Söküp atılması mümkün olmayan, atmak istediğinde bir türlü elin varmayan derin bir iz bırakmalıyım sende.​

Belki de öylesine bir boşluk ki, doldurulması mümkün olmayan.
Beni düşünmelisin okuduğun kitaplarda, beni görmelisin baktığın resimlerde, beyninde hep ben olmalıyım.
Tenimin sıcaklığını aramalısın yalnızlığında, hiç fark etmeden beklediğin ben olmalıyım, hatta onca insan kalabalığında.
Nefesin olmalıyım, içine çekerken sana can katan - verdiğinde bazen acıtan. Ne iç gıdıklayıcı alelade bir parfüm, nede hacı şakir sabunu olmalı başını döndüren; kalbini daraltırcasına duyduğun sadece tenimin kokusu olmalı.
Kısacası bir tanem, ben senin günahın olmalıyım!
Hiç sönmemeli yanan ateşin, hep yeni baştan körüklenmeli kıvılcımların, aklına düştüğümde seni heyecanlandırmalıyım.
Acı vermeliyim sana, ağlamalısın hatta, ama gözyaşı´nin neminde bile beni yaşamalısın!​

​

Sığınacak limanın hep ben olmalıyım, korkulu rüyalarından benim sıcaklığım ile arınmalısın.
Sen var ya bir tanem… Doyumsuz olmalısın!
Bitmeyen zevkin olmalıyım…
Düşünmekten tıkandığın,
Özlemekten ağladığın,
Sevişmekten bıkmadığın,
Sevmekten asla usanmadığın…
İçinin ürperdiği anlarda beni düşün.
Gözlerimi, dudaklarımı, bedenimi, ne düşünmek istersen dilediğince.
Sonra sana olan düşkünlüğümü düşün, açık sözlülüğümü ve sana olan sınırsız hoşgörümü.
İlahi ask iste böyle olmalı!
Sevişmek kadar çabuk bitmemeli, başı sonu belli olmamalı, yudum - yudum hissetmelisin beni.
Saçlarını karıştırdığımı düşün, yanağını okşadığımı, dudaklarındaki parmaklarımı hisset ve inceden inceye gözkapaklarındaki sıcak nefesimi düşün.
Beni hisset, hisset sadece Delifişeğim.
Farzet ki kulağına fısıldıyorum.
Bende söylüyorum o ünlü kelimeleri farzet; "Seni seviyorum!" diyorum usulca kulağına,
Ama seni seviyorum´la bitmemeli, esasen simdi başlamalı her şey!​