İdeal Parfümü Bulma ve Kötü Kokulardan Kurtulma Yöntemleri



Koku hakkında yapılan pek çok araştırma var. Hatta bir tanesi kanıtladı ki insanın beş duyusundan en güçlü hafızaya sahip olanı kokudur. Kesin başınıza geliyordur… Ne zaman hoş ve tanıdık bir koku alsanız belki çocukluğunuza kadar uzanan anılarınız bir anda gözünüzün önünde canlanır. Tabii ne yazık ki aynısı kötü kokular içinde de geçerli!

Günümüzde asla zarar etmeyen tek endüstrinin güzellik olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Parfüm konusunu ise çok kapsamlı bir şekilde ele almak lazım. Parfüm ve hoş esanslar sadece parfüm olarak değil, gün içinde kullandığımız pek çok güzellik ürününün içinde, mesela cilt ve saç ürünleri hatta yiyeceklerimize kadar uzanmış vaziyette. Peki bu kadar hoş ve güzel kokunun arasında kendi tenimize uygun olanını nasıl bulacağız?

Dilinize Sıkmayın!

Bundan bir kaç yıl önce Christian Dior’la yapılan bir söyleşiyi okumuştum. Diyordu ki, “Teninize en uygun parfümü bulmak için dilinize sıkın. Dil, aynı anda pek çok tadı alan ve kokunun nefes kanallarına iletilmesini sağlayan bir organımız. Eğer dilinize sıktığınız parfümün tadı tatlı veya tamamen tatsız geliyorsa o size uygun bir parfümdür. Ancak tadı ekşi veya acı geliyorsa asla o parfümü kullanmayın”. Ben de bu yazıyı okumanın verdiği hevesle o zamanlar çok severek kullandığım ‘Kenzo Flower’ parfümünü dilime sıktım. Tabii bu büyük bir hataydı. Tadının berbat olmasını geçiyorum, neredeyse beni boğacak ağır bir kokunun uzun süre ağzımdan gitmemesine sebep oldu. Yani siz siz olun bunu denemeye kalkmayın! Tadı kötü olsa da bir parfüm teninize çok uygun olabilir. Doğru parfümü bulmanız için ise sizlere vereceğim bazı tüyolar var.

Önce Deneyin

Herkesin kendine has bir kokusu olması gerektiğini düşünüyorum. Tıpkı kendi imzasını taşıyan bir parfüm gibi… Pek çok farklı kokuda ve markada parfümünüz olabilir ama içlerinde bir tanesi hep kullandığınız ve tanıdıklarınızın tesadüfen bile olsa kokusunu aldığında “İşte bu Ayşe’nin kokusu” diyebildiği bir parfüm. Bunun için bir parfümeriye gidin ve farklı kokuları deneyin. Önce parfümleri gündüz ve gece kullanılabilecek parfümler olarak ikiye ayırın. Sonrasında ise çiçeksi, şekerli, ferah ve baharatlı olarak gruplandırabilirsiniz. Mesela hâlâ dünyanın en çok satan parfümü olarak kabul edilen ‘Dior Hipnotic Poison’ alacaksanız bunu gündüz sinemaya veya açık havada yürüyüşe giderken kullanmanız pek de doğru bir karar olmaz. O yüzden tavsiyem gündüz için daha hafif, gece için daha ağır ve baharatlı bir parfüm tercih etmeniz. Ben her zaman olmasa bile ikinci bir burunun da tavsiyesine kulak veririm. Mesela partneriniz eğer parfümünüzün kokusunu beğenmiyorsa gün boyu o kokuyla hem kendinizi hem de erkek arkadaşınızı rahatsız etmenize gerek yok. Partnerinizin beğendiği kokuları kullanmak sizi onun gözünde daha çekici kılabilir.

Ten Kokusunun Önemi

Partnerin beğendiği kokular demişken burada feromon konusuna biraz değinmek istiyorum. Feromon, aynı türün üyeleri arasındaki sosyal ilişkileri düzenleyen kimyasal maddedir. Yani ten kokusundan bahsediyorum. Bu konuda da ilginç araştırmalar var. Bilim insanları kadın ve erkekler üzerinde bir test yapıyorlar. Farklı erkeklerin terli tişörtlerini farklı kadınlara koklatıyorlar. Bazı kadınlara koku çok güzel gelirken bazılarına çok kötü hatta tiksinç geliyor. Ve araştırmalar gösteriyor ki tıpkı doğada kuşların çiftleşme öncesi en sağlıklı ve güçlü yavruları doğurabilmesi için en parlak renkteki erkeği seçmesi gibi, insan fizyolojisi de en sağlıklı çocukları doğurabilmek için kendi bağışıklık sistemine en zıt olan erkeği koku yoluyla buluyor. Yani ten kokusunu beğendiğiniz insanlarla olası bir çiftleşme sonrasında doğabilecek çocuklarınızın bağışıklık sistemi hem anne hem de babanınkinden daha gelişmiş oluyor. Sevdiğiniz insanın ten kokusu hoşunuza gitmiyorsa dikkat edin bu bir tesadüf değil, tamamen vücudunuzun size verdiği bir sinyal. Peki sürekli parfüm kullanırken ten kokusunu nasıl alacağız?

Bunun için sizlere verebileceğim en iyi ve aynı zamanda sağlıklı öneri parfümünüzü çıplak teninize sıkmamanız. Parfümlerin içinde çeşitli kimyasallar ve asitler var. Cildinize sıkmanız halinde hem cildinize zarar verir hem de istenmeyen alerjik reaksiyonlara zemin hazırlamış olursunuz. En güzeli giysilerinize sıkmak… Bazıları saçlarına sıkmayı da tercih ediyor ama ben bunu yapmıyorum. Lakin saçlarınız kuru bir yapıya sahipse bu daha da fazla kurumasına sebep olacaktır. Tabii bir de nabzın attığı yerlere sıkma meselesi var ki, kokunun vücut ısısıyla birleşerek daha yoğunlaştığı ve her nabızda etrafa yayıldığı bilinen bir gerçek. Boyun, kulak altı ve dirsek içlerinize sıkabilirsiniz.

Ten kokum hiç kapanmasın diyorsanız sık sık duş alın ve parfüm kullanmayın. Justin Timberlake, ten kokusunun en güzel koku olduğunu düşündüğü için asla parfüm kullanmayan ünlülerin başında geliyor.

Kötü Kokulardan Nasıl Korunmalı?

Biraz da kötü kokulardan ve korunma yollarından bahsedelim. Bazı kişilerin hoş olmayan vücut kokusu, çevresini rahatsız eden boyutlar kazanabilir. Keskin, kokmuş, küf veya ekşi olarak tarif edilen vücut kokusuna tıp dilinde ‘bromhidrosis’ denir. Eğer kötü kokan bir tene sahipseniz sık sık banyo yapmak iyi bir başlangıç olacaktır. Bu arada şahsi tavsiyem, eğer kendi kokunuzu alamıyorsanız bir yakınınızdan kötü kokmaya başladığınız zaman size söylemesini rica edebilirsiniz. Aynı durum sizin için de geçerli... Kötü kokan birine nazikçe koktuğunu söylemek hiç bir şey yokmuş gibi davranmaktan daha faydalı olacaktır. En etkili deodorantlar içinde alüminyum olanlar. Bunlar ter kokusunu önlemede oldukça etkili. Daha önceki sayılarda deodorantlardan bahsetmiştim. İçinde kimyasal ürünler olan deodorantlar özellikle kadınlarda koltuk altlarında tüy olmaması sebebiyle buradan lenf bezlerine iletilerek uzun vadede kist oluşumuna hatta göğüs kanserine sebep olabiliyor. Kokusuz ancak ter kokusunu önlemede etkili olan, içinde kimyasallar bulundurmayan ‘Crystal’ marka deodorant kullanabilirsiniz.

Kötü kokmamak için pamuklu giysiler tercih edin. Naylon, cildinizin hava almasını engellediği için kötü kokmanıza sebep olur. Beslenmenize de dikkat etmeniz gerekiyor. Aşırı baharatlı yiyecekler, yumurta, eski peynir, soğan, sarımsak, hardal, çeşitli kızartmalar, sosis ve sucuk gibi yiyecekler kötü kokmanıza sebep olur. Bakteri gelişimini durdurmak için lokal antibiyotik içeren kremler ve antiseptik sabun kullanımı bakterilerin çoğalmasını sınırlayarak faydalı olabilir.

Medikal Yöntemler

Kötü kokmayı önlemek için kullanılan bazı medikal estetik yöntemler de var. Kötü kokmaya meyilli olan koltuk altı ve genital bölgeye lazer epilasyon yaptırmak oldukça etkili bir yöntem. Ozon sauna yöntemi ise açılmış gözeneklerden cilt altına giren ozon gazı deri yüzeyinde virüs, bakteri ve mantarların yok edilmesinde etkili. Cildin yenilenmesini sağlar ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.

Son yıllarda çok popüler olan botoks ise etkili ancak tekrar gerektiren bir tedavi yöntemi. Botoksta en sık tercih edilen iki bölge, koltuk altı ve avuç içleri. Kişiden kişiye farklılık göstermekle beraber 4-6 ay arasında yeniden uygulanması gerekir.