02.Temmuz.1877 09.Ağustos.1962
Calw, Württemberg, Almanya Montagnola, İsviçre
Yazar
Alman yazar. 20. yüzyılın en önemli yazarlarından biridir. Yapıtlarında, kişinin uygarlığın yerleşik kalıplarından kurtularak özbenliğini bulmaya çalışmasını işleyen ve insanları kendi yaşamlarını kurtarmaya çağıran Hesse, Doğu gizemciliğini yüceltmiştir. Budizme olan ilgisi ve sevgisiyle tanınan yazar, 1960larda Amerikada canlanan Budizm ve Zen Budizmi akımları sırasında en çok okunan yazarlar arasına girmiş, romanları, öyküleri, denemeleri, şiirleri, politik makaleleri ve kültür alanındaki eleştirel yazılarıyla tüm dünyada 100 milyonu aşkın okura ulaşmış ve 1946da Nobel Edebiyat Ödülünü almıştır. Savaşa karşı cephe alarak hümanizmi savunan Hessenin önemli romanları arasında Knulp, Demian, Siddhartha ve Steppenwolf vardır.
Biyografi
2 Temmuz 1877de Calw, Württemberg, Almanyada dünyaya geldi. Babası Johannes Hesse, 1847 Estonya doğumluydu. Annesi Marie Gundert ise 1842de dünyaya gelmişti ve çift Basel Mission isimli Hıristiyan cemiyetinin üyesiydi. Büyükbabası Hermann Gundertın yönetimindeki Calwdaki evdelerinde misyonerlik faaliyetleri içindeydiler. Aile 1880de altı yıllığına İsviçrenin Basel şehrine taşınıp, sonrasında Calwa geri döndü.
Göppingendeki Latin Schoola kaydolan Hesse, 1891de Evangelical Theological Seminarye katıldıktan bir yıl sonra isyankâr yanı ağır bastığı için okuldan kaçtı.
Farklı bir dönem geçiren, anne babasıyla pek çok konuda anlaşmazlığa düşen yazar, intihar girişiminde bulunduktan sonra Christoph Friedrich Blumhardt kontrolünde bulundurulmak üzere Bad Boll isimli enstitüye yatırıldı. Carl Jungun öğrencisi Langın tedavi ettiği Hessenin ruhbilime ve Junga duyduğu ilgi bu durum sonrasında körüklenerek iç dünyasının zenginleşmesine neden oldu. 1892nin sonunda eğitimine devam etmek üzere Cannstatttaki Gymnasiuma başvurdu. Eğitim sistemindeki kısıtlamalar ve misyoner babasının dinsel baskıları Hesseyi çok rahatsız ediyordu. Bu yüzden kendi yolunu bulmak için uzun süre mücadele etmek zorunda kalan Hesse, bir kitapçıda çalışmaya başladı. 3 gün süren kısa kitapçılık işinden sonra 1894 yazında 14 ay çalışacağı bir fabrikada iş buldu. Lehim yapan Hesse, işin mekanik yapısı nedeniyle bunalıyor, ruhunda çıkış noktaları arıyordu. Ekim 1895te tekrar eski işine geri döndü ve Heckenhauer isimli kitapçıda çalışmaya başladı. Burada filoloji, teoloji ve hukuk üzerine uzmanlaşmaya başlamıştı. 12 saatlik günlük çalışma temposu onu yıldırmıyor, işten sonra evde de çalışıyor, boş olan pazar günlerini arkadaşlarından çok kitaplarla geçirmeyi tercih ediyordu. Goethe, Lessing, Schiller gibi yazarlarla ilgileniyor ve Yunan mitolojisi üzerinde çalışıyordu. 1896da Madonna isimli şiiri yayınlanmıştı.
1898de kendi ayakları üzerinde durmaya başlayan ve ailesinden maddi yardım almak zorunda kalmayan Hesse Alman romantikleri Clemens Brentano, Joseph Freiherr von Eichendorff, Friedrich Holderlin ve Novalisten ilham alıyordu. Aynı yıl şiirlerini bir araya getirdiği Romantic Songs isimli kitabını yayınlayan yazar, 1899da da One Hour After Midnightı çıkardı. İki kitap da ilgi görmemişti. Ancak Leipzig'li yayıncı Eugen Diederichs, edebiyat dünyasının bu genç yazarı için oldukça olumlu şeyler düşünüyordu.
1899un sonbaharında işini değiştiren ve Baselde antik kitaplar satan bir kitapevinde çalışmaya başlayan Hesse, entelektüel bir ailenin yanında kalıyordu. Tanıştığı insanlar onun kendini geliştirmesine vesile oldular. Gözlerindeki rahatsızlık yüzünden askerlik görevinden muaf tutulan Hessenin, bitmek bilmeyen ve hayatı boyunca da yakasını bırakmayacak olan baş ağrıları o dönem başlamıştı. 1901de görmeyi çok istediği İtalyaya giden Hessenin şiirleri ve yazıları gazetelerde yayınlanıyor ve büyük ilgi görüyordu. Sonunda yayıncı Samuel Fischernın Peter Camenzind isimli kitabını okuması Hessenin yazarlık kariyeri için dönüm noktası oldu. Zira artık sadece kitap yazmaya odaklanabilecek ve özgür bir yazar olacaktı.
1904de Maria Bernoullile evlenen ve eşiyle birlikte Constance gölü yakınındaki Gaienhofenda yaşamaya başlayan Hessenin ikinci romanı Beneath the Wheel, 1906da kitap raflarındaki yerini aldı. Onu 1910daki Gertrude takip etti. Kitap beklenen ilgiyi göremedi ve Hesse yazıyla başının dertte olduğunu açıklayıp bunu başarısızlık olarak nitelendirdi.
Yazar Budizmle ilgileniyordu. O dönem Arthur Schopenhauerla birlikte yapıtları en çok ilgi çeken yazarlardan biriydi ve Teosofiyi keşfetmişti. Hindistana olan ilgisi Schopenhauer’un eserleriyle daha da canlanan Hesse bu dönemde eşiyle uyumsuzluk yaşadığı için bir süreliğine yalnız başına Sri Lanka ve Endonezyaya gitti. İki ülkenin yazar üzerindeki ruhsal ve dini etkileri eserlerine de yansıyacaktı. Hesse çifti, yazarın uzun seyahati bittikten sonra 1912de Berne taşındılar ancak evliliklerindeki sorunlar çözülmemişti. Yazar bu durumu 1914te yayınlayacağı Rosshalde isimli romanında anlatacaktı.
Birinci Dünya Savaşı başladığında Alman Hükümetine savaşmak için gönüllü olduğunu bildiren Hesse, sağlık sorunları nedeniyle savaşa katılmadı ancak savaş tutsaklarının bakımı için hizmet vermeye başladı.
Hessenin 3 Kasım 1914de Neuen Züricher Zeitung gazetesinde O Friends, Not These Tones başlıklı yazısı yayınlandıktan sonra arkadaşları ve Alman basını ona saldırmaya başladı. Sadece Theodor Heuss ve Fransız yazar Romain Rolland Hesseyi desteklemişlerdi.
1916 yılı ünlü yazar için çok daha zor bir yıl olacaktı. Zira babasının kaybı, oğlunun hastalığı ve eşinde ortaya çıkan şizofreni Hesseyi çok zorlamıştı. Psikoterapi görmeye başlayan yazar, yeni romanı Demianı 1919da ateşkes ilan edilmesinden hemen sonra Emil Sinclair adı altında yayınladı.
Aynı yıl eşinin hastalığı daha da kötüleştiği ve araları da onarılmayacak biçimde açıldığı için çift boşandı. Hesse, tek başına Minusio bei Locarno yakınlarındaki Ticinoda küçük bir çiftlik evine yerleşti. Yazma faaliyetlerinin dışında resim de yapmaya başlayan Hesse, 1920de Klingsor's Last Summerı yayınladıktan sonra Hint ve Budist felsefeye duyduğu sevgiyi anlatan, Siddhartha raflardaki yerini aldı.
1924te İsviçreli yazar Lisa Wenger'ın şarkıcı kızı Ruth Wengerle evlendi.
Kurgast (1925), The Nuremberg Trip (1927) ve Steppenwolf (1927)romanlarından sonra Hessenin biyografisi arkadaşı Hugo Ball tarafından yazıldı.
Wenger dan ayrıldıktan sonra Ninon Dolbin Ausländer isimli Yahudi bir kadınla evlenen Hesse, Nazi oluşumunun karşısında olduğu için Alman basını tarafından yazıları yayınlanmıyordu. 1931de Narcissus and Goldmund isimli romanını yayınlayan yazar, 1932de The Glass Bead Gamei çıkardı.
1933te Nazi karşıtı düşüncelerinden dolayı sürgüne gönderilen Hesseyi Bertolt Brecht ve Thomas Mann yalnız bırakmadılar. Savaşa karşı olan tutumu ve hümanist tavrı nedeniyle Almanlar tarafından hep dışlanan Hesse, The Glass Bead Game isimli romanıyla 1946da Nobel ödülünün sahibi olacaktı.
9 Ağustos 1962de öldüğünde biyografisini yazan arkadaşı Hugo Ballun da gömüldüğü Montagnoladaki San Abbondio mezarlığına defnedildi.