Gökkuşağının altından geçtiğim zaman başka bir dünya olacağına inanırdım hep..
Masallar yoluyla kandırılışımın bir ürünü bu galiba..
Neyse..Belkide daha değişik bir hayat istedim. Ya da daha fazla heyecan.. Yalan yok halime şükrediyorum doğrusu.. Evi barkı olmayan varken bizim daha fazla heyecan aramamız saçma kaçabilir.. Benim ki çocukluktan gelen birşey napalım.. Hayatta kaç-kovala oyunlarının 1.numaralı adamıydım ben.. Ya da günlük eğlenceler.. Bu zamana kadar kendimi hiç başka dille ifade etme gereği duymadım, çünkü başka insanların dedikleri ya da düşündükleri beni hiç bir zaman ilgilendirmedi.. Böyle olmasıda gerekmiyor mu zaten? İnsanların içini okuyamazsın.. Herkes saklı bir kitap gibi.. Birinin iyi olup olmadığını anlayamazsın işte.. Ne diyordum ? Başka bir hayat aradım belki de.. Ve o hayatı bir zamanlar burnumu kıvırdığım aşkın sevginin içine düşünce buldum sanki.. Böyle artık herşeyden sıkılırsın hayat üzerine gelmeye başlar.. İnsanlar artık gözünde sahtelerdir.. Ve sanki yaşama amacın kalmamış paranoyasında olursun.. İşte böyle bir anda Ona rastladım ben.. Birşeyler yaptım ettim ve Onu hayatıma soktum.. İlk zamanlar bunun geçici bir heyecan olduğunu düşündüm.. Sonra anladım ki ileriye yelken açabilceğim bir deniz.. Kapılma noktam bu denizin içinde boğulmak bile istediğim andır ! Elbet boğulmadım ama her damlasından zevk aldım.. Düşünüyorum da bazen insan gerçekten yaşamaktan zevk almak için bir neden arıyor.. Seviyorum demek ne kadar da güzel.. Hele ki gözlerinin içine bakarak olunca.. Ama sonra başka şeyler anlamaya başladım.. Farklı bir hayat istediğim için aşık olmamışım.. Sevgiye ihtiyacım varmış, gerçek olanına tabii.. Şevkate ihtiyacım varmış... Elbette doğru insanla..
Ey hayatımdaki en doğru şey.. Sana sesleniyorum.. Şimdi hastasın ve mışıl mışıl uyuyorsun..
Keşke yanında olsam diye can atıyorum şu an..
Sevmeyi de SEN varsın diye seviyorum!!
Görmeme saatler olmasına rağmen koşa koşa gelmek istiyorum yanına..
Hep yanımda ol..
Hep benimle kal..
Masallar yoluyla kandırılışımın bir ürünü bu galiba..
Neyse..Belkide daha değişik bir hayat istedim. Ya da daha fazla heyecan.. Yalan yok halime şükrediyorum doğrusu.. Evi barkı olmayan varken bizim daha fazla heyecan aramamız saçma kaçabilir.. Benim ki çocukluktan gelen birşey napalım.. Hayatta kaç-kovala oyunlarının 1.numaralı adamıydım ben.. Ya da günlük eğlenceler.. Bu zamana kadar kendimi hiç başka dille ifade etme gereği duymadım, çünkü başka insanların dedikleri ya da düşündükleri beni hiç bir zaman ilgilendirmedi.. Böyle olmasıda gerekmiyor mu zaten? İnsanların içini okuyamazsın.. Herkes saklı bir kitap gibi.. Birinin iyi olup olmadığını anlayamazsın işte.. Ne diyordum ? Başka bir hayat aradım belki de.. Ve o hayatı bir zamanlar burnumu kıvırdığım aşkın sevginin içine düşünce buldum sanki.. Böyle artık herşeyden sıkılırsın hayat üzerine gelmeye başlar.. İnsanlar artık gözünde sahtelerdir.. Ve sanki yaşama amacın kalmamış paranoyasında olursun.. İşte böyle bir anda Ona rastladım ben.. Birşeyler yaptım ettim ve Onu hayatıma soktum.. İlk zamanlar bunun geçici bir heyecan olduğunu düşündüm.. Sonra anladım ki ileriye yelken açabilceğim bir deniz.. Kapılma noktam bu denizin içinde boğulmak bile istediğim andır ! Elbet boğulmadım ama her damlasından zevk aldım.. Düşünüyorum da bazen insan gerçekten yaşamaktan zevk almak için bir neden arıyor.. Seviyorum demek ne kadar da güzel.. Hele ki gözlerinin içine bakarak olunca.. Ama sonra başka şeyler anlamaya başladım.. Farklı bir hayat istediğim için aşık olmamışım.. Sevgiye ihtiyacım varmış, gerçek olanına tabii.. Şevkate ihtiyacım varmış... Elbette doğru insanla..
Ey hayatımdaki en doğru şey.. Sana sesleniyorum.. Şimdi hastasın ve mışıl mışıl uyuyorsun..
Keşke yanında olsam diye can atıyorum şu an..
Sevmeyi de SEN varsın diye seviyorum!!
Görmeme saatler olmasına rağmen koşa koşa gelmek istiyorum yanına..
Hep yanımda ol..
Hep benimle kal..