s3rdar
MFC Üyesi
- Konum
- Bodrum Muğla
-
- Üyelik Tarihi
- 10 Ara 2012
-
- Mesajlar
- 768
-
- MFC Puanı
- 54
I. Viyana Kuşatması, 27 Eylül-16 Ekim 1529 tarihlerinde Avusturya Arşidüklüğünün başkenti Viyananın Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki Osmanlı ordusutarafından kuşatılmasıdır. Başarısız olan kuşatma sonucunda kale alınamamış ve Osmanlı ordusu İstanbula geri dönmüştür.
1526 Mohaç Meydan Muharebesi sonrasında Budinin Osmanlı Devleti tarafından ele geçirilmesinin ardından, savaşa katılmamış olan Erdel voyvodası János SzapolyaiMacar kralı olarak taç giymişti. Kanuni Sultan Süleyman 16 Ekim 1526da Macaristan tacını Szapolyaiye veren tarihi fermanını imzaladı. Mohaç Savaşı öncesinde Kral II. Lajos dolayısıyla Macaristan ile bağlantılı olan, ancak savaş sonrasında Osmanlı ordularının girmedigi Bohemya, Moravya, Slovakya ve Silezya gibi ülke ve bölgeler ise, II. Lajosun karısının ve Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlkenin kardeşi olan Avusturya arşidükü Ferdinandda kaldı. Kanuni Sultan Süleyman İstanbula döndükten sonra harekete geçen Ferdinand, Pressburgda Osmanlılara karşı olan asillerden teşekkül ettirilmiş bir diet meclisi toplayarak kendini Macaristan ve Bohemya kralı ilan ettirdi. Bu olay, Macaristanda egemenlik için Osmanlı-Avusturya rekabetini başlattı. Kanuni Sultan Süleyman, Mohaç zaferi sonrasında fethedilen geniş Macar topraklarınınKutsal Roma-Germen İmparatorluğu ile bağlantılı bir hükümdarın eline geçmesine müsade edemezdi. Bu durum, bölgedeki güçler dengesinin Osmanlı Devleti aleyhine bozulmasına yol açabilirdi.Kuşatmanın nedenleri
Kuşatma tasviri
Kuşatma tasviri
Ağabeyi Habsburg İmparatoru Şarlkenin de desteğini alan Ferdinand, Osmanlı ordusu geri döndükten sonra saldırıya geçti ve Tokaj meydan muharebesinde Szapolyaiyi yenerek Budini ele geçirdi. Lehistana kaçan Szapolyai Osmanlı Devletinden yardım istedi. Kanuni Sultan Süleyman sefer hazırlıklarıyla meşgulken, Macaristandan fethedilen arazinin geri verilmesi karşılığında barış yapmak isteğiyle Ferdinandin elçileri geldi. Fakat Habsburgları Macaristandan çıkarmak, Ferdinanda gözdağı vermek, Habsburg ordusunu yakalayıp yok etmeyi amaçlayan Kanuni Sultan Süleyman, o zamanın adetleri gereği elçileri tevkif ettirdi. Hazırlıklarını tamamladıktan sonra serbest bırakıp savaş için yola çıktığı haberiyle Ferdinanda gönderdi.
10 Mayıs 1529da İstanbuldan yola çıkan Kanuni Sultan Süleyman 20 HazirandaSofyaya ve 18 Ağustosda Mohaç ovasına ulaştı. Szapolyai ve 6000 Macar askeri de orduya katıldı ve burada padişahın elini öptü. Eylülde Budini kuşatan Kanuni Sultan Süleyman, teslim teklifinin reddedilmesi üzerine şiddetli bir muhasara savaşına başladı. 8 Eylülde Budin kalesinin kapılarından biri ele geçirilip genel hücum başlatılınca, ümit kalmadığını anlayan müdafiler, hayatlarına dokunulmamak şartıyla kaleyi teslim ettiler. Kısa zamanda gösterilen bu muvaffakiyet karşısında, Osmanlı hakimiyetine daha fazla karşı duramayacağını anlayan Boğdan voyvodası IV. Petru Rareş de ordugaha gelerek bir tabiiyyet antlaşması imzaladı. Elbasan sancakbeyi Hasan Beyi Budinde muhafız bırakan Kanuni, 12 Eylülde Macar taht şehrinden ayrılıp Viyana üzerine yürüdü.
I.Ferdinand Kutsal Roma İmparatoru(1556 - 1564)
I.Ferdinand Kutsal Roma İmparatoru(1556 1564)
Bu arada Ferdinandin adamları tarafından kaçırılmak üzereyken İzvornik sancakbeyi Malkoçoğlu Bali Beyin ele geçirdiği Macar kraliyet tacı, yeniçeri sekbanbaşısı tarafından Szapolyaiye giydirildi.
Budin kalesinin fethinden sonra Osmanlı ordusu Avusturya üzerine yürüdü. Kanuninin esas amacı şehri fethetmek değil, Avusturyaya gözdağı vermekti.
Kuşatma
Kuşatma tasviri
Kuşatma tasviri
Ferdinand, Kanuni Sultan Süleymana başvurarak, Belgrad, Sirem (Srem) ve Bosnanın bir kısmını içine almak üzere Macaristanın bazı bölgelerinin, vergi vermek şartıyla kendisine bırakılmasını teklif etti. Osmanlı hükümeti, bu teklifi kabul etmedi ve Budinin, Janosa geri verilmesini istedi. Kanuni Sultan Süleyman, Macaristanın korunması ve Almanyanın baskı altında tutulabilmesi için Viyananın ele geçirilmesi gerektiğini anladı ve Viyana üstüne yürümeğe karar verdi.
Veziriazam İbrahim Paşa
Veziriazam İbrahim Paşa
Osmanlı ordusu, 10 Mayıs 1529da İstanbuldan hareket etti. Edirnede Anadolu beylerbeyi Behram Paşa, Anadolu eyaleti askerleriyle birlikte orduya katıldı. Sofyadaki Serasker İbrahim Paşa ve emrindeki Rumeli eyaleti askerleri, öncü tayin edildi. Ordu, Niş Alacahisar Belgrad Sirem yoluyla, 5 Ağustos 1529da Eszeke vardı. Mohaça giren ordu, 5 Eylülde, Budin kalesi önüne geldi. Kaledeki Avusturya kuvvetleri, 5 Eylülde kaleyi teslim ettiler. Kanuni Sultan Süleyman, 12 Eylülde, kral Janosu tekrar tahta geçirdi.
Kanuni Sultan Süleyman, 22 Eylülde Avusturya sınırını geçti. Ertesi gün Bali Beyin kardeşi Semendire sancakbeyi Sultanzade Mehmed Bey, Alman öncü kuvvetlerinin büyük bir kısmını Viyananın on beş kilometre güneydoğusundaki Bruck kasabası yakınlarında imha etti. Esir edilen Alman kuvvetleri komutanı Christophe Von Zedlitz ve altı general Sultana gönderildi.
Osmanlı ordusu, ileri yürüyüşüne devam ederek, 26 Eylülde Viyanayı kuşatmaya başladı. 27 Eylülde Viyana önlerine gelen ordu-yi hümayun, Avusturya Arşidüklüğünün başkentini muhasaraya başladı.
800px-Francois_I_SuleimanKanuni Sultan Süleyman, 120.000 (Türkler, Sırplar, Rumenler) kişilik bir orduyla Budinden ayrılıp Viyana üzerine yürüdüğü haberi duyulunca, sadece Avusturya ve Almanyada değil, bütün Avrupada bir korku başlamış, Osmanlı ilerlemesi karşısında o sırada had safhada olan mezhep mücadeleleri bile bir tarafa bırakılarak, Viyanaya yardım seferi başlatılmış ve Avrupanın her yerinden muhtelif milletlere mensup yardım kuvveti gelmeye başlamıştı. Muhasaradan biraz evvel bu kuvvetlerin büyük bir kısmı kaleye yerleşmişti. Ferdinand şehri terkederek kaçmış, yerine ihtiyar ve tecrübeli bir asker olan Kont Nicolos Von Salmi kale komutanı olarak bırakmıştı. Müdafaa hazırlıklarına baslayan Kont Salm de, Türk ordusu gelmeden Viyana yakınlarındaki mahalleleri tamamen yakıp yıkmış, birinci istihkam hattından yirmi adım içerde ikinci bir istihkam inşa etmiş, Tuna sahillerine kazıklar diktirerek müdafaa için gerekli tedbirleri almıştı. Osmanlı humbaracılarının yakıcı tesirlerinden korunmak için evlerin ahşap çatılarını yıktırmış, top güllelerinin tesirini azaltmak için de, sokakların kaldırımlarını söktürmüştü. Ayrıca iki ay yetecek kadar erzak temin edip, şehirdeki sivil halkı dışarı çıkarmıştı.
Kanuni Sultan Süleyman, kale kumandanı Niklas Zaleme haber göndererek, kalenin teslimini teklif etti. Kale kumandanı, bunu kabul etmeyerek, bütün kuvvetleriyle kale gerisinde savunma düzenine geçti. Bu arada Tuna yolundan gemilerle Viyanaya gönderilen 12 bölük kadar bir Avusturya yardımcı kuvveti, 25 Eylülde sisten yararlanarak kaleye girdi. Avusturyalılar, kuşatma süresince 30.000 kişilik kuvvetlerle kaleden yaptıkları karşı saldırılar ve baskınlarla, savunmayı aktif olarak yürütmek istedilerse de, büyük kayıplara uğradılar. Viyana kalesine karşı şiddetli savaşların verildiği sırada, Mehmed Bey kumandasındaki Osmanlı akıncıları, Bavyerada Regensburg, Çekoslovakyada Brün şehirlerine kadar akınlar yaptılar.
Kanuni Sultan Süleyman, on yedi gün boyunca döverek, şehrin surlarını iyice tahrip etmişti. Bu sırada bir Osmanlı güllesinin isabetiyle kale komutani Kont Salm de öldürülmüştü. Bununla birlikte kuşatma uzuyor; kış aylarının tahrip edici etkisi ve beklenen top mühimmatının gecikmesi Osmanlı ordusu için kuşatma şartlarını zorlaştırıyordu.
Kuşatmanın kaldırılması ve geri dönüş
Kanuni Sultan Süleyman Han
Kanuni Sultan Süleyman Han
Yolların elverişsizliği ve mevsim şartlarının erken bozulması yüzünden, ağır kuşatma topları yollarda kalmış ve kale önüne getirilememişti. Bu yüzden Viyana kalesi yeteri kadar tahrip edilemedi. Bu elverişsiz şartlara rağmen, 11 Ekimde Viyana kalesine büyük bir saldırı yapıldı; fakat kesin sonuç alınamadı. Daha sonra yapılan ikinci saldırı da sonuç vermedi. Kışın şiddetlenmesi ve yiyecek sıkıntısının başlaması, ordunun moralini bozdu. Askere büyük ödüller vaat edilerek, 13 ve 14 Ekimde yapılan saldırılardan da sonuç alınamamıştı. Aldığı istihbaratlar sonunda Viyanaya yüzelli kilometre uzaktaki Linzde bir Alman ordusunun toplandığı anlaşılınca, Kanuni, orduya muhasarayı kaldırma emrini verdi. Kanuni Sultan Süleyman, 15 Ekimde, kuşatmayı kaldırarak dönüşe karar verdi. Kuşatmanın kaldırılmasından sonra Sadrazam İbrahim Paşa, Viyana kalesinin güneyinde gereken güvenlik tedbirlerini aldı ve böylece kaleden yapılacak düşman çıkış harekâtını ve saldırılarını önledi. Ayrıca Kasım Bey kumandasında 12.000 kişilik akıncı kuvveti de, düşman baskısını önlemek amacıyla, Avusturya, Güney Almanya (Bavyera), Moravya, Bohemya, Yukarı Macaristan (şimdiki Slovakya), Silezya ve Slovenya gibi Habsburglara bağlı ülkelere akınlar yapmakla görevlendirdi.
16 Ekimde yola çıkan Osmanlı ordusu, Estergon üzerinden Tuna yoluyla 25 Ekimde Budine geldi ve Kral Janos tarafından karşılandı. Buradan Tuna üzerine kurulan köprüyle Peşteye geçildi ve 29 Ekimde Tunanın doğu kıyısı takip edilerek, İstanbula dönüş yürüyüşüne başlandı.
1526 Mohaç Meydan Muharebesi sonrasında Budinin Osmanlı Devleti tarafından ele geçirilmesinin ardından, savaşa katılmamış olan Erdel voyvodası János SzapolyaiMacar kralı olarak taç giymişti. Kanuni Sultan Süleyman 16 Ekim 1526da Macaristan tacını Szapolyaiye veren tarihi fermanını imzaladı. Mohaç Savaşı öncesinde Kral II. Lajos dolayısıyla Macaristan ile bağlantılı olan, ancak savaş sonrasında Osmanlı ordularının girmedigi Bohemya, Moravya, Slovakya ve Silezya gibi ülke ve bölgeler ise, II. Lajosun karısının ve Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlkenin kardeşi olan Avusturya arşidükü Ferdinandda kaldı. Kanuni Sultan Süleyman İstanbula döndükten sonra harekete geçen Ferdinand, Pressburgda Osmanlılara karşı olan asillerden teşekkül ettirilmiş bir diet meclisi toplayarak kendini Macaristan ve Bohemya kralı ilan ettirdi. Bu olay, Macaristanda egemenlik için Osmanlı-Avusturya rekabetini başlattı. Kanuni Sultan Süleyman, Mohaç zaferi sonrasında fethedilen geniş Macar topraklarınınKutsal Roma-Germen İmparatorluğu ile bağlantılı bir hükümdarın eline geçmesine müsade edemezdi. Bu durum, bölgedeki güçler dengesinin Osmanlı Devleti aleyhine bozulmasına yol açabilirdi.Kuşatmanın nedenleri
Kuşatma tasviri
Kuşatma tasviri
Ağabeyi Habsburg İmparatoru Şarlkenin de desteğini alan Ferdinand, Osmanlı ordusu geri döndükten sonra saldırıya geçti ve Tokaj meydan muharebesinde Szapolyaiyi yenerek Budini ele geçirdi. Lehistana kaçan Szapolyai Osmanlı Devletinden yardım istedi. Kanuni Sultan Süleyman sefer hazırlıklarıyla meşgulken, Macaristandan fethedilen arazinin geri verilmesi karşılığında barış yapmak isteğiyle Ferdinandin elçileri geldi. Fakat Habsburgları Macaristandan çıkarmak, Ferdinanda gözdağı vermek, Habsburg ordusunu yakalayıp yok etmeyi amaçlayan Kanuni Sultan Süleyman, o zamanın adetleri gereği elçileri tevkif ettirdi. Hazırlıklarını tamamladıktan sonra serbest bırakıp savaş için yola çıktığı haberiyle Ferdinanda gönderdi.
10 Mayıs 1529da İstanbuldan yola çıkan Kanuni Sultan Süleyman 20 HazirandaSofyaya ve 18 Ağustosda Mohaç ovasına ulaştı. Szapolyai ve 6000 Macar askeri de orduya katıldı ve burada padişahın elini öptü. Eylülde Budini kuşatan Kanuni Sultan Süleyman, teslim teklifinin reddedilmesi üzerine şiddetli bir muhasara savaşına başladı. 8 Eylülde Budin kalesinin kapılarından biri ele geçirilip genel hücum başlatılınca, ümit kalmadığını anlayan müdafiler, hayatlarına dokunulmamak şartıyla kaleyi teslim ettiler. Kısa zamanda gösterilen bu muvaffakiyet karşısında, Osmanlı hakimiyetine daha fazla karşı duramayacağını anlayan Boğdan voyvodası IV. Petru Rareş de ordugaha gelerek bir tabiiyyet antlaşması imzaladı. Elbasan sancakbeyi Hasan Beyi Budinde muhafız bırakan Kanuni, 12 Eylülde Macar taht şehrinden ayrılıp Viyana üzerine yürüdü.
I.Ferdinand Kutsal Roma İmparatoru(1556 - 1564)
I.Ferdinand Kutsal Roma İmparatoru(1556 1564)
Bu arada Ferdinandin adamları tarafından kaçırılmak üzereyken İzvornik sancakbeyi Malkoçoğlu Bali Beyin ele geçirdiği Macar kraliyet tacı, yeniçeri sekbanbaşısı tarafından Szapolyaiye giydirildi.
Budin kalesinin fethinden sonra Osmanlı ordusu Avusturya üzerine yürüdü. Kanuninin esas amacı şehri fethetmek değil, Avusturyaya gözdağı vermekti.
Kuşatma
Kuşatma tasviri
Kuşatma tasviri
Ferdinand, Kanuni Sultan Süleymana başvurarak, Belgrad, Sirem (Srem) ve Bosnanın bir kısmını içine almak üzere Macaristanın bazı bölgelerinin, vergi vermek şartıyla kendisine bırakılmasını teklif etti. Osmanlı hükümeti, bu teklifi kabul etmedi ve Budinin, Janosa geri verilmesini istedi. Kanuni Sultan Süleyman, Macaristanın korunması ve Almanyanın baskı altında tutulabilmesi için Viyananın ele geçirilmesi gerektiğini anladı ve Viyana üstüne yürümeğe karar verdi.
Veziriazam İbrahim Paşa
Veziriazam İbrahim Paşa
Osmanlı ordusu, 10 Mayıs 1529da İstanbuldan hareket etti. Edirnede Anadolu beylerbeyi Behram Paşa, Anadolu eyaleti askerleriyle birlikte orduya katıldı. Sofyadaki Serasker İbrahim Paşa ve emrindeki Rumeli eyaleti askerleri, öncü tayin edildi. Ordu, Niş Alacahisar Belgrad Sirem yoluyla, 5 Ağustos 1529da Eszeke vardı. Mohaça giren ordu, 5 Eylülde, Budin kalesi önüne geldi. Kaledeki Avusturya kuvvetleri, 5 Eylülde kaleyi teslim ettiler. Kanuni Sultan Süleyman, 12 Eylülde, kral Janosu tekrar tahta geçirdi.
Kanuni Sultan Süleyman, 22 Eylülde Avusturya sınırını geçti. Ertesi gün Bali Beyin kardeşi Semendire sancakbeyi Sultanzade Mehmed Bey, Alman öncü kuvvetlerinin büyük bir kısmını Viyananın on beş kilometre güneydoğusundaki Bruck kasabası yakınlarında imha etti. Esir edilen Alman kuvvetleri komutanı Christophe Von Zedlitz ve altı general Sultana gönderildi.
Osmanlı ordusu, ileri yürüyüşüne devam ederek, 26 Eylülde Viyanayı kuşatmaya başladı. 27 Eylülde Viyana önlerine gelen ordu-yi hümayun, Avusturya Arşidüklüğünün başkentini muhasaraya başladı.
800px-Francois_I_SuleimanKanuni Sultan Süleyman, 120.000 (Türkler, Sırplar, Rumenler) kişilik bir orduyla Budinden ayrılıp Viyana üzerine yürüdüğü haberi duyulunca, sadece Avusturya ve Almanyada değil, bütün Avrupada bir korku başlamış, Osmanlı ilerlemesi karşısında o sırada had safhada olan mezhep mücadeleleri bile bir tarafa bırakılarak, Viyanaya yardım seferi başlatılmış ve Avrupanın her yerinden muhtelif milletlere mensup yardım kuvveti gelmeye başlamıştı. Muhasaradan biraz evvel bu kuvvetlerin büyük bir kısmı kaleye yerleşmişti. Ferdinand şehri terkederek kaçmış, yerine ihtiyar ve tecrübeli bir asker olan Kont Nicolos Von Salmi kale komutanı olarak bırakmıştı. Müdafaa hazırlıklarına baslayan Kont Salm de, Türk ordusu gelmeden Viyana yakınlarındaki mahalleleri tamamen yakıp yıkmış, birinci istihkam hattından yirmi adım içerde ikinci bir istihkam inşa etmiş, Tuna sahillerine kazıklar diktirerek müdafaa için gerekli tedbirleri almıştı. Osmanlı humbaracılarının yakıcı tesirlerinden korunmak için evlerin ahşap çatılarını yıktırmış, top güllelerinin tesirini azaltmak için de, sokakların kaldırımlarını söktürmüştü. Ayrıca iki ay yetecek kadar erzak temin edip, şehirdeki sivil halkı dışarı çıkarmıştı.
Kanuni Sultan Süleyman, kale kumandanı Niklas Zaleme haber göndererek, kalenin teslimini teklif etti. Kale kumandanı, bunu kabul etmeyerek, bütün kuvvetleriyle kale gerisinde savunma düzenine geçti. Bu arada Tuna yolundan gemilerle Viyanaya gönderilen 12 bölük kadar bir Avusturya yardımcı kuvveti, 25 Eylülde sisten yararlanarak kaleye girdi. Avusturyalılar, kuşatma süresince 30.000 kişilik kuvvetlerle kaleden yaptıkları karşı saldırılar ve baskınlarla, savunmayı aktif olarak yürütmek istedilerse de, büyük kayıplara uğradılar. Viyana kalesine karşı şiddetli savaşların verildiği sırada, Mehmed Bey kumandasındaki Osmanlı akıncıları, Bavyerada Regensburg, Çekoslovakyada Brün şehirlerine kadar akınlar yaptılar.
Kanuni Sultan Süleyman, on yedi gün boyunca döverek, şehrin surlarını iyice tahrip etmişti. Bu sırada bir Osmanlı güllesinin isabetiyle kale komutani Kont Salm de öldürülmüştü. Bununla birlikte kuşatma uzuyor; kış aylarının tahrip edici etkisi ve beklenen top mühimmatının gecikmesi Osmanlı ordusu için kuşatma şartlarını zorlaştırıyordu.
Kuşatmanın kaldırılması ve geri dönüş
Kanuni Sultan Süleyman Han
Kanuni Sultan Süleyman Han
Yolların elverişsizliği ve mevsim şartlarının erken bozulması yüzünden, ağır kuşatma topları yollarda kalmış ve kale önüne getirilememişti. Bu yüzden Viyana kalesi yeteri kadar tahrip edilemedi. Bu elverişsiz şartlara rağmen, 11 Ekimde Viyana kalesine büyük bir saldırı yapıldı; fakat kesin sonuç alınamadı. Daha sonra yapılan ikinci saldırı da sonuç vermedi. Kışın şiddetlenmesi ve yiyecek sıkıntısının başlaması, ordunun moralini bozdu. Askere büyük ödüller vaat edilerek, 13 ve 14 Ekimde yapılan saldırılardan da sonuç alınamamıştı. Aldığı istihbaratlar sonunda Viyanaya yüzelli kilometre uzaktaki Linzde bir Alman ordusunun toplandığı anlaşılınca, Kanuni, orduya muhasarayı kaldırma emrini verdi. Kanuni Sultan Süleyman, 15 Ekimde, kuşatmayı kaldırarak dönüşe karar verdi. Kuşatmanın kaldırılmasından sonra Sadrazam İbrahim Paşa, Viyana kalesinin güneyinde gereken güvenlik tedbirlerini aldı ve böylece kaleden yapılacak düşman çıkış harekâtını ve saldırılarını önledi. Ayrıca Kasım Bey kumandasında 12.000 kişilik akıncı kuvveti de, düşman baskısını önlemek amacıyla, Avusturya, Güney Almanya (Bavyera), Moravya, Bohemya, Yukarı Macaristan (şimdiki Slovakya), Silezya ve Slovenya gibi Habsburglara bağlı ülkelere akınlar yapmakla görevlendirdi.
16 Ekimde yola çıkan Osmanlı ordusu, Estergon üzerinden Tuna yoluyla 25 Ekimde Budine geldi ve Kral Janos tarafından karşılandı. Buradan Tuna üzerine kurulan köprüyle Peşteye geçildi ve 29 Ekimde Tunanın doğu kıyısı takip edilerek, İstanbula dönüş yürüyüşüne başlandı.