110 ülkeye ihracat gerçekleştiren Boydak Holding'in patronu Hacı Boydak, iş yaşamının stresinden uzaklaşmak için son yıllarda motosiklet tutkusunu yaşam tarzı haline getirdi Öyle ki; Boydak en son Kayseri'den bir grup iş adamıyla çıktığı yolculukta motosiklet üzerinde 5 bin kilometrelik Avrupa turu yaptı Boydak: "Gençliğimde zaman zaman amcamın motosikletini yıkar, temizlerdim. Amcam da ödül olarak motosikletini binmem için bana verirdi" "Motosiklete abdestsiz ve kasksız hiç binmem. 7 Ayet el Kürsi ve diğer korunma dualarını okuyorum, öyle yol alıyorum"


ESMA AYGÜN - Kayseri'den 110 ülkeye ihracat yapan ve bünyesinde 40 şirket bulunan Boydak Holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, yoğun iş stresinden uzaklaşmak için motosikleti ile seyahatlere çıkıyor. Boydak, en son bir grup iş adamıyla motosiklet üzerinde 5 bin kilometrelik Avrupa turu yaptı.

13 bin çalışanı ile 2012 yılında yüzde 20'nin üzerinde büyüme artışıyla 5.6 milyar lira ciro gerçekleştiren Holdingin sıradışı yöneticisi Boydak 50 yaşından sonra üniversite eğitimine devam etme kararı alarak, sosyoloji bölümüne başladı. Üniversite 3. sınıf öğrencisi olan 55 yaşındaki Boydak, son yıllarda artan motosiklet tutkusu ile de çevresindekileri şaşırtıyor.

Boydak, AA muhabirine, gençlik yıllarından bu yana içinde motosiklet sevgisi olduğunu, 6 yıl önce aldığı motosikletiyle hem yurt içinde hem de yurt dışında işadamı arkadaşları ile turlara katıldığını söyledi.

Gençliğinde amcasının motosikletine binebiliyordu

Gençlik yıllarında kendisinin olmadığı için amcasının motosikletini kullandığını anlatan Boydak, "Zaman zaman amcamın motosikletini yıkar, temizlerdim. Amcam da ödül olarak motosikletini binmem için bana verirdi. Yoğun iş hayatı temposunda motosiklete ara vermiştim ancak hep içimde kalmıştı. 6 yıl önce hem A2 yani motosiklet ehliyeti aldım, hem de motosiklet. 5 yıl boyunca bindiğim motosikleti bu yıl değiştirdim" diye konuştu.

"Yakın çevrem 'ne yapacaksın motoru?' diye tepki gösterdi"

Motosiklete olan ilgisinin çevresindekileri şaşırttığını da belirten Boydak, şunları dile getirdi:

"İlk motosikleti ve ehliyeti aldığımda ailem ve yakın çevrem 'ne yapacaksın motoru' diye tepki gösterdi. Bu benim bir tutkum, sevdam olduğu için kimseyi dinlemedim. İzmir'de iyi bir motosiklet hocamız var, 2 yıldır eğitim alıyoruz. Sunum yaparak bize motosiklet kazalarını ve almamız gereken tedbirleri de anlatıyor. Diğer araçlara, tekneye ya da uçağa kıyasla işin doğrusu ben motosikleti çok seviyorum, güzel bir adrenalin oluyor. İş stresinden, yoğunluğundan kurtuluyoruz. Motosiklete bindiğim zaman dünya işlerini unutuyorum."

"Abdestsiz ve kasksız motosiklete binmem"

Motosiklete bindikten sonra tüm dikkatini yola ve trafiğe verdiğini vurgulayan Boydak, "Motosiklete abdestsiz ve kasksız hiç binmem. 7 Ayet-el Kürsi ile diğer korunma dualarını okuyorum, öyle yol alıyorum. Uykum gelince mutlaka yarım saat uyuyorum. Uyanınca biraz egzersiz yapıp abdest alıyorum. Hayatın her alanında ölümü hatırlamamız lazım, bu nedenle abdestsiz yola çıkmıyorum. Motosikletin üzerindeyken sadece dua ediyorum ve yola odaklanıyorum" ifadelerini kullandı.

Alplerin eteklerinde motosiklet keyfi

Boydak, arkadaşlarıyla sık sık Kapadokya bölgesine motosiklet turları düzenlediklerini, uzun zamandır da yurtdışına gitme hayali olduğunu kaydetti.

13 Haziran'da bir grup Kayserili iş adamıyla motosikletli ilk yurtdışı gezisini gerçekleştirdiğini anlatan Boydak, şöyle devam etti:

"Kayseri'den 9 kişi yola çıktık. İstanbul ve İzmir'den de 4 arkadaşımız bize katıldı. Edirne İpsala'da buluşup, Yunanistan'a geçtik. Kavala ve Selanik'i gezdik. Buradan feribotla İtalya'ya gittik. İtalya'nın birkaç şehrini gezdik, daha sonra Alp Dağlarına geçtik. Toplam 6 bin 600 kilometre yol gittik, bunun bin 600 kilometresi feribotta geçti. 5 bin kilometreyi ise motosikletle gittim. 10 gün güzel bir tatil geçirdim. Yeni ülke ve yeni insanlar tanıdık. Özellikle Alp Dağlarında 'paso' diye adlandırılan zor yollar sürüş tecrübemi geliştirdi. U şeklindeki bu yollarda motosikletçiler hem sürüşlerini geliştiriyorlar hem de adrenalin yaşıyor. Alpler'i görünce Erciyes'i sadece kayak turizmi açısından değil her anlamda değerlendirebileceğimizi düşündüm. Hem doğa korunmuş hem de çok güzel altyapı getirilerek, turizm potansiyeli oluşturulmuş. Erciyes'te Alpler gibi her türlü sosyal aktiviteye ev sahipliği yapabilir."

Gezi sırasında yanlarında yemek götürmediklerini, hem İtalyan hem de Yunan mutfağının Türk mutfağına benzediğini ifade eden Boydak, "Bizler arkadaşlarımızla motosiklemizle seyahat ederken, bizi takip eden cipimizde yiyecek, giyecek ve özel eşyalarımız vardı. Sadece yanımızda kuru kayısı ve incir gibi kuruyemiş çeşitleri götürdük. Hatta yabancılara da ikram ettik, çok memnun kaldılar. Malatya kaysısını çok sevdiler" dedi.

Yurtdışında motosiklet kullanımının yaygın olduğunu, Türkiye'de ise henüz motosiklet kültürünün oluşmadığına dikkati çeken Boydak, kamyon, tır ve otobüs sürücülerinin trafikte motosiklet sürücülerine daha nezaketli davranmaları ve saygı göstermeleri gerektiğini sözlerine ekledi. - Kayseri