Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Hicreti Hazirlayan Sebepler

Melankolik

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    25 Ara 2009
  • Mesajlar
    566
  • MFC Puanı
    -28
Hicret hadisesi, İslâm tarihinde dinin tebliğ ve talimindeki önemi, Müslümanların dinî hayatlarını idamede yeni bir dönemin açılması
bakımından bir dönüm noktası olma niteliği taşır
nokta.gif

İslâm dini hicret sayesinde, hür bir ortamda gelişme, yayılma; fert, aile ve toplum hayatında uygulanma imkanına kavuştu
nokta.gif

Medine'de on yıllık bir süre zarfında tamamlanarak, İslâm toplumunun inşasında başlangıç olması yönüyle de ayrı bir öneme
haizdir
nokta.gif

Genel anlamının dışında hicret, Hz
nokta.gif
Peygamber ve Mekkeli Müslümanların Medine'ye göçünü ifade ettiği gibi, hicri takvimin de başlangıcı olmuştur
nokta.gif
Hicret terimine yüklenen bu anlamların dışında "Allah'ın yasakladığı kötülük ve günahları terketme"

şeklinde tarif edildiği de olmuştur
nokta.gif
Hicretin ahlâk ve zühdle olan yönüne işaret eden ayet ve hadisleri gözönüne alan bir kısım

mutasavvıflar ise hicrete "Nefsi terbiye etmek maksadıyla manevî yolculuğa çıkmak; kalben ve zihnen masivayı terk etmek"
demişlerdir (1)
Tarihte Hicret
Tarihin muhtelif devirlerinden Peygamberimize kadar farklı zaman dilimlerinde, dinleri ve inançları sebebiyle hicrete mecbur
edile n peygamberler ve onlara bağlılıklarını samimiyetle gösteren ümmetlerinin olduğunu Kuran-ı Kerim, bize sarih olarak haber
vermektedir
nokta.gif
İbrahim (as), Allah (cc) tarafından Peygamberlikle görevlendirildiği zaman kendisine inzal buyrulan hakikati

"tevhid"i anlatmaya başlamıştı
nokta.gif
Bunun üzerine etrafındaki kimselerden sert bir karşılık görmüş ve söylediklerinden derhal

vazgeçmesi istenmişti
nokta.gif
Aksi takdirde ateşte yakılmak gibi bir sonuçla karşılaşacağı kendisine ihtar edilmişti
nokta.gif
Ama herşeye

rağmen Hz
nokta.gif
İbrahim tebliğini yapmış; ateşe atılmak gibi bir durumla karşılaşmıştı
nokta.gif
Neticede Hz
nokta.gif
İbrahim, "Doğrusu ben,

Rabbimin emrettiği yere hicret ediyorum
nokta.gif
" demek durumunda kalmıştı
nokta.gif
(2) Büyük Peygamber, şirkin karanlığından yolunu

kaybedenleri vahyin aydınlığına çağırmıştı
nokta.gif
Akabinde, önce Filistin'e, oradan Mısır'a daha sonra da Kenan ülkesine

yerleşmeyi tercih etmişti
nokta.gif

İbrahim (as)'la aynı dönemde başka bir kavmi irşadla görevli Lut (as) da toplumunu düştükleri iğrenç ahlâksızlık batağından
çıkarmak istemiş; netice alamayınca da bir gece vakti yaşadığı topraklardan arkasına bakmadan ayrılıp gitmişti
nokta.gif
Şuayp (as) ise,

tebliğ buyurduğu ilahî mesajlar yüzünden, kendine inananlarla beraber terki diyar ettirilenlerdendi
nokta.gif
Kavminin elebaşları, "Ey

Şuayb! Seni ve sana iman edenleri mutlaka memleketimizden çıkaracağız; yahut dininizden döneceksiniz
nokta.gif
" (3) diyerek

tehditlerini ortaya koymuşlardı
nokta.gif
Hz
nokta.gif
Musa (as) da diğer peygamberlere benzer kaderi paylaşmıştı
nokta.gif
Firavunun zülmüne maruz kalmış olan İsrailoğullarını bir gece yola çıkaran Hz
nokta.gif
Musa, kavmiyle sahili selamete çıkarken, Firavun ve askerleri suda boğulmuştu (4)

Peygamberimiz ve Hicret
Peygamber Efendimiz ve ashabı, önceki peygamberler ve ümmetlerinin başına gelenlerin aynısıyla karşılaştı
nokta.gif
Mekke müşrikleri Rasülü Ekrem Efendimize karşı İslâmiyeti tebliğ etmeye başladığı andan itibaren menfî bir tutum içine girdiler
nokta.gif
Öyle ki bu tutum zaman zaman sertlik derecesinde kendini gösterdi
nokta.gif
Müşrikler, sadece İslâm'ı reddetmekle kalmadılar; Hz
nokta.gif
Peygamber ve arkadaşlarını küçümseyip alaya aldılar
nokta.gif
İslamiyet Mekke hududları dahilinde insanlar nezdinde kabul edilip yayılmaya başlayınca, baskılar, işkence ve kötü muamele olarak şekil değiştirdi
nokta.gif
Hatta bu işkenceler o dereceye vardırıldı ki, dayanamayıp hayatını kaybedenler bile oldu
nokta.gif
İslam'ın ilk şehidleri Sümeyye ve kocası Yasir bu devrede dayanılmaz işkenceler altında şehid düşenlerdendi
nokta.gif
Amcası Ebu Talib'in himayesinde bulunan Allah Rasülü, cereyan eden bu olaylardan son derece müteessir olmaktaydı
nokta.gif
Ancak Müslümanların bu yapılan mezalime karşı koyabilecek güçleri de henüz yoktu
nokta.gif

Hüzün Yılı
Rasülü Ekrem Efendimiz, nübüvvetinin onuncu yılında (621) yardım ve desteklerini kendisinden hiç eksik etmeyen sâdık eşi Hz
nokta.gif
Hatice (r
nokta.gif
ah) ve amcası Ebû Talib'i kaybetmenin derin acısını yaşadı
nokta.gif
O, Hatice ki, en zor zamanda Hz
nokta.gif
Peygambere iman

ederek en büyük desteği vermiş, eşini hiç bir zaman yalnız bırakmamıştır
nokta.gif
Ebû Talipse en kritik durumlarda yeğeni Hz
nokta.gif

Muhammed'i (as), Kureyşin tüm baskı ve tazyiklerine kulak asmadan korumuştu
nokta.gif
Eşi ve amcasının kaybından doğan acının

yaşandığı yıla "hüzün" yılı denir
nokta.gif
(5)

Müşriklerin Dayanılmaz Saldırıları
Müşrikleri, müminler üzerine insanlık dışı yöntemlerle saldırıya sevk eden sebeblerin başta geleni, İslamiyetin, putperestlerin
atalarından kendilerine geçen yanlış din telakkilerini reddetmesi ve Mekke'de uzun yıllar hüküm süren zulüm ve haksızlık
temeline dayalı yapıyı değiştirmek istemesiydi
nokta.gif
Hz
nokta.gif
Peygamberin getirdiği bu yeni din, insanların kabul edilemez bir takım

kategorilere ayrılarak köle-efendi, fakir zengin, soylu soysuz, kadın erkek gibi ayırımcı muamelelere tabi tutulmasını
onaylamıyor; temelde bütün insanların bir tarağın dişleri gibi eşit olduğunu ilan ediyor ve herkesin doğuştan gelen insan haklarının
olduğu ilkesini getiriyordu
nokta.gif
Kendilerini imtiyazlı görmeye alışmış, müşrik toplumun elebaşları eşit muamele görmeye rıza

göstermiyor; gayr-i âdil yollarla elegeçirdikleri makam ve mevkilerin mütemadiyen kendi ellerinde kalmasını ısrarla istiyorlardı
nokta.gif

Kısacası, İslâmiyeti kabul etmemelerinin temelinde; dini, sosyal, iktisâdî, idarî ve nefsânî sebepler vardı
nokta.gif
(6)

Habeşistan'a Yapılan İlk Hicret
Ashab-ı Kiramın, müşriklerden gördüğü takat getirilemez eziyet ve işkence karşısında Peygamber Efendimizin fazlasıyla üzüntü
duyduğunu belirtmiştik
nokta.gif
İşte bu sebeple, Hz
nokta.gif
Peygamber, risaletinin beşinci yılında (615) müslümanların dinlerini daha kolay uygulayabilmeleri, rahat bir nefes alabilmeleri için Habeşistan'a gitmelerine (hicret) izin verdi
nokta.gif
İçlerinde Hz
nokta.gif
Osman ve Peygamberimizin kızı Hz
nokta.gif
Rukiye'nin de bulunduğu bir grup müslüman adı geçen ülkeye hicret ettiler
nokta.gif
Habeşistan hükümdarı

Necâşî'nin semavî bir dine inanması; adaletle hükmetmekte oluşu ve ayrıca da Arapça bilmesi hicret için Habeşistan'ın tercih
edilmesinde önemli bir sebep teşkil etmişti
nokta.gif
Biri kadın altı kişiden müteşekkil bu kafilenin hicreti, aynı zamanda Peygamberimizin

Afrikay'a temasa geçmesinde önemli rol üstlenmiş oldu
nokta.gif
İslamiyet'in Mekke dışında duyulup yayılmasına dahi tahammülleri bulunmayan Küffar-ı Mekke, Habeşistan'a giden müslümanların kendilerine iadesini temin maksadıyla bir heyeti bu ülkeye gönderdilerse de, istediklerini elde edemeden heyet Mekke'ye geri döndü
nokta.gif
Varoluşun hikmet ve anlamını kavramaktan uzak bulunan müşrikler, "Rabbim Allah" dedi diye müslümanları akıl dışı yollarla ezmeye ve sindirmeye çalışıyorlardı
nokta.gif

Hüzünlü Yıllarda Taife Gidiş
Ebû Talib'in ölümünün ardından büyük bir destekcisini kaybeden ve kabilesinin de kendisine yardımcı olamayacağının
anlaşılması üzerine Peygamber Efendimiz, tabii olarak yeni bir çevre arayışına girdi
nokta.gif
İlk planda uygun bir mekan olarak Taif'i

düşünmüştü
nokta.gif
Burasını seçerken Taif'in ileri gelen ailelerinden Abdi Yelil ailesinin Peygamberimizin anne tarafından akraba

olmasının önemli rolü vardı
nokta.gif
(7)

Böylece davasını rahatlıkla duyurabileceği insanlarla karşılaşabileceğini düşünmüştü
nokta.gif
Amcası Hz
nokta.gif
Abbas da, Taifliler nezdinde itibarlı, sevilen, sayılan biriydi
nokta.gif
Taif'in yakın oluşu da yolculuk için tercih unsuru olmuştu
nokta.gif
Ne yazık ki, Kainatın Efendisi Hz
nokta.gif
Muhammed (as), burada da kendisini dinleyecek, anlatılanlara kulak verecek muhataplar bulamadı
nokta.gif
Hatta o kadar çirkin bir durumla karşılaştı ki Taif'in ileri gelenleri sokak serserilerini geçeceği yolun iki kenarına dizmişler, alemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı bu kutlu insanı taşlatmışlar; yara-bere ve kanlar içinde bırakmışlardı
nokta.gif
(8) O, bütün bu yapılanlar karşısında dahi ümitsizliğe kapılmıyor, sebat ve metanet içinde üzerine tevdi edilen vazifeyi ifaya gayret ediyordu
nokta.gif

Hicret Hazırlıkları ve Akabe Biatları
Taift'e karşılaşılanlar ve Mekkelilerin inkardaki inatçı tutumlarının anlaşılması üzerine Peygamber Efendimiz, dini duyurmak
gayesiyle yeni seçenekler araştırmaya başladı
nokta.gif
Peygamberliğinin onbirinci senesinde, Hac gayesiyle Mekke'ye gelen Hazreç

kabilesinden bir grup insanla karşılaştı
nokta.gif
Kendisinin son peygamber olduğunu, getirdiği dinin esaslarını birer birer izah etti
nokta.gif

Toplantıya iştirak edenlerden altı tanesi İslamiyetle şereflendi
nokta.gif
Bu buluşmanın bir yıl sonrasında, Akabe mevkiinde yeniden bir

araya gelindi
nokta.gif
Biri kadın toplam on iki müslüman Rasülü Ekreme bağlılıklarını göstererek biatta bulundu
nokta.gif
Gerçekleşen bu biata

"Birinci Akabe Biatı" denir
nokta.gif
(9) "Allah'a ortak koşmayacaklarına, hırsızlık yapmayacaklarına, zina etmeyeceklerine, çocuklarını öldürmeyeceklerine, yalana baş vurarak kimseye iftirada bulunmayacaklarına ve Rasülüllah'a hiç bir hayırlı işte karşı gelmeyeceklerine" (10) dair söz verdiler
nokta.gif

Sınırlı sayıdaki Medineli müslümanları eğitecek, dinlerini öğretecek, tebliğ görevini ifa edecek birine ihtiyaç vardı
nokta.gif
Bu görev için Rasülü Ekrem Efendimiz Musab b
nokta.gif
Umeyr'i görevlendirdi
nokta.gif
Musab'ın gayretli çalışmaları neticesi bir yıllık bir zaman sürecinde Medine'de kabile başkanları da dahil pek çok kişi İslamiyetle tanışarak Müslüman oldu
nokta.gif

Rasülüllah'ın risaletinin onüçüncü yılında ise yetmiş üç kişilik büyük bir topluluk bulundu
nokta.gif
Öyle anlaşılıyordu ki, Musab'ın

samimi gayretleri artık meyvesini vermiş, Medine'de yeni bir toplumun temelleri atılmaya başlanmıştı
nokta.gif

Ve Hicrete İzin Veriliyor
nokta.gif
nokta.gif
nokta.gif

Medine'de Müslümanlar için müsait bir zemin oluşunca, Rasüllüllah Efendimiz, Allah'dan gelen hicret emrini ashabına
duyurdu
nokta.gif
Bu emri duyanlar Yesrib'e (Medine) hicret etmeye başladılar
nokta.gif
Böylece tarihin en önemli hadiselerinden biri

gerçekleşmeye başladı
nokta.gif
Ashab-ı Kiram, ana ocağı - baba kucağı çok sevdikleri yurtlarını, ev ve barklarını, mal ve mülklerini,

servet ve zenginliklerini geride bırakıp Medine'ye gidiyorlardı
nokta.gif
Rızay-ı Bâri için maddi herşeylerini terk etmenin manevî hazzını

doyarak yaşıyorlardı
nokta.gif
Her ne kadar Medine Habeşistan kadar uzakta olmasa da, yine kendileri için yabancı bir memleketti
nokta.gif

Müslümanlar, Mekke putperestlerinin tepkisini çekmemek için çıkışları gizli tutuyorlardı
nokta.gif

Medine'nin Sosyal Yapısı
Medine, Evs ve Hazreç adındaki iki Arap kabilesinin yanında Yahudi topluluklarını (Kaynuka, Kurayza ve Nadir) bünyesinde
barındırmakta idi
nokta.gif
Bu iki Arap kabilesi, çeşitli sebeplerle yüzyılı aşan bir süreyi kendi aralarında savaşarak geçirdi
nokta.gif
Hicretten bir

kaç yıl önce Buas yakınında yaptıkları harpde de her iki taraf ağır insan kaybına uğramıştı
nokta.gif
Savaşmaktan, kan davası gütmekten artık bıkmış, barışa susamışlardı
nokta.gif
Aralarındaki kin ve düşmanlığı ortadan kaldıracak birşeye ihtiyaç duymaktaydılar
nokta.gif
İslamiyet sayesinde aralarında uzun yıllar cereyan eden adavetin son bulacağını düşünerek, bu yeni dine gönülden teslim oldular
nokta.gif
Buas harbinin kabileler bünyesinde meydana getirdiği tahribatın, Medinelilerin İslam'a girmelerinde önemli bir âmil olduğu özellikle

nakledilir
nokta.gif
(11) Medine'nin, coğrafî konum olarak Mekke'ye göre daha merkezi konumda yeralmış olması, kervanların

kavşak noktasında bulunuyor oluşu, Müslümanların buraya hicretini celbetmiştir
nokta.gif

Müslümanları Hicrete Götüren Sebepler Neydi?
Bu insanlar, niçin hicret etme ihtiyacı duymuşlardı? Doğup büyüdükleri, acısıyla tatlısıyla anılarının olduğu yurtlarını niçin terk edip gurbete çıkıyorlardı? Bütün bu soruların cevabı şu iki kelimede gizliydi: Din ve akide hürriyetinin olmaması
nokta.gif
nokta.gif
nokta.gif

İlk Muhacirler
Sahabe-i Kiramdan ilk hicret eden kişi, Ebu Seleme bin Abdulesed'dir
nokta.gif
Musab b
nokta.gif
Umeyr ve Abdullah İbn-i Ummi Mektum da ilk muhacirlerden sayılır
nokta.gif
İslamî terminolojide Mekke'den ayrılıp Medine'ye yerleşenlere Muhacir; Muhacirleri evlerinde barındırıp hertürlü ihtiyaçlarını temin eden Medineli Müslümanlara ise Ensar denir
nokta.gif
Hicretin gizli yapılmasına genelde uyulurken, Hz
nokta.gif
Ömer açıktan ve alenen Mekke'den ayrılmıştı
nokta.gif
Ömer (ra) Kabe'yi tavaf etmiş, ardından müşriklerin içine korkusalan şu sözleri haykırmıştı: "Kim anasını ağlatmak, çocuklarını yetim, karısını dul bırakmak istiyorsa şu vadinin arkasında gelip bana yetişsin
nokta.gif
" (12) Bu sözleri işitenlerden hiç kimse onun peşine düşme cesaretini kendinde göremedi
nokta.gif

Ashabdan Talha b
nokta.gif
Ubeydullah ve Suheyb bin Sinan er-Rumî birlikte hicret yolculuğuna çıkmışlardı
nokta.gif
Suheyb sanatıyla zengin

olmuş biriydi
nokta.gif
Müşrikler, onun gidişini haber alınca bırakmak istemediler
nokta.gif
O ise "Biliyorsunuz ki, ben, sizin en iyi ok atanınızım
nokta.gif

Allah'a yemin ederim ki, bir çoğunuz ölmeden bana ilişemez
nokta.gif
Beni kendi halime bırakın
nokta.gif
" diyerek hicret konusundaki

kararlılığını gösterince, yolunu kesenler gerçek niyetlerini açıkladılar: "Malını ve servetini bize bırakmak kaydıyla gidebilirsin
nokta.gif
"

(13) Suheyb'in gönül âleminde dünyalık şeylere yer olmadığı için, yanında taşıdığı para - mal ve ne varsa hepsini onlara bıraktı
nokta.gif

Hatta Mekke'de saklı bulunan servetinin yerini söyleyip müşrikleri hayretler içinde bırakıvermişti
nokta.gif
Suheyb ve arkadaşı böylece serbest kalarak yollarına devam ettiler
nokta.gif
"İnsanlardan öylesi de varki, Allah'ın rızasını kazanmak için nefsini satın alır
nokta.gif
Allah kullarına karşı çok merhametlidir
nokta.gif
" (14) mealindeki ayeti kerime Suheby ve benzerlerinin durumunu anlatmak üzere inzal

buyrulmuştu
nokta.gif

Kısa zaman sonra ashab-ı kiramın büyük çoğunluğu Medine'ye hicret etti
nokta.gif
Geride ise, Hz
nokta.gif
Peygamber, Hz
nokta.gif
Ebû Bekir ve

aileleri; Hz
nokta.gif
Ali ve annesi; ayrıca hicrete güç yetirememiş veya Mekke'den ayrılmalarına izin verilmemiş olan belli sayıda insan

kaldı
nokta.gif

Müşriklerin Hain Planı
Müslümanların ekseriyetinin Medine'ye yerleşip, dinlerine uygun bir yaşayış sürmeleri Mekkelileri korkutmaya başladı
nokta.gif
Hz
nokta.gif

Peygamberin bir gün Mekke'den ayrılıp, ashabıyla yeni bir cemiyet hayatına başlayacak olma ihtimali müşriklerin önde
gelenlerini Mekke'nin karar mercii Darun - Nedve'de hain bir plan hazırlamaya itti
nokta.gif
Onların bu korkunç planlarını hazırlamak

maksadıyla toplandıklarını Kuran-ı Kerim bize şöyle haber verir: "Ey Muhammed! Hatırla, bir zamanlar kafirler seni yerinden
kımıldatmamak veya öldürmek yahut sürüp çıkarmak için tuzaklar hazırlıyorlardı
nokta.gif
Onlar sana tuzak kurarlarken, Allah da onların tuzağını boşa çıkarıyordu
nokta.gif
Allah tuzakları bozanların en hayırlısıdır
nokta.gif
" (15) Ayette işaret buyurulduğu gibi, müşriklerin önünde üç seçenek vardı
nokta.gif
Hz
nokta.gif
Peygamberi ya hapsedecekler, yahut Mekke dışında uzak bir yere sürecekler veyahut da son bir çare öldüreceklerdi
nokta.gif
Darun-Nedve'deki uzun tartışmaların ardından Ebû Cehilin teklifi dikkate alınarak Hz
nokta.gif
Peygamberin

öldürülmesine karar verildi
nokta.gif
Bu karar her kabileden oluşacak bir grup silahşör tarafından icra edilecek; böylece Abdimenafoğullarının kan davası gütmesinin önüne geçilmiş olacaktı
nokta.gif

tuzaklar boşa çıkıyor!
nokta.gif
nokta.gif
nokta.gif

İlmi ile kaniatı kuşatan, her şeyden her an haberdar olan Allah (cc), yapılan bu suikast planını peygamberine Cebrail vasıtasıyla
bildirdi
nokta.gif
Gelişmeler hakkında Hz
nokta.gif
Ebû Bekir'i bilgilendiren Peygamberimiz, ona hicret için hazırlıklı olmasını söyledi
nokta.gif
Hicret

esnasında kılavuzluk edecek güvenilir birine ihtiyaçları olacaktı
nokta.gif
Bu amaçla, kendisi henüz Müslüman olmamış ama, son derece

güvenilir biri olan Abdullah b
nokta.gif
Uraykıd isimli birini seçtiler
nokta.gif
Hz
nokta.gif
Ebû Bekir'in hicret için önceden hazırladığı üç deve, kılavuzluk

edecek kişiye verilerek üç gün sonra Sevr mağarasında buluşmak üzere sözleşildi
nokta.gif
Tekrar evine dönen Peygamberimiz, üzerinde emanet olarak bulunan para ve kıymetli eşyaları sahiplerine iade edilmek üzere Hz
nokta.gif
Ali'ye teslim etti
nokta.gif
Eve gelecek müşrikleri yanıltması için de Hz Ali'nin kendi yatağına yatması talimatını verdi
nokta.gif

Gece yarısına doğru evinden ayrılarak Hz
nokta.gif
Ebû Bekir'in evine gitti
nokta.gif
Bu sırada evi kuşatma altında olmasına rağmen,

peygamberin ayrılışını kafirler fark edemediler
nokta.gif
Nasıl göreceklerdi ki! Hakkı göremeyen gözler peygamberi de elbette

göremezlerdi
nokta.gif

Peygamberimiz ve Hz
nokta.gif
Ebû Bekir Hicretin ilk adımı olan Sevr Mağarasında üçgün boyunca gizlendiler
nokta.gif
Sabah olup da

peygamberi evinde bulamayan Mekke müşrikleri telaşa kapılıp çevreyi araştırmaya başladılar
nokta.gif
Bir ara Peygamberimiz ve Hz
nokta.gif

Ebû Bekir'in gizlendiği mağaranın ağzına kadar geldiler
nokta.gif
Müşriklerin ayak seslerini duyup endişelenen Ebû Bekir'i

Peygamberimiz, Kur'an'ın da ifadesiyle "Üzülme, elbette Allah bizimle" (16) diyerek teskin etti
nokta.gif
Kâfirler, mağaranın

girişinde örümcek ağları ve güvercin yuvasını görünce içerde kimselerin olamayacağı kanaatına vararak dönüp gittiler
nokta.gif
Kılavuz

olarak sözleştikleri Uraykıd üç gün sonra Sevr Mağarasına geldi
nokta.gif
Normal zamanlarda Medine istikametine doğru izlenen

güzergahın dışında bir yol takip edilerek yolculuğa başlandı
nokta.gif

Süraka'nın Atı Kumlara Gömülüyor Suikasd planında başarıya ulaşamayan Kureyşin önde gelenleri, Hz
nokta.gif
Peygamberin yakalanıp getirilmesi karşılığında yüz develik ödül verileceğini ilan etmişlerdi
nokta.gif
Üdülün büyüklüğünü duyan kimseler her tarafta Peygamberimiz ve arkadaşlarının izini arıyorlardı
nokta.gif
Süraka da bunlardan biriydi
nokta.gif
Peygamberimiz ve arkadaşları Medine'ye doğru yol alırken bir ara kendilerini birinin atıyla takip etmekte olduğunu fark ettiler
nokta.gif
Süraka bin Malik kafileye yaklaşmak isteyince atının ayağı kaymış, kendisi de yere yuvarlanmıştı
nokta.gif
Tekrar kendini toparlayıp ileri atılmak isteyince bu defa atı kumlara saplanmıştı
nokta.gif
Durumun fevkaladeliğini fark

edip, Peygamberimizden, düştüğü acı durumdan kurtulması için dua talebinde bulunmuş, sonra aman dileyerek geri dönmek
zorunda kalmıştı
nokta.gif
(17)

Hicret yolculuğu sırasında, Büreyde ibn-i Hasib ve beraberindeki bir grup da Peygamberimizin kafilesinin önünü kesmek istemiş;
ancak Hz
nokta.gif
Peygamberdeki nübüvvetin nurunu fark ederek İslam'a girmişlerdi
nokta.gif
(18)

Medine istikametinde yola devam edilirken kafiledekilerin açlık hissettikleri bir anda birine ait koyun sürüsünden arda kalmış
zayıf bir keçiyi Peygamber Efendimiz "Bismillah" deyip sağınca, orada bulunan herkese yetecek miktarda süt elde edilmişti
nokta.gif

(19)
Medinelilerin Coşkulu Karşılaması
Medineli Müslümanlar, Peygamberimizin Mekke'den ayrıldığını duymuş, ancak gecikmesinden dolayı endişelenip
korkmuşlardı
nokta.gif
Sabahları Medine'nin yüksek yerlerine çıkıyor, sıcak etkisini hissettirinceye kadar Peygamberimizi bekliyor;

kimseleri göremeyince ümitsizliğe kapılıp evlerine geri dönüyorlardı
nokta.gif
8 Rebiulevvel (20 Eylül 622) Pazartesi günü de aynı şekilde beklemişler, sonra yine evlerine dönmüşlerdi
nokta.gif
Ancak kısa bir süre sonra bir Yahudî kızı yüksekçe bir yerden, Medine'ye gelmekte olan bir kafileyi gördüğünü haykırınca; bütün Müslümanlar, sevinç içinde Harre denilen yere Rasûlü Ekrem'i karşılamaya koştular
nokta.gif

Peygamber Efendimiz Kuba'da birkaç gün istirahat ettiler
nokta.gif
Bu süre zarfında "Kuba Mescidini" inşa ettiler
nokta.gif
Bir Cuma günü

buradan ayrılan Allah Rasülü, ilk cuma namazını Ranuna vadisinde kıldırdı
nokta.gif
Namazı müteakip kısa bir yürüyüşün ardından

Medine'ye geldiler
nokta.gif
Rasûlüllahı karşılayan herkes büyük bir coşku ve sevinç içindeydi
nokta.gif
Kadın erkek, yaşlı genç bütün

insanların yüzlerinde büyük bir mutluluk okunuyordu
nokta.gif
Genç kızların ağzından Peygamberimizi öven şiirler dökülüyordu:

Dolunay bizlere veda ediyor,
Allah'a şükürle dua etmemiz,
Ey Yüce peygamber! Safa oluyor;
Sünnetini her an eda etmemiz
nokta.gif
(20)

Bu sırada bütün ashabın en içten dileği, Rasülü Ekrem'in kendi evine misafir olmasıydı
nokta.gif
Allah Rasülü kimsenin kırılmasına

meydan vermeyecek bir yol takip etti
nokta.gif
Devesi Kusva'yı serbest bırakıp, nereye çökerse oraya en yakın olan eve misafir

olacağını bildirdi
nokta.gif
Devenin, daha sonraları Mescid-i Nebevi'nin yapıldığı boş bir arsaya çökmesi üzerine, yakınında bulunan

Ebû Eyyubi Ensari'nin evine misafir oldu
nokta.gif
Rasülü Ekrem, yedi ay misafir edildikten sonra, mescidin bitişiğinde inşa edilen

hücre-i saadetine taşındı
nokta.gif

Hicretin İslam
Tarihindeki Önemi
Hicret'in, İslâm tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı olması sebebiyle bir dönüm noktası olduğunu yazımızın başında
belirtmiştik
nokta.gif
Gerçekleşen bu büyük hadise ile İslamiyet'in, fert, aile ve cemiyet hayatında daha müşahhas olarak tatbik

edildiğini, yeni bir toplum modelinin ortaya çıktığını görüyoruz
nokta.gif
Hicrete aktif olarak katılanlar ve onlara kucak açıp barındıranlar

Kuran'da Rızay-ı ilahiyi kazananlar arasında takdim edilir
nokta.gif
"Öne ilk geçen muhacir ve ensarla, onlara güzellikle tabi olanlar,

işte Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'dan razı olmuşlardır
nokta.gif
Allah onlara içinde ebedî kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır
nokta.gif
İşte büyük kurtuluş budur
nokta.gif
" (21)

Medine'de başlayan bu yeni toplum hayatında, bir asırdan fazla bir zamandır Evs ve Hazreç arasında devam edip gelen kavga
ve savaşların sona erdiğini, bu iki kabile arasında tarihten gelen düşmanlıkların bittiğini, din kardeşliği, inanç ve akide birlikteliğine
dayalı yeni bir barış ve huzur döneminin başladığını görüyoruz
nokta.gif
Ayrıca, Ensar ve Muhacirin arasında yardımlaşma ve

dayanışmayı temel alan "muahat=kardeşlik" esasları dahilinde hayatın yeniden tesis ve tanzim edildiğine şahit oluyoruz
nokta.gif

Yardımlaşma bu iki kesim arasında o kadar ileri seviyelere vardırılmıştı ki, kanbağına bağlı kardeşliğin dahi önüne geçmişti
nokta.gif

Varını yoğunu Mekke'de bırakıp gelen Muhacirlerin sıkıntıları böylece en aza indirilmiş olmaktaydı
nokta.gif

Hicretle beraber, Müslümanlar Medine toplumunun idarî yapısında belirleyici konuma gelerek yönetimde inisiyatif sahibi
olmuşlardı
nokta.gif
Toplum hayatını tanzim eden yeni prensipler belirlenmiş, Müslümanlar ve Yahudilerin hak ve sorumluluklarını

belirleyen, güvence altına alan meşhur "Medine sözleşmesi" imzalanmıştı
nokta.gif
Buna göre, kimsenin tabii insan hakları keyfî şekilde

ihlal edilemeyecek, kişilerin inandıkları dinin esaslarına göre yaşama serbestlikleri olacak; mala-cana tecavüzde
bulunulmayacaktır
nokta.gif

Peygamber Efendimiz, Medine'nin hicret öncesinden gelen "Yesrib" adını, "hoş ve güzel" anlamına gelen "Taybe" veya
"Tâbe" sözcükleriyle değiştirdi
nokta.gif
Çünkü "Yesrib" kelimesi iyi bir manaya işaret etmiyordu
nokta.gif
Adının değişmesiyle birlikte

Medine yeni bir statüye kavuşmuş; Mekke'dekine benzer harem sınırları içine alınmıştır
nokta.gif

Mekke döneminde, tevhid inancı, nübüvvet ve ahirete iman esaslarını muhtevî ayetler nazil olurken, Medine'de ise, ferdî, ailevî ve ictimaî hayatı düzenleyen ahkam ayetleri inmeye başlamış; on senelik bir zaman dilimi içinde dinin, hayatın çeşitli safhalarıyla ilgili prensipleri tamamlanmıştır
nokta.gif
Bu devrede din hızlı bir şekilde Medine'de ve Medine dışında yayılmış, bir çok fetih hareketleri gerçekleşmiş, "büyük fetih" olarak nitelenen Hudeybiye Musalahası imzalanmış; akabinde Mekke'nin fethi müyesser olmuştur
nokta.gif
Dinin duyulmasına ve anlaşılmasına engel teşkil eden baskı ortadan kalkınca İslamiyet gerçek hüviyetiyle insanlarca tanınma imkanına kavuşmuştur
nokta.gif
Böylece İslam'ın adalet, huzur ve güven veren esasları iyice farketilmiş; büyük kitleler nezdinde hüsnü kabul görmüştür
nokta.gif

Hicretin bize verdiği pek çok dersler bulunmaktadır
nokta.gif
Peygamberimizin de hayatında gördüğümüz gibi, inançlı kimselerin hayatında ümitsizliğe ve karamsarlığa asla yer yoktur
nokta.gif
En zor ve kritik anlarda dahi sabır, azim ve metanetle meselelerin

üstesinden gelen Allah Rasülü, kendinden sonraki asırlarda tebliğ görevini üstlenecek olanlara numune-i imtisal olmuştur
nokta.gif

Başarıya götüren maddi unsurlar yanında manevi faktörler de vardır
nokta.gif
Müspet sonuca yalnızca maddi yollarla ulaşılacağını

düşünmek fevkalade yanlış bir husustur
nokta.gif
Her meselede sebeblere sarılmanın ötesinde, hükmü herşeye geçen, heran herşeyi sevk

ve idare eden Yüce Yaratıcı'ya tam bir teslimiyet esas olmalıdır
nokta.gif

Hicretle ilgili bu yazımızı bitirirken bir konuya daha işaret etmemizin gereğine inanıyorum
nokta.gif
Allah Rasülü Medine'ye gelişinin

hemen ardından mescidini inşa ederek bunun, müslüman bir toplumun hayatında icra edeceği fonksiyonu özellikle göstermek
istemiştir
nokta.gif
 

NunveyLa

ßir Tarafta güLüşün var,Sırtımda kanLı ßıçağın..
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    20 Ara 2012
  • Mesajlar
    4,143
  • MFC Puanı
    312
Hicretin bize verdiği pek çok dersler bulunmaktadır Peygamberimizin de hayatında gördüğümüz gibi, inançlı kimselerin hayatında ümitsizliğe ve karamsarlığa asla yer yoktur En zor ve kritik anlarda dahi sabır, azim ve metanetle meselelerin
üstesinden gelen Allah Rasülü, kendinden sonraki asırlarda tebliğ görevini üstlenecek olanlara numune-i imtisal olmuştur ..

bu bolum oldukca dıkkat cekıcı .
 
Üst Alt