. Melikşah, Aksaraya kaçtı. Kılıç Arslan son bir kez daha tahta oturdu. Melikşahı izleyerek Aksaraya geldi. Burada hastalandı ve Konyaya dönerken yolda 80 yaşlarında öldü.
I. Kılıç Arslanın torunu ve I. Mesutun oğludur. 1144te Elbistanın fethi üzerine babası onu buraya melik atadı. Babasıyla birlikte Haçlılara karşı savaştı. Sultan Mesut Kilikya Seferinden dönüşünde hastalandı. Türk töresine uygun olarak üç oğlu arasında paylaştırdı. Büyük oğlu Kılıç Arslan sultan unvanıyla Konyada tahta çıkacak, ötekilere de melik unvanıyla kendilerine verilen vilayetlere gideceklerdi. Sultan Mesut tüm beylerin huzurunda tahtından inerek oğlunu tahta çıkardı. Böylece II. Kılıç Arslan resmen sultan ilan edildi (1155). II. Kılıç Arslan, hükümdarlığının ilk yıllarında tahtta hak ileriye sürerek ayaklanan kardeşleriyle uğraşmak zorunda kaldı. Ortanca kardeşini yakalatıp öldürdü. 1156da Maraşa yürüdü ve kenti ele geçirdi. Topraklarına saldıran Suriye Atabeyi Nurettin Mahmut Zengi üzerine yürüdü. 1157de Antebi (Ayıntab) ele geçirdikten sonra Rabanı kuşattı. Artan kuvveti rakiplerini telaşa düşürdü. Başta Bizans olmak üzere yöredeki beyler bir ittifak kurdular. Kılıç Arslan bu işbirliğini bozmak için harekete geçtiyse de başarılı olamadı ve 1162′ de İstanbula gitti. İmparator I. Manuel Komnenos ile buluştu. 1163te Danişmendliler üzerine yürüdü. 1165te Elbistan, Darende ve Tohma Suyu kıyılarını, 1169da da Kayseri ve Zamantı yöresini Danişmendilerden aldı. Daha sonra kardeşi Şehinşah üzerine yürüdü. Ankara ve Çankırıyı ele geçirdi. 1171de Malatyayı kuşattıysa da bir süre sonra kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldı ve Kayseriye döndü. 1175te Danişmendlilerin elindeki tüm kentleri alarak beyliğe son verdi. Kılıç Arslan ın giderek Bizans İmparatorluğu için ciddi bir tehlike haline geldiğini gören İmparator Manuel Komnenos, komuta ettiği bir orduyla Kılıç Arslana karşı harekete geçti. Bizans Ordusu Myriokephalonun (Hoyran Gölü ile Kumdanlı arasındaki dar bölge) bulunduğu dar ve sarp vadiye girdi. Pusuda bekleyen Türk Ordusu, her yandan hücuma geçerek düşmanı ok yağmuruna tuttu. Korkunç bir bozguna uğrayan ve pek çok kayıplar veren İmparator Manuel Komnenos sultana barış önerisinde bulundu. Sultan, Eskişehirdeki istihkâmların yıkılması koşuluyla bu öneriyi kabul etti (Eylül 1176). Myriokephalon zaferi Türk ve Bizans tarihinin önemli olaylarından biridir. Kılıç Arslan batı sınırlarını güvence altına aldıktan sonra doğuya yöneldi. 1178de Malatyayı aldı. Bir ara Selahattin Eyyubi ile çekişmeye girdiyse de 1180de Malatyaya döndü ve ilerlemiş yaşına karşın Batı Anadoluda yeni fetihler yaptı.
İlerlemiş yaşı nedeniyle ülkeyi eski Türk töresine göre 11 oğlu arasında paylaştırdı (1185). Kılıç Arslan ülkeyi 11 oğlu arasında paylaştırırken, yaşamının son günlerini huzur içinde geçirmeyi umuyordu, ancak oğullarının saltanat kavgasına girmeleri huzurunu kaçırdı. Büyük oğlu Melikşah babasına karşı savaş açtı. Kendisini zorla veliaht yaptırarak Konyada tahta oturdu (1189). Bu arada Anadoluya giren Üçüncü Haçlı Ordusu, Konyaya girdi (1190). Kılıç Arslanın barış önerisini kabul ederek Kudüse doğru yola çıktılar.Oğlu Melikşahın yanında göz altında tutulan Sultan Kılıç Arslan bir fırsatını bulup oğlu Nurettinin yanına gitti. Daha sonra öteki oğullarını dolaştı, ancak hiçbirinden sevgi ve saygı görmedi. Sonunda küçük oğlu Gıyasettin Keyhüsrev onu saygıyla karşıladı. Kılıç Arslan da onu veliaht ilan etti. Birlikte Melikşah ın üzerine Konyaya yürüdüler. Melikşah, Aksaraya kaçtı. Kılıç Arslan son bir kez daha tahta oturdu. Melikşahı izleyerek Aksaraya geldi. Burada hastalandı ve Konyaya dönerken yolda 80 yaşlarında öldü.